OK: “EĞİTİMDE FİYASKO VAR”

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.08.2018 - 07:51, Güncelleme: 09.08.2018 - 07:51
 

OK: “EĞİTİMDE FİYASKO VAR”

Eğitim İş Manisa Şube Başkanı Cem Ok, liseye geçiş sınavının adrese dayalı bir sistem içerisine oturtulması nedeniylebirçok başarılı öğrencinin okullara alınmadığına tepki gösterdi. Ok, AK Parti’nin 16 yıllık iktidarı boyunca eğitim sisteminde ciddi enkazlar oluşturduğunu ifade ederek, “Bu Türkiye, bu yüz yılı eğitim politikalarıyla ıskalamaya devam ederse, gelecek yıllarda çok daha karamsar bir tablo ülkemizi beklemekte. Eğitimde resmen bir fiyasko var” değerlendirmesinde bulundu.
Haber: Özlem ŞAHİN ETV ekranlarında yayınlanan ‘Gündem Özel’ programında İpek Arpağ’ın konuğu olan Eğitim İş Manisa Şube Başkanı Cem Ok, LGS sınavıyla yaşanan mağduriyetler başta olmak üzere YKT ve AYS sınavları hakkında konuştu. Üniversitede eğitim seviyesi olarak dünya ülkelerine göre çok gerilerde olduğunu iddia eden Ok, Alan Yeterlilik Sınavı’nın gereksiz bir sınav olduğunu ifade etti. LGS’nin seneye kesinlikle adrese dayalı bir şekilde yapılmayacağının altını çizen, ancak bu yıl uygulanan bu sistemle sınava giren nesilde ağır yaralar açıldığını ifade eden Ok, yeni getirilecek sınav sistemiyle eğitimdeki bu yanlışlıkları düzeltebilecek doğru program olmasını umduğunu söyledi.  Ok, sınav sistemlerinde ki yanlışlıklar dışında Türkiye’deki öğretmenlerin durumuna da değindi. “MANİSA’DA 3 BİN ÖĞRENCİ MAĞDUR OLDU” Bu sistemde bir sınav başarısından söz edilemeyeceğini belirten Ok, Manisa’da 3 bin civarında öğrenci yerleşemedi.  Adrese dayalı yerleştirme de yüksek puan alıp da mağdur olan çok insan var. Şimdi 3 başvuru hakkı daha verecekler. Böylece açıkta kalan öğrencileri yerleştirecekler,6-10 Ağustos, 13-17 Ağustos, 27-31 Ağustos tarihlerinde. Öğrenciler tercihlerini rehber öğretmenleri öncülüğünde yapmalılar. Yarın bir gün oluşacak olumsuzlukların önüne ancak ve ancak böyle geçebilirler. “AYT ve LGS BAŞLI BAŞINA ÇELİŞKİ” Alan Yeterlilik Testi’ni çok doğru bulmadığını ifade eden Ok, AYT ve LGS arasında düşünce olarak çelişkiler yarattığını belirten Ok, bu durumu şu sözlerle açıkladı: “Alanında yeterlilik sınavı olacak öğrenciler zaten böyle bir teste ihtiyaç duyulmadan okullarında aldıkları puanlarla ve öğretmenlerinin eğitim dönemi içerisinde yaptıkları sınavlarla zaten belli anlamda yeterlilik kazanabilirler. Burada çok büyük bir çelişki var. Bir tarafta liseye geçiş sınavında başarı puanlarını görmüyorsunuz bir taraftan da alan yeterlilik testine tabi tutuyorsunuz. Şimdi burada hangi bakış açısı doğru? Bir tarafta çocuğun yeterliliğin teste tabi tutuyorsunuz ‘acaba bu kurumda faaliyet gösterebilir mi?’diye.  