YORGANCI DENİNCE AKLA O GELİR

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.04.2012 - 05:01, Güncelleme: 26.04.2012 - 05:01
 

YORGANCI DENİNCE AKLA O GELİR

İsmi Yaşar Nazif Övgü. Bu isim ilk bakışta yabancı gelebilir. Ancak, Yorgancı Nazif dendiğinde Manisa’da onu tanımayan yoktur. İnce işi ve küçük yaşta tutulduğu saz tutkusuyla uzun yıllar işi ve müziği bir arada götüren Yorgancı Nazif, işinden emekliye ayrılsa da dükkanını kapatmıyor.
 Bu hafta ULU ÇINARLAR’da Yaşar Nazif Özgü namı değer Yorgancı Nazif’i ağırlıyoruz. Uzun yıllar yorgancılık yaptığı dükkanda şimdilerde yalnızca dostlarını ağırlayan Yorgancı Nazif Usta’yla, hayatını, işini ve yorgancılığını konuştuk. Yıllara meydan okuyan görüntüsü, eski insanlara özgü nezaketiyle bizleri kabul eden Nazif Usta’ya bir kez daha teşekkür ediyoruz.   60 yıl yorgancılık yaptı O yorgancılıkta bir marka öyle ki namı isminin de önüne geçmiş. Yaşar Nazif Övgü ise bu durumdan hiç şikayetçi değil aslına bakılırsa. 60 yılı aşkın süre yaptığı yorgancılıkta ustalar yetiştirmenin de gururunu yaşıyor. 1936 yılında Manisa’da dünyaya gelen Nazif Övgü, ailesiyle ilişkilerini şu sözlerle anlatıyor: “1936 yılında Manisa’da doğdum. Annem babam da burada doğmuş ama dedelerim Girit’ten gelmiş. 11 yaşımda babam beni bir yorgancının yanına verdi. Okuluma devam etmedim. Önceden okumaya pek rağbet yoktu. Çocuklar önce iş öğrensin, meslek edinsin denerek bir ustanın yanına verilirdi. Sırasıyla önce kalfa sonra usta oldum. Askere gitmeden önce dükkan açtım. Anne babamla ilişkilerim de çok iyiydi. Biz dört kardeştik. Bir abim ve ablam vefat etti. Kız kardeşimle de sürekli görüşürüz” El emekleri artık ölüyor Ustasından öğrendiği yorgancılıkla kısa zamanda ismini duyuran elde karyola takımı işleyen ilk yorgancı olan Nazif Usta ince işi ve titizliğiyle kısa zamanda tutulur Manisa’da. O kadar ki işlerinin yoğunluğundan eve giremez olur. Şimdilerde ise mesleğinin yok olmaya yüz tutmasının üzüntüsünü yaşarken; “Çağın gereği bu” diyor. Nazif usta o dönemleri, “İyi anılan bir zanaatkardım. Manisa’da açılan birçok yorgan dükkanı açan isimler yanımda yetişmiştir. 10-12 yıl önce mesleği bıraktım. Ben çok ince iş yapıyordum. Bir de asıl iş, dikim gece yapılırdı. 3 aya kadar iş alırdım. İşi bitirmeden de yeni iş almazdım. Gece gündüz de elimdeki işi yetiştirmeye çalışırdım. Gündüz hazırlık yapılır geceyse dikim olurdu. Çoğu gün işi yetiştirmek için sabaha kadar çalışıyorduk. Örneğin karyola takımlarını hep elde dikerdik. Manisa’da da bu takımı elde diken tek esnaf bendim. Tabi fabrikasyon ürünler çıkınca bu iş de yok olmaya yüz tuttu. Ama ben işimi müşteri yok diye bırakmadım. İhtiyaca cevap veremediğim için bıraktım. 10 yıl önce kimse çocuğunu yanımıza çırak vermedi. Ustalarımız, kalfalarımız da fabrikada çalışmayı tercih ettiler. El emekleri artık ölüyor. Terziler de aynı şekilde” sözleriyle aktarıyor bizlere. 18 yaşında evlendi Çok erken yaşta dünya evine giren Nazif Usta bu durumdan hiçbir zaman pişmanlık duymamış. Askere gittiğinde bir oğlu olan Yorgancı Nazif, ailesiyle ilişkilerini şöyle anlatıyor: “18 yaşında evlendim. Askere gittiğimde oğlum vardı. O zamanlar usul öyleydi. Bir yerde de iyi oldu. 2 oğlum var. Erken yaşta baba olmanın faydalarını çok gördüm. Çocuklarım yanımda hiç çalışmadı. Bu yıl evliliğimizin 54. yılını Onwin kutladık. Erken evlendiğim için hiç pişmanlık duymadım. Ailemden çok memnundum. 