iHRACATTA TL KULLANIMI AVRUPAYI RAHATSIZ ETTi

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.07.2018 - 04:45, Güncelleme: 27.07.2018 - 04:45
 

iHRACATTA TL KULLANIMI AVRUPAYI RAHATSIZ ETTi

Manisa Ziraat Odası eski Başkanı Mustafa Kaçire, üzüm ihracatı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kaçire,“Yetiştirdiğimiz Süperiol cinsi üzümlerin yurtdışına çıkışı 19 Temmuz itibarıyla resmen başladı. Rusya ve İran’la yapılan ikili ihracatta, bizim para birimimizin kullanılması öngörüldü. TL’nin kullanılması Avrupa’yı rahatsız etti.” şeklinde konuştu.
Haber - Özlem ŞAHİN Manisa Ziraat Odası eski Başkanı Mustafa Kaçire, Yunusemre ilçesi Göksun Ovası’nda yetiştirilen Süperiol cinsi üzümün yurtdışına çıkışının 19 Temmuz itibarıyla resmen başladığını belirtti. Rusya ve İran’la yapılan ikili ihracatta, para birimi olarak TL kullanılmasının öngörüldüğünü söyleyen Kaçire, bu durumun Avrupa’yı rahatsız ettiğini belirtti.    “ÜRETİCİLER FARKLI CİNS ÜZÜM YETİŞTİRSİNLER” Manisa’da en fazla yaş üzüm ihracatının Sarıgöl ve Alaşehir’den yapıldığını söyleyen Kaçire, Göksun Ovası’nda da sofralık üzümü yetiştirmeye başladıklarını belirtti. “Ben kendi bağımda bu yıl özel bir cins, Superiol cinsi üzüm yetiştirmeyi tercih ettim. Dayanıklı bir üründür. İhracatta çok tutulur” diyen Kaçire, “Manisalı üzüm üreticilerimiz de üzüm çeşitliliğini artırsınlar. Bilinen bir gerçek var ki; kurutmalık üzümümüzde yıla göre rekolte fazlalığımız oluyor, Fiyatta bir dengesizlik var. Üreticimiz yaş üzüm üretimine yönlensin. Üzüm çeşitliliğini artıralım ki, ihracatı biz yönlendirelim” ifadelerine yer verdi.   ÜZÜM İHRACATININ TÜRKİYE’YE 500 MİLYAR DOLAR KATKISI VAR Üzüm ihracatının Türkiye’ye 500 milyar dolar civarında katkısı olduğunu kaydeden Kaçeri, ihracatta gelinen duraklama noktasının daha fazla üretim ve devlet desteğiyle çözülebileceğini söyledi. Kaçire, ihracatla ilgili düşüncelerini şu sözlerle devam ettirdi;  “Şimdi bildiğiniz gibi bunun bir siyasi yönü de olabilir. Dünya ekonomik krizde olabilir. Kendi düşünceme göre; siyasi bir konudan dolayı gibi geliyor. Biliyorsunuz Avrupa’nın daha önceki Türkiye üzerindeki baskısında, Dolardaki dövizde ki hareketleri daha iyi gördük. Umarım yeni hükümetimiz bunu önümüzdeki günlerde halledecektir. Ben her zaman şunu söylüyorum üretmeyen ülkeler yok olmaya mahkûmdur. Umarım yeni hükümetimiz üreticimizi görür. Üzüm konusunda devletimiz bu konuda daha iyi tedbir alırsa, biz üreticilere üretim için daha faydalı olacağına inanıyorum.”   İHRACAT FİRMALARI BU BÖLGEYE TESİS KURMALI Kaçire, Sarıgöl’e de üzümün Manisa Ovası’nda Göksu ve Yundağ Bölgesi’nden gönderildiğini hatırlatarak, ihracatın yapıldığı bu bölge için depolu bir tesisin şart olduğunu belirtti. Kaçire; “Biz ihracat ve ithalat yapanlara, buraya bir tesis kurmalarını söyledik. Sarıgöl, Alaşehir tarafında genel olarak sofralık üzüm üretiyorlar.  