HDP’li Sırrı Sakık ETV’den Seslendi

HDP Manisa 1. Sıra Milletvekili Adayı Sırrı Sakık, "Bu iktidarlar çatışma üzerinden HDP’yi hep hedef haline getirirler. Bugün önümüzde yeni bir çatışma sürecini görüyoruz. Türkiye’ye bu şekilde mesajlar veriliyor. Bir Kürt siyasetçi olarak söylüyorum, ölümden, şiddetten yoruldum. Ölüm bile yoruldu Yaşar Kemal’in dediği gibi."diye konuştu.

HABER ÖZLEM ŞAHİN ETV Manisa ekranlarında, 24 Haziran seçimleri öncesi siyasetin nabzını tutan Seçim Masası programının bu seferki konuğu HDP Manisa 1. Sıra Milletvekili Adayı Sırrı Sakık oldu. Ali Gültekin, Caner Kılıç ve Meltem Erdinç’in sorularını yanıtlayan HDP’liSakık, önemli açıklamalarda bulundu. "Uzun zamandır ulusal ve yerel medyanın bize kapılarını kapattığı bir dönemde, Manisa’da böyle küçük bir pencerenin açılması demokrasi adına sevindiren bir gelişme. Bu yüzden ETV’ye çok teşekkür ediyorum." sözleriyle kendisine yöneltilen soruları cevaplayan HDP’liSakık, ETV izleyicileri karşısında şu açıklamalarda bulundu; "BU ÖLÜMLERİ DURDURMALIYIZ" "Hayatımızı bu topraklarda özgürce yaşayabilmek için feda ettik. Öyle bir gelenekten geliyoruz. Nerden geldiler, niye geldiler? Böyle sözleri duyuyoruz rakiplerimiz tarafından. Biz bu halkın evlatlarıyız. Bu halkın sorunları var. Manisa’nın halkının sorunlarıyla Ağrı’daki,Muş’taki, İstanbul’daki,  Edirne’deki  halkın sorunları eşdeğerdir. Biz sorunların adını koyarken çok cesurca koyuyoruz. Diğer siyasi partiler gibi çekincemiz yoktur, ikilem içerisinde değiliz. Bizim tek bir projemiz vardır; bu topraklara barışı, kardeşliği hayata geçirmek. Bu ölümleri durdurmalıyız. Siyaset dünyasının asıl görevi, var olan sorunları çözmektir. Ama siyaset dünyası ne yazık ki bu ülkede, seçim atmosferinde klişe sözler söyler, hiç birini hayata geçirmez.  "KEŞKE BİZ DE MİLLET KUTBUNDA BİRLEŞENLERİN YANINDA OLSAYDIK" Biz bugün Türkiye’de gerçekten bütün halkların, inançların umudu olduk.  Bundan korktukları için 24 Haziran seçimlerine giriyoruz.  Türkiye’yi kutuplaştırdılar. İki kutup var. Bir Cumhur kutbu dediğimiz Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi ve Ak Parti’den oluşan kutup. İkinci bir kutup yarattılar; geçmişte, birbirleriyle kanlı bıçaklı olan Millet Kutbunu oluşturdular. Şimdi yine öyle olsunlar demiyorum ama bu ittifakta biz yokuz. Keşke bu kutuplaşma olmasaydı, biz de millet kutbunda birleşenlerin yanında olsaydık. Bu daha halkları kucaklayacak bir proje olurdu. Ama bunu yapmadılar siyasetçiler. "BİZ BU KUTUPLARA KARŞI YENİ BİR BLOK OLUŞTURUYORUZ;  VİCDAN BLOĞU" Kapalı kapılar arkasında ne konuşulduğunu bilmiyoruz ama halkımızın iradesi yok sayacak hiçbir projenin içinde olmadık, olamayız da. Biz böylesi bir süreçte Türkiye’nin farklı kimliklerine gidiyoruz. Biz bu tutuma karşı yeni bir blok oluşturuyoruz;  vicdan bloğu. Türkiye’nin her yerinde bu vicdan köprüsünü oluşturuyoruz. Bu vicdan köprüsüyle 24 Haziran’da yüzde 10 barajlarını yıkacağız. Bundan sonra Türkiye’de kimse barajları bir daha ağzına almayacak. "BİZ YANDAŞLIK DEĞİL, YOLDAŞLIK HUKUKUNU SAVUNUYORUZ" Bu toprakların en büyük sorun,adalet sorunudur. Yani adaleti inşa etmeliyiz. 