SİMİT SATMAKTAN FABRIKATÖRLÜĞE

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.01.2017 - 08:34, Güncelleme: 06.01.2017 - 08:34
 

SİMİT SATMAKTAN FABRIKATÖRLÜĞE

Manisa'ya pek çok katkısı bulunan ve ayrıca doğduğu köyün de kahramanı olan Hakkı Bayraktar, köyden 15 yaşında şehre yerleşti; azimli, dürüst çalışması ile Fabrikatörlüğe kadar geldi. Çalışma hayatına ilk olarak gençlik yıllarında simit ve gazete satarak başlayan Bayraktar’ın başarılı hayat öyküsünü kaleme aldık.
Sipil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Hakkı Bayraktar, başarılı iş hayatının yanı sıra, aşığı olduğu Manisa şehri için yaptığı yardımlara ve şehrin kültürüne sahip çıkmaya devam ediyor. Yunusemre İlçesi Yuntdağı Bölgesi’nde bulunan Pelitalan Köyü'nde doğan Hakkı Bayraktar,  yaklaşık 20 yıldan bu yana geleneksel hale getirdiği yardımlarla Pelitalan Köyü'nün adeta kahramanı haline geldi.  Bulunduğu yardımları saymakta mütevaziliği nedeniyle zorlanan Bayraktar, çalışma hayatına gençlik yıllarında simit ve gazete satarak başladı. İşte başarılı işadamı Hakkı Bayraktar’ın hayat öyküsünü anlattığı o özel röportaj; HAKKI BAYRAKTAR KİMDİR? Yunusemre ilçesi Pelitalan Mahallesi’nde 19 Ocak 1956 yılında dünya ya geldim. Hasan Hüseyin ile Meryem Bayraktar çiftinin oğluyum. İlkokulu 1-2 ve 3. sınıflarını Pelitalan İlkokulu’nda okudum. İlkokul üçüncü sınıf yarısından sonra 1962-63 yılında, babam Manisa’ya yatılı olarak çalışmaya gelmişti. Babamın haberi olmadan, dayım kamyonla köye geldi. Anneme “istiyorsan senide Manisa’ya götüreyim” dedi ve akşam saatlerinde evi kamyona yüklediler. Gece karanlığında Manisa’ya göç ettik.   İLK PARA KAZANMAYA MANİSA’YA GELDİĞİ İKİNCİ GÜNÜ SABAHIN KARANLIĞINDA BAŞLADI Taşındığımız günü ertesi günü, Pazar sabah karanlığında beni uyandırdılar. Dedem elime 4 lira para verdi ve koluma sepet taktılar. Yeni Cami’in orada Sabahçı Kahvesinde simit satmaya başlamak için yola koyuldum. Simitleri aldım, saydım. 20 simit olmasına rağmen 21 simit çıktı. Geri vermek istedim. Fırının sahibi ‘Sen bu kadar dürüstsün. O bir simit de benden olsun’ dedi. İşte o zaman dürüst ve doğru çalışmanın semeresini görmeye başlamıştım. Dedeme, babama, anneme bunu anlattım. Onlar da ‘Doğru dürüst ol ki hep sen kazanırsın’ dediler. O gün doğru ve dürüst olmayı kendime destur edindim.   ORTAOKUL 2’İNCİ SINIFTA İKEN GAZETE SATMAYA BAŞLADI İlkokul 3’üncü sınıfın 2’inci yarısını, Manisa’nın ilk kaloriferli okulu olan Sakarya İlkokulu’nda tamamladım. Orta öğrenimini ise Atatürk Ortaokulu’nda sürdürdüm. Ortaokul 2’inci sınıfta iken gazete satmaya başladım. O şartlarda ortaokulu da bitirdim. O zamanlar, Manisa’da Düz Liseye kaydımı yaptırdım. Bir arkadaşın babası ‘Düz liseye kaydını niye yaptırdın? Üniversiteye gidemez isen düz lisenin bir önemi yok’ dedi ve Erkek Sanat Enstitüsü’ne kaydımı yaptırdı. Tabi bu arada gazete satmaya devam ediyordum. Ahmet Tütüncüoğlu’nun evine gazete götürüyordum. Çalışkan bir insan olduğumu söyleyerek, o yaz beni TEK Tarıma işçi olarak aldılar. O sene sanayi işçiliğim başlamış oldu. Lise 2’inci sınıfı Balıkesir’de okudum. Makine teknisyeni olarak mezun oldum.   