Avukatlar’dan Ankara Sözleşmesi Yorumu

MANİSA GÜNDEMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.03.2021 - 12:03, Güncelleme: 22.04.2023 - 23:27
 

Avukatlar’dan Ankara Sözleşmesi Yorumu

Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Pınar Kına ve Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin hukuksal ve toplumsal boyutunu Etv ekranlarında değerlendirdi. Av. Kına ve Arslan, İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri, ‘manipülasyon’ olarak yorumladı.
Etv ekranlarında yayınlanan Gazete Manşetleri programında Özlem Şahin’in konukları olan Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Pınar Kına ve Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının hukuksal boyutunu değerlendirerek, sözleşmenin kapsamını anlattılar. Türkiye’de bu sözleşmeye karşı çıkanların çoğunlukla sözleşmedeki "toplumsal cinsiyet eşitliği" ve "cinsel yönelim" gibi ifadelere takıldığını ifade eden avukatlar, bu ifadelerin kapsamının manipüle edildiğini savundular. Av. Kına ve Arslan, İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri de ‘manipülasyon’ olarak değerlendirdiler. İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NE ZAMAN VE NEDEN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ? Türkiye’nin bu sözleşmeye ne zaman ve neden imza attığı hakkında bilgi vererek programa başlayan Başkan Av. Pınar Kına, “2011’de imzaya açılan ve 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin amacı kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, şiddetten mağdur olan kişilerin korunması, suçluların cezalandırılması ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik politikaların hayata geçmesi. Bu çerçevede sözleşme, taraf devletin özellikle şiddete uğrayan kadınların korunması için bütünlüklü bir dizi önlem almasını şart koşuyor” dedi. FESHEDİLMESİNİN HUKUKSAL BOYUTU Kına, sözleşmenin feshedilmemesinin hukuksal boyutunu ise şu sözlerle açıkladı: “İstanbul Sözleşmesi içeriği itibariyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin olup, uluslararası sözleşme niteliği yönüyle Anayasanın 90. Maddesi uyarınca normlar hiyerarşisinde yasaların üstünde yer alır ve Anayasa’nın cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. Maddesi uyarınca da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilemez.” “ANKARA SÖZLEŞMESİ BİR MANİPÜLASYON” İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri değerlendiren Manisa Barosu Çocuk ve Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Pınar Kına, “Bunu bir manipülasyon olarak değerlendirebiliriz. Hukukçuların, sivil toplum kuruluşlarının, alanda çalışan kadınların bundan haberi yok. Böyle bir sözleşme hazırlığında olunduğunu zannetmiyoruz, kaldı ki böyle bir sözleşme hazırlansa dahi İstanbul Sözleşmesi kadar kapsamlı ve koruyucu bir sözleşme hazırlanması mümkün değildir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti bir ayrımcılık türü olarak tanımlayan ilk sözleşme. Bu sözleşme, toplumsal cinsiyet eşitliği tanımını yapan ilk sözleşme. Bu nedenlerle çok kıymetli. İstanbul Sözleşmesi şunu söylüyor bize; toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında sağlarsan, şiddetsiz toplum hayal değil.” SÖZLEŞME NEDEN TARTIŞILIYOR? Av. Özge Arslan ise, İstanbul Sözleşmesi’nde tartışmalara sebep olan ifadeler hakkında açıklamada bulundu. Av. Arslan, “Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet eşitliği tanımı hedef gösterilerek bu sözleşmeden feshedildi. Sözleşme toplumsal cinsiyet eşitliği kısmında, erkek ve kadın eşitliğini sağlayarak kadınlara yönelik şiddettin önleneceği belirtiliyor. Sözleşmenin temeli zaten şiddetin önlenmesi. Cinsel taciz, ırza geçme, aile içi şiddet, namus adı altında kadın ve genç kızlara yönelik işlenen suçları önleyeceksin diyor. Dini, dili, cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, medeni hali ne olursa olsun devlet olarak şiddete uğrayan kişiyi korumalısın diyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ifadesi ise kadına yalnızca kadın erkeğe de yalnızca erkek cinsiyetine mensup olduğu için roller yükleyemezsiniz diyor. Burada kastedilen sözleşmeye karşı olanların dile getirdiği gibi kadın ve erkek cinsinin dışında üçüncü bir cinsi tanıma ya da bunu teşvik amacı gütmüyor. Şiddet kimden, hangi sebeple gelirse gelsin sen devlet olarak bunun karşısında olacaksın. Yüklediği sorumluluk bu. Bu ‘cinsel yönelim’ kelimesi manipüle edilmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı. escort istanbul escort avrupa yakası escort anadolu yakası escort şişli escort ataşehir escort beylikdüzü escort esenyurt escort kadıköy escort pendik escort ümraniye escort beşiktaş escort büyükçekmece escort esenler escort sarıyer escort tuzla escort adalar escort avcılar escort beykoz escort arnavutköy escort bağcılar escort kartal escort bahçelievler escort bakırköy escort başakşehir escort bayrampaşa escort beyoğlu escort çatalca escort çekmeköy escort eyüpsultan escort fatih escort gaziosmanpaşa escort güngören escort kağıthane escort küçükçekmece escort maltepe escort sancaktepe escort silivri escort sultanbeyli escort sultangazi escort şile escort üsküdar escort zeytinburnu escort mecidiyeköy escort ataköy escort aksaray escort bahçeşehir escort bostancı escort kurtköy escort halkalı escort taksim escort çapa escort kayaşehir escort kaynarca escort sefaköy escort şerifali escort şirinevler escort “BU SÖZLEŞME BİR GURUR ABİDESİYDİ” Sözleşmenin feshedilme kararının iptal edilmesi için tüm hukuksal mücadeleyi verecekleri dile getiren Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, son olarak şunları söyledi: “İstanbul sözleşmesi ilk imzalandığında hukuk, sivil toplum camiası ve kadınlara yönelik bir gurur abidesiydi. Hatta devletin en üst kademesinden bütün birimlerine kadar bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmamızın gururu dile getirildi. Ne oldu da bu sözleşmeden vazgeçildiği kısmını konuşmak gerekirse bu bir lobi faaliyeti. Kadın örgütleri, bu sözleşmeyi aktif bir şekilde uygulanması için 10 yıldır mücadele ederken bir kesim de bu sözleşmeye eleştiriler getirdi. Bu sözleşme bir gecede hazırlanmış bir şey değil. Sözleşme, 50-60 hatta 100’lerce yıldır kadınların mücadele sonucu, ölerek, mağdur edilerek, öldürülerek elde ettiği kazanımlar.”
Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Pınar Kına ve Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin hukuksal ve toplumsal boyutunu Etv ekranlarında değerlendirdi. Av. Kına ve Arslan, İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri, ‘manipülasyon’ olarak yorumladı.