100 tane belediye başkanımız görevden alındı. Gerekçe ise konuşmalarımız. Yerimize kayyumlar atanıyor. Milletvekilleri, gazeteciler, sivil toplum örgütleri sadece konuşma eylemlerinden dolayı görevden alınıyor. Ortada bir tane çakı yok, eylem yok. Milletvekillerinin, belediye başkanlarının, siyasilerin sözünden başka ne silahı olabilir?Düşünün 6 milyon üzerinde oy almış bir partinin eş başkanları sadece konuşmalarından dolayı içeride. Ve eş başkanlarından biri cumhurbaşkanı adayı.  Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey göremezsiniz.  Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ortada bir suç yok, diğerleri ne kadar iradeyse, biz de o kadar iradeyiz. Bana nerede görev düşüyorsa oradayım. İşte Manisa’dayım. Selahattin’lerin bıraktığı yerden büyüterek, Türkiye’ye bir mesaj vereceğiz. İktidarların bir mühürlü canları vardır. Siz gidip iradenizi koyabilirseniz, 'senle değişir' her şey; bizim sloganımız bu. "ÖĞRENCİLERDEN GENÇLİĞE KADAR HERKESE AYLIK 1500 TL ÖDENMELİ" Burası bir fabrika şehri, yüz bin insan çalışıyor. Bu inşaların hiç birinin sendikası, yasal hakkı yok. Tarlada çalışanların sigortası yok. Eğitimden uzaklaşılıyor. Soma katliamından sonra orada da olduk, yargı sürecinde de hep yanı başınızda olduk. Biz bir tek insanın bile sigortasız çalışmaması gerektiğini söylüyoruz. Günlük temizlik işlerinde çalışan kadınların sosyal güvencesi yok. Öğrencilerden gençliğe, kadar herkese aylık 1500 TL ödenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu vaatlerimizi israfı önleyerek temin edeceğiz. Ben Ağrı’da belediye başkanlığını aldığımda, 130 milyon borcu olan bir belediyeydi. Kısa süre içerisinde israfı önledik, hırsızlığı önledik; petrolde, benzinde yüzde 60 tasarruf sağladık, dayanışma içerisinde olduk. Biz tam 3 yıl içerisinde 230 milyon borç ödedik ve 100 milyon yatırım yaptık. Ayrıldığım gün de 20 milyon para bıraktım. "HDP’Yİ HEP HEDEF HALİNE GETİRİYORLAR" Türk vatandaşlarının bize oy vermesi için çok büyük nedenler var. Oy vermemek içinde çok az nedenler var. Biz 30 yıldır siyaset yapıyoruz, çok parti değiştirdik. Hep söylüyoruz, silah ve şiddet bizim dışımızda. Biz silahın ve şiddetin toprağa gömülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu topraklarda demokratik siyaset rol oynamalıdır. Bizim oluşturduğumuz bu projede vicdan sahibi herkes şu soruyu sorabilir kendisine; ‘Ya biz şunlara hep bölücü diyoruz ama partilerinde bir Ermeni var,1 Süryani, 2 tane Yezidi, Türkmen, Çerkez, Türk, Aleviler, sosyalistler, kadınlar var.’ Türkiye’de en çok seçilebilecek noktada kadın adayı bizde. Yüzde 38 oranla kadın adayımız var. Ve bu kadınlar, feminist, insan hakları savunucuları, farklı kesimlerden bir bahçe oluşturuyoruz. Bu da bizim Türkiye’ye nasıl baktığımızın göstergesidir. Türkiye artık bizi böyle görmelidir. Sürekli bir keskin, emir kipi bir dil var. Eğer ikna edici bir dil kullanabilirsek ülkemize silahsız, şiddetsiz bir Türkiye yaratabiliriz. Ama bundan yararlanan iktidarlar var. Bu iktidarlar çatışma üzerinden HDP’yi hep hedef haline getirirler. Bugün önümüzde yeni bir çatışma sürecini görüyoruz. Türkiye’ye bu şekilde mesajlar veriliyor. Bir Kürt siyasetçi olarak söylüyorum, ölümden, şiddetten yoruldum. Ölüm bile yoruldu Yaşar Kemal’in dediği gibi. Barış için herkes bir oy kullanabilir. “CHP’LİLER, İYİ PARTİLİLER, BİR İKTİDAR UĞRUNA, KOLTUK UĞRUNA BUNA SEYİRCİ Mİ KALACAKSINIZ?” Biz parlamentoda olursak, demokratik siyaset bir hayat bulur. Biz olmazsak bu sistemden rahatsız olanlar daha çok acı dolu yıllar yaşayacaklar. Bu iktidar her şeyi güllük gülistanlık yaptıysa neden bu ülke batma noktasında? Daha 1 buçuk yılları varken neden erken seçim? Çok iyilerse bugün neden yeniden görev talep ediyorlar?  