HAYATININ BELKİ DE DÖNÜM NOKTASI Aradan biraz zaman geçtikten sonra Manisa Mühendisler Odası aracılığıyla PETKİM’de işe başladım. Burada 5 yıl çalıştım. Manisa’da bir iki arkadaş kavun karpuz ihracatı yapıyorlardı. Ben de onların sohbeti esnasında dedim ki; “Karpuz ihraç edilir mi? Kavun ihraç edilir, karpuz zarar ettirir.” dedim. O zaman “Sen bu işi biliyorsun” dediler ve beni de aralarına aldılar. Almanya’ya kavun ihracatı yaptık. Daha sonra Manisalıların tanıdığı hem sanayici hem tüccar Rüştü Kellece ile tanıştık. Ben Petkim’den ayrılmak istediğimi, bir inşaat şirketi kurmak istediğimi söyledim. O da kendisinin de istediğini belirterek “İstersen ortak olalım” dedi. Böylelikle birlikte karar verdik. Ancak Rüştü Kellece bu işle kendisinin değil, kızının ilgileneceğini söyleyip beni Nuran Hanım ile tanıştırdı. Böylelikte Nuran Hanım ile birlikte bu işe koyulduk.   MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASINI KURDU Manisalı olmama rağmen 1984–86 iki yıl İzmir Makine Mühendisleri Odası Başkanlığını yaptım. 4 yıl Ankara’da Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüm. Manisa Makine Mühendisleri Odasını kurduk. Oda için istasyon altındaki tarihi bir binayı restore ederek ayakta kalmasını sağladım. İŞ ARKADAŞLIĞI EVLİLİKLE DEVAM ETTİ Nuran Hanımla 1983 yılı Eylül’ünde tanışmıştık, 1984 yılında ortak işler yaptık. 1984 yılı 4 Şubat’ta Nuran Hanım ile birlikte Sipil A.Ş.’nin ilk ofisini açtık. Spil ismini koymamdaki amaç; Manisa’yla bütünleşmesi, uzun ömürlü, görkemli olması. Spil Dağı’nın da ismi bilindiği için bu isme karar verdik. Nuran Hanım da Manisa’nın ilk kadın Mimarı ve aynı zamanda Manisa Belediyesi’nde İmar Müdürlüğü yapıyordu. ir süre sonra yakın çalışma arkadaşım olduğu için zaman zaman aramızdaki yakınlaşma farklı noktaya geldi. Ailelerimizin “Neden siz evlenmeyi düşünmüyorsunuz?” gibi duygu ve düşünceleri bize iletildi. Bizler de birbirimizi iyi bildiğimiz için evlenmeye karar verdik. 15 Şubat 1985 yılında evlendik, Hatice Ezgi adında bir kızımız oldu. Aradan bir iki yıl geçti, oğlumuz Hasan Okyar oldu. Benim ve eşimin yabancı dili olmadığı için, çocuklarımı yabancı dil öğrensinler diye çok çaba harcadım. İki yıl çocuklarımı İzmir’e götürüp getirdim. Kızım Mimar, oğlum Mekatronik Mühendisliğini bitirdi. İkisi de şu an kendi işimizin başındalar. OKUDUĞU OKULA YARDIMLARI SÜRÜYOR Kendi okuduğum Pelitalan Okuluna 19’uncusunu, aralıksız sürdürdüğümüz Ayakkabı giysi yardımımızı devam ettiriyoruz. Ben nasıl başarılı oldum ise onlarında olmasını istiyorum. Her Ramazan ayında 500- 600 kişilik iftar sofrası düzenliyoruz. SIBYAN MEKTEBİ'NDEN HANIMEVİ'NE Hatuniye Cami yanındaki Sıbyan Mektebini restorasyon yaptırdık. Geleceğe sahip çıkmanın yolunun öncelikle tarihimize ve kültürel miraslarımıza sahip çıkmaktan geçtiğini düşünüyorum. Bu binanın daha önce Bayraktar zade Ahmet Efendi tarafından yaptırıldığını öğrendim. Bu da bizim için sürpriz oldu. Bizim de soyadımız Bayraktar olduğundan sürprizle karşılaştık. Yapılan bu Sıbyan Mektebinin ismini, müftülük, vakıflar ve ailemizin de ortak görüşü olarak ‘Hanımevi’ olarak verildi. Manisalı kadınların kullanmaya başladığı tarihi yapı, şehre böylelikle kazandırıldı.  EĞİTİME BÜYÜK DESTEK VERİYOR Hakkı Bayraktar eğitime de büyük önem verdiği için sayısını belirtmediği üniversite öğrencilerine burs veriyor. Her yıl Çanakkale ve Anıtkabir’e yüzlerce öğrenci götürüyor.    
Manisa'ya pek çok katkısı bulunan ve ayrıca doğduğu köyün de kahramanı olan Hakkı Bayraktar, köyden 15 yaşında şehre yerleşti; azimli, dürüst çalışması ile Fabrikatörlüğe kadar geldi. Çalışma hayatına ilk olarak gençlik yıllarında simit ve gazete satarak başlayan Bayraktar’ın başarılı hayat öyküsünü kaleme aldık.