Diğer tarafta da liseye girecek olan öğrencinin sınav başarı puanını görmemezlikten geliyorsun.” “SENEYE LGS YOK” Bu yıl ilk defa yapılan LGS’nin seneye yapılmayacağını söyleyen Ok, “Bize göre bu sınav programının devam etmesi mümkün değil. Sonuç itibarıyla her yönüyle ciddi arızalar ve fiyaskolar doğurdu. Milli Eğitim Şube Müdürlükleri bunun sürdürülemez olduğunu özellikle vurguluyorlar. Önümüzdeki yıl yine bir farklı bakış açısıyla eğitim sistemimizin değişeceği kanaatini taşıyorum. Maalesef bir türlü istenilen seviyede bir eğitim sistemi hayata geçiremedik. Yeni sistem bu yanlışları düzeltecek doğru bir program olacak mı bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey bu sistemin devam etmeyeceği. Ancak bu kaybolan nesillerin telafisi yapılamaz. Bu konuda yaptıkları hataların bedellerini bu ülkenin vatandaşları, çocukları ödeyecek. Bu uygulamanın yanlışları, zararları tespit edilecek. ” dedi. “BAKAN SELÇUK, ENKAZ DEVRALDI” Yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bir enkaz devraldığını söyleyen Cem Ok, eğitim sisteminin böyle gitmesiyle beraber neler olabileceği hakkındaki düşüncelerini de paylaştı. AK Parti’nin eğitim programını bir türlü belli bir sisteme oturtamadığını söyleyen Ok,  “Eğitimde tam anlamıyla bir fiyasko var. Türk milli eğitimini 16 yıldır belli bir akış açısı ve beli bir anlayış yönetmekte. AK Parti 16 yıldır aralıksız iktidarda olmanın tüm avantajlarını her alanda olduğu gibi bu ülkenin en önemli kurumlarından biri olan milli eğitim alında da kullanıyor. Birçok eğitim programı imam hatiplerin önünü açabilmek için yapıldı. 16 yılın Türk milli eğitim sisteminde çok ciddi acıları var. Sayın bakan şu an bir enkaz devralmış durumda. Eğer ki bakanımız bu durumu pozitif yöne doğru götüremezse mümkün değil bu enkazın altından kalkamayız. Milli Eğitim Bakanlarının değişmesiyle sürekli değişen eğitim sistemi hiç kimsenin oyuncağı değildir. Bakandan bakana değişen bir eğitim sistemi olmaz. Eğitim sistemi, bilimin önderliğinde bilim adamlarının ve akademisyenlerinin rehberliğinde en ince ayrıntısına kadar siyasi aygıtlardan muaf tamamen bilim merkezli ve çocukların performansını tüm dünya uluslarının çocuklarıyla yarışabilecek eş değer kalitede inşa etme programıdır. Bugün bu programı siz bu anlamda ortaya çıkaramıyorsanız, artık uluslararası arena da yoksunuz demektir. Açlıkla, savaşla, az gelişmişlikle boğuşan tüm ülkelerin ana nedeni eğitimdir. Eğitim sorununu çözemeyen, uluslararası başarı elde edecek çocukları yetiştiremeyen tüm devletler çöküşün eşiğine gelmiştir. Bu Türkiye bu yüzyılı eğitim politikalarıyla ıskalamaya devam ederse, gelecek yıllarda çok daha karamsar bir tablo ülkemizi beklemekte.” dedi. “BİR ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE