MAKEDONYA’DAN MANİSA’YA UZANAN BİR HAYAT HİKAYESİ

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.03.2017 - 08:14, Güncelleme: 07.03.2017 - 08:14
 

MAKEDONYA’DAN MANİSA’YA UZANAN BİR HAYAT HİKAYESİ

1950’li yıllarda Makedonya Cumhuriyeti’nde yaşanan dini baskılar sonucu Türkiye’ye göç eden bir ailenin; çalışkan ve azimli ferdi Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım, meslek ve aile hayatı hakkında Manisa’da Denge Gazetesi’ne özel demeç verdi.
ÖZEL RÖPORTAJ TURAN IŞIK  Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım Makedonya’dan, Manisa’ya uzanan hayatı ve şu anda sahip olduğu kariyerine nasıl geldiğini Denge Gazetesi muhabiri ile paylaştı. Gerek sevecen karakteri, gerekse toplumsal konulara verdiği hassasiyetle dikkatleri üzerine çeken Engin Yıldırım, hakkında tüm bilinmeyenleri tüm samimiyeti ile Denge okuyucusu için anlattı. “AİLEMİN 3. ÇOCUĞUYUM” İlköğretim hayatını Almanya’da tamamladığını söyleyen Engin Yıldırım sözlerine şöyle başlıyor. “Ailem Makedonya göçmeni, fakat ben 21 Eylül 1971 yılında Manisa’da dünyaya geldim. 4 kardeşiz ve ben ailemin 3. Çocuğuyum.  Eğitim hayatımın ilk 4 yılını Yunusemre ilçesi sınırlarında bulunan Çağatay Uluçay İlkokulu’nda okudum. İlkokulu bitirdikten sonra annem ve kardeşlerimle birlikte babamın yanına Almanya’ya yerleştik. Ortaokulu da Almanya’da tamamladım.” “ALMANYA’DA ÜNİVERSİTE KAPILARI YÜZÜME KAPANDI” Almanya’ya ilkokulu bitirdikten sonra gittiğimiz için ülkenin kurallarına göre orada üniversiteye gitme şansım olmadı diyen Yıldırım; “Henüz 15 yaşındayken ailemin yanında ayrılarak, Manisa’ya geri döndüm. Almanya’da üniversite okuyamayacağım için yurda dönerek, Manisa Lisesi’nde okudum ve yükseköğrenimimi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım.” “HEKİMLİĞİN YANINDA İNSANLARA YOL GÖSTERMEK İSTEDİM” Ege Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’ni tamamladıktan sonra ilk görev yeri olarak Şanlıurfa’ya tayini çıktığını belirten Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım; “Şanlıurfa’nın Hilvan Ovacık Sağlık Ocağı benim ilk görev yerim oldu. Burada hekimliğin yanında çocukların hijyen alışkanlıklarını geliştirmeleri için, ilk yardım eğitimleri için ya da kız çocuklarının eğitimleri gibi farklı konularda çalışmalar yürüttüm. İnsanlara farklı yönlerde de yardımcı olmak için elimden geleni ilk günden beri yapmaya çalışıyorum” dedi. “SINDIRGI’DA KALICI BİR ESER BIRAKTIK” Şanlıurfa’da ilk tayin süresini tamamladıktan sonra ikinci görev yerinde daha büyük çalışmalara imza atmaya başladığını belirten Yıldırım; “Daha sonra Balıkesir Sındırgı Gölcük Sağlık Ocağı’na oradan da Sındırgı Devlet Hastanesi’nin Diyaliz Bölümü’nün kurulumunda bir hekim olarak aktif bir rol aldım. Uzun bir süre hastane de diyaliz hekimliği yaptım. O gün ki hekim arkadaşlarım ile birlikte Sındırgı’da kalıcı bir eser oluşturduk. Halen daha diyaliz bölümü devam etmekte” ifadelerine yer verdi. “SOMA MADEN FACİASI’NDA SAHA YÖNETİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM” Zorunlu görev yerlerindeki çalışmalarını tamamladıktan sonra memleketi Manisa’ya hizmet etmek için geri dönen Engin Yıldırım; “Manisa’da ki ilk görev yerim Selendi Devlet Hastanesi’nde Acil Servis oldu. Burada bir süre görev yaptıktan sonra Manisa/Merkez 112 Acil Servis İstasyonu’nda ambulans hekimi olarak çalışmaya başladım. 2012’nin mayıs ayında 112 Acil Servis Başhekimi olarak atandım ve Soma’da meydana gelen ve hepimizi gözyaşlarına boğan ‘Soma Maden Faciası’nda saha yönetimi gibi zor bir görevin üstesinden başarı ile geldiğimizi söyleyebilirim, benim koordinatörlüğümde olsa da bu konuda ekip arkadaşlarımın duyarlılığı da çok büyüktü. 4 yıl kadar 112 Acil Servis Başhekimliği görevimi yürüttükten sonra 2016 yılının başlarında Yunusemre İlçe Sağlık Müdürlüğü görevine getirildim ve son olarak da halihazırda 18 Kasım 2016 tarihinden beri Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü olarak ilimize hizmet etmeye gayret ediyorum”  görüşlerine yer verdi. “İLK GÜN Kİ HEYECANIMI YAŞIYORUM” Hayallerinde ki üniversiteyi kazandıktan sonra doktor olma yolunda yaşadığı heyecanı halen daha his ettiğini belirten Yıldırım; “Hiç tanımadığınız insanlara şifa olmaya çalışıyorsunuz. İnsanların hayatlarındaki en kıymet verdikleri sağlıklarını onları geri armağan etmeye çalışıyorsunuz. Bizim mesleğimiz insanlara yardım edebilme konusunda kullanabileceğiniz en güzel araç. Her gün tıp fakültesine başladığım heyecanı yaşıyorum. Bu son nefesime kadar sürecek diye düşünüyorum, çünkü doktorluk emekli olmakla bırakılacak bir hissiyat değil. Yaşadığım bu heyecanı çalışma arkadaşlarıma yaymak için de çaba gösteriyorum, onları motive etmeye çalışıyorum” dedi. “KÜNEFE YAPIMINDA USTALARLA YARIŞIRIM” 22 yıllık evli olan Engin Yıldırım sosyal hayatında kitap okumayı ve mutfakta yemek yapmayı çok sevdiğini belirtti ve ekledi;  “17 yaşında Destina ve 9 yalında Egesu isimli iki kız babasıyım. Onlar benim yaşam enerjim, tüm anne ve babaların oldu gibi. Tam bir Manisa aşığıyım, Manisa’nın bitmek bilmeyen bir kültürü var. Tarih ve tasavvuf konulu kitapları okumaktan büyük keyif alıyorum. 1200’ü aşkın kitaptan oluşan bir kütüphanem var ve kızlarım okuma sevgisinde bana rakip olarak yetişiyorlar, bu konuda onlarla gurur duyuyorum.  İş hayatımın dışında kalan vakitlerde aileme vakit ayırıyorum, onları ihmal etmemeye çalışıyorum. Birlikte yurt içi seyahatler yapıyoruz, ülkemizin her yerini tanımak ve bilmek istiyoruz. Kitap okumanın yanında evde eşimle birlikte mutfakta vakit geçirmekten ve et, kebap, ciğer gibi birçok çeşitte çok iddialiyım. Antakya yöresine ait olan Künefe yapımında hiç mütevazi davranmayacağım ustalarla yarışırım” ifadelerine yer verdi.      
1950’li yıllarda Makedonya Cumhuriyeti’nde yaşanan dini baskılar sonucu Türkiye’ye göç eden bir ailenin; çalışkan ve azimli ferdi Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım, meslek ve aile hayatı hakkında Manisa’da Denge Gazetesi’ne özel demeç verdi.
ÖZEL RÖPORTAJ
TURAN IŞIK 


Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım Makedonya’dan, Manisa’ya uzanan hayatı ve şu anda sahip olduğu kariyerine nasıl geldiğini Denge Gazetesi muhabiri ile paylaştı. Gerek sevecen karakteri, gerekse toplumsal konulara verdiği hassasiyetle dikkatleri üzerine çeken Engin Yıldırım, hakkında tüm bilinmeyenleri tüm samimiyeti ile Denge okuyucusu için anlattı.

“AİLEMİN 3. ÇOCUĞUYUM”
İlköğretim hayatını Almanya’da tamamladığını söyleyen Engin Yıldırım sözlerine şöyle başlıyor. “Ailem Makedonya göçmeni, fakat ben 21 Eylül 1971 yılında Manisa’da dünyaya geldim. 4 kardeşiz ve ben ailemin 3. Çocuğuyum.  Eğitim hayatımın ilk 4 yılını Yunusemre ilçesi sınırlarında bulunan Çağatay Uluçay İlkokulu’nda okudum. İlkokulu bitirdikten sonra annem ve kardeşlerimle birlikte babamın yanına Almanya’ya yerleştik. Ortaokulu da Almanya’da tamamladım.”



“ALMANYA’DA ÜNİVERSİTE KAPILARI YÜZÜME KAPANDI”
Almanya’ya ilkokulu bitirdikten sonra gittiğimiz için ülkenin kurallarına göre orada üniversiteye gitme şansım olmadı diyen Yıldırım; “Henüz 15 yaşındayken ailemin yanında ayrılarak, Manisa’ya geri döndüm. Almanya’da üniversite okuyamayacağım için yurda dönerek, Manisa Lisesi’nde okudum ve yükseköğrenimimi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım.”



