GENÇ YAŞTA BÜYÜK BAŞARI

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.06.2018 - 10:10, Güncelleme: 29.06.2018 - 10:10
 

GENÇ YAŞTA BÜYÜK BAŞARI

Manisa’da, genç yaşına rağmen başarılı işlere imza atan Serhat Öztürk, gençlere örnek olacak iş kariyerini Denge’ye anlattı. Emlak sektörüyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Öztürk, konut fiyatlarının ve kiraların yüksek olmasının nedenleri de anlattı. İşte dolu dolu geçen o röportaj;
HABER ÖZLEM ŞAHİN 1991 Manisa Gördes doğumlu genç girişimci Serhat Öztürk, iki çocuklu ailenin en küçüğü. Ailesinin Gördes’ten Manisa Merkez’e göç etmesinden sonra ilkokul ve ortaokulu burada okuyan Öztürk, liseyi kısa bir süre okuduktan sonra okul hayatını terk etti. Abisine ev almak için gittikleri emlak ofisinin yardımcı eleman aradığını öğrenen Serhat Öztürk burada iş kariyerini başlatmış oldu. TIRşoförübir babanın çocuğu olan Öztürk, aynı zamanda baba mesleğini deManisa’da ki bazı fabrikaların nakliye işlerini yaparak devam ettiriyor. Serhat Emlak&İnşaat’ın sahibi Serhat Öztürk, genç yaşta kariyer sahibi olmasını, ticari zekâsına ve ticari ahlaka uymaya bağlıyor.İçinde bir pazarlamacı ruhu olduğunu, alım-satımı sevdiğini küçük yaşlarda fark ettiğini söyleyen Özçelik, genç yaşta kendini başarılara ulaştıran hikayesini gazetemiz Denge’ye şu şekilde anlattı.   ASKERDEN DÖNÜNCE KENDİ İŞYERİNİ AÇTI “Abime ev almak amacıyla gittiğimiz bir emlakçı elaman arıyordu. Bende iş arıyordum ve onun yanında çalışmaya başladım. İşe başladıktan sonra, emlak sektörünün devamlı ilerleyen, girişken bir sektör olduğunu gördüm. İlk olarak kiralık işleriyle uğraşıyordum, sonra satılık işlere geçtim. 3 buçuk sene çalıştıktan sonra askere gittim. Gelince neden kendi işimi kurmayayım diye düşünerek, dükkânımı açtım.3 buçuk yıl bu sektörde çevre edindiğim için dükkanımı açınca zorlanmadım. İçimde bir pazarlamacı ruhu vardı, alım satım işini seviyorum. Bu yüzden kendi işimin patronu olmak istedim. BABA MESLEĞİNİ DE DEVAM ETTİRİYOR Peygamber Efendimizin “ Karın yüzde 99’u ticarettedir” sözünü benimsedim.  Emlak işini girdikten sonra; dairelerin iç tadilatını yaptıktan sonra, onları müşterilerimize güzel bir şekilde sunarak alım satımlara başladım. 'Al-sat'tan bir sonraki aşama 'yap-sat'a başladım. Birçok mahallede projelerimi yaptım. Şuanda da inşaat sektöründe sağlam adımlarla devam ediyoruz.  