Sipil A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Hakkı Bayraktar, başarılı iş hayatının yanı sıra, aşığı olduğu Manisa şehri için yaptığı yardımlara ve şehrin kültürüne sahip çıkmaya devam ediyor. Yunusemre İlçesi Yuntdağı Bölgesi’nde bulunan Pelitalan Köyü'nde doğan Hakkı Bayraktar,  yaklaşık 20 yıldan bu yana geleneksel hale getirdiği yardımlarla Pelitalan Köyü'nün adeta kahramanı haline geldi.  Bulunduğu yardımları saymakta mütevaziliği nedeniyle zorlanan Bayraktar, çalışma hayatına gençlik yıllarında simit ve gazete satarak başladı. İşte başarılı işadamı Hakkı Bayraktar’ın hayat öyküsünü anlattığı o özel röportaj;

HAKKI BAYRAKTAR KİMDİR?
Yunusemre ilçesi Pelitalan Mahallesi’nde 19 Ocak 1956 yılında dünya ya geldim. Hasan Hüseyin ile Meryem Bayraktar çiftinin oğluyum. İlkokulu 1-2 ve 3. sınıflarını Pelitalan İlkokulu’nda okudum. İlkokul üçüncü sınıf yarısından sonra 1962-63 yılında, babam Manisa’ya yatılı olarak çalışmaya gelmişti. Babamın haberi olmadan, dayım kamyonla köye geldi. Anneme “istiyorsan senide Manisa’ya götüreyim” dedi ve akşam saatlerinde evi kamyona yüklediler. Gece karanlığında Manisa’ya göç ettik.


 

İLK PARA KAZANMAYA MANİSA’YA GELDİĞİ İKİNCİ GÜNÜ SABAHIN KARANLIĞINDA BAŞLADI

Taşındığımız günü ertesi günü, Pazar sabah karanlığında beni uyandırdılar. Dedem elime 4 lira para verdi ve koluma sepet taktılar. Yeni Cami’in orada Sabahçı Kahvesinde simit satmaya başlamak için yola koyuldum. Simitleri aldım, saydım. 20 simit olmasına rağmen 21 simit çıktı. Geri vermek istedim. Fırının sahibi ‘Sen bu kadar dürüstsün. O bir simit de benden olsun’ dedi. İşte o zaman dürüst ve doğru çalışmanın semeresini görmeye başlamıştım. Dedeme, babama, anneme bunu anlattım. Onlar da ‘Doğru dürüst ol ki hep sen kazanırsın’ dediler. O gün doğru ve dürüst olmayı kendime destur edindim.


