Macron'un Açıklamalarına HÜDA PAR’dan Sert Tepki

DÜNYA (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.10.2020 - 18:12, Güncelleme: 26.10.2020 - 18:12
 

Macron'un Açıklamalarına HÜDA PAR’dan Sert Tepki

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısıyla Fransa’da "aydınlanmış bir İslam’ın oluşturulacağı" açıklamasına bir sert tepki de HÜDA PAR Manisa İl Başkanı Sait Seyitoğlu’ndan geldi. HÜDA PAR Manisa İl Başkanı Sait Seyitoğlu, yazılı bir basın açıklaması yaparak Fransa Lideri Macron’un İslam hakkındaki açıklamalarını kınadı. Fransa’nın başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan ettiğini, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uyguladığını belirtilen açıklamada, Müslümanların yapılan zulümleri unutmadığına dikkat çekildi. "MACRON'UN İSLAM’A KARŞI OLAN KİN VE NEFRETİ ALENİ BİR SAVAŞA DÖNÜŞTÜ" Macron'un açıklamaları ve uygulamalarının İslam’a karşı olan kin ve nefretin aleni bir savaşa dönüştüğünü ifade eden Seyitoğlu,  "Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve aleni bir düşmanlığa dönüşmüş durumdadır. Sözde demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa, bu düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çekmektedir. Söz konusu Müslümanlar ve İslam olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşen Fransa, kendi Müslüman vatandaşını haklarından mahrum edebilmektedir. Fransa’nın toy, cahil ve kaprisli Cumhurbaşkanı Emmanuel  Macron, açıklama ve uygulamalarıyla İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık aleni bir savaşa dönüştürmüştür.” dedi. "FRANSA YAPTIĞI SOYKIRIMLARIN HESABINI VERMEMİŞTİR" Fransa’nın hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicilinin bozuk olduğunu belirten Seyitoğlu, “Son iki asırda başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır. Şu andaki refah ve zenginliğini halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç birini unutmuş değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir.  Aynı şekilde önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge vergisi ödeyen ülkelerdir.” şeklinde konuştu. "OKULLARDA BAŞÖRTÜ, ÇARŞI VE PAZARDA ‘BURKA VE PEÇE’ YASAKLANDI" 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısının ardından İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle adeta cadı avı başlatıldığını vurgulayan Seyitoğlu, “Afrika’da Müslümanlara karşı uygulamış olduğu tekniklerin bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara karşı uygulamaya çalışmaktadır. Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek onları cesaretlendirmektedir. 2015 yılında Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasası, İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına dönüştürüldü. Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı. Müslümanların cami, dernek, lokal, okul gibi kurumların kapatılmasını adli makamların elinden alarak valilerin keyfi kararlarına bırakıldı.” dedi. "MÜSLÜMANLAR HER TARAFTA AYRIMCILIĞA, ŞİDDET VE TACİZLERE UĞRUYOR" OHAL uygulamaları ile Müslümanlara karşı zulümlere başlandığına değinen Seyitoğlu,  “23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı ve sınır dışı edildi. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradı. Fransız Kamuoyu Görüşü Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre, yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların %60’ı hayatlarında en az bir defa ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç başörtüsü takmayan kadınların %44’ü de bu ayrımcılığa uğramaktan kurtulamadı. 14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami Yardım Kuruluşu Barakacity'in Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine, Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakcity’e yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları parçalandı,  mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi.  Evinde ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım kuruluşudur.”dedi. "FRANSA’DAKİ BÜTÜN KURUMLAR AĞIR DENETİMLERE TABİ TUTULMAKTADIR" Seyitoğlu, “Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar izin, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi tutulmaktadır. İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye görürken, Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım uygulayan Siyonist rejimi eleştirmek ise antisemitizm diye yasaklanmıştır. Bununla birlikte Fransa Başkanı Macron,  ‘Fransa Müslümanı’ adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise market raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo’nun rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini söylemektedir.” ifadelerini kullandı. "AVRUPA VE FRANSA, İSLAM’A KARŞI AÇTIĞI BU SAVAŞI KAZANAMAYACAKTIR" Avrupa'nın İslam’a gebe olduğunu, bir gün mutlaka bu kutlu doğumun gerçekleşeceğini vurgulayan Seyitoğlu, “Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştır. Avrupa ülkelerinde, Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir parçasıdır.  Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam’a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır. İzzet ve irade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma mutlaka kurulmalıdır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen İslam düşmanlığını lanetliyoruz.”diye konuştu. Haber Merkezi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Ayrılıkçılıkla Mücadele" yasa tasarısıyla Fransa’da "aydınlanmış bir İslam’ın oluşturulacağı" açıklamasına bir sert tepki de HÜDA PAR Manisa İl Başkanı Sait Seyitoğlu’ndan geldi.

