DİŞ BAKIMI İÇİN GEÇ KALMAYIN!

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.01.2017 - 09:14, Güncelleme: 20.01.2017 - 09:14
 

DİŞ BAKIMI İÇİN GEÇ KALMAYIN!

Gelişen teknolojiye bağlı olarak diş tedavilerinde kullanılan yöntemler de değişerek modernleşti. Günümüzde yaygın olarak tercih edilen tedavi şekillerinden bahseden Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, diş hekimliğinin estetikle iç içe olan bir meslek dalı olduğunu vurgulayarak, ağız sağlığı ve görüntüsünün çağımızda büyük önem taşıdığını söyledi. Öztürk, ayrıca tedavi için tercih edilen muayenehanelerin, hijyenik ve güvenilir olması gerektiğinin altını çizdi.
Diş estetiği ve sağlığı için uygulanan modern tedaviler hakkında bilgiler veren Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implant ve dişeti rahatsızlıklarına değindi. Öztürk, implantın kaybedilen dişlerin yerine koyulan, dişe çok yakın işlev görebilen özel bir materyal olduğundan söz ederek, bu sayede diş eksikliklerinin tamamlandığını belirtti. İmplantın çene kemiği içine yerleştirilen titanyum esaslı vida olduğunu anlatan Diş Hekimi Öztürk, diş kökü görevi gördüğünü de sözlerine ekledi. İmplantla protezin karıştırıldığından yakınan Dt. Tuncer Öztürk, ikisinin birbirinden ayrı kavramlar olduğunu belirtti. Öztürk implantın işlevlerinden bahsederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İmplantlar çok farklı amaçlarla kullanılabiliyor. Daha çok diş eksiğini tamamlamak için tercih ediliyor. Son yılarda da diş teli tedavilerinde dayanak olarak işlev görüyor. Örneğin; bir dişi kaydırmak istiyorsunuz… O zaman implanttan destek alabiliyoruz” “İmplant 1965’ten beri uygulanan başarılı bir yöntem” Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, ımplantın çok ciddi bir geçmişi olduğunu anımsatarak hakkında yapılmış çok sayıda araştırma bulunduğunu kaydetti. Son zamanlarda implant hakkında çıkan yalan yanlış haberlerden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Öztürk, durumu şöyle anlattı: “İmplant hakkında çok farklı haberler yer alıyor. İmplant 1965 yılından beri uygulanan çok başarılı bir yöntem. Bununla ilgili yıllarca ARGE çalışmaları ve hayvan deneyleri yapıldı. Ardından insanlarda tedavi yöntemi olarak uygulanmaya başlandı. İmplantta bulunan titanyum insan vücudu için bir tehdit değildir. Çok özel bir materyal olduğu için tercih ediliyor. Ayrıca çok dayanıklıdır. Implantta kullanılan titanyum diğer titanyumlardan farklı olarak özel yapım aşamalarından geçer. Sertleştirilmiş titanyumdur” “İmplant için zaman kaybetmeyin” İmplantın çene içine yerleştirilerek çene kemiği ile kaynaşmasının sağlanmaya çalışıldığını söyleyen Dt. Öztürk,  materyalin ilk önce sıkışarak durduğunu belirtti. 12-16 hafta sonunda kemikle kaynaşarak vücudun bir parçası haline dönüştüğünü savunan tecrübeli Diş Hekimi, bu tedavi yönteminin çok özel durumlar haricinde herkese uygulanabildiğini ileri sürdü. Öztürk, “İmplant çok yüksek metal alerjisi olan insanlar, çok ilerlemiş diyabet ya da kalp rahatsızlığı olan kişiler, çok yakın tarihte kanser tedavisi görenler dışında herkese uygulanabilir” diyerek sözlerine şu ifadeleri ekledi: “İmplant uygulanabilmesi için yeterli bir diğer husus da çene kemiğinin oluşumunu tamamlamış olmasıdır. Yani erişkin kişilerde bu tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. 