 

ORTAOKUL 2’İNCİ SINIFTA İKEN GAZETE SATMAYA BAŞLADI

İlkokul 3’üncü sınıfın 2’inci yarısını, Manisa’nın ilk kaloriferli okulu olan Sakarya İlkokulu’nda tamamladım. Orta öğrenimini ise Atatürk Ortaokulu’nda sürdürdüm. Ortaokul 2’inci sınıfta iken gazete satmaya başladım. O şartlarda ortaokulu da bitirdim. O zamanlar, Manisa’da Düz Liseye kaydımı yaptırdım. Bir arkadaşın babası ‘Düz liseye kaydını niye yaptırdın? Üniversiteye gidemez isen düz lisenin bir önemi yok’ dedi ve Erkek Sanat Enstitüsü’ne kaydımı yaptırdı. Tabi bu arada gazete satmaya devam ediyordum. Ahmet Tütüncüoğlu’nun evine gazete götürüyordum. Çalışkan bir insan olduğumu söyleyerek, o yaz beni TEK Tarıma işçi olarak aldılar. O sene sanayi işçiliğim başlamış oldu. Lise 2’inci sınıfı Balıkesir’de okudum. Makine teknisyeni olarak mezun oldum.




 

HAYATININ BELKİ DE DÖNÜM NOKTASI

Aradan biraz zaman geçtikten sonra Manisa Mühendisler Odası aracılığıyla PETKİM’de işe başladım. Burada 5 yıl çalıştım. Manisa’da bir iki arkadaş kavun karpuz ihracatı yapıyorlardı. Ben de onların sohbeti esnasında dedim ki; “Karpuz ihraç edilir mi? Kavun ihraç edilir, karpuz zarar ettirir.” dedim. O zaman “Sen bu işi biliyorsun” dediler ve beni de aralarına aldılar. Almanya’ya kavun ihracatı yaptık. Daha sonra Manisalıların tanıdığı hem sanayici hem tüccar Rüştü Kellece ile tanıştık. Ben Petkim’den ayrılmak istediğimi, bir inşaat şirketi kurmak istediğimi söyledim. O da kendisinin de istediğini belirterek “İstersen ortak olalım” dedi. Böylelikle birlikte karar verdik. Ancak Rüştü Kellece bu işle kendisinin değil, kızının ilgileneceğini söyleyip beni Nuran Hanım ile tanıştırdı. Böylelikte Nuran Hanım ile birlikte bu işe koyulduk.

 

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASINI KURDU

Manisalı olmama rağmen 1984–86 iki yıl İzmir Makine Mühendisleri Odası Başkanlığını yaptım. 4 yıl Ankara’da Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüm. Manisa Makine Mühendisleri Odasını kurduk. Oda için istasyon altındaki tarihi bir binayı restore ederek ayakta kalmasını sağladım.