KADAR 700 SINAVA GİRİYOR” Türkiye’deki üniversitelerin eğitim durumlarını değerlendiren Cem Ok, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dadefaten sözlerine yansıttığı gibi milli eğitimde maalesef hiçbir başarı sağlanamadı. Uluslararası Pisa raporu geldi. Türkiye’nin geçmiş yıllarda ilk 500 üniversite içerisinde 4-5 tane kurumu varken artık tek bir üniversitemiz dahi bu aşamanın içerisine giremiyor. Pisa raporları tüm branşlarda öğrencilerimizin 5’er basamak aşağıya gittiğini gösteriyor. Bu ciddi anlamda bir başarısızlık olduğunun göstergesidir. Bizler eğitimciler ve öğretmenler olarak çocuklarımızın performansını en yakından görüyoruz. Hiçbir ilerleme kat edilmiyor. Tamamen ezberci bir düzen içerisine büründü. Çocuklarımız bir yarış atı haline geldi. Sınavlar ardışık sıra gelmeye başladı.Üniversite çağına gelinceye kadar liseyi bitiren bir öğrenci 700 civarında sınava giriyor. Öğrenciler artık bilgiye ulaşmak, bilgi kazanmak için gerekli araştırmaları yapmak, arkadaşlarıyla tartışma gibi bir şey söz konusu değil” şeklinde konuştu. “ÖĞRETMENLER MESLEĞİNİ YAPAMIYOR” Sürekli değişen eğitim sisteminin içerisinde öğretmenlerin işlevselliğini kaybeden bir konuma getirildiğini söyleyen Cem Ok,öğretmenler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturulduğunu iddia etti. Ok, “ Öğretmenler artık mesleğini yapamaz halde. Öğretmenler çocuklara karşı ağzını açamaz hale geldi. Kaş çatması bile öğretmeni şikayet etmek için bir neden olarak görüldü. Alo 147 diye bir hat açıldı, bütün öğretmenleri yaptığı en küçük şeyde şikayet eder hale geldiler. Maalesef böylece öğretmenleri sessizliğe ittiler. Öğretmeni bir şeye karışmama psikolojisine ittiler. Öğretmeninin elinden disiplin anlayışını alırsanız, öğretmenin elinden öğrencisine verebilecek nitelik kavramını azaltırsanız, siz bu eğitimden ne bekliyorsunuz?  Köy enstitüleri gibi dünyanın en kaliteli eğitim programı örneklerinden birini hayata geçiren bir ülkeden söz ediyorum. Geldiğimiz duruma bakın. Şimdiki geldiğimiz noktada ise çocuklarımız disiplinden uzak bir eğitimle öğretmenlerini ve velilerini üzecek davranış şekilleri sergiliyor.  Hatalı bir programın ürünü bunlar.” dedi.–Özlem ŞAHİN ÖZEL  
Eğitim İş Manisa Şube Başkanı Cem Ok, liseye geçiş sınavının adrese dayalı bir sistem içerisine oturtulması nedeniylebirçok başarılı öğrencinin okullara alınmadığına tepki gösterdi. Ok, AK Parti’nin 16 yıllık iktidarı boyunca eğitim sisteminde ciddi enkazlar oluşturduğunu ifade ederek, “Bu Türkiye, bu yüz yılı eğitim politikalarıyla ıskalamaya devam ederse, gelecek yıllarda çok daha karamsar bir tablo ülkemizi beklemekte. Eğitimde resmen bir fiyasko var” değerlendirmesinde bulundu.
Haber: Özlem ŞAHİN