Baba mesleği olan nakliye ve tırcılıkiçimdeukde kalmıştı. Tır şoförlüğü yapamadım ama şimdi Manisa’daki büyük bir fabrikanın mallarını taşıyarak nakliyecilik işini de yapıyorum. Bir işletmeci olarak emlak, inşaat, nakliye sektöründe ülkemize, vatanımıza, devletimize faydalı olmak için çabalıyoruz.     MALİYETLER ARTINCA KONUT FİYATLARI DA ARTTI Serhat Öztürk, emlak ve inşaat sektörüyle ilgili önemli  açıklamalarda bulundu. Öztürk,inşaat sektörünün malzemelerinin fiyatlarının artmasından dolayı zora girdiğini belirterek, sektörün şuan ki durumunu şu sözlerle değerlendirdi; “Geçmiş yıllara nazaran inşaat malzemelerinin maliyeti yükseldi. Bu yükselişe bağlı olarak yaptığımız inşaatların satım fiyatı da arttı.Bizim geçen seneye sattığımız 200 bin liralık daire, bu sene 260 bin- 300 bin gibi rakamlara verilebiliyor. Bu sefer müşteriler ‘çok kazanıyorsunuz’ diyerek tepki gösteriyor. Ama maliyetler yüksek olduğu için bizde fiyatların bu şekilde üstüne koymak durumunda oluyoruz. Kredi faiz oranları yüksek. Satışlarımız geçen seneye göre durgun. Ama ben inanıyorum ki önümüzdeki günlerde kredi faiz oranları azalacak,  piyasa tekrar canlanacak. Bunu bekliyoruz.” İNSANLAR EVİ DEĞERLENECEK DİYE EVİNİ SATMIYOR İnşaat sektörünün yüksek fiyatlardan dolayı piyasanın durgun olduğunu söyleyen Öztürk,  bazı mülk sahiplerinin de 'imar gelecek' beklentisiyle eski evlerini veya arsalarını ellerinde tuttuklarını söyledi.  Öztürk, mülk sahiplerinin yaklaşık 5 yıldır arsalarını, evlerini satmamasıyla sektördeki bu durgunluğu daha da körüklediğini belirtti. Satılmayan, elde duran malın kimseye faydası olmayacağını kaydeden Öztürk “Yaklaşık 3-4 tane şantiyemiz var. Ruhsatlarını aldık, her şeyi hazır ama satılmasını bekliyoruz. Şuan bir durgunluk söz konusu.  İnsanlar, arsam, evim ne kadar çok beklerse o kadar değerlenir gerekçesiyle mülkiyetlerini satmıyor. Bu değer meselesi gerçektir. Ancak duran malın kimseye faydası olmaz. Arsa sahiplerine söyleyebilecek en güzel şey, ‘üretim olsun ki herkese vatana, millete faydamız olsun.  Eski yapıların satılmasıyla hem mallar değerlenmiş olur hem de mal sahipleri daire sahibi olur. Eski evlerin yeniden yapılması Manisa’ya görsellik anlamında da katkı sağlar.”diye konuştu. YÜKSEK KİRALARIN SEBEBİ; EV SAHİPLERİNİN KEYFİ RAKAMLAR ÇIKARMALARI Manisa’daki kira fiyatlarını değerlendirerek, emlakçılar olarak fahiş kira fiyatlarının ve yükselişin önüne geçemediklerini söyleyen Öztürk, bunu kiralık evlerin kısıtlılığına ve buna bağlı olarak ev sahiplerinin keyfi rakam belirlemesine bağladı. Öztürk, “Açıkçası kim nasıl denk getirirse müşteriyi kirayı istediği gibi belirleyebiliyor. Dairenin hakkı bin lira ise ev  sahibi bin 300 lira diyor. Ve insanlar seçenek bulamadığı için o parayı kabul ederek orayı tutuyor. Bu sefer bin 300 lira tutulan evi başka biri duyuyor ‘o evini bin 300 liraya verdiyse ben evimi bin 500 liraya veririm’ diyor.  