YÜKSEK ET FİYATLARI KARŞISINDA MANİSALILAR ET DEĞİL OT YİYOR

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.11.2018 - 17:26, Güncelleme: 16.11.2018 - 17:26
 

YÜKSEK ET FİYATLARI KARŞISINDA MANİSALILAR ET DEĞİL OT YİYOR

Araştırmalara göre Türkiye'de yılda kişi başına 25 kg et tüketiliyor. Son günlerin tartışmalı konusu 'Türkiye'de et üretimi ve tüketimi' meselesini Manisalılara sorduk. Çoğu Manisalı kurbandan kurbana et yiyebildiklerini söylerken dükkanında tezgahları bomboş olan eski Kasaplar Odası Başkanı Rıdvan Keçeci, “İşlerin kötü gittiğinin kanıtı olarak montumu gösterebilirim. Eskiden gelseydiniz üzerimde önlük olurdu. Çalışmaktan sorularınızı yanıtlayamazdım. Ama şimdi işler o kadar azaldı ki iş yerimde hareket etmediğim için üşüyor ve mont giyiyorum” dedi. 
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün yaptığı çalışmaya göre Türkiye'de kişi başına düşen et tüketimi 25 kilogram. Bir yılda kişi başına düşen et miktarının en fazla olduğu ülke 120.2 kilogram ile ABD olurken, Türkiye'de ise bir yılda kişi başına düşen et tüketim miktarının 25.3 kg olduğu belirlendi. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2017 yılında 72.420 kg et ihracatı yapılırken 18.878.915 kg et ithal edildi. Dolar bazında bu verileri ele alırsak 1. 244.351 Dolarlık ihracat yaparken 85.281.639 Dolarlık ithal et aldık. İthal etlerden dolayı deli dana, şarbon gibi halk sağlığını tehdit eden skandallar bu yıl da Türkiye gündeminde yer aldı. Geçtiğimiz günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan,  et fiyatlarının yüksek olmasını "Et fiyatlarının ülkemizde yüksek seyretmesinin genel refah seviyemizin artması sebebiyle talepte yaşanan yükselişle ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz bu fiyatları rantabl seviyeye düşürmek için gerekirse orada cari açığı bile düşünmeden ithale gider ve piyasayı balanse ederiz. İnşallah bu meseleyi de yeni dönemde kalıcı bir şekilde çözeceğiz" sözleriyle açıklamıştı. Biz de Manisa Konuşuyor programı kapsamında bu cümlelerin vatandaş üzerindeki geçerliliğini, Manisalılara ve çocuk yaşlardan itibaren kasap olan Manisa'nın tanınmış kasabı Rıdvan Keçeci'ye sorduk.   İşte yılların kasabı Keçeci ve Manisalıların et hakkında söyledikleri;    “HALKTAN TALEP GELMİYOR” Açıklamayı kendisinin de televizyondan izlediğini söyleyen Keçeci, bu açıklamanın nereyi kapsadığına dair anlam veremediğini ifade etti. Keçeci “Bana halktan et satışıyla ilgili talep gelmiyor. Başka kasaplar böyle bir talep görüyor mu bilemiyorum. Ben doğduğumdan beri kasabım. Son 2-3 yıldır yaşadığım olayı hiçbir dönemde yaşamadım. İnsanlar artık et alamayacak durumda. Ekonomik şartların bu hale gelmesinden beri biz neredeyse yok denecek kadar az et satıyoruz artık. Şimdi sadece eskiden kalmış bazı aşçı müşterilerime hitaben çalışıyorum. Halk açısından baktığım zaman yok denecek kadar talep var. 1.600 TL asgari ücret ve Bin Tl emekli maaşının olduğu yerde etin kilosu 50 lira olursa ne kadar tüketebiliriz ortada. ” dedi.   “BOŞ DURMAKTAN ÜŞÜYORUM” Et tezgahı bomboş olan Keçeci, “Babam bu mesleği yapıyordu.  Günde 80 kuzu 5 sığır satıyorduk. Aşağı yukarı 1200 kilo kuzu eti,  1 buçuk ton civarında da sığır eti satıyorduk. Şimdi haftada 1 sığır zor satıyorum.  Artık bu hale düştük. Bu mesleği artık sevemiyorum. Çünkü para kazanamıyorum. Bu meslekte para kazanan insan yok denecek kadar az. İşlerin kötü gittiğini üzerimdeki monttan da anlayabilirsiniz. İş olsa önlüksüz yapamam. Sürekli hareket halinde olur ve size cevap verecek zamanımız bile olmaz. Şimdi boş durmaktan üşüyorum. O yüzden de mecburen mont giyiyorum üzerime. 2-3 yıl önce gelseniz beni asla montla göremezdiniz iş yerimde.” ifadelerini kullandı.   