ETV ekranlarında yayınlanan ‘Gündem Özel’ programında İpek Arpağ’ın konuğu olan Eğitim İş Manisa Şube Başkanı Cem Ok, LGS sınavıyla yaşanan mağduriyetler başta olmak üzere YKT ve AYS sınavları hakkında konuştu. Üniversitede eğitim seviyesi olarak dünya ülkelerine göre çok gerilerde olduğunu iddia eden Ok, Alan Yeterlilik Sınavı’nın gereksiz bir sınav olduğunu ifade etti. LGS’nin seneye kesinlikle adrese dayalı bir şekilde yapılmayacağının altını çizen, ancak bu yıl uygulanan bu sistemle sınava giren nesilde ağır yaralar açıldığını ifade eden Ok, yeni getirilecek sınav sistemiyle eğitimdeki bu yanlışlıkları düzeltebilecek doğru program olmasını umduğunu söyledi.  Ok, sınav sistemlerinde ki yanlışlıklar dışında Türkiye’deki öğretmenlerin durumuna da değindi.

“MANİSA’DA 3 BİN ÖĞRENCİ MAĞDUR OLDU”
Bu sistemde bir sınav başarısından söz edilemeyeceğini belirten Ok, Manisa’da 3 bin civarında öğrenci yerleşemedi.  Adrese dayalı yerleştirme de yüksek puan alıp da mağdur olan çok insan var. Şimdi 3 başvuru hakkı daha verecekler. Böylece açıkta kalan öğrencileri yerleştirecekler,6-10 Ağustos, 13-17 Ağustos, 27-31 Ağustos tarihlerinde. Öğrenciler tercihlerini rehber öğretmenleri öncülüğünde yapmalılar. Yarın bir gün oluşacak olumsuzlukların önüne ancak ve ancak böyle geçebilirler.

“AYT ve LGS BAŞLI BAŞINA ÇELİŞKİ”
Alan Yeterlilik Testi’ni çok doğru bulmadığını ifade eden Ok, AYT ve LGS arasında düşünce olarak çelişkiler yarattığını belirten Ok, bu durumu şu sözlerle açıkladı: “Alanında yeterlilik sınavı olacak öğrenciler zaten böyle bir teste ihtiyaç duyulmadan okullarında aldıkları puanlarla ve öğretmenlerinin eğitim dönemi içerisinde yaptıkları sınavlarla zaten belli anlamda yeterlilik kazanabilirler. Burada çok büyük bir çelişki var. Bir tarafta liseye geçiş sınavında başarı puanlarını görmüyorsunuz bir taraftan da alan yeterlilik testine tabi tutuyorsunuz. Şimdi burada hangi bakış açısı doğru? Bir tarafta çocuğun yeterliliğin teste tabi tutuyorsunuz ‘acaba bu kurumda faaliyet gösterebilir mi?’diye.  Diğer tarafta da liseye girecek olan öğrencinin sınav başarı puanını görmemezlikten geliyorsun.”

“SENEYE LGS YOK”
Bu yıl ilk defa yapılan LGS’nin seneye yapılmayacağını söyleyen Ok, “Bize göre bu sınav programının devam etmesi mümkün değil. Sonuç itibarıyla her yönüyle ciddi arızalar ve fiyaskolar doğurdu. Milli Eğitim Şube Müdürlükleri bunun sürdürülemez olduğunu özellikle vurguluyorlar. Önümüzdeki yıl yine bir farklı bakış açısıyla eğitim sistemimizin değişeceği kanaatini taşıyorum. Maalesef bir türlü istenilen seviyede bir eğitim sistemi hayata geçiremedik. Yeni sistem bu yanlışları düzeltecek doğru bir program olacak mı bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey bu sistemin devam etmeyeceği. Ancak bu kaybolan nesillerin telafisi yapılamaz. Bu konuda yaptıkları hataların bedellerini bu ülkenin vatandaşları, çocukları ödeyecek. Bu uygulamanın yanlışları, zararları tespit edilecek. ” dedi.

“BAKAN SELÇUK, ENKAZ DEVRALDI”
Yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bir enkaz devraldığını söyleyen Cem Ok, eğitim sisteminin böyle gitmesiyle beraber neler olabileceği hakkındaki düşüncelerini de paylaştı. AK Parti’nin eğitim programını bir türlü belli bir sisteme oturtamadığını söyleyen Ok,  “Eğitimde tam anlamıyla bir fiyasko var. Türk milli eğitimini 16 yıldır belli bir akış açısı ve beli bir anlayış yönetmekte. AK Parti 16 yıldır aralıksız iktidarda olmanın tüm avantajlarını her alanda olduğu gibi bu ülkenin en önemli kurumlarından biri olan milli eğitim alında da kullanıyor. Birçok eğitim programı imam hatiplerin önünü açabilmek için yapıldı. 16 yılın Türk milli eğitim sisteminde çok ciddi acıları var. Sayın bakan şu an bir enkaz devralmış durumda. Eğer ki bakanımız bu durumu pozitif yöne doğru götüremezse mümkün değil bu enkazın altından kalkamayız. Milli Eğitim Bakanlarının değişmesiyle sürekli değişen eğitim sistemi hiç kimsenin oyuncağı değildir. Bakandan bakana değişen bir eğitim sistemi olmaz. Eğitim sistemi, bilimin önderliğinde bilim adamlarının ve akademisyenlerinin rehberliğinde en ince ayrıntısına kadar siyasi aygıtlardan muaf tamamen bilim merkezli ve çocukların performansını tüm dünya uluslarının çocuklarıyla yarışabilecek eş değer kalitede inşa etme programıdır. Bugün bu programı siz bu anlamda ortaya çıkaramıyorsanız, artık uluslararası arena da yoksunuz demektir. Açlıkla, savaşla, az gelişmişlikle boğuşan tüm ülkelerin ana nedeni eğitimdir. Eğitim sorununu çözemeyen, uluslararası başarı elde edecek çocukları yetiştiremeyen tüm devletler çöküşün eşiğine gelmiştir. Bu Türkiye bu yüzyılı eğitim politikalarıyla ıskalamaya devam ederse, gelecek yıllarda çok daha karamsar bir tablo ülkemizi beklemekte.” dedi.