Bu şekilde piyasada kiralık ev fiyatları devamlı yükseliyor. Bunun önüne hiçbir şekilde  geçemiyorsun. Şimdilerde yeni evlenecek çiftler günde belki 15 kere arıyor beni.  Onlara daire bulamıyoruz. Yani kiralık daire sıkıntısı var.Bugün iki kişilik bir ailenin ikisininde asgari ücretle çalıştığını düşünürsek, alacakları toplam maaş 3 bin 200 lira. Doğalgazlı oturulabilecek bir ev ise 1500 lira, aidatıyla birlikte 1600 lira. Bu aile geriye kalan parayla taksit mi ödesin?  Elektrik, su, diğer faturalarını mı ödesin yada çocuklarının okul masraflarını mı ödesin? O da bir soru işareti” şeklinde konuştu. ÖNÜNE GELEN BAKKAL DÜKKANI GİBİ EMLAKÇI AÇIYOR Önüne gelen herkesin kolay bir şekilde emlak ofisi açtığını, bu yüzden emlak ofisi açmak için belli standartların olması gerektiğini savunan Öztürk, resmi olmayan emlak ofislerinin,halk arasında emlakçılara karşı güvensizliğe sebep olduklarını kaydetti.  Öztürk açıklamalarını şu sözlerle noktaladı, “Manisa’da kafamızı kaldırdığımız her noktada emlakçı var. Şuan odaya kayıtlı emlakçı arkadaşlarımızın dışında kayıtsız olarak dükkân açan birçok kişi var. Emlakçı demek, müşteri geldiği zaman en iyi şekilde müşteriye hizmet verebilmek. Emlakçının; arabasıyla, portföydeki daireleriyle, elindeki imkânlarıyla müşteriyi 3 günde olsa 10 günde olsa sıkılmadan bıkmadan gezdirmesi gerekiyor. Ama günümüze bakıyorum ki artık önüne gelen bakkal dükkânı gibi emlakçı dükkânı açabiliyor. Bunun önüne geçmek için, kural ve bazı standartların gelmesi gerek. Bir emlakçı olabilmek için, araç sayısıyla, personel sayısıyla, elindeki imkanlar sayısıyla ilgili bazı standartların gelmesi gerek. Resmileştirmek gerek bu işi. Ancak bugün bir sandalye, bir masa ve telefonla herkes emlakçı olabiliyor. Bu seferde yanlış insanlar bu sektöre girdiğinden dolayı, emlakçılara olan güven azalıyor. Böylece kötünün yanında iyide gitmiş oluyor.”
Manisa’da, genç yaşına rağmen başarılı işlere imza atan Serhat Öztürk, gençlere örnek olacak iş kariyerini Denge’ye anlattı. Emlak sektörüyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Öztürk, konut fiyatlarının ve kiraların yüksek olmasının nedenleri de anlattı. İşte dolu dolu geçen o röportaj;
HABER
ÖZLEM ŞAHİN