Asıl halkımızın sorması gereken sualler bunlar.  Şimdi HDP’yi baraj altında bırakma hedefleri var. Çünkü baraj altında kalırsak 80-100 milletvekili otomatik olarak AKP’nin hanesine yazılacak. CHP’liler, İYİ Partililer, bir iktidar uğruna, koltuk uğruna buna seyirci mi kalacaksınız? Yoksa elinize vicdanınıza koyup, demokrasiyi, özgürlüğü birlikte inşa etmek için mi davranacaksınız. Önümüzde iki yol var; ya kendi iktidarınızı koruyup kollamak yada hep beraber hareket etmek. Evet siz bizi millet ittifakına dahil etmediniz ama biz sizin tabanınıza sesleniyoruz, eğer bu ülkenin geleceğini düşünüyorlarsa, yapmaları gereken tek şey İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne gitmektense gelip HDP’ye oy vermeliler. Biz İYİ Parti’yi iyi tanırız. Eski kurtları iyi biliriz. Ben onların tabanına seslendim. Onlarda geçmişi bir kenara bırakmalılar. Geleceği birlikte inşa etmeliyiz. Onları MHP’de dışladılar. MHP, İYİ Parti’yi Fetöcülükle suçladı. Parti içinde demokrasi için uğraşan bu arkadaşlara bir çırpıda Fetöcü damgası vurdular.  Sürdüler, dövdürdüler. Bu MHP’den bir demokrasi çıkabilir mi ey MHP’liler?  Büyük Birlik Parti’sinin başındaki aktör düşman başına. Bir milletvekilliği için bütün arkadaşlarını sattı." KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK! Geçtiğimiz haftalarda Manisa’da HDP konvoyuna yapılan saldırıları değerlendiren HDP’liSırrı Sakık, Manisa’nın bir hoşgörü kenti olduğunu, ancak bu tarz saldırıların sebebinin, liderlerin sokakları tetikleyici açıklamaları olduğunu vurguladı. Sakık; "Bu sokaktaki saldırı olayları sıradan olaylar değil. Siyasi parti aktörlerinin, liderlerinin diline, üslubuna bakın. Bahçeli’ye bakın, Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına bakın. Sokağı tetikleyen açıklamalardır. MHP denilen partinin içinde bir demokrasi, hukuk yok. Gecen gün bir mafya liderini cezaevinde ziyaret edip övgüler yağdırabiliyor. Demokratik bir ülkede bundan bahsedebilir misiniz?  Bir siyasi aktör böylesi bir ziyaret yaptığında aynı gün görevinden istifa etmesi gerekir. Saldırganı tetikleyen açıklamalar olduğunda, savcılar aynı saatte ceza vermelidir. Ama savcılar saldırıya maruz kalan partililerimize dava açıyor. Ben bu kenti arkadaşlarımdan ve gelip gittiğimden biliyorum. Bu kent hoşgörünün kentidir. Evet farklı siyasi görüşler var ama bu kentte bir hoşgörü kültürü de var. Ama bu kentte bize böyle bir saldırı yapılıyorsa, bu korkunun işaretidir. Burada bizim var olmamızı istemiyorlar. Korkunun ecele faydası yok. Biz varız burada ve var olacağız. Manisa halkına sesleniyoruz CHP, MHP, AKP, İYİ PARTİ bunların hiç biri sizi temsil etmeyi hak etmiyorlar. Biz sizi temsil edeceğiz. Biz tarlada, fabrikada, maden ocaklarında hayatın her alanında yanı başınızda olacağız. Manisa halkı bizi yabancı görmemelidir." diye konuştu. "DÜŞÜN BU HALKIMIZIN YAKASINDAN EY BEYLER!" Ağrı’da yaptığı belediye başkanlığı dönemine de değinen Sakık, konuşmalarına şu sözlerle devam etti; "Ağrı’ya ilk gittiğimde böyle bir bayraklı eylem oldu, ama ben tek bir şey söyledim, ‘Kürt halkının artık misyonu dağlar değil, demokratik siyaseti olmalıdır, Kürt halkı sandığa gitmelidir’ dedim. Ben orada 4 yıla yakın kaldım dualar şehri oldu orası. 