DENGE KAYIP KÖY DÜVLEK’İ BULDU
MANİSA GÜNDEMİ
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
04.12.2017 - 14:42, Güncelleme:
04.12.2017 - 14:42
DENGE KAYIP KÖY DÜVLEK’İ BULDU
Manisa’nın kayıp; köy, kasaba ve kentlerini Denge araştırdı ve Yunusemre ilçesi sınırlarında kalan Düvlek Köyü’nü buldu. Karaca Ahmet Türbesi yakınlarında bulunan Düvlek Köyü; 1600’lü yıllarda eşkıyalar tarafından baskına uğradı ve yağmalamaların ardından yerle yeksan edildi. 400 yıl önce yaşamların sürdürüldüğü Düvlek Köyü’nden günümüze sadece, yıkılan cami kalıntısı ve kubbesi olmayan cami minaresi kaldı.
Turan IŞIK
Şehzadelerin yetiştiği Manisa’da ortaya çıkartılmış ve varlığı bilinen tarihi eserler dışında, henüz keşfedilmemiş kültürel miraslarda var. Yağmalamalardan kaçan köylülerin terk ettiği Düvlek Köyü’nü yıllar sonra, Denge Gazetesi muhabiri keşfetti.
400 YIL ÖNCE EŞKIYALAR ÖNCE YAĞMALADI SONRA YAKTI
Bundan 400 yıl önce Karaca Ahmet Türbesi yakınlarında kurulu büyük bir köy olan Düvlek Köyü (Düvlek-i kebir) tarihinde; oldukça kalabalık bir nüfusu da barındırıyordu. Düvlek Köyü’nün nasıl yok olduğu araştırıldığında ise 1600’lü yıllarda eşkiyaların baskınına uğradığı ortaya çıktı. Bölgeyi araştıran Tarih bilimcilerden edinilen bilgiye göre; Eşkiyalar defalarca Düvlek Köyü’ne Saldırdı, baskınlar düzenledi. Ardı ardına gelen baskın ve saldırılardan canını kurtarmak isteyen köylüler ise Düvlek’i terk etmek zorunda kalarak, çevre köylere veya Manisa merkeze yerleşti. Köylülerin tümüyle Düvlek’i terk ettiğini gören eşkıyalar ise, çok geçmeden bu yerleşim yerini yakıp yıktı. Yakılıp yıkılan Düvlek Köyü’nde ayakta kalan tek eser ise Düvlek Cami minaresi.
1940’LI YILLARDA İBADET YAPILYORDU
Denge Gazetesi muhabirinin yaptığı araştırmaya göre; Düvlek Camii’nde 1940’lı yıllarda ibadet yapılıyordu. Daha sonra cami ilgisizlik ve bakımsızlıktan dolayı yıkıldı. Tarla arasında yapılan camiden geriye sadece minaresi kaldı. Kubbesi yıkılan 20 metre yükseklikte Horasan sıvası ve tuğlası ile yapılmış minare; tüm ihtişamı ile hala varlığını koruyor.
400 YIL SONRA TESCİLLENDİ
Düvlek köyü Camii minaresi 800 dönüm arazisi üzerinde kurulmuştu. Ancak günümüzde camiinin kalıntılarına sadece 150 metre kare alanda rastlanabiliyor. Tarihi eserler kapsamına alınan Cami minaresi, Kültür Bakanlığı tarafından bir yıl önce tescillendi.
TESCİLLENDİĞİNİ BELİRTEN HİÇBİR İBARE YOK
Geçen yıl tescillenmiş olmasına rağmen arazi üzerinde minarenin koruma altına alındığına dair; hiçbir ibare, yazı veya uyarı levhası konulmadı. Kültür Bakanlığı’nın sahiplenmesi ve koruma altına alması gereken bu tarihi mirasın, ne zaman hak ettiği değeri göreceği ise merak konusu oldu.
MCBÜ’NÜN AKADEMİSYENLERİ NE İŞLE MEŞGUL?
Aslen Çankırılı olan Çağatay Uluçay uzun yıllar kendini Manisa’nın tarihini araştırmaya adadı. O’nun başladığı bu araştırmaları ise Çanakkale Üniversitesi Manisa’da yürütmeye devam ediyor. Manisa’da gerek İlhan Varank yerleşkesi, gerekse Uncubozköy kampüsü ile eğitim veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin akademisyenleri ise; henüz Şehrin tarihi ve kültürel hafızasına yeni bir pencere açmadı. Manisa’nın tarihini Manisalı tarihçiler veya akademisyenlerin değil de; başka illerden gelen akademisyenlerin veya tarihçilerin araştırması akıllarda şu soruyu uyandırıyor. “MCBÜ’nün akademisyenleri ne işle meşgul?” MCBÜ’nün yüzlerce akademisyenin; Manisa için herhangi bir çalışma yapmamasının nedeni, kamuoyu tarafından merak ediliyor.