16 ya da 18 yaş yeterli oluyor” “Mide rahatsızlıkları ortaya çıkıyor” Dişlerimizi yitirdiğimizde çene kemiğimizde de deformeler oluşmaya başladığını ifade eden Öztürk, kaybettiğimiz dişe komşu olan dişlerin de zamanla kaymaya başladığını belirterek yemek yeme sisteminin zarar gördüğünü açıkladı. Sonuç olarak mide rahatsızlıklarının ortaya çıktığının altını çizen Dt. Tuncer Öztürk, diş kaybının ardından vakit kaybetmeden implant yaptırılması gerektiğini önemle vurguladı. Öztürk,  “Süreyi çok uzun tutmak çene kemiğinden kayıplara neden olacak”  ifadesini kullanarak vatandaşı erken tedaviye davet etti. “İmplant bir devrimdir” Diş sağlığı kadar estetiğinin de çok önemli olduğunu duyuran Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implant destekli protezlerin kişinin özgüvenin arttığını söyledi. “Ağzı rahat bir şekilde kullanmak çok önemlidir. Bu yüzden implant,  diş hekimliğinde ciddi bir devrimdir. Bizim işimizi çok kolaylaştırdı” diyen Öztürk, önceki yıllarda sıkça uygulanan hareketli protezlerde hastaya yeme-içme konusunda çok fazla tavsiye verdiklerini hatırlattı. İmplantın hekimler kadar hastaların da işini kolaylaştırdığını savunan Diş Hekimi, köprü tedavisinin İmplantın alternatifi olduğunu belirtti. “İmplant çekime eşdeğer bir operasyondur” İmplantın cerrahi bir işlem olduğunu belirten Dt. Öztürk “Çekime eşdeğer bir operasyondur. Kısa süren çok zor olmayan müdahale şeklidir” dedi. Tuncer Öztürk, uzun yıllar beklenildiğinde işlemin zorlaşacağına dikkat çekerek çene kemiğinin eridiğini söyledi. Böyle durumlarda normal implant tedavisinin yanında doku kazandırmak için de bazı işlemler yapıldığını sözlerine ekleyen Öztürk, bu anlarda kemik ya da doku transferleri yapılabileceğini kaydetti. Sürecin de buna bağlı olarak uzayacağını anımsatan Dt. Tuncer Öztürk şunları belirtti: “Çok geç kalındığında tedavi ve iyileşme süreci 5-6 ayı bazen de 8-9 ayı bulabiliyor. Önemli olan işi bu noktaya getirmemektir” “ALL-ON-FOUR son yılların önemli gelişmelerinden” Son yılların en önemli gelişmelerinden biri olan ALL-ON-FOUR tekniğine de değinen Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, tedavi yöntemini şu ifadelerle açıkladı: “Ağızda hiç diş kalmamış ve ya kalan dişler çok kötü durumdaysa hastanın dişlerine aynı anda kavuşması için ALL-ON-FOUR tekniği uygulanır. Çekilmesi gereken tüm dişleri aynı seansta çekeriz. Çekim işleminin ardından implantları yerleştirilip üzerine protezini yaparız. Yaklaşık 8-10 saatlik işlem sonunda hasta sağlığına kavuşabiliyor” “Tedavi sonrası bakım faydalı” Tedavi sonrası süreçten de bahseden Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implantın da öz dişler gibi altı ayda bir kontrol ettirilmesinin faydalı olacağını savundu. İmplantta çürüme olmayacağını ifade eden Öztürk, enfeksiyona karşı son derece dirençsiz olduğunun da altını çizdi. “Bu yüzden günlük bakımımızı çok iyi yapmalıyız” diyerek tavsiyede bulunan Dt. Öztürk, altı ayda bir yapılan hekim bakımının etkili olduğunu söyledi. “Diş hekimliğini estetikten ayrı tutamayız” Diş Hekimi Öztürk,  diş hekimliği mesleğinin kendi başına bir estetik olduğunu ileri