ÖLÜME DAVETİYE!

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.03.2017 - 10:14, Güncelleme: 28.03.2017 - 10:14
 

ÖLÜME DAVETİYE!

CHP’nin Referandum kapsamında yürüttüğü ‘hayır’ çalışmaları bir aile dramını ortaya çıkardı. Yaşlı ve çocuklardan oluşan 5 kişilik aile, suyu dahi olmayan evde yaşıyor. Evin tavanı gün geçtikçe parça parça kopup dökülürken, evdeki elektrik kablolarının açığa çıkması da adeta ölüme davetiye çıkarıyor.
Manisa’da, Referandum öncesi evleri kapı kapı dolaşarak ‘hayır’ kampanyasını yürüten CHP Şehzadeler İlçe Kadın Kolları, bir ailenin zor şartlar altında sürdürdüğü hayatın içler acısı durumuna da şahitlik etti. Kazım Karabekir Mahallesinde, yaşlı ve çocuklardan oluşan ailenin yaşadığı ev karşısında hayrete düşen kadınlar, yetkilileri yardım etmeye çağırdı. Öte yandan 2 çocuk, 2 yaşlı ve bir de gelinin yaşadığı ev adeta ölüme davetiye çıkarıyor. Evin tavanı gün geçtikçe parça parça kopup dökülürken, evdeki elektrik kablolarının da açığa çıkmasıyla aile, deyim yerindeyse diken üstünde yaşıyor. Suyu dahi olmayan evde zor şatlarda yaşayan 5 kişilik aile, rutubet içerisinde gün geçtikçe hastalık kapıyor.   ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR HASTA İçler acısı durum karşısında gazetemiz aracılığıyla yetkililere seslenen CHP Şehzadeler İlçe Kadın Kolları Başkanı Zerrin İşnel, şu açıklamalarda bulundu; “Çalışmalarımız kapsamında bu evi ziyaret ettik ve büyük bir dramla karşı karşıya kaldık. Ev yaşanılacak gibi değil, her tarafı dökülüyor. Evin suyu dahi yok. Burada iki yaşlı, iki çocuk ve bir gelin yaşıyor. Ev resmen hastalık ve ölüm tehlikesi saçıyor. Çocuklar ve yaşlılar hasta. Yardımlarla hayatta kalıyorlar. Her şeyi geçtim bu ev çok tehlikeli. Önceden de yetkililer televizyon karşısına çıkarak yapacağız edeceğiz demiş ancak sonuç hala gördüğünüz gibi. O zamanlar sadece yardımsever bir vatandaşın yardımlarıyla evin üstünü kaplamışlar. Yukarıdan gelen rutubeti engellemişler ama evin her tarafı rutubetli. Yardım yapılması gerekiyor. En azından bir çeşme çekilir bu eve ve kadıncağız komşularından su taşımak zorunda kalmaz. Evin çamaşırı, bulaşığı, temizliği, banyosu su taşıyarak nereye kadar devam edecek? Televizyonların karşısına çıkarak yardım sözü veriyorlar ama kimse bu kapıyı çalmıyor. Biz de bu durumu görünce sizlere haber verdik ki sorunları biran önce sizlerin aracılığıyla duyurulsun ve çözülsün. Bundan sonra üzerimize düşen ne varsa, biz de yapmaya çalışacağız.”   İKİ OĞLU DA CEZAEVİNDE Yaşadıklarını ve çaresizliğini anlatırken gözyaşlarını tutamayan 59 yaşındaki Hatice İrtem ise; “İki çocuğum var ikisi de ceza evindeler. Ben hastalığımdan dolayı yürüyemiyorum, bin bir türlü hastalığım var. Eşim de aynı şekilde. Neredeyse 6-7 yerinden ameliyatlı, gözleri iyi görmüyor. Biz aç susuz kalsak da bunu düşünmüyoruz. Ama gelinim ve iki çocuğu perişan oldular. Hiçbir gelirimiz, çalışabilecek birisi yok. Ben engelli olduğum için üç ayda bir engelli maaşı alıyorum. Bu yıkık dökük evde 5 kişi yaşıyoruz. Üç ayda bir aldığım Bin TL engelli maaşıyla kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Cezaevinde iki çocuğum var. Onlara da para göndermek zorunda kalıyorum. İnşaat halindeki bir yer bu evden daha sağlıklı, daha güvenilirdir. Evin tavanı üstümüze dökülüyor. Her an çocukların üstüne yıkılacak diye ödüm kopuyor ama ne yapalım, sokakta kalmaktan iyidir. Suyumuz dahi yok. Sağ olsunlar komşulardan su taşıyoruz eve. Bulaşıkları çamaşırları kimi zaman komşulara götürüp yıkıyoruz. İki yıl önce televizyonlar karşısına çıktılar. Yapacağız, edeceğiz, ilgileneceğiz, bu aileye yardım edeceğiz diye televizyonlara, gazetelere konuştular. O günden beri ne arayan var ne soran.”diye konuştu.  
CHP’nin Referandum kapsamında yürüttüğü ‘hayır’ çalışmaları bir aile dramını ortaya çıkardı. Yaşlı ve çocuklardan oluşan 5 kişilik aile, suyu dahi olmayan evde yaşıyor. Evin tavanı gün geçtikçe parça parça kopup dökülürken, evdeki elektrik kablolarının açığa çıkması da adeta ölüme davetiye çıkarıyor.
Manisa’da, Referandum öncesi evleri kapı kapı dolaşarak ‘hayır’ kampanyasını yürüten CHP Şehzadeler İlçe Kadın Kolları, bir ailenin zor şartlar altında sürdürdüğü hayatın içler acısı durumuna da şahitlik etti. Kazım Karabekir Mahallesinde, yaşlı ve çocuklardan oluşan ailenin yaşadığı ev karşısında hayrete düşen kadınlar, yetkilileri yardım etmeye çağırdı. Öte yandan 2 çocuk, 2 yaşlı ve bir de gelinin yaşadığı ev adeta ölüme davetiye çıkarıyor. Evin tavanı gün geçtikçe parça parça kopup dökülürken, evdeki elektrik kablolarının da açığa çıkmasıyla aile, deyim yerindeyse diken üstünde yaşıyor. Suyu dahi olmayan evde zor şatlarda yaşayan 5 kişilik aile, rutubet içerisinde gün geçtikçe hastalık kapıyor.