“HEKİMLİĞİN YANINDA İNSANLARA YOL GÖSTERMEK İSTEDİM”
Ege Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi’ni tamamladıktan sonra ilk görev yeri olarak Şanlıurfa’ya tayini çıktığını belirten Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü Engin Yıldırım; “Şanlıurfa’nın Hilvan Ovacık Sağlık Ocağı benim ilk görev yerim oldu. Burada hekimliğin yanında çocukların hijyen alışkanlıklarını geliştirmeleri için, ilk yardım eğitimleri için ya da kız çocuklarının eğitimleri gibi farklı konularda çalışmalar yürüttüm. İnsanlara farklı yönlerde de yardımcı olmak için elimden geleni ilk günden beri yapmaya çalışıyorum” dedi.



“SINDIRGI’DA KALICI BİR ESER BIRAKTIK”
Şanlıurfa’da ilk tayin süresini tamamladıktan sonra ikinci görev yerinde daha büyük çalışmalara imza atmaya başladığını belirten Yıldırım; “Daha sonra Balıkesir Sındırgı Gölcük Sağlık Ocağı’na oradan da Sındırgı Devlet Hastanesi’nin Diyaliz Bölümü’nün kurulumunda bir hekim olarak aktif bir rol aldım. Uzun bir süre hastane de diyaliz hekimliği yaptım. O gün ki hekim arkadaşlarım ile birlikte Sındırgı’da kalıcı bir eser oluşturduk. Halen daha diyaliz bölümü devam etmekte” ifadelerine yer verdi.



“SOMA MADEN FACİASI’NDA SAHA YÖNETİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM”
Zorunlu görev yerlerindeki çalışmalarını tamamladıktan sonra memleketi Manisa’ya hizmet etmek için geri dönen Engin Yıldırım; “Manisa’da ki ilk görev yerim Selendi Devlet Hastanesi’nde Acil Servis oldu. Burada bir süre görev yaptıktan sonra Manisa/Merkez 112 Acil Servis İstasyonu’nda ambulans hekimi olarak çalışmaya başladım. 2012’nin mayıs ayında 112 Acil Servis Başhekimi olarak atandım ve Soma’da meydana gelen ve hepimizi gözyaşlarına boğan ‘Soma Maden Faciası’nda saha yönetimi gibi zor bir görevin üstesinden başarı ile geldiğimizi söyleyebilirim, benim koordinatörlüğümde olsa da bu konuda ekip arkadaşlarımın duyarlılığı da çok büyüktü. 4 yıl kadar 112 Acil Servis Başhekimliği görevimi yürüttükten sonra 2016 yılının başlarında Yunusemre İlçe Sağlık Müdürlüğü görevine getirildim ve son olarak da halihazırda 18 Kasım 2016 tarihinden beri Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü olarak ilimize hizmet etmeye gayret ediyorum”  görüşlerine yer verdi.






“İLK GÜN Kİ HEYECANIMI YAŞIYORUM”
Hayallerinde ki üniversiteyi kazandıktan sonra doktor olma yolunda yaşadığı heyecanı halen daha his ettiğini belirten Yıldırım; “Hiç tanımadığınız insanlara şifa olmaya çalışıyorsunuz. İnsanların hayatlarındaki en kıymet verdikleri sağlıklarını onları geri armağan etmeye çalışıyorsunuz. Bizim mesleğimiz insanlara yardım edebilme konusunda kullanabileceğiniz en güzel araç. Her gün tıp fakültesine başladığım heyecanı yaşıyorum. Bu son nefesime kadar sürecek diye düşünüyorum, çünkü doktorluk emekli olmakla bırakılacak bir hissiyat değil. Yaşadığım bu heyecanı çalışma arkadaşlarıma yaymak için de çaba gösteriyorum, onları motive etmeye çalışıyorum” dedi.



“KÜNEFE YAPIMINDA USTALARLA YARIŞIRIM”
22 yıllık evli olan Engin Yıldırım sosyal hayatında kitap okumayı ve mutfakta yemek yapmayı çok sevdiğini belirtti ve ekledi;  “17 yaşında Destina ve 9 yalında Egesu isimli iki kız babasıyım. Onlar benim yaşam enerjim, tüm anne ve babaların oldu gibi. Tam bir Manisa aşığıyım, Manisa’nın bitmek bilmeyen bir kültürü var. Tarih ve tasavvuf konulu kitapları okumaktan büyük keyif alıyorum. 1200’ü aşkın kitaptan oluşan bir kütüphanem var ve kızlarım okuma sevgisinde bana rakip olarak yetişiyorlar, bu konuda onlarla gurur duyuyorum.  İş hayatımın dışında kalan vakitlerde aileme vakit ayırıyorum, onları ihmal etmemeye çalışıyorum. Birlikte yurt içi seyahatler yapıyoruz, ülkemizin her yerini tanımak ve bilmek istiyoruz. Kitap okumanın yanında evde eşimle birlikte mutfakta vakit geçirmekten ve et, kebap, ciğer gibi birçok çeşitte çok iddialiyım. Antakya yöresine ait olan Künefe yapımında hiç mütevazi davranmayacağım ustalarla yarışırım” ifadelerine yer verdi.




 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.