Manisa’nın kayıp; köy, kasaba ve kentlerini Denge araştırdı ve Yunusemre ilçesi sınırlarında kalan Düvlek Köyü’nü buldu. Karaca Ahmet Türbesi yakınlarında bulunan Düvlek Köyü; 1600’lü yıllarda eşkıyalar tarafından baskına uğradı ve yağmalamaların ardından yerle yeksan edildi. 400 yıl önce yaşamların sürdürüldüğü Düvlek Köyü’nden günümüze sadece, yıkılan cami kalıntısı ve kubbesi olmayan cami minaresi kaldı.
Turan IŞIK
Şehzadelerin yetiştiği Manisa’da ortaya çıkartılmış ve varlığı bilinen tarihi eserler dışında, henüz keşfedilmemiş kültürel miraslarda var. Yağmalamalardan kaçan köylülerin terk ettiği Düvlek Köyü’nü yıllar sonra, Denge Gazetesi muhabiri keşfetti.
400 YIL ÖNCE EŞKIYALAR ÖNCE YAĞMALADI SONRA YAKTI
Bundan 400 yıl önce Karaca Ahmet Türbesi yakınlarında kurulu büyük bir köy olan Düvlek Köyü (Düvlek-i kebir) tarihinde; oldukça kalabalık bir nüfusu da barındırıyordu. Düvlek Köyü’nün nasıl yok olduğu araştırıldığında ise 1600’lü yıllarda eşkiyaların baskınına uğradığı ortaya çıktı. Bölgeyi araştıran Tarih bilimcilerden edinilen bilgiye göre; Eşkiyalar defalarca Düvlek Köyü’ne Saldırdı, baskınlar düzenledi. Ardı ardına gelen baskın ve saldırılardan canını kurtarmak isteyen köylüler ise Düvlek’i terk etmek zorunda kalarak, çevre köylere veya Manisa merkeze yerleşti. Köylülerin tümüyle Düvlek’i terk ettiğini gören eşkıyalar ise, çok geçmeden bu yerleşim yerini yakıp yıktı. Yakılıp yıkılan Düvlek Köyü’nde ayakta kalan tek eser ise Düvlek Cami minaresi.
1940’LI YILLARDA İBADET YAPILYORDU
Denge Gazetesi muhabirinin yaptığı araştırmaya göre; Düvlek Camii’nde 1940’lı yıllarda ibadet yapılıyordu. Daha sonra cami ilgisizlik ve bakımsızlıktan dolayı yıkıldı. Tarla arasında yapılan camiden geriye sadece minaresi kaldı. Kubbesi yıkılan 20 metre yükseklikte Horasan sıvası ve tuğlası ile yapılmış minare; tüm ihtişamı ile hala varlığını koruyor.
400 YIL SONRA TESCİLLENDİ
Düvlek köyü Camii minaresi 800 dönüm arazisi üzerinde kurulmuştu. Ancak günümüzde camiinin kalıntılarına sadece 150 metre kare alanda rastlanabiliyor. Tarihi eserler kapsamına alınan Cami minaresi, Kültür Bakanlığı tarafından bir yıl önce tescillendi.
TESCİLLENDİĞİNİ BELİRTEN HİÇBİR İBARE YOK
Geçen yıl tescillenmiş olmasına rağmen arazi üzerinde minarenin koruma altına alındığına dair; hiçbir ibare, yazı veya uyarı levhası konulmadı. Kültür Bakanlığı’nın sahiplenmesi ve koruma altına alması gereken bu tarihi mirasın, ne zaman hak ettiği değeri göreceği ise merak konusu oldu.
MCBÜ’NÜN AKADEMİSYENLERİ NE İŞLE MEŞGUL?
