GÜBRE VE MAZOT ÇİFTÇİYİ BİTİRİYOR!

Manisa'da bahar mevsiminin gelmesiyle, ürünlerine gübre atmaya ve tarlalarını sürmeye başlayan çiftçiler, gübre ve mazot fiyatlarının çok yüksek olmasından yakınıyor. Mazot fiyatlarının aşırı derecede yükseldiğinden dolayı, traktörlerini çalıştıramaz hale geldiklerini belirten çiftçiler, kendilerine sahip çıkılmadığını söyledi.

Türkiye’de, bazı tarım gübrelerininhammaddeleri yurtdışından geldiği için, Dolara endeksli olarak hammadde fiyatı dayükseliş gösterdiğini belirten tarım kooperatifleri, bu durumun gübrelerinfabrika çıkış fiyatları arttırdığını söylüyor.  Şuan Manisa’da tarım sezonununbaşlaması, gübreye olan ihtiyacı da beraberinde arttırıyor. Mazot ve işçilik fiyatlarının yanı sıra yüksek gübre fiyatları da eklenince, Manisalı çiftçiler adeta işin içinden çıkamaz bir hal alıyor. "DEVLET DESTEKLEME POLİTİKASI TAMAMEN KANDIRMACA!" Gübre ve mazot fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirten Çiftçi Ali Özen (59), buna bağlı olarak alım güçlerinin de azaldığını kaydetti. Gazetemiz Denge’ye konuşan Özen, devlet desteklemelerinin tamamen kandırmaca olduğunu iddia etti. Çiftçi Özen şunları söyledi; “Mesela gübreyi, dönümüne 50 kilo atacağımıza 30 kilo atar duruma geldik. Yılbaşından önce 60 liraydı şimdi 74 lira olmuş, dolar yüksek olduğu için. Devlet destekleme politikası tamamen kandırmaca. Çiftçiyi 2017 yılında ‘yarısı sizden yarısı bizden’ politikasında verdikleri destek, dönümüne 21 lira.  2018 yılı için 24 lira olarak açıkladılar. Biz dönümüne 18 litre mazot yakıyoruz. Bugün mazot litresi 5 lira. Bunu çarptığın zaman ortaya çıkan sayıyla, devletin bize verdiği para arasında dağlar kadar fark var. Halkın karşısına çıkmıyorlar, insanları kandırıyorlar. Böyle devam ederse çiftçi batar. Yeni nesil neden yapsın bu işi, umut yok. Ben emekli oldum hala uğraşıyorum, babadan kaldığı için, çoluğumuza çocuğumuza destek olmak için.Çiftçinin çoğu kooperatif ve kredilerden alıyor gübreyi,  çiftçi çöp batağında. Mümkün değil bu politikayla kurtulması. Doğal gübre çok pahalı. Malımızı yüksek fiyata satarsak tamam ama 7.6 kuruşa sattık. Mısır şuanda 9.9 kuruş, büyük mahsul satanlar için büyük rakamlar oynuyor. Bu sezonda fiyatlar geri çekiliyor. Tam mısır çıkacak, hasat zamanı ofisi yetki veriliyor, ithal yetkisi duyulduğu an mısır fiyatları geriye gidiyor. Bu tamamen hükümetin tarım politikasıyla ilgili. Ya yetkilileri bilgilendirmiyor ya da yanlış bilgilendiriyor. Şuanda dünyada mısır fiyatları yükselince bizde de yükseldi ama kime kaldı? Zenginlere ve kapitalist düzene kaldı.” “ÇİFTÇİLER TARLALARI BİR BİR SATIYOR” Çiftçilerin, yaşadıkları sıkıntılardan dolayı tarlalarını bir bir elden çıkarmaya çalıştıklarını belirten Çiftçi İsmail Savran (75) “Biz bundan on sene önce bir kilo üzüm satıyorduk, iki buçuk üç litre mazot alıyorduk. Şimdi bir kilo üzüm satıyoruz, yarım litre mazot alabiliyoruz. Üzümü az paraya satıyoruz ama mazotu yüksek fiyata alıyoruz. Getirisi az, gideri çok. Gübre eskiden 35 liraydı,şimdi en ucuz gübre 45 lira oldu. Kaliteli gübre 120 lira. Bizim bu bağlara iyi gübre atmamız gerekiyor, atamıyoruz.  Devlet yarım kilo mazot parası veriyor. 200 metre de biter o mazot. Yyarı yarıya para falan verdiği yok. Yarı yarıya mazot parası vereceğim dedi vermedi. Onu vermesi lazım. Kendilerinin maaşlarını bir gecede arttırıyorlar. Biz seçime kadar alamayız. Seçim olacağı zaman 1 kilo mazot parası veririr, vereceği o. Benim 4 çocuğum var 4’ü de gelecekte bu işle uğraşmayacak. Çalışmak için farklı yerlerde farklı işlerle uğraşıyorlar,  bu tarlalar satılacak. Devlet çiftçiye yönelik güzel politikalar yapmadığı için satılacak buralar. Şimdiden satılmaya başlandı. Getirisi olsaydı, çocuklarımla devam ettirebilirdik burayı.”dedi. “ÇOK REZİL BİR DURUMDAYIZ” 74 yaşındaki Fatma Savran ise, tarlalarında çalıştırılacak işçiye yevmiye veremedikleri için, yaşlı haliyle kendisinin çalıştığını belitti. Fatma Savran; “Hala bu yaşta yevmiye veremediğim için çalışıyorum, yevmiye versem kendimi kurtarmayacak. Çok rezil bir durumdayız. Çok üzülüyoruz gübrenin fiyatları arttı. 50 seneden beri bu durum böyle, malımız para etmiyor. Çocuklarımız bu işi yapmayacak, ne yapacağımızı şaşırdık, bırakmak da istemiyoruz.”diye konuştu. “DEVLET DESTEK DEĞİL SADAKA VERİYOR” Yetiştirdiği mısırı 10 yıldan beri aynı paraya sattığını belirten Çiftçi İrfan Tun, tohum, ilaç, mazot, gübre fiyatlarının sürekli arttığını ama ürünlerin aynı paraya satıldığını söyledi. Bunu da karşılamayacak duruma geldiklerini belirten Çiftçi Tun, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü; “Mahsullerin fiyatı artmadığından, girdilerin fiyatı yüksek olduğundan kazanamaz bir duruma geldik. Tohum geçen sene torbası 380 liraydı, bu sene 400 lira oldu; geçen sene mazot 4 liraydı, bu sene 5 lira 30 kuruş; geçen sene gübre 50 liraydı bu sene 65 lira. Devlet bize 17 lira para veriyor, bunun 10 lirasını mazot 7 lirası gübre desteği olarak. Bugün bir mısır ektiğin zaman dekarında 20 litre mazot yakar, devletin bize verdiği iki litre mazot. Sadaka verir gibi. 120 kilo gübre atıyoruz, devlet bize 7 lira dekarında gübre desteklemesi veriyor, devletin bize verdiği paranın hiçbir getirisi yok yani. "44 LİRAYA ALDIM, KDV KALDIRILINCA 54 LİRA ÖDEDİM" Geçen sene gübreyi 44 liradan aldım. Devlet gübrede KDV kaldırdım dedi ama gübre almaya gittiğimde 54 lira ödedim. Bu cebimden nasıl çıktı anlamadım. KDV kaldırması bize hiçbir faydası olmadı. Ürünümü yine aynı paraya sattım.Düzgün bir tarım politikası istiyoruz. Mahsulümüz çıktığı zaman bunu değerlendirmek lazım. İşçi maliyetleri, mazot her şey artıyor. Biz bunlara tüccarlara satıyoruz, hepsi borçlu. Devletin bizim arkamızda olması lazım. Devletimiz diyor ki, bırakalım büyük tarım olsun. Eee tamamda kardeşim motorları, tarlaları sana vereyim, beni bir fabrikaya sok orada çalışayım. Benim şimdi üç çocuğum var.  Okul okuyorlar, ben bunlara anlatamam ki mahsul oluyor olmuyor. Ben çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum, biz para kazanamıyoruz çocuklarımız nasıl kazansın. Şuan bir tane oğlum var, bu işi yapmam diyor. Bende yapmasını istemem zaten. Önceden babalarımız bu işi yaparken 20 dönümlük tarım arazileriyle yüksek para kazanırlardı, 10 çocuk okuturlardı. Şimdi çokça arazimiz var hiçbir şey yapamıyoruz.”