Etv ekranlarında yayınlanan Gazete Manşetleri programında Özlem Şahin’in konukları olan Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Pınar Kına ve Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının hukuksal boyutunu değerlendirerek, sözleşmenin kapsamını anlattılar. Türkiye’de bu sözleşmeye karşı çıkanların çoğunlukla sözleşmedeki "toplumsal cinsiyet eşitliği" ve "cinsel yönelim" gibi ifadelere takıldığını ifade eden avukatlar, bu ifadelerin kapsamının manipüle edildiğini savundular. Av. Kına ve Arslan, İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri de ‘manipülasyon’ olarak değerlendirdiler.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NE ZAMAN VE NEDEN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ?

Türkiye’nin bu sözleşmeye ne zaman ve neden imza attığı hakkında bilgi vererek programa başlayan Başkan Av. Pınar Kına, “2011’de imzaya açılan ve 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin amacı kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, şiddetten mağdur olan kişilerin korunması, suçluların cezalandırılması ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik politikaların hayata geçmesi. Bu çerçevede sözleşme, taraf devletin özellikle şiddete uğrayan kadınların korunması için bütünlüklü bir dizi önlem almasını şart koşuyor” dedi.

FESHEDİLMESİNİN HUKUKSAL BOYUTU

Kına, sözleşmenin feshedilmemesinin hukuksal boyutunu ise şu sözlerle açıkladı: “İstanbul Sözleşmesi içeriği itibariyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin olup, uluslararası sözleşme niteliği yönüyle Anayasanın 90. Maddesi uyarınca normlar hiyerarşisinde yasaların üstünde yer alır ve Anayasa’nın cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. Maddesi uyarınca da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilemez.”

