İNSANCA YAŞAM İSTİYORLAR

HABERDE İNSAN (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.08.2019 - 13:43, Güncelleme: 09.08.2019 - 13:43
 

İNSANCA YAŞAM İSTİYORLAR

Bir koğuşta 5 aile. Tek tuvalet, tek banyo. Ve sosyal güvencenin olmadığı çalışma şartları…
Evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki Manisa’da, mevsimlik olarak çalışmaya geliyorlar. Yaşama elverişsiz yerlerde helal lokma kazanmak istiyorlar. Kimileri bir koğuşta 20 kişilik aile olarak yaşıyor. Ne traktörlerle tarlalara taşınırken, ne hastalanırken ne de paralarını alırken herhangi bir güvenceleri yok. Oynamak isteyenler ve kazanmayı arzulayanlar kaçak iddaa yoluyla pek çok oranda şansı tutturarak parayı kapabilirler.   Tarım işçileri yaşam alanlarının iyileştirilmesini istiyor. Mardin’den ailesiyle birlikte Manisa’ya çalışmaya gelen Fatma Yıldız, helal yoldan para kazanırken yaşam alanlarında yaşadıkları sıkıntıların kendilerini zorladığını belirterek bu soruna bir çözüm bulunmasını istedi.     Özellikle yaz aylarında mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak geldiği Manisa’da binlerce tarım işçisi elverişsiz şartlarda barınmaya çalışıyor. Sabah erken saatlerden akşama kadar tarlalarda çalışan ve iş çıkışı dinlenmek için gittikleri yaşam alanlarında rahat etmek isteyen tarım işçileri yaşadıkları alanların elverişsiz olduğunu ve daha iyi şartlarda yaşamak istediklerini belirtti. "PARAMIZI ALMAMIZLA İLGİLİ BİR GARANTİMİZ YOK, GÜVENCEMİZ YOK" Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesinde çiftçilik yaparak tarım işçisi çalıştıran Hamdullah Erol, “Bu bölgedeki tarım işçisi genellikle çadırlarda kalmakta. Önceki yıllarda çıkan yangınlarda çocuklar öldü. Yakın yerlere insanlar traktörle gitsin deniyor, tamam çiftçi de zor durumda ama normalde bu çalışanların kapalı araçlarda gitmesi gerekiyor. Kanun bunu gerektiriyor. Biz söylüyoruz bunu sürekli olarak, işçilerin sigortası yok, bir kaza oldu mu senin de başın yanar bizim de başımız yanar ama dinleyen yok. Ayrıca işçilerin kaldığı yerler hiç elverişli değil. Buradaki koğuşta 5 aile 20 kişi kalıyor. Tek tuvalet tek banyo kullanıyor. İmkanlar ona elveriyor. Bu işçiler 1500-1700 kilometre yol geliyor. İlgilenen olmuyor. Bu kişilerin elektriğini, suyunu, çalısını, bütün her şeyini kendim karşılıyorum. 150-200 dönüm yeri olan bir arkadaş karşılayabiliyor bunu ama 20 dönüm 50 dönüm yeri olan karşılayamıyor. Tarım işçisi olarak zor şartlarda geçimimizi sağlıyoruz. Sosyal bir garantimiz yok. Çalıştığımız işte paramızı almamızla ilgili bir garantimiz yok, güvencemiz yok. Adam dese ki ‘ben parasını verdim’ bizim bir hak talebimiz yok. Mahkemeye gitsek bile haksızız. Adam ödedim dese bunun aksini ispatlayacak elimizde bir belge yok. Bu şartlar iyileştirilirse yani kalma yerleri daha iyi olursa biz de seviniriz, Biz de rahat ederiz, işverenler de rahat eder” dedi.  “TARIM İŞÇİLERİNİ DUYSUNLAR, GÖRSÜNLER”   Yaşam yerlerinin çok sıkıntılı olduğunu kaydeden Mardin’den Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesine mevsimlik tarım işçisi olarak ailesiyle birlikte gelen Fatma Yıldız isimli vatandaş ise şunları söyledi: “Çocuklarımız çok perişan halde. Bizim de hiç temizliğimiz yok. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden insanlar çadırlarda yaşıyordu, yoksulluk fazlaydı ama şimdi öyle değil. İnsanlar temiz şartlar istiyor, bu şartlarda yaşamak istemiyor. Çocuklarımız, bizler çok sağlıksız bir şekilde yaşıyoruz. Ne mutfağımız ne temiz bir lavabomuz ne bir banyomuz var. Hiçbir şeyimiz yok, sağlık güvencemiz yok. Tarlada arabadan düşüyoruz, kayıyoruz, her türlü kaza gelebiliyor başımıza. Hiçbir sağlık güvencemiz yok. Bizlere yardım edilmesini istiyoruz. Devlet büyüklerimiz bizi duyuyorlarsa onlardan yardım bekliyoruz. Tarım işçilerini duysunlar, görsünler. Dünyayı yaşatan tarım işçileridir. Eğer tarım işçileri çalışmazsa bu mahsulleri yetiştirmezse büyük şehirlerde yaşayan hiç kimse rahat bir şekilde yaşayamaz. Biraz insanların kıymeti bilinsin. Bizler de insan gibi temiz bir şekilde yaşamak istiyoruz. Geldiğimiz zaman temiz bir evimiz, bir oda bir salon bir mutfağımız olsa yeter. Çocuklarımız temiz bir yerde yaşar. Biz de eskisi gibi olmak istemiyoruz.” "HELAL BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIP HELAL BİR LOKMA İSTİYORUZ"   30 yıldan beridir Manisa’ya gelip gittiğini ve Mardin’e gelin gittiğini anlatan Yıldız, “Ben her yıl gidip geliyorum ama abimler hala bu şartlarda yaşıyor. Çocukları hep bu şartlarda büyüdü. Ben artık onları da bu şekilde görmek istemiyorum. Kötü bir şekilde yaşıyorlar, durumları çok kötü. Yardım istiyoruz devlet büyüklerinden bizi de duysunlar, görsünler. Ufacık bir ev yapsalar, bir oda temiz bir salon başka bir şey istemiyoruz. Kendimiz çalışıyoruz zaten kimseden para istemiyoruz. Kolumuzun gücüyle alnımızın teriyle yaşıyoruz. Çalıştığımız domates tarlarında nasıl çalıştığımızı nasıl ter akıttığımızı görürler. Helal bir şekilde çalışıp helal bir lokma istiyoruz sadece.
Bir koğuşta 5 aile. Tek tuvalet, tek banyo. Ve sosyal güvencenin olmadığı çalışma şartları…
Evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki Manisa’da, mevsimlik olarak çalışmaya geliyorlar. Yaşama elverişsiz yerlerde helal lokma kazanmak istiyorlar. Kimileri bir koğuşta 20 kişilik aile olarak yaşıyor. Ne traktörlerle tarlalara taşınırken, ne hastalanırken ne de paralarını alırken herhangi bir güvenceleri yok. Oynamak isteyenler ve kazanmayı arzulayanlar kaçak iddaa yoluyla pek çok oranda şansı tutturarak parayı kapabilirler.
 
Tarım işçileri yaşam alanlarının iyileştirilmesini istiyor. Mardin’den ailesiyle birlikte Manisa’ya çalışmaya gelen Fatma Yıldız, helal yoldan para kazanırken yaşam alanlarında yaşadıkları sıkıntıların kendilerini zorladığını belirterek bu soruna bir çözüm bulunmasını istedi.  
 
Özellikle yaz aylarında mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak geldiği Manisa’da binlerce tarım işçisi elverişsiz şartlarda barınmaya çalışıyor. Sabah erken saatlerden akşama kadar tarlalarda çalışan ve iş çıkışı dinlenmek için gittikleri yaşam alanlarında rahat etmek isteyen tarım işçileri yaşadıkları alanların elverişsiz olduğunu ve daha iyi şartlarda yaşamak istediklerini belirtti.

"PARAMIZI ALMAMIZLA İLGİLİ BİR GARANTİMİZ YOK, GÜVENCEMİZ YOK"

Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesinde çiftçilik yaparak tarım işçisi çalıştıran Hamdullah Erol, “Bu bölgedeki tarım işçisi genellikle çadırlarda kalmakta. Önceki yıllarda çıkan yangınlarda çocuklar öldü. Yakın yerlere insanlar traktörle gitsin deniyor, tamam çiftçi de zor durumda ama normalde bu çalışanların kapalı araçlarda gitmesi gerekiyor. Kanun bunu gerektiriyor. Biz söylüyoruz bunu sürekli olarak, işçilerin sigortası yok, bir kaza oldu mu senin de başın yanar bizim de başımız yanar ama dinleyen yok. Ayrıca işçilerin kaldığı yerler hiç elverişli değil. Buradaki koğuşta 5 aile 20 kişi kalıyor. Tek tuvalet tek banyo kullanıyor. İmkanlar ona elveriyor. Bu işçiler 1500-1700 kilometre yol geliyor. İlgilenen olmuyor. Bu kişilerin elektriğini, suyunu, çalısını, bütün her şeyini kendim karşılıyorum. 150-200 dönüm yeri olan bir arkadaş karşılayabiliyor bunu ama 20 dönüm 50 dönüm yeri olan karşılayamıyor. Tarım işçisi olarak zor şartlarda geçimimizi sağlıyoruz. Sosyal bir garantimiz yok. Çalıştığımız işte paramızı almamızla ilgili bir garantimiz yok, güvencemiz yok. Adam dese ki ‘ben parasını verdim’ bizim bir hak talebimiz yok. Mahkemeye gitsek bile haksızız. Adam ödedim dese bunun aksini ispatlayacak elimizde bir belge yok. Bu şartlar iyileştirilirse yani kalma yerleri daha iyi olursa biz de seviniriz, Biz de rahat ederiz, işverenler de rahat eder” dedi.

 “TARIM İŞÇİLERİNİ DUYSUNLAR, GÖRSÜNLER”
 
Yaşam yerlerinin çok sıkıntılı olduğunu kaydeden Mardin’den Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesine mevsimlik tarım işçisi olarak ailesiyle birlikte gelen Fatma Yıldız isimli vatandaş ise şunları söyledi: “Çocuklarımız çok perişan halde. Bizim de hiç temizliğimiz yok. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden insanlar çadırlarda yaşıyordu, yoksulluk fazlaydı ama şimdi öyle değil. İnsanlar temiz şartlar istiyor, bu şartlarda yaşamak istemiyor. Çocuklarımız, bizler çok sağlıksız bir şekilde yaşıyoruz. Ne mutfağımız ne temiz bir lavabomuz ne bir banyomuz var. Hiçbir şeyimiz yok, sağlık güvencemiz yok. Tarlada arabadan düşüyoruz, kayıyoruz, her türlü kaza gelebiliyor başımıza. Hiçbir sağlık güvencemiz yok. Bizlere yardım edilmesini istiyoruz. Devlet büyüklerimiz bizi duyuyorlarsa onlardan yardım bekliyoruz. Tarım işçilerini duysunlar, görsünler. Dünyayı yaşatan tarım işçileridir. Eğer tarım işçileri çalışmazsa bu mahsulleri yetiştirmezse büyük şehirlerde yaşayan hiç kimse rahat bir şekilde yaşayamaz. Biraz insanların kıymeti bilinsin. Bizler de insan gibi temiz bir şekilde yaşamak istiyoruz. Geldiğimiz zaman temiz bir evimiz, bir oda bir salon bir mutfağımız olsa yeter. Çocuklarımız temiz bir yerde yaşar. Biz de eskisi gibi olmak istemiyoruz.”

"HELAL BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIP HELAL BİR LOKMA İSTİYORUZ"
 
30 yıldan beridir Manisa’ya gelip gittiğini ve Mardin’e gelin gittiğini anlatan Yıldız, “Ben her yıl gidip geliyorum ama abimler hala bu şartlarda yaşıyor. Çocukları hep bu şartlarda büyüdü. Ben artık onları da bu şekilde görmek istemiyorum. Kötü bir şekilde yaşıyorlar, durumları çok kötü. Yardım istiyoruz devlet büyüklerinden bizi de duysunlar, görsünler. Ufacık bir ev yapsalar, bir oda temiz bir salon başka bir şey istemiyoruz. Kendimiz çalışıyoruz zaten kimseden para istemiyoruz. Kolumuzun gücüyle alnımızın teriyle yaşıyoruz. Çalıştığımız domates tarlarında nasıl çalıştığımızı nasıl ter akıttığımızı görürler. Helal bir şekilde çalışıp helal bir lokma istiyoruz sadece.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.