TÜRKİYE'DE ET ÜRETİMİ NEDEN AZALDI? Etteki yüksek fiyatı değerlendiren Keçeci, “ Devletimiz et üreticilerine bazı krediler sağlayıp destekte bulunuyor. Ama onlar belli bir maliyet hesaplarına ulaştıklarında bu eti satacaklarında ithal et serbest kalıyor. Dolayısıyla bizim üreticilerimizden daha düşük fiyatla ithal et alındığı için üreticilerimiz ürünleri gerçek değerinde satamıyor ve zarar ediyor. Bunun sonucunda da üretime devam etmiyor.” diye açıkladı.     “ ET YERİNE OT YİYORUZ” Yüksek et fiyatından dolayı et yerine ot yediğini söyleyen Yavuz Nurtal,  “Kendi yetiştirdiğimiz et ürünlerini yiyemiyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa'nın hangi ülkesine giderseniz gidin et konusunda böyle yüksek fiyatlarla karşılaşmazsınız. Bulgaristan'a gittiğimde neredeyse bedavaya et yiyordum. Allah yardımcımız olsun. Et yerine ot yiyoruz. “ dedi.    “MÜMKÜN MÜ? “ Sağlık açısından et yemediğini söyleyen Mustafa  Atalanlılar, “ Ben et yemiyorum. Ev ahilesi de bayramdan bayrama et yiyor. Geçen bir televizyon programında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "2002'de bu milletin yiyecek eti yokmuş bugün 15 kilo yiyor. Her şey kırmızı etten yana." dedi. Bu mümkün mü? “ diye konuştu.     “ET FİYATLARININ DÜŞMESİNİ TALEP EDİYORUZ” Asgari ücretle çalıştığını ifade eden Sernur Toprak, “Et pahalı olduğu için doğru dürüst et alamıyoruz. Kurbandan kurbana görüyoruz.  Bu gidişle kurbandan kurbana et almamız da imkansız olacak gibi görünüyor. Yetkililerin bu konuyla ilgili adım atıp fiyatları düşürmesini talep ediyoruz.”dedi.   “BIRAKIN ET YEMEYİ KARNIMIZI ZOR DOYURUYORUZ” Tacattin Yavuz isimli vatandaş ise 4 aydır işsiz olduğunu belirterek, “ İş, güç yok şuanda parkta boş boş oturuyoruz. Bırakın et yemeyi karnımızı zor doyuruyoruz” diye konuştu.     “ERDOĞAN LİDERİMİZ” Gülsüm Özpalan ise Türkiye'de refah seviyesinin yüksek olduğunu düşündüğünü söyleyerek, “ Cumhurbaşkanına katılmamak mümkün değil. Zannetmiyorum ki Türkiye'ye başka lider gelsin de bundan daha yüksek bir refah seviyesinde olalım” dedi. Haber; Özlem ŞAHİN  
Araştırmalara göre Türkiye'de yılda kişi başına 25 kg et tüketiliyor. Son günlerin tartışmalı konusu 'Türkiye'de et üretimi ve tüketimi' meselesini Manisalılara sorduk. Çoğu Manisalı kurbandan kurbana et yiyebildiklerini söylerken dükkanında tezgahları bomboş olan eski Kasaplar Odası Başkanı Rıdvan Keçeci, “İşlerin kötü gittiğinin kanıtı olarak montumu gösterebilirim. Eskiden gelseydiniz üzerimde önlük olurdu. Çalışmaktan sorularınızı yanıtlayamazdım. Ama şimdi işler o kadar azaldı ki iş yerimde hareket etmediğim için üşüyor ve mont giyiyorum” dedi. 
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün yaptığı çalışmaya göre Türkiye'de kişi başına düşen et tüketimi 25 kilogram. Bir yılda kişi başına düşen et miktarının en fazla olduğu ülke 120.2 kilogram ile ABD olurken, Türkiye'de ise bir yılda kişi başına düşen et tüketim miktarının 25.3 kg olduğu belirlendi. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2017 yılında 72.420 kg et ihracatı yapılırken 18.878.915 kg et ithal edildi. Dolar bazında bu verileri ele alırsak 1. 244.351 Dolarlık ihracat yaparken 85.281.639 Dolarlık ithal et aldık. İthal etlerden dolayı deli dana, şarbon gibi halk sağlığını tehdit eden skandallar bu yıl da Türkiye gündeminde yer aldı. Geçtiğimiz günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan,  et fiyatlarının yüksek olmasını "Et fiyatlarının ülkemizde yüksek seyretmesinin genel refah seviyemizin artması sebebiyle talepte yaşanan yükselişle ilgili olduğunu düşünüyorum. Biz bu fiyatları rantabl seviyeye düşürmek için gerekirse orada cari açığı bile düşünmeden ithale gider ve piyasayı balanse ederiz. İnşallah bu meseleyi de yeni dönemde kalıcı bir şekilde çözeceğiz" sözleriyle açıklamıştı. Biz de Manisa Konuşuyor programı kapsamında bu cümlelerin vatandaş üzerindeki geçerliliğini, Manisalılara ve çocuk yaşlardan itibaren kasap olan Manisa'nın tanınmış kasabı Rıdvan Keçeci'ye sorduk.
 