2 tane torunum var. Onlar da benim ve çocuklarım gibi müzisyen. Torunlarımla aramız her zaman iyi olmuştur. Biz onlara onlar da bize çok düşkün” 11 yaşında saza merak saldım Dedik ya Nazif Usta hem zanaatkar hem de sanatçı. Yorgancı çırağı olarak başladığı dönemlerde aynı zamanda saza da merak salan Nazif Övgü, bugün Manisa’nın en iyi saz ustalarından. Oğulları ve torunları da kendi yolundan giden Uzun Sap Saz Ustası, müzik serüvenini ise şu sözlerle paylaşıyor: “11 yaşında müziğe merak sardım. Saz çalmayı kendiliğimden öğrendim. 1963 yılında TRT sınavlarına girdim ve kazandım. 3 yıl misafir saatlerine giderek radyoda yerel sanatçı olarak çalıyordum. Ailede müzisyen bir ben vardım. Babam beni yorgancının yanına verdiğinde sazımı yanımda götürüyordum. Dükkanda saklıyordum. Ustam namaza gittiğinde çıkarıp çalışıyordum. Geldiğine yakın da yeniden sazımı saklıyordum. Böyle böyle derken saz üstadı oldum. Bu konuda eğitim almadım. O dönemlerde çalan bir iki kişiydik zaten. Manisa’da Haydar Bayçın’ın korosuna girdim. Onun 13-14 tane eserini de TRT’ye kendisinin izniyle ben verdim. 35 yıl Halk Eğitim’de görev yaptım. Yine uzun yıllar Mesir Şenliklerinde görev aldım.  Ben hayatımda hiç sigara kullanmadım. İçkiyi de özel günlerde o da nadiren içerdim. Çocuklarım da bana çekmiş. Müzisyen ikisi de. Şu anda biri Manisa’da bir de Antalya’da müzik aletleri satan dükkanları var” Siyasette 15 yıl Yaşar Nazif Övgü ustalık ve müziğin yanına siyaseti de ekliyor bir dönem. Nazif Usta, Erdinç Yumrukaya’nın davetiyle girdiği siyasette yaklaşık 15 yıl kalıyor. Özgü yüksek tempoda geçen siyaset hayatını şöyle aktarıyor bizlere: “Siyasete 1995 yılında Erdinç Yumrukaya’nın davetiyle girdim. Dostluğumuz çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Kendisini evladım gibi severim. İstişare Kurulu’na girdim. Daha sonra yapılan kongreyle yönetime geçtim. 15 yıl kadar bu görevi yürüttüm. Çok yoğun bir dönemdi benim için. İşimi de aksatmaya başlamıştım. Yorgancılığı bırakmamda bu yoğun tempo da etkili oldu” SAĞLIK        Sağlığıma çok dikkat ederim. Hayatımda hiç sigara kullanmadım. Çok fazla içki içmedim. Yaşımı göstermememi de sağlığıma dikkat etmeme borçluyum. YEMEK Yemek ayırt etmem. Izgara eti severim. Ama yediğime içtiğime de dikkat etmeye özen gösteririm. Aşırı yemem. SPOR Sabah uyandığımda egzersiz yaparım. Evimden işime yürümeye özen gösteririm. HOBİLERİ En büyük tutkum müzik elbette. Yine toprakla ilgilenmeyi çok seviyorum. Yüzmeyi sevmem ama denizi seyretmekten, sevdiklerimle sohbet etmekten çok hoşlanırım. TAHAMMÜL EDEMEDİKLERİ Ben de her insan gibi elbette yalancı ve riyakar insanları sevmem. Bir de vefasız insanlara tahammül edemem. 
İsmi Yaşar Nazif Övgü. Bu isim ilk bakışta yabancı gelebilir. Ancak, Yorgancı Nazif dendiğinde Manisa’da onu tanımayan yoktur. İnce işi ve küçük yaşta tutulduğu saz tutkusuyla uzun yıllar işi ve müziği bir arada götüren Yorgancı Nazif, işinden emekliye ayrılsa da dükkanını kapatmıyor.
 Bu hafta ULU ÇINARLAR’da Yaşar Nazif Özgü namı değer Yorgancı Nazif’i ağırlıyoruz. Uzun yıllar yorgancılık yaptığı dükkanda şimdilerde yalnızca dostlarını ağırlayan Yorgancı Nazif Usta’yla, hayatını, işini ve yorgancılığını konuştuk. Yıllara meydan okuyan görüntüsü, eski insanlara özgü nezaketiyle bizleri kabul eden Nazif Usta’ya bir kez daha teşekkür ediyoruz.