7 den 70 e herkesin dua ettiği huzur kenti oldu Ağrı. Bizim bütçemiz bütün halk tarafından denetlenendi, basının önünde billboardlarda asılarak belediyeciliğin nasıl yapılacağını herkese gösterdik. Bizim projelerimiz, belediye başkanlıklarımız kapalı kapılar ardında Ankara’da AKP’nin toplantılarında model olarak sunuluyordu. AKP’li vekiller bizi hep hendekle öne sürüyorlar ya, vallahi de bizim hendekle ilgili hiçbir projemiz yoktur.  Gittiğimiz her yerde kendimizi, çoluk çocuğumuzu nasıl koruyorsak halkımızı da öyle koruyoruz. Bunun adı Türk, Kürt olur, asker, polis olur. Onun için Manisa’daki bize yapılan saldırının ardından, o gün meydanda ‘size gelen her kurşun bize’ gelsin dedik. Nerde bir zülüm var biz orada olduk. Ama bazı siyasi partiler bunu ranta çeviriyor. Soma’da gözüküyor bilmem ne yapıyor ama duruşmada izlemiyor. Yapmayın beyler! Düşün bu halkımızın yakasından ey beyler! Siyaseti tanrılaştırdınız ve bizi siyasetin kurbanı yaptınız. Bu topraklarda acılar yaşanıyorsa, hepimiz bu acımasız siyaset kurbanlarıyız. Koltuklarını, makamlarını, örtülü ödeneklerini korumak adına bunların hepsi yapılıyor. Ama bizim dünyamızda bunların yeri yok. Bizim dünyamızda esas olan insandır. 100 yıllık bir cumhuriyet geçmişimiz var ama yüz yıldır Kürtler, aleviler, tarlada çalışanlar hala aynı acıları çekiyor.” CHP’Lİ VEKİL BİÇER’E LİSTEDE YER VERİLMEMESİNİ ELEŞTİRDİ "CHP’Lİ TUR HANIMI İZLERKEN HEYECANLANAN BİR SİYASETÇİYİM" HDP Manisa 1. Sıra Milletvekili Adayı Sırrı Sakık, CHP listesini de eleştirdi. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer’i, milletvekili aday listesinde tekrar göremediği için çok üzüldüğünü belirten Sakık; “Biz Manisa’da demokrasi kalitesi oluşturacağız. Artık o diğer partilerin burası bizimdir diye parselledikleri bir Manisa olmayacak. 2015 seçimlerinde CHP bir ön seçim yapmıştı. Bu beni çok heyecanlandırdı. Kemal beyi aradım, teşekkür ettim. Demokrasi bu olmalı, benim partimde sizi örnek almalıdır dedim. Ama şimdi bakıyorsunuz yıl 2018, yeniden bir erken seçim var ve ön seçimle gelen isimler yok. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ben Tur Hanımı, Mazlum Beyi tanımam. Ama Tur Hanımı izlerken heyecanlanan bir siyasetçiyim. Keşke HDP’de olsaydı, kadın hareketimizin içinde olsaydı. Ama listeler açıklandı, bir baktım Tur Hanım yok. Tur Hanımı arayıp bu konuda incindiğimi belirttim. Yani Koskoca Manisa’da kadının adı yok, böyle eşitsizlik olur mu? Hayatın eşitliğinden bahsedeceksiniz ama kadına yer vermeyeceksiniz. Bizim kadın adaylarımız hep öncelikli sıralarda.  Biz hayata böyle bakıyoruz. Bize oy vermek için çok neden var. Oy vermemek için bahane ararsınız. Benim çağrım bütün partilere, 1 tane milletvekili fazla çıkarmaları bir şey ifade etmiyor.  Biz yoksak onların 200 milletvekili olsa da onlar yok hükmündeler.”