HÜDA PAR Manisa İl Başkanı Sait Seyitoğlu, yazılı bir basın açıklaması yaparak Fransa Lideri Macron’un İslam hakkındaki açıklamalarını kınadı. Fransa’nın başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan ettiğini, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uyguladığını belirtilen açıklamada, Müslümanların yapılan zulümleri unutmadığına dikkat çekildi.

"MACRON'UN İSLAM’A KARŞI OLAN KİN VE NEFRETİ ALENİ BİR SAVAŞA DÖNÜŞTÜ"

Macron'un açıklamaları ve uygulamalarının İslam’a karşı olan kin ve nefretin aleni bir savaşa dönüştüğünü ifade eden Seyitoğlu,  "Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve aleni bir düşmanlığa dönüşmüş durumdadır. Sözde demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa, bu düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çekmektedir. Söz konusu Müslümanlar ve İslam olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşen Fransa, kendi Müslüman vatandaşını haklarından mahrum edebilmektedir. Fransa’nın toy, cahil ve kaprisli Cumhurbaşkanı Emmanuel  Macron, açıklama ve uygulamalarıyla İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık aleni bir savaşa dönüştürmüştür.” dedi.

"FRANSA YAPTIĞI SOYKIRIMLARIN HESABINI VERMEMİŞTİR"

Fransa’nın hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicilinin bozuk olduğunu belirten Seyitoğlu, “Son iki asırda başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır. Şu andaki refah ve zenginliğini halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç birini unutmuş değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir.  Aynı şekilde önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge vergisi ödeyen ülkelerdir.” şeklinde konuştu.

"OKULLARDA BAŞÖRTÜ, ÇARŞI VE PAZARDA ‘BURKA VE PEÇE’ YASAKLANDI"

2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısının ardından İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle adeta cadı avı başlatıldığını vurgulayan Seyitoğlu, “Afrika’da Müslümanlara karşı uygulamış olduğu tekniklerin bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara karşı uygulamaya çalışmaktadır. Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek onları cesaretlendirmektedir. 2015 yılında Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasası, İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına dönüştürüldü. Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı. Müslümanların cami, dernek, lokal, okul gibi kurumların kapatılmasını adli makamların elinden alarak valilerin keyfi kararlarına bırakıldı.” dedi.

"MÜSLÜMANLAR HER TARAFTA AYRIMCILIĞA, ŞİDDET VE TACİZLERE UĞRUYOR"

OHAL uygulamaları ile Müslümanlara karşı zulümlere başlandığına değinen Seyitoğlu,  “23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı ve sınır dışı edildi. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradı. Fransız Kamuoyu Görüşü Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre, yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların %60’ı hayatlarında en az bir defa ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç başörtüsü takmayan kadınların %44’ü de bu ayrımcılığa uğramaktan kurtulamadı. 14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami Yardım Kuruluşu Barakacity'in Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine, Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakcity’e yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları parçalandı,  mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi.  Evinde ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım kuruluşudur.”dedi.

"FRANSA’DAKİ BÜTÜN KURUMLAR AĞIR DENETİMLERE TABİ TUTULMAKTADIR"

Seyitoğlu, “Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar izin, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi tutulmaktadır. İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye görürken, Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım uygulayan Siyonist rejimi eleştirmek ise antisemitizm diye yasaklanmıştır. Bununla birlikte Fransa Başkanı Macron,  ‘Fransa Müslümanı’ adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise market raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo’nun rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini söylemektedir.” ifadelerini kullandı.

"AVRUPA VE FRANSA, İSLAM’A KARŞI AÇTIĞI BU SAVAŞI KAZANAMAYACAKTIR"

Avrupa'nın İslam’a gebe olduğunu, bir gün mutlaka bu kutlu doğumun gerçekleşeceğini vurgulayan Seyitoğlu, “Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştır. Avrupa ülkelerinde, Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir parçasıdır.  Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam’a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır. İzzet ve irade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma mutlaka kurulmalıdır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen İslam düşmanlığını lanetliyoruz.”diye konuştu. Haber Merkezi

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.