 
ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR HASTA
İçler acısı durum karşısında gazetemiz aracılığıyla yetkililere seslenen CHP Şehzadeler İlçe Kadın Kolları Başkanı Zerrin İşnel, şu açıklamalarda bulundu; “Çalışmalarımız kapsamında bu evi ziyaret ettik ve büyük bir dramla karşı karşıya kaldık. Ev yaşanılacak gibi değil, her tarafı dökülüyor. Evin suyu dahi yok. Burada iki yaşlı, iki çocuk ve bir gelin yaşıyor. Ev resmen hastalık ve ölüm tehlikesi saçıyor. Çocuklar ve yaşlılar hasta. Yardımlarla hayatta kalıyorlar. Her şeyi geçtim bu ev çok tehlikeli. Önceden de yetkililer televizyon karşısına çıkarak yapacağız edeceğiz demiş ancak sonuç hala gördüğünüz gibi. O zamanlar sadece yardımsever bir vatandaşın yardımlarıyla evin üstünü kaplamışlar. Yukarıdan gelen rutubeti engellemişler ama evin her tarafı rutubetli. Yardım yapılması gerekiyor. En azından bir çeşme çekilir bu eve ve kadıncağız komşularından su taşımak zorunda kalmaz. Evin çamaşırı, bulaşığı, temizliği, banyosu su taşıyarak nereye kadar devam edecek? Televizyonların karşısına çıkarak yardım sözü veriyorlar ama kimse bu kapıyı çalmıyor. Biz de bu durumu görünce sizlere haber verdik ki sorunları biran önce sizlerin aracılığıyla duyurulsun ve çözülsün. Bundan sonra üzerimize düşen ne varsa, biz de yapmaya çalışacağız.”


 
İKİ OĞLU DA CEZAEVİNDE
Yaşadıklarını ve çaresizliğini anlatırken gözyaşlarını tutamayan 59 yaşındaki Hatice İrtem ise; “İki çocuğum var ikisi de ceza evindeler. Ben hastalığımdan dolayı yürüyemiyorum, bin bir türlü hastalığım var. Eşim de aynı şekilde. Neredeyse 6-7 yerinden ameliyatlı, gözleri iyi görmüyor. Biz aç susuz kalsak da bunu düşünmüyoruz. Ama gelinim ve iki çocuğu perişan oldular. Hiçbir gelirimiz, çalışabilecek birisi yok. Ben engelli olduğum için üç ayda bir engelli maaşı alıyorum. Bu yıkık dökük evde 5 kişi yaşıyoruz. Üç ayda bir aldığım Bin TL engelli maaşıyla kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Cezaevinde iki çocuğum var. Onlara da para göndermek zorunda kalıyorum. İnşaat halindeki bir yer bu evden daha sağlıklı, daha güvenilirdir. Evin tavanı üstümüze dökülüyor. Her an çocukların üstüne yıkılacak diye ödüm kopuyor ama ne yapalım, sokakta kalmaktan iyidir. Suyumuz dahi yok. Sağ olsunlar komşulardan su taşıyoruz eve. Bulaşıkları çamaşırları kimi zaman komşulara götürüp yıkıyoruz. İki yıl önce televizyonlar karşısına çıktılar. Yapacağız, edeceğiz, ilgileneceğiz, bu aileye yardım edeceğiz diye televizyonlara, gazetelere konuştular. O günden beri ne arayan var ne soran.”diye konuştu.


 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.