İşte yılların kasabı Keçeci ve Manisalıların et hakkında söyledikleri;
 
 “HALKTAN TALEP GELMİYOR”
Açıklamayı kendisinin de televizyondan izlediğini söyleyen Keçeci, bu açıklamanın nereyi kapsadığına dair anlam veremediğini ifade etti. Keçeci “Bana halktan et satışıyla ilgili talep gelmiyor. Başka kasaplar böyle bir talep görüyor mu bilemiyorum. Ben doğduğumdan beri kasabım. Son 2-3 yıldır yaşadığım olayı hiçbir dönemde yaşamadım. İnsanlar artık et alamayacak durumda. Ekonomik şartların bu hale gelmesinden beri biz neredeyse yok denecek kadar az et satıyoruz artık. Şimdi sadece eskiden kalmış bazı aşçı müşterilerime hitaben çalışıyorum. Halk açısından baktığım zaman yok denecek kadar talep var. 1.600 TL asgari ücret ve Bin Tl emekli maaşının olduğu yerde etin kilosu 50 lira olursa ne kadar tüketebiliriz ortada. ” dedi.
 
“BOŞ DURMAKTAN ÜŞÜYORUM”
Et tezgahı bomboş olan Keçeci, “Babam bu mesleği yapıyordu.  Günde 80 kuzu 5 sığır satıyorduk. Aşağı yukarı 1200 kilo kuzu eti,  1 buçuk ton civarında da sığır eti satıyorduk. Şimdi haftada 1 sığır zor satıyorum.  Artık bu hale düştük. Bu mesleği artık sevemiyorum. Çünkü para kazanamıyorum. Bu meslekte para kazanan insan yok denecek kadar az. İşlerin kötü gittiğini üzerimdeki monttan da anlayabilirsiniz. İş olsa önlüksüz yapamam. Sürekli hareket halinde olur ve size cevap verecek zamanımız bile olmaz. Şimdi boş durmaktan üşüyorum. O yüzden de mecburen mont giyiyorum üzerime. 2-3 yıl önce gelseniz beni asla montla göremezdiniz iş yerimde.” ifadelerini kullandı.
 
TÜRKİYE'DE ET ÜRETİMİ NEDEN AZALDI?
Etteki yüksek fiyatı değerlendiren Keçeci, “ Devletimiz et üreticilerine bazı krediler sağlayıp destekte bulunuyor. Ama onlar belli bir maliyet hesaplarına ulaştıklarında bu eti satacaklarında ithal et serbest kalıyor. Dolayısıyla bizim üreticilerimizden daha düşük fiyatla ithal et alındığı için üreticilerimiz ürünleri gerçek değerinde satamıyor ve zarar ediyor. Bunun sonucunda da üretime devam etmiyor.” diye açıkladı.
 
  “ ET YERİNE OT YİYORUZ”
Yüksek et fiyatından dolayı et yerine ot yediğini söyleyen Yavuz Nurtal,  “Kendi yetiştirdiğimiz et ürünlerini yiyemiyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa'nın hangi ülkesine giderseniz gidin et konusunda böyle yüksek fiyatlarla karşılaşmazsınız. Bulgaristan'a gittiğimde neredeyse bedavaya et yiyordum. Allah yardımcımız olsun. Et yerine ot yiyoruz. “ dedi.
 
 “MÜMKÜN MÜ? “
Sağlık açısından et yemediğini söyleyen Mustafa  Atalanlılar, “ Ben et yemiyorum. Ev ahilesi de bayramdan bayrama et yiyor. Geçen bir televizyon programında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "2002'de bu milletin yiyecek eti yokmuş bugün 15 kilo yiyor. Her şey kırmızı etten yana." dedi. Bu mümkün mü? “ diye konuştu.
 
 
“ET FİYATLARININ DÜŞMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Asgari ücretle çalıştığını ifade eden Sernur Toprak, “Et pahalı olduğu için doğru dürüst et alamıyoruz. Kurbandan kurbana görüyoruz.  Bu gidişle kurbandan kurbana et almamız da imkansız olacak gibi görünüyor. Yetkililerin bu konuyla ilgili adım atıp fiyatları düşürmesini talep ediyoruz.”dedi.
 
“BIRAKIN ET YEMEYİ KARNIMIZI ZOR DOYURUYORUZ”
Tacattin Yavuz isimli vatandaş ise 4 aydır işsiz olduğunu belirterek, “ İş, güç yok şuanda parkta boş boş oturuyoruz. Bırakın et yemeyi karnımızı zor doyuruyoruz” diye konuştu.
 
 
“ERDOĞAN LİDERİMİZ”
Gülsüm Özpalan ise Türkiye'de refah seviyesinin yüksek olduğunu düşündüğünü söyleyerek, “
Cumhurbaşkanına katılmamak mümkün değil. Zannetmiyorum ki Türkiye'ye başka lider gelsin de bundan daha yüksek bir refah seviyesinde olalım” dedi. Haber; Özlem ŞAHİN
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.