sürdü. Görünen bir doku üzerinde çalıştıklarını hatırlatan Dt. Tuncer Öztürk, öncelikli amaçlarının kişinin rahat bir şekilde yemek yiyebilmesini sağlamak olduğunu açıkladı. Dişlerin güzel görünmesinin ve iyi konuşmanın da önemine vurgu yapan Öztürk, son yıllarda restoretif diş hekimliği yanında estetik diş hekimliğinin de ön plana çıktığını duyurdu. Öztürk, “Günümüzün estetik anlayışında kişinin gülmesi, dişlerinin görünmesi istenir. Dişlerin gözükmesi karşı tarafa daha samimi bir duruş sergilemesini sağlar. Beden dilinin en büyük yansıması ağız dokusudur. Estetik diş hekimliğindeki en büyük hedef kişinin sağlıklı ve estetik görülen diş yapabilmektir. Dişle birlikte dudak ve yanak şeklinizde değişiyor. Son yıllarda bu o kadar ön plana çıktı ki doku yapılandırması da işin içine girdi. Dişeti operasyonları arttı. Dudaklar botox yardımı ile simetrik hale getirildi” şeklinde konuştu. Diş hekimlerinin estetik cerrahlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini ya da tek başlarına önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. “Amalgam değil kompozit dolgu tercih edin” Diş dolgusunda amalgamla ilgili çok fazla soru aldıklarını belirten Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, on yıldır bu tekniği kullanmadığını ifade etti. Amalgamdaki maddenin cıva olduğunu anımsatan Öztürk konuya ilişkin şunları söyledi: “Cıvanın zararlı olduğunu biliyoruz. Vücut için çok toksit bir malzemedir. Çevreye de çok zararlıdır. Amalgam dolguların cıva oranı oldukça düşüktür. Fakat yine de artık çok tercih edilen bir yöntem değil. Çünkü  amalgama alternatif çok daha güzel malzemeler var. Maliyeti biraz yüksektir ama hekimler tarafından son yıllarda daha fazla tercih ediliyor. Amalgam yerine kompozit yapılmalıdır” “Dişetleri de estetiğin bir parçasıdır” Dişeti sağlığından da bahseden Öztürk, sağlıklı dişetini şöyle tarif etti: “İyi bir dişeti sıkı kıvamda ve pembe olmalı, kanamamalı ayrıca diş kökü de görülmemelidir” Hastalıklı dişetinin ilk belirtisinin çoğunlukla kızarıklık, şişlik ve kanama şeklinde olduğunu açıklayan Dt. Öztürk,  İlerleyen zamanlarda bu şikayetlerin üzerine kötü koku ve dişeti çekilmesinin de ekleneceğinden söz etti. “Dünyada çok sık görülen rahatsızlıklardan biri de dişeti rahatsızlığıdır” diyerek açıklamasını sürdüren Öztürk,  tedavinin ihmal edilmesi sonucunda çene kemiği ve dişeti kayıplarına yol açacağını ileride de dişlerin kaybedilmesine sebep olacağını duyurdu. “Dişetleri de estetiğin bir parçasıdır” diyen Diş Hekimi Öztürk, dişetlerinin İyi ve temiz görünmesi gerektiğini vurguladı.  Başlangıç döneminde tedavisinin oldukça basit olduğunu kaydeden tecrübeli diş hekimi hastalığın ilerlemesi halinde tedavinin biraz daha değişeceğine dikkat çekti. Öztürk, bazı dişeti hastalıklarının 16-17 yaşlarında agresif seyredebileceğini söyledi. Sözlerini tavsiyelerle sonlandıran Dt. Öztürk, “Diş hekimine zamanında gitmek gerekir. Temiz ve güvenilir yerlerde muayene ve tedavi de çok önemlidir” dedi.  
Gelişen teknolojiye bağlı olarak diş tedavilerinde kullanılan yöntemler de değişerek modernleşti. Günümüzde yaygın olarak tercih edilen tedavi şekillerinden bahseden Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, diş hekimliğinin estetikle iