‘ADAYLAR BÜYÜKŞEHİR DERSİNE İYİ ÇALIŞSIN’

Manisa artık Büyükşehir Belediyesi oluyor. Kentin kaderi değişecek. Tabi iyi yönetilirse. Seçim için er meydanına çıkacak adaylar ben bilirim bu işi diyecek. Başkan olmak isteyecek. Kimi vaatlerini sıralayacak. Kimi geçmişiyle övünecek. Ben büyükşehrin kaptanlığını iyi yaparım diyenlere Belediye Eski Başkanı Zafer Ünal’ın bir iki tavsiyesi var:

 Manisa’da yerel yönetim dendiğinde onun yeri bambaşka aslında. İki dönem belediye meclis üyeliği yaptıktan sonra 1989-1994 yılında belediye başkanlığı görevini yürüten Belediye Eski Başkanı Zafer Ünal, ‘Eski Başkanlar ve Manisa’ yazı dizimizin ilk konuğu. Hayatından, çalışmalarına, mevcut belediye başkanına bakış açısından büyükşehir yasasına kadar tüm sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Zafer Ünal’a bir kez daha teşekkür ediyoruz. ‘TEKNİK BAŞKANLIK YAPTIM’ Kendisi hakkında bilgi veren Zafer Ünal, şu anki yerel yönetim ile o dönemki yerel yönetim konusunda büyük farklar olduğunu dile getiriyor. Ünal kendisini şu sözlerle anlatıyor: “Zafer Ünal 1950 doğumlu. 40 yıl önce İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olmuş, evli 3 kız çocuk babası. 3 tane de torunum var. 1977’de dönemin Belediye Başkanı Ersan Atılgan’ın belediye meclis üyesiydim. 1980 ihtilalinden sonra 4 yıl Mimarlar Odası Genel Sekreterliği yaptım. 1984-1989 yılları arasında Ertuğrul Dayıoğlu başkanlığında belediye meclis üyeliği yaptım. 1989-1994 yılları arasında da belediye başkanlığı yaptım. O günün şartlarında hizmetlerin yapımı bakanlıklara bağlıydı. İdari vesayet altında olan bir kurumdu, bütçesi azdı. Ona rağmen güzel çalışmalar yaptık. Bunun içindir ki vatandaş hala bize ilgi gösteriyor. Bir şeyi eksik yaptığıma inanmıyorum. Herkesle görüştüm kimseyi kırmadım, kimseye bağırmadım. Ama bana bağıran oldu. Belediye başkanlığım döneminde teknik başkanlık yaptım, siyaset gütmedim. Peki ben bilmiyor muydum siyaset yapmasını? Amacımız vatandaşa en iyi hizmeti götürmekti” ‘ERGÜN’Ü BAŞARILI VE ÇALIŞKAN BULUYORUM’ Mevcut Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün de çalışmalarını değerlendiren Ünal, yıpratıcı eleştirinin etik olmağını savunuyor: “Ben belediye başkanları hakkında iyi konuşurum. Eğer tenkitlerim varsa da bunu şahsına söylerim. Ben hakkında yorum yapılmasını doğru bulmuyorum. Ayrıca Cengiz Ergün’ü de başarılı ve çalışkan buluyorum. Biraz geç kalmakla birlikte ciddi projelere de imza attığını düşünüyorum. Örneğin kentin ışıklandırılması, gençlik merkezleri ve KESS köprülü kavşağı projeleri beğendiğim projeler arasında. Üstelik muhalefette bir başkan. İktidar partisinde olsaydı kim bilir nasıl olacaktı. Muhalefette olmasına rağmen güzel çalışmalar yapıyor. Kendisi kibar ve nazik bir insandır. Son zamanlarda belki biraz agresif olabilir. O da iş stresindendir” ‘MANİSA HER GEÇEN GÜN GÜZELLEŞİYOR’ Ünal, teknik bir isim olarak, kentlerin gelişiminde ekonominin büyük rol oynadığını hatırlatıyor. Belediye Eski Başkanı şunları söyledi: “Bütün dünyada eski şehirler korunur. Etrafına yatak şehirler yapılır. Ama memleketimiz biraz daha yoksul olduğu için 6 ticaret üstü mesken yapılar yapılmış. Bu nedenle de otoparktan kaldırıma her şey sıkıntılı oluyor. Manisa her geçen gün yenileşiyor, güzelleşiyor. Daha yaşanılabilir bir şehir oluyor ama şehir merkezinde de otopark sıkıntısı başta olmak üzere çeşitli sıkıntılar yaşanıyor. Manisa prensip olarak iyi gelişti. Göç aldı. Eski çarşıda birbirine merhaba diyen insan sayısı azaldı benim için bu önemli bir sorun” 'KENTİN İKİYE AYRILMASINI İYİ KARŞILAMADIM’ Büyükşehir Betasus yasası hazırlanırken mevcut illerde bir çalışma yapılmağına dikkat çeken Zafer Ünal, şu an için büyükşehire hazır olunmadığını, ama en kısa sürede hazır olacağına inandığını dile getiriyor. “Büyükşehir yasasının çıkmasını elbette olumlu karşılıyorum. 13 ile siz büyükşehir olmak istiyor musunuz diye sorulmadı? Kanunla büyükşehir yapıldı. Onun için hazır olduğunu düşünmüyorum. Ama büyükşehir olmalı mı evet olmalı. Neden büyükşehir olmalı? Çünkü planlı bir büyükşehir arzu ediyoruz. Hazır olup olmaması önemli değil. Hazırlanılır. İlk başkan sıkıntı çeker. Ama hazır olunur. Prensip olarak büyükşehiri olumlu buluyorum. İyi ellerde iyi planlama olmasını istiyorum. Ama bir iki çekincemi de ifade etmek istiyorum. Örneğin TOKİ kanalıyla işler yapmak. Bu konuda valinin sorumluluğu ne olacak. Belediye başkanı idari vesayet altında mı olacak, bu işlere mevcut bütçe yetecek mi? İktidar belediyesi olursa çok mu para gelecek, muhalefet belediyesi olursa zorda mı kalacak? Bunların da iyi hesaplanması gerekiyor. Kentin ikiye ayrılmasını hiç iyi karşılamadım. Kent merkezi o kadar da büyük bir yer değil. İsimlerinin yukarıdan yazılarak gönderilmesinden de çok rahatsız oldum. İsimlerin halk oylamasıyla yapılması gerektiğine inanıyorum. Yukarıdan kente baktığınızda kentin bölünmemesi gerektiğini görürsünüz. Ama büyükşehire karşı olduğum anlamına gelmez” ‘SORUNLAR ZAMANLA ATLATILACAKTIR’ Zafer Ünal, tek elden yönetimin mümkün olacağını, başkanların uyum içinde çalışması durumunda kentin gelişeceğine dikkat çekerek, “Tek elden pekala yönetim mümkündür. Bilgili çalışkan gayretli bir belediye başkanı ve birbiriyle uyumlu başkanlarla elbette hizmetler gerçekleştirilebilir. Çok iyi planlama yapılması gerekiyor. Örneğin Yuntdağı bölgesinde konutlar yapılacak. Oraya imar gidecek. Böylelikle kentin yoğunluğu azalacak. Ben bütçe ve imar konusunda herhangi bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Metropol belediye başkanları uyum içerisinde çalışırlarsa hiçbir problem olmaz. Ama uygulamalarda sıkıntılar yaşanacaktır. Bu da parti farkından dolayı olacaktır. Ama zamanla bunların da aşılacağı kanaatindeyim” ‘REVİZYON İMAR PLANI MUTLAKA YAPILMALI’ Son dönemde kamuoyunda tartışmalara da neden olan revizyon imar planının da muhakkak yapılması gerektiğinin altını çizerek, bunun için geç bile kalındığına vurgu yapıyor. Ünal yaşanan süreci ise şu sözlerle değerlendiriyor: “Revizyon imar planı yapılmalıdır. Hatta geç bile kalınmıştır. 10 Mart 1989 kabul edilen imar planının arkasından imar ıslah planları bizim dönemimizde yapıldı. Ondan sonraki dönemlerde revize imar planları yapılmalıydı. Ama yapılmadı. İmar planlarının yapılmasında esas halkın mutluluğudur. Ama mevcut palana halktan çok ikaz geldi. Bunu belediye değerlendirecektir. Kararı belediye meclisi veriyor. Ortada hukuki bir durum da var. Planın esası kabul oldu. İtiraz parçalarına. ‘Plan gösterilmedi’ eleştirisi yapılıyor. Bu sorun üzerinde daha iyi çalışılarak çözülebilirdi. Zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Hangi başkan olursa olsun belediye mağdur etmek için plan yapmaz. Belediye kimsenin evine göz dikmez. Planı eksik, hatalı yapabilir ya da anlatamaz. Bunlar olur. Bu planı yaparken daha iyi dağıtabilirlerdi, vatandaşa anlatabilirlerdi. İlgili kurumlardan konunun uzmanı kişilerle görüşülebilirdi. Eğer bu yapılsaydı herhangi bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Sonuç olarak bu plan yapılmaz denmez. İmar planı mutlaka yapılmalıdır. Bunun sıkıntısını da mevcut başkan çekiyor. ‘BU DERSİ İYİ ÇALIŞSINLAR’ Ünal, büyükşehir belediye başkan adayının özelliklerini ise şu sözlerle tanımlıyor: “Biz daha kibar söylemli siyasetçiler istiyoruz. ‘Efe’, devamlı slogan atan siyasetçiler istemiyoruz. Hamasi nutuklara artık bu milletin karnı tok. Bir defa bu dersi iyi çalışsınlar. Her şeye karnı tok olsun. Büyükşehirin Türkiye’deki örneklerine baksınlar. Kentin gelirlerine giderlerine baksınlar. Vatandaşı iyi anlasınlar. Hamasi nutuklar atmasınlar. Yalnızca hizmet için gelsinler. Gelip orada öğrenmesinler. Bunu öğrenmeleri için 2-3 yıl vakit kaybetmeyelim. Genelde böyle oluyor. Memleket kaybediyor”