 

60 yıl yorgancılık yaptı

O yorgancılıkta bir marka öyle ki namı isminin de önüne geçmiş. Yaşar Nazif Övgü ise bu durumdan hiç şikayetçi değil aslına bakılırsa. 60 yılı aşkın süre yaptığı yorgancılıkta ustalar yetiştirmenin de gururunu yaşıyor. 1936 yılında Manisa’da dünyaya gelen Nazif Övgü, ailesiyle ilişkilerini şu sözlerle anlatıyor: “1936 yılında Manisa’da doğdum. Annem babam da burada doğmuş ama dedelerim Girit’ten gelmiş. 11 yaşımda babam beni bir yorgancının yanına verdi. Okuluma devam etmedim. Önceden okumaya pek rağbet yoktu. Çocuklar önce iş öğrensin, meslek edinsin denerek bir ustanın yanına verilirdi. Sırasıyla önce kalfa sonra usta oldum. Askere gitmeden önce dükkan açtım. Anne babamla ilişkilerim de çok iyiydi. Biz dört kardeştik. Bir abim ve ablam vefat etti. Kız kardeşimle de sürekli görüşürüz”

El emekleri artık ölüyor

Ustasından öğrendiği yorgancılıkla kısa zamanda ismini duyuran elde karyola takımı işleyen ilk yorgancı olan Nazif Usta ince işi ve titizliğiyle kısa zamanda tutulur Manisa’da. O kadar ki işlerinin yoğunluğundan eve giremez olur. Şimdilerde ise mesleğinin yok olmaya yüz tutmasının üzüntüsünü yaşarken; “Çağın gereği bu” diyor. Nazif usta o dönemleri, “İyi anılan bir zanaatkardım. Manisa’da açılan birçok yorgan dükkanı açan isimler yanımda yetişmiştir. 10-12 yıl önce mesleği bıraktım. Ben çok ince iş yapıyordum. Bir de asıl iş, dikim gece yapılırdı. 3 aya kadar iş alırdım. İşi bitirmeden de yeni iş almazdım. Gece gündüz de elimdeki işi yetiştirmeye çalışırdım. Gündüz hazırlık yapılır geceyse dikim olurdu. Çoğu gün işi yetiştirmek için sabaha kadar çalışıyorduk. Örneğin karyola takımlarını hep elde dikerdik. Manisa’da da bu takımı elde diken tek esnaf bendim. Tabi fabrikasyon ürünler çıkınca bu iş de yok olmaya yüz tuttu. Ama ben işimi müşteri yok diye bırakmadım. İhtiyaca cevap veremediğim için bıraktım. 10 yıl önce kimse çocuğunu yanımıza çırak vermedi. Ustalarımız, kalfalarımız da fabrikada çalışmayı tercih ettiler. El emekleri artık ölüyor. Terziler de aynı şekilde” sözleriyle aktarıyor bizlere.