Aslen Çankırılı olan Çağatay Uluçay uzun yıllar kendini Manisa’nın tarihini araştırmaya adadı. O’nun başladığı bu araştırmaları ise Çanakkale Üniversitesi Manisa’da yürütmeye devam ediyor. Manisa’da gerek İlhan Varank yerleşkesi, gerekse Uncubozköy kampüsü ile eğitim veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin akademisyenleri ise; henüz Şehrin tarihi ve kültürel hafızasına yeni bir pencere açmadı. Manisa’nın tarihini Manisalı tarihçiler veya akademisyenlerin değil de; başka illerden gelen akademisyenlerin veya tarihçilerin araştırması akıllarda şu soruyu uyandırıyor. “MCBÜ’nün akademisyenleri ne işle meşgul?” MCBÜ’nün yüzlerce akademisyenin; Manisa için herhangi bir çalışma yapmamasının nedeni, kamuoyu tarafından merak ediliyor.
Şehzadelerin yetiştiği Manisa’da ortaya çıkartılmış ve varlığı bilinen tarihi eserler dışında, henüz keşfedilmemiş kültürel miraslarda var. Yağmalamalardan kaçan köylülerin terk ettiği Düvlek Köyü’nü yıllar sonra, Denge Gazetesi muhabiri keşfetti.
400 YIL ÖNCE EŞKIYALAR ÖNCE YAĞMALADI SONRA YAKTI
Bundan 400 yıl önce Karaca Ahmet Türbesi yakınlarında kurulu büyük bir köy olan Düvlek Köyü (Düvlek-i kebir) tarihinde; oldukça kalabalık bir nüfusu da barındırıyordu. Düvlek Köyü’nün nasıl yok olduğu araştırıldığında ise 1600’lü yıllarda eşkiyaların baskınına uğradığı ortaya çıktı. Bölgeyi araştıran Tarih bilimcilerden edinilen bilgiye göre; Eşkiyalar defalarca Düvlek Köyü’ne Saldırdı, baskınlar düzenledi. Ardı ardına gelen baskın ve saldırılardan canını kurtarmak isteyen köylüler ise Düvlek’i terk etmek zorunda kalarak, çevre köylere veya Manisa merkeze yerleşti. Köylülerin tümüyle Düvlek’i terk ettiğini gören eşkıyalar ise, çok geçmeden bu yerleşim yerini yakıp yıktı. Yakılıp yıkılan Düvlek Köyü’nde ayakta kalan tek eser ise Düvlek Cami minaresi.
1940’LI YILLARDA İBADET YAPILYORDU
Denge Gazetesi muhabirinin yaptığı araştırmaya göre; Düvlek Camii’nde 1940’lı yıllarda ibadet yapılıyordu. Daha sonra cami ilgisizlik ve bakımsızlıktan dolayı yıkıldı. Tarla arasında yapılan camiden geriye sadece minaresi kaldı. Kubbesi yıkılan 20 metre yükseklikte Horasan sıvası ve tuğlası ile yapılmış minare; tüm ihtişamı ile hala varlığını koruyor.
400 YIL SONRA TESCİLLENDİ
Düvlek köyü Camii minaresi 800 dönüm arazisi üzerinde kurulmuştu. Ancak günümüzde camiinin kalıntılarına sadece 150 metre kare alanda rastlanabiliyor. Tarihi eserler kapsamına alınan Cami minaresi, Kültür Bakanlığı tarafından bir yıl önce tescillendi.
TESCİLLENDİĞİNİ BELİRTEN HİÇBİR İBARE YOK
Geçen yıl tescillenmiş olmasına rağmen arazi üzerinde minarenin koruma altına alındığına dair; hiçbir ibare, yazı veya uyarı levhası konulmadı. Kültür Bakanlığı’nın sahiplenmesi ve koruma altına alması gereken bu tarihi mirasın, ne zaman hak ettiği değeri göreceği ise merak konusu oldu.
MCBÜ’NÜN AKADEMİSYENLERİ NE İŞLE MEŞGUL?
Aslen Çankırılı olan Çağatay Uluçay uzun yıllar kendini Manisa’nın tarihini araştırmaya adadı. O’nun başladığı bu araştırmaları ise Çanakkale Üniversitesi Manisa’da yürütmeye devam ediyor. Manisa’da gerek İlhan Varank yerleşkesi, gerekse Uncubozköy kampüsü ile eğitim veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin akademisyenleri ise; henüz Şehrin tarihi ve kültürel hafızasına yeni bir pencere açmadı. Manisa’nın tarihini Manisalı tarihçiler veya akademisyenlerin değil de; başka illerden gelen akademisyenlerin veya tarihçilerin araştırması akıllarda şu soruyu uyandırıyor. “MCBÜ’nün akademisyenleri ne işle meşgul?” MCBÜ’nün yüzlerce akademisyenin; Manisa için herhangi bir çalışma yapmamasının nedeni, kamuoyu tarafından merak ediliyor.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.