Bizim Sultani Üzüm dediğimiz üzümü dahil üzerine çisem yapıp da yılın sonuna kadar bekletip sofralık üzüm yapıyorlardı. Ama bizim bölgemizde tamamen sofralığa giden çeşitli cinslerden yaş üzüm ekimi çok fazla miktarda başladı. Ben ihracatçı arkadaşlara kalite ve üretim bakımından bizim bölgemizde soğuk hava deposu, işletme açmalarını muhakkak öneriyorum. Hatta ve hatta şunu söyleyeyim; bizim burada ailevi ziraat yapılır.  Çiftçiler tarafından ürünler, kendi çocukları gibi bakılır. O yüzden çok kaliteli ürün çıkaracağımıza eminim, zaten çıkarıyoruz da. Yuntdağı, Ortaköy’de çok çeşitli üzüm var. O bölgedeki üzümler iç piyasaya iyi gider. Ama ihracatçı arkadaşlarımızın gelip Göksun Ovası bölgesini dolaşmasını isterim.” dedi.   LİSANSIZ DEPOCULUK ÇİFTÇİNİN BİR NEVİ TEMİNATIDIR Daha önce Ziraat Odası Başkanları olarak Ankara’ya taslak halinde bir proje sunduklarını kaydeden Kaçire, bu projeyle rekolte çalışmalarının gerçekleştiğini, ancak lisanssız depoculuk alanında ki çalışmaların istedikleri gibi işlemediğini belirtti. Lisanssız depoculuğun çiftçinin bir nevi güvencesi olduğunu söyleyen Kaçire, “Müdahil alım kurumu için TMO’nun, Tarım Kredi Kooperatifi’nin veya TARİŞ’in girmesini istedik. Tarım Bakanımız geçen yıl geldi. Rekolte çalışması yapıldı. Fakat bu çalışmaların içinde lisanslı depoculukta vardı. Şimdi lisanssız depoculuk Manisa’nın doğu bölgesine kurmak istiyorlar. Yani Turgutlu, Ahmetli tarafına kurmak istiyorlar. Hâlbuki bizim Saruhanlı’dan Menemen’e kadar ki bölgemizde bağcılık çok yaygın. Bu yüzden lisanssız depoculukların bir tanesini de bu bölgemize yapılmasını istiyoruz. Çünkü Manisa Ovasında 3 bölgeye dağıtılırsa herkes faydalanır. Lisansız depoculuk, çiftçinin bir nevi teminatıdır. Çiftçimiz ürününü kaldırıp depoya koyar. Lisanssız depoculukta, eline verilen belge tarafından bütün borçlarını kapatabilir. Daha sonra ürünlerini sattığı zaman bu belge üzerinden borçları kapatılır. Lisanssız depoculuk bir destektir. Arz ve talep üzerinden ürünün piyasaya sunulmasında yarar vardır. Yani müdahil alım kurumuna lisanssız depo üzerinden devam ettirilmelidir.”diye konuştu.  
Manisa Ziraat Odası eski Başkanı Mustafa Kaçire, üzüm ihracatı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kaçire,“Yetiştirdiğimiz Süperiol cinsi üzümlerin yurtdışına çıkışı 19 Temmuz itibarıyla resmen başladı. Rusya ve İran’la yapılan ikili ihracatta, bizim para birimimizin kullanılması öngörüldü. TL’nin kullanılması Avrupa’yı rahatsız etti.” şeklinde konuştu.
Haber - Özlem ŞAHİN
Manisa Ziraat Odası eski Başkanı Mustafa Kaçire, Yunusemre ilçesi Göksun Ovası’nda yetiştirilen Süperiol cinsi üzümün yurtdışına çıkışının 19 Temmuz itibarıyla resmen başladığını belirtti. Rusya ve İran’la yapılan ikili ihracatta, para birimi olarak TL kullanılmasının öngörüldüğünü söyleyen Kaçire, bu durumun Avrupa’yı rahatsız ettiğini belirtti. 
 