18 yaşında evlendi

Çok erken yaşta dünya evine giren Nazif Usta bu durumdan hiçbir zaman pişmanlık duymamış. Askere gittiğinde bir oğlu olan Yorgancı Nazif, ailesiyle ilişkilerini şöyle anlatıyor: “18 yaşında evlendim. Askere gittiğimde oğlum vardı. O zamanlar usul öyleydi. Bir yerde de iyi oldu. 2 oğlum var. Erken yaşta baba olmanın faydalarını çok gördüm. Çocuklarım yanımda hiç çalışmadı. Bu yıl evliliğimizin 54. yılını Onwin kutladık. Erken evlendiğim için hiç pişmanlık duymadım. Ailemden çok memnundum. 2 tane torunum var. Onlar da benim ve çocuklarım gibi müzisyen. Torunlarımla aramız her zaman iyi olmuştur. Biz onlara onlar da bize çok düşkün”

11 yaşında saza merak saldım

Dedik ya Nazif Usta hem zanaatkar hem de sanatçı. Yorgancı çırağı olarak başladığı dönemlerde aynı zamanda saza da merak salan Nazif Övgü, bugün Manisa’nın en iyi saz ustalarından. Oğulları ve torunları da kendi yolundan giden Uzun Sap Saz Ustası, müzik serüvenini ise şu sözlerle paylaşıyor: “11 yaşında müziğe merak sardım. Saz çalmayı kendiliğimden öğrendim. 1963 yılında TRT sınavlarına girdim ve kazandım. 3 yıl misafir saatlerine giderek radyoda yerel sanatçı olarak çalıyordum. Ailede müzisyen bir ben vardım. Babam beni yorgancının yanına verdiğinde sazımı yanımda götürüyordum. Dükkanda saklıyordum. Ustam namaza gittiğinde çıkarıp çalışıyordum. Geldiğine yakın da yeniden sazımı saklıyordum. Böyle böyle derken saz üstadı oldum. Bu konuda eğitim almadım. O dönemlerde çalan bir iki kişiydik zaten. Manisa’da Haydar Bayçın’ın korosuna girdim. Onun 13-14 tane eserini de TRT’ye kendisinin izniyle ben verdim. 35 yıl Halk Eğitim’de görev yaptım. Yine uzun yıllar Mesir Şenliklerinde görev aldım.  Ben hayatımda hiç sigara kullanmadım. İçkiyi de özel günlerde o da nadiren içerdim. Çocuklarım da bana çekmiş. Müzisyen ikisi de. Şu anda biri Manisa’da bir de Antalya’da müzik aletleri satan dükkanları var”

Siyasette 15 yıl

Yaşar Nazif Övgü ustalık ve müziğin yanına siyaseti de ekliyor bir dönem. Nazif Usta, Erdinç Yumrukaya’nın davetiyle girdiği siyasette yaklaşık 15 yıl kalıyor. Özgü yüksek tempoda geçen siyaset hayatını şöyle aktarıyor bizlere: “Siyasete 1995 yılında Erdinç Yumrukaya’nın davetiyle girdim. Dostluğumuz çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Kendisini evladım gibi severim. İstişare Kurulu’na girdim. Daha sonra yapılan kongreyle yönetime geçtim. 15 yıl kadar bu görevi yürüttüm. Çok yoğun bir dönemdi benim için. İşimi de aksatmaya başlamıştım. Yorgancılığı bırakmamda bu yoğun tempo da etkili oldu”

SAĞLIK       

Sağlığıma çok dikkat ederim.

Hayatımda hiç sigara kullanmadım.

Çok fazla içki içmedim.

Yaşımı göstermememi de sağlığıma dikkat etmeme borçluyum.

YEMEK

Yemek ayırt etmem.

Izgara eti severim.

Ama yediğime içtiğime de dikkat etmeye özen gösteririm.

Aşırı yemem.

SPOR

Sabah uyandığımda egzersiz yaparım.

Evimden işime yürümeye özen gösteririm.

HOBİLERİ

En büyük tutkum müzik elbette.

Yine toprakla ilgilenmeyi çok seviyorum.

Yüzmeyi sevmem ama denizi seyretmekten, sevdiklerimle sohbet etmekten çok hoşlanırım.

TAHAMMÜL EDEMEDİKLERİ

Ben de her insan gibi elbette yalancı ve riyakar insanları sevmem.

Bir de vefasız insanlara tahammül edemem. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İsmail erkil
(12.11.2021 14:59 - #3775)
Eniştem olur yorgancı nazif çok iyi bir insandır Allah sağlıklı ömürler versin
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.