İŞ ARKADAŞLIĞI EVLİLİKLE DEVAM ETTİ

Nuran Hanımla 1983 yılı Eylül’ünde tanışmıştık, 1984 yılında ortak işler yaptık. 1984 yılı 4 Şubat’ta Nuran Hanım ile birlikte Sipil A.Ş.’nin ilk ofisini açtık. Spil ismini koymamdaki amaç; Manisa’yla bütünleşmesi, uzun ömürlü, görkemli olması. Spil Dağı’nın da ismi bilindiği için bu isme karar verdik. Nuran Hanım da Manisa’nın ilk kadın Mimarı ve aynı zamanda Manisa Belediyesi’nde İmar Müdürlüğü yapıyordu. ir süre sonra yakın çalışma arkadaşım olduğu için zaman zaman aramızdaki yakınlaşma farklı noktaya geldi. Ailelerimizin “Neden siz evlenmeyi düşünmüyorsunuz?” gibi duygu ve düşünceleri bize iletildi. Bizler de birbirimizi iyi bildiğimiz için evlenmeye karar verdik. 15 Şubat 1985 yılında evlendik, Hatice Ezgi adında bir kızımız oldu. Aradan bir iki yıl geçti, oğlumuz Hasan Okyar oldu. Benim ve eşimin yabancı dili olmadığı için, çocuklarımı yabancı dil öğrensinler diye çok çaba harcadım. İki yıl çocuklarımı İzmir’e götürüp getirdim. Kızım Mimar, oğlum Mekatronik Mühendisliğini bitirdi. İkisi de şu an kendi işimizin başındalar.

OKUDUĞU OKULA YARDIMLARI SÜRÜYOR

Kendi okuduğum Pelitalan Okuluna 19’uncusunu, aralıksız sürdürdüğümüz Ayakkabı giysi yardımımızı devam ettiriyoruz. Ben nasıl başarılı oldum ise onlarında olmasını istiyorum. Her Ramazan ayında 500- 600 kişilik iftar sofrası düzenliyoruz.

SIBYAN MEKTEBİ'NDEN HANIMEVİ'NE

Hatuniye Cami yanındaki Sıbyan Mektebini restorasyon yaptırdık. Geleceğe sahip çıkmanın yolunun öncelikle tarihimize ve kültürel miraslarımıza sahip çıkmaktan geçtiğini düşünüyorum. Bu binanın daha önce Bayraktar zade Ahmet Efendi tarafından yaptırıldığını öğrendim. Bu da bizim için sürpriz oldu. Bizim de soyadımız Bayraktar olduğundan sürprizle karşılaştık. Yapılan bu Sıbyan Mektebinin ismini, müftülük, vakıflar ve ailemizin de ortak görüşü olarak ‘Hanımevi’ olarak verildi. Manisalı kadınların kullanmaya başladığı tarihi yapı, şehre böylelikle kazandırıldı. 

EĞİTİME BÜYÜK DESTEK VERİYOR

Hakkı Bayraktar eğitime de büyük önem verdiği için sayısını belirtmediği üniversite öğrencilerine burs veriyor. Her yıl Çanakkale ve Anıtkabir’e yüzlerce öğrenci götürüyor.    

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (5 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet. emin elibol
(11.01.2017 18:37 - #240)
Köyüne yaptığı sosyal hizmetleri takdire sayandir
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Spil çalışanı
(11.01.2017 19:12 - #241)
Yazacak şeyler var ama (konuşacak konu çok ama cürümüne verecek para yok)
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cemaleddin
(12.01.2017 18:30 - #243)
Hakkı Bayraktar beyin başarılarını dilerim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
(11.11.2017 22:46 - #719)
Benim aıle adi bayrakar zade ama şam şerıfda yaşyourk help us to find our family we live in Damascus - Syria
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hüseyin Yilmaz
(11.05.2020 22:53 - #2536)
Sn Hakkı beyi tebrik ediyorum kendisi ile ilk tanışmam 1986 yılında büyük ihtimalle yarhasanlar camii arkasındaki bürosunda oldu benim Temizlik şirketi kuracagimi ve ismini SİPİL mi yoksa SPİL mi diye sorduğumda SİPİL in öz Türkçe olduğunu söyledi bende böyle düşünüyorum dedim bende bu ismimi kullanmak istiyorum dedim bizce uygundur demişti çalışma alanları ayrı diye bir muhabbetimiz olmuştu Rabbim ona yürü dedi bizde ortakları iyi secemedik yinede çok şükür hayata tutunup gidiyorum Hakkı beye gönül dolusu başarılar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.