1991 Manisa Gördes doğumlu genç girişimci Serhat Öztürk, iki çocuklu ailenin en küçüğü. Ailesinin Gördes’ten Manisa Merkez’e göç etmesinden sonra ilkokul ve ortaokulu burada okuyan Öztürk, liseyi kısa bir süre okuduktan sonra okul hayatını terk etti. Abisine ev almak için gittikleri emlak ofisinin yardımcı eleman aradığını öğrenen Serhat Öztürk burada iş kariyerini başlatmış oldu. TIRşoförübir babanın çocuğu olan Öztürk, aynı zamanda baba mesleğini deManisa’da ki bazı fabrikaların nakliye işlerini yaparak devam ettiriyor. Serhat Emlak&İnşaat’ın sahibi Serhat Öztürk, genç yaşta kariyer sahibi olmasını, ticari zekâsına ve ticari ahlaka uymaya bağlıyor.İçinde bir pazarlamacı ruhu olduğunu, alım-satımı sevdiğini küçük yaşlarda fark ettiğini söyleyen Özçelik, genç yaşta kendini başarılara ulaştıran hikayesini gazetemiz Denge’ye şu şekilde anlattı.
 
ASKERDEN DÖNÜNCE KENDİ İŞYERİNİ AÇTI
“Abime ev almak amacıyla gittiğimiz bir emlakçı elaman arıyordu. Bende iş arıyordum ve onun yanında çalışmaya başladım. İşe başladıktan sonra, emlak sektörünün devamlı ilerleyen, girişken bir sektör olduğunu gördüm. İlk olarak kiralık işleriyle uğraşıyordum, sonra satılık işlere geçtim. 3 buçuk sene çalıştıktan sonra askere gittim. Gelince neden kendi işimi kurmayayım diye düşünerek, dükkânımı açtım.3 buçuk yıl bu sektörde çevre edindiğim için dükkanımı açınca zorlanmadım. İçimde bir pazarlamacı ruhu vardı, alım satım işini seviyorum. Bu yüzden kendi işimin patronu olmak istedim.

BABA MESLEĞİNİ DE DEVAM ETTİRİYOR
Peygamber Efendimizin “ Karın yüzde 99’u ticarettedir” sözünü benimsedim.  Emlak işini girdikten sonra; dairelerin iç tadilatını yaptıktan sonra, onları müşterilerimize güzel bir şekilde sunarak alım satımlara başladım. 'Al-sat'tan bir sonraki aşama 'yap-sat'a başladım. Birçok mahallede projelerimi yaptım. Şuanda da inşaat sektöründe sağlam adımlarla devam ediyoruz.  Baba mesleği olan nakliye ve tırcılıkiçimdeukde kalmıştı. Tır şoförlüğü yapamadım ama şimdi Manisa’daki büyük bir fabrikanın mallarını taşıyarak nakliyecilik işini de yapıyorum. Bir işletmeci olarak emlak, inşaat, nakliye sektöründe ülkemize, vatanımıza, devletimize faydalı olmak için çabalıyoruz.
 

 
MALİYETLER ARTINCA KONUT FİYATLARI DA ARTTI
Serhat Öztürk, emlak ve inşaat sektörüyle ilgili önemli  açıklamalarda bulundu. Öztürk,inşaat sektörünün malzemelerinin fiyatlarının artmasından dolayı zora girdiğini belirterek, sektörün şuan ki durumunu şu sözlerle değerlendirdi; “Geçmiş yıllara nazaran inşaat malzemelerinin maliyeti yükseldi. Bu yükselişe bağlı olarak yaptığımız inşaatların satım fiyatı da arttı.Bizim geçen seneye sattığımız 200 bin liralık daire, bu sene 260 bin- 300 bin gibi rakamlara verilebiliyor. Bu sefer müşteriler ‘çok kazanıyorsunuz’ diyerek tepki gösteriyor. Ama maliyetler yüksek olduğu için bizde fiyatların bu şekilde üstüne koymak durumunda oluyoruz. Kredi faiz oranları yüksek. Satışlarımız geçen seneye göre durgun. Ama ben inanıyorum ki önümüzdeki günlerde kredi faiz oranları azalacak,  piyasa tekrar canlanacak. Bunu bekliyoruz.”


İNSANLAR EVİ DEĞERLENECEK DİYE EVİNİ SATMIYOR
İnşaat sektörünün yüksek fiyatlardan dolayı piyasanın durgun olduğunu söyleyen Öztürk,  bazı mülk sahiplerinin de 'imar gelecek' beklentisiyle eski evlerini veya arsalarını ellerinde tuttuklarını söyledi.  Öztürk, mülk sahiplerinin yaklaşık 5 yıldır arsalarını, evlerini satmamasıyla sektördeki bu durgunluğu daha da körüklediğini belirtti. Satılmayan, elde duran malın kimseye faydası olmayacağını kaydeden Öztürk “Yaklaşık 3-4 tane şantiyemiz var. Ruhsatlarını aldık, her şeyi hazır ama satılmasını bekliyoruz. Şuan bir durgunluk söz konusu.  İnsanlar, arsam, evim ne kadar çok beklerse o kadar değerlenir gerekçesiyle mülkiyetlerini satmıyor. Bu değer meselesi gerçektir. Ancak duran malın kimseye faydası olmaz. Arsa sahiplerine söyleyebilecek en güzel şey, ‘üretim olsun ki herkese vatana, millete faydamız olsun.  Eski yapıların satılmasıyla hem mallar değerlenmiş olur hem de mal sahipleri daire sahibi olur. Eski evlerin yeniden yapılması Manisa’ya görsellik anlamında da katkı sağlar.”diye konuştu.