“ÜRETİCİLER FARKLI CİNS ÜZÜM YETİŞTİRSİNLER”
Manisa’da en fazla yaş üzüm ihracatının Sarıgöl ve Alaşehir’den yapıldığını söyleyen Kaçire, Göksun Ovası’nda da sofralık üzümü yetiştirmeye başladıklarını belirtti. “Ben kendi bağımda bu yıl özel bir cins, Superiol cinsi üzüm yetiştirmeyi tercih ettim. Dayanıklı bir üründür. İhracatta çok tutulur” diyen Kaçire, “Manisalı üzüm üreticilerimiz de üzüm çeşitliliğini artırsınlar. Bilinen bir gerçek var ki; kurutmalık üzümümüzde yıla göre rekolte fazlalığımız oluyor, Fiyatta bir dengesizlik var. Üreticimiz yaş üzüm üretimine yönlensin. Üzüm çeşitliliğini artıralım ki, ihracatı biz yönlendirelim” ifadelerine yer verdi.
 
ÜZÜM İHRACATININ TÜRKİYE’YE 500 MİLYAR DOLAR KATKISI VAR
Üzüm ihracatının Türkiye’ye 500 milyar dolar civarında katkısı olduğunu kaydeden Kaçeri, ihracatta gelinen duraklama noktasının daha fazla üretim ve devlet desteğiyle çözülebileceğini söyledi. Kaçire, ihracatla ilgili düşüncelerini şu sözlerle devam ettirdi;  “Şimdi bildiğiniz gibi bunun bir siyasi yönü de olabilir. Dünya ekonomik krizde olabilir. Kendi düşünceme göre; siyasi bir konudan dolayı gibi geliyor. Biliyorsunuz Avrupa’nın daha önceki Türkiye üzerindeki baskısında, Dolardaki dövizde ki hareketleri daha iyi gördük. Umarım yeni hükümetimiz bunu önümüzdeki günlerde halledecektir. Ben her zaman şunu söylüyorum üretmeyen ülkeler yok olmaya mahkûmdur. Umarım yeni hükümetimiz üreticimizi görür. Üzüm konusunda devletimiz bu konuda daha iyi tedbir alırsa, biz üreticilere üretim için daha faydalı olacağına inanıyorum.”
 
İHRACAT FİRMALARI BU BÖLGEYE TESİS KURMALI
Kaçire, Sarıgöl’e de üzümün Manisa Ovası’nda Göksu ve Yundağ Bölgesi’nden gönderildiğini hatırlatarak, ihracatın yapıldığı bu bölge için depolu bir tesisin şart olduğunu belirtti. Kaçire; “Biz ihracat ve ithalat yapanlara, buraya bir tesis kurmalarını söyledik. Sarıgöl, Alaşehir tarafında genel olarak sofralık üzüm üretiyorlar.  Bizim Sultani Üzüm dediğimiz üzümü dahil üzerine çisem yapıp da yılın sonuna kadar bekletip sofralık üzüm yapıyorlardı. Ama bizim bölgemizde tamamen sofralığa giden çeşitli cinslerden yaş üzüm ekimi çok fazla miktarda başladı. Ben ihracatçı arkadaşlara kalite ve üretim bakımından bizim bölgemizde soğuk hava deposu, işletme açmalarını muhakkak öneriyorum. Hatta ve hatta şunu söyleyeyim; bizim burada ailevi ziraat yapılır.  Çiftçiler tarafından ürünler, kendi çocukları gibi bakılır. O yüzden çok kaliteli ürün çıkaracağımıza eminim, zaten çıkarıyoruz da. Yuntdağı, Ortaköy’de çok çeşitli üzüm var. O bölgedeki üzümler iç piyasaya iyi gider. Ama ihracatçı arkadaşlarımızın gelip Göksun Ovası bölgesini dolaşmasını isterim.” dedi.
 
LİSANSIZ DEPOCULUK ÇİFTÇİNİN BİR NEVİ TEMİNATIDIR
Daha önce Ziraat Odası Başkanları olarak Ankara’ya taslak halinde bir proje sunduklarını kaydeden Kaçire, bu projeyle rekolte çalışmalarının gerçekleştiğini, ancak lisanssız depoculuk alanında ki çalışmaların istedikleri gibi işlemediğini belirtti. Lisanssız depoculuğun çiftçinin bir nevi güvencesi olduğunu söyleyen Kaçire, “Müdahil alım kurumu için TMO’nun, Tarım Kredi Kooperatifi’nin veya TARİŞ’in girmesini istedik. Tarım Bakanımız geçen yıl geldi. Rekolte çalışması yapıldı. Fakat bu çalışmaların içinde lisanslı depoculukta vardı. Şimdi lisanssız depoculuk Manisa’nın doğu bölgesine kurmak istiyorlar. Yani Turgutlu, Ahmetli tarafına kurmak istiyorlar. Hâlbuki bizim Saruhanlı’dan Menemen’e kadar ki bölgemizde bağcılık çok yaygın. Bu yüzden lisanssız depoculukların bir tanesini de bu bölgemize yapılmasını istiyoruz. Çünkü Manisa Ovasında 3 bölgeye dağıtılırsa herkes faydalanır. Lisansız depoculuk, çiftçinin bir nevi teminatıdır. Çiftçimiz ürününü kaldırıp depoya koyar. Lisanssız depoculukta, eline verilen belge tarafından bütün borçlarını kapatabilir. Daha sonra ürünlerini sattığı zaman bu belge üzerinden borçları kapatılır. Lisanssız depoculuk bir destektir. Arz ve talep üzerinden ürünün piyasaya sunulmasında yarar vardır. Yani müdahil alım kurumuna lisanssız depo üzerinden devam ettirilmelidir.”diye konuştu.
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Metin
(27.07.2018 09:33 - #1094)
Avrupa ve abd bizi kıskanıyor ve çok korkuyorlar zihniyetine örnek bir açıklama olmuş. Bu kafalarla işimiz zor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.