“BİR ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE KADAR 700 SINAVA GİRİYOR”
Türkiye’deki üniversitelerin eğitim durumlarını değerlendiren Cem Ok, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dadefaten sözlerine yansıttığı gibi milli eğitimde maalesef hiçbir başarı sağlanamadı. Uluslararası Pisa raporu geldi. Türkiye’nin geçmiş yıllarda ilk 500 üniversite içerisinde 4-5 tane kurumu varken artık tek bir üniversitemiz dahi bu aşamanın içerisine giremiyor. Pisa raporları tüm branşlarda öğrencilerimizin 5’er basamak aşağıya gittiğini gösteriyor. Bu ciddi anlamda bir başarısızlık olduğunun göstergesidir. Bizler eğitimciler ve öğretmenler olarak çocuklarımızın performansını en yakından görüyoruz. Hiçbir ilerleme kat edilmiyor. Tamamen ezberci bir düzen içerisine büründü. Çocuklarımız bir yarış atı haline geldi. Sınavlar ardışık sıra gelmeye başladı.Üniversite çağına gelinceye kadar liseyi bitiren bir öğrenci 700 civarında sınava giriyor. Öğrenciler artık bilgiye ulaşmak, bilgi kazanmak için gerekli araştırmaları yapmak, arkadaşlarıyla tartışma gibi bir şey söz konusu değil” şeklinde konuştu.

“ÖĞRETMENLER MESLEĞİNİ YAPAMIYOR”
Sürekli değişen eğitim sisteminin içerisinde öğretmenlerin işlevselliğini kaybeden bir konuma getirildiğini söyleyen Cem Ok,öğretmenler üzerinde ciddi bir psikolojik baskı oluşturulduğunu iddia etti. Ok, “ Öğretmenler artık mesleğini yapamaz halde. Öğretmenler çocuklara karşı ağzını açamaz hale geldi. Kaş çatması bile öğretmeni şikayet etmek için bir neden olarak görüldü. Alo 147 diye bir hat açıldı, bütün öğretmenleri yaptığı en küçük şeyde şikayet eder hale geldiler. Maalesef böylece öğretmenleri sessizliğe ittiler. Öğretmeni bir şeye karışmama psikolojisine ittiler. Öğretmeninin elinden disiplin anlayışını alırsanız, öğretmenin elinden öğrencisine verebilecek nitelik kavramını azaltırsanız, siz bu eğitimden ne bekliyorsunuz?  Köy enstitüleri gibi dünyanın en kaliteli eğitim programı örneklerinden birini hayata geçiren bir ülkeden söz ediyorum. Geldiğimiz duruma bakın. Şimdiki geldiğimiz noktada ise çocuklarımız disiplinden uzak bir eğitimle öğretmenlerini ve velilerini üzecek davranış şekilleri sergiliyor.  Hatalı bir programın ürünü bunlar.” dedi.–Özlem ŞAHİN ÖZEL
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.