YÜKSEK KİRALARIN SEBEBİ; EV SAHİPLERİNİN KEYFİ RAKAMLAR ÇIKARMALARI
Manisa’daki kira fiyatlarını değerlendirerek, emlakçılar olarak fahiş kira fiyatlarının ve yükselişin önüne geçemediklerini söyleyen Öztürk, bunu kiralık evlerin kısıtlılığına ve buna bağlı olarak ev sahiplerinin keyfi rakam belirlemesine bağladı. Öztürk, “Açıkçası kim nasıl denk getirirse müşteriyi kirayı istediği gibi belirleyebiliyor. Dairenin hakkı bin lira ise ev  sahibi bin 300 lira diyor. Ve insanlar seçenek bulamadığı için o parayı kabul ederek orayı tutuyor. Bu sefer bin 300 lira tutulan evi başka biri duyuyor ‘o evini bin 300 liraya verdiyse ben evimi bin 500 liraya veririm’ diyor.  Bu şekilde piyasada kiralık ev fiyatları devamlı yükseliyor. Bunun önüne hiçbir şekilde  geçemiyorsun. Şimdilerde yeni evlenecek çiftler günde belki 15 kere arıyor beni.  Onlara daire bulamıyoruz. Yani kiralık daire sıkıntısı var.Bugün iki kişilik bir ailenin ikisininde asgari ücretle çalıştığını düşünürsek, alacakları toplam maaş 3 bin 200 lira. Doğalgazlı oturulabilecek bir ev ise 1500 lira, aidatıyla birlikte 1600 lira. Bu aile geriye kalan parayla taksit mi ödesin?  Elektrik, su, diğer faturalarını mı ödesin yada çocuklarının okul masraflarını mı ödesin? O da bir soru işareti” şeklinde konuştu.


ÖNÜNE GELEN BAKKAL DÜKKANI GİBİ EMLAKÇI AÇIYOR
Önüne gelen herkesin kolay bir şekilde emlak ofisi açtığını, bu yüzden emlak ofisi açmak için belli standartların olması gerektiğini savunan Öztürk, resmi olmayan emlak ofislerinin,halk arasında emlakçılara karşı güvensizliğe sebep olduklarını kaydetti.  Öztürk açıklamalarını şu sözlerle noktaladı, “Manisa’da kafamızı kaldırdığımız her noktada emlakçı var. Şuan odaya kayıtlı emlakçı arkadaşlarımızın dışında kayıtsız olarak dükkân açan birçok kişi var. Emlakçı demek, müşteri geldiği zaman en iyi şekilde müşteriye hizmet verebilmek. Emlakçının; arabasıyla, portföydeki daireleriyle, elindeki imkânlarıyla müşteriyi 3 günde olsa 10 günde olsa sıkılmadan bıkmadan gezdirmesi gerekiyor. Ama günümüze bakıyorum ki artık önüne gelen bakkal dükkânı gibi emlakçı dükkânı açabiliyor. Bunun önüne geçmek için, kural ve bazı standartların gelmesi gerek. Bir emlakçı olabilmek için, araç sayısıyla, personel sayısıyla, elindeki imkanlar sayısıyla ilgili bazı standartların gelmesi gerek. Resmileştirmek gerek bu işi. Ancak bugün bir sandalye, bir masa ve telefonla herkes emlakçı olabiliyor. Bu seferde yanlış insanlar bu sektöre girdiğinden dolayı, emlakçılara olan güven azalıyor. Böylece kötünün yanında iyide gitmiş oluyor.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.