ANKARA SÖZLEŞMESİ BİR MANİPÜLASYON”

İstanbul Sözleşmesi'nin yerine Ankara Sözleşmesi'nin çıkartılacağı yönündeki haberleri değerlendiren Manisa Barosu Çocuk ve Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Pınar Kına, “Bunu bir manipülasyon olarak değerlendirebiliriz. Hukukçuların, sivil toplum kuruluşlarının, alanda çalışan kadınların bundan haberi yok. Böyle bir sözleşme hazırlığında olunduğunu zannetmiyoruz, kaldı ki böyle bir sözleşme hazırlansa dahi İstanbul Sözleşmesi kadar kapsamlı ve koruyucu bir sözleşme hazırlanması mümkün değildir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti bir ayrımcılık türü olarak tanımlayan ilk sözleşme. Bu sözleşme, toplumsal cinsiyet eşitliği tanımını yapan ilk sözleşme. Bu nedenlerle çok kıymetli. İstanbul Sözleşmesi şunu söylüyor bize; toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında sağlarsan, şiddetsiz toplum hayal değil.”

SÖZLEŞME NEDEN TARTIŞILIYOR?

Av. Özge Arslan ise, İstanbul Sözleşmesi’nde tartışmalara sebep olan ifadeler hakkında açıklamada bulundu. Av. Arslan, “Cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet eşitliği tanımı hedef gösterilerek bu sözleşmeden feshedildi. Sözleşme toplumsal cinsiyet eşitliği kısmında, erkek ve kadın eşitliğini sağlayarak kadınlara yönelik şiddettin önleneceği belirtiliyor. Sözleşmenin temeli zaten şiddetin önlenmesi. Cinsel taciz, ırza geçme, aile içi şiddet, namus adı altında kadın ve genç kızlara yönelik işlenen suçları önleyeceksin diyor. Dini, dili, cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, medeni hali ne olursa olsun devlet olarak şiddete uğrayan kişiyi korumalısın diyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ifadesi ise kadına yalnızca kadın erkeğe de yalnızca erkek cinsiyetine mensup olduğu için roller yükleyemezsiniz diyor. Burada kastedilen sözleşmeye karşı olanların dile getirdiği gibi kadın ve erkek cinsinin dışında üçüncü bir cinsi tanıma ya da bunu teşvik amacı gütmüyor. Şiddet kimden, hangi sebeple gelirse gelsin sen devlet olarak bunun karşısında olacaksın. Yüklediği sorumluluk bu. Bu ‘cinsel yönelim’ kelimesi manipüle edilmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

escort
istanbul escort
avrupa yakası escort
anadolu yakası escort
şişli escort
ataşehir escort
beylikdüzü escort
esenyurt escort
kadıköy escort
pendik escort
ümraniye escort
beşiktaş escort
büyükçekmece escort
esenler escort
sarıyer escort
tuzla escort
adalar escort
avcılar escort
beykoz escort
arnavutköy escort
bağcılar escort
kartal escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beyoğlu escort
çatalca escort
çekmeköy escort
eyüpsultan escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kağıthane escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
sancaktepe escort
silivri escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
şile escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
mecidiyeköy escort
ataköy escort
aksaray escort
bahçeşehir escort
bostancı escort
kurtköy escort
halkalı escort
taksim escort
çapa escort
kayaşehir escort
kaynarca escort
sefaköy escort
şerifali escort
şirinevler escort

BU SÖZLEŞME BİR GURUR ABİDESİYDİ”

Sözleşmenin feshedilme kararının iptal edilmesi için tüm hukuksal mücadeleyi verecekleri dile getiren Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. Özge Arslan, son olarak şunları söyledi: “İstanbul sözleşmesi ilk imzalandığında hukuk, sivil toplum camiası ve kadınlara yönelik bir gurur abidesiydi. Hatta devletin en üst kademesinden bütün birimlerine kadar bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmamızın gururu dile getirildi. Ne oldu da bu sözleşmeden vazgeçildiği kısmını konuşmak gerekirse bu bir lobi faaliyeti. Kadın örgütleri, bu sözleşmeyi aktif bir şekilde uygulanması için 10 yıldır mücadele ederken bir kesim de bu sözleşmeye eleştiriler getirdi. Bu sözleşme bir gecede hazırlanmış bir şey değil. Sözleşme, 50-60 hatta 100’lerce yıldır kadınların mücadele sonucu, ölerek, mağdur edilerek, öldürülerek elde ettiği kazanımlar.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.