“Kimsesiz hastaları biz sahipleniyoruz”

Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer, kimsesiz hastaların geleceğini planlamayı amaçladıklarını belirterek, bu durumda olan hastaları hastane olarak sahiplendiklerini ifade etti.

Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer, hastanelerinde kimsesiz olarak tedavi gören hastalarda izlenen protokoller hakkında bilgi verdi. Ayer açıklamasında, “Biz Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi bünyesinde Manisa Merkez ve Ahmetli ek ünite binamız olmak üzere iki merkezde hizmet veriyoruz. Toplam kapasitemiz 780 yatak. Manisa hizmet binamızda şuan için kimsesiz hasta bulunmamaktadır. Bu soruyu iki yol önce sormuş olsaydınız hastanemizde 30-40 civarı bir kimsesiz hasta sayımız olduğunu söyleyebilirdik. Merkezde durum bu şekilde ancak, Ahmetli ilçemizdeki ek ünitemizde 11 tane kimsesiz hastamız bulunuyor. Hastane yönetimi olarak 11 kimsesiz hastamızın da yakınlarına halen daha  muhtarlık, jandarma ve polis kanalıyla ulaşma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız bu hastalarımızın geleceğini planlayabilmek. Tüm çabamız bu yöndedir” dedi.  Kimsesiz hastaların kimliklendirilmeleri ve sosyal güvenceleri adına yeşil kartlı olmaları yönünde hastane yönetiminin özverili ve titiz çalıştığını dile getiren Ayer, “Şu ana kadar hastanemiz bünyesinde tedavi görmüş 30 civarındaki kimsesiz hastamızı yeşil kartlı yaparak sisteme kazandırdık. Bu yönde bakanlığımızın getirdiği yenilikleri kullanmaya devam ediyoruz” dedi. “CBÜ ile protokol imzaladık” Kimsesiz hastaların vefat etmeleri durumunda önlerinde iki seçenek bulunduğuna dikkat çeken Dr. Ayer, ilk seçeneğin kimsesizler mezarlığı ikinci seçeneğin ise cenazelerin tıp alanında kadavra olarak değerlendirilmesi olduğunu sözlerine ekledi. Cenazelerin Tıp alanında kadavra olarak değerlendirilmeleri yönünde CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi ile aralarında bir protokol yapıldığına dikkat çeken Dr. Ayer, “Kimsesiz hastamızın hastanemizde tedavi gördüğü sırada vefat etmesi durumunda 8 gün içerisinde hastanenin morg bölümünde Matadorbet bekletip sahipleniyoruz. Öncelikli olarak muhtarlıklar, polis ve adli mercilerden ölen kimsesiz şahsın yakını var mıdır diye derinlemesine bir araştırma yaptırtıyoruz. Yaptığımız 8 sorgulama ve araştırmanın sonuç vermemesi durumunda 9. gün hastanemizde tuttuğumuz cenazeyi paylaşmamız gerekiyor. Bunu da iki seçenekle yapabiliyoruz. Ya Manisa Belediyesi’nin Kimsesizler Mezarlığına defin ediyoruz ya da CBÜ ile yaptığımız protokol gereği cenazeyi kadavra olarak değerlendirilmesi için CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimine teslim ediyoruz. Hastanemizden CBÜ’ye gönderdiğimiz cenaze hemen kadavra olarak kullanılmıyor. Bir yıl hastanede alkol ile muhafaza edilip korunuyor. Bu süreçte hasta yakını çıkıp da ben cenazemi istiyorum derse, gerekli müracatlar yapılıp cenaze geri alınabiliyor. Bizim kimsesizler mezarlığına da defnettiğimiz hastalar oldu. Belediyenin verdiği sıra ile kimsesiz hastalar belirlenen alana defnediliyor ancak zaman içerisinde oluşabilecek yoğunluk, defnedilen hastanın yerinin daha sonradan bulunmasını güçleştiriyordu. Biz daha çok bu yöndeki hastalarımızın cesetlerinin tıp alanına hizmet etmeleri ve 1 yıllık süre içerisinde yakınların ortaya çıkması durumunda cenazenin geri alınmasını uygun buluyorduk.  Hastanemizden birçok üniversitenin bu yönde kadavra talebi oluyordu. Biz bu konuda önceliği yaptığımız protokolle CBÜ Tıp Fakültesi Hastanemize verdik. Bunu yaparken ulaşılabilirliği göz önünde bulunduruyoruz. Cenazemizi Manisa dışında bir yere gönderdiğimizde yakının bulunması durumunda cenazenin geri alınmasının güç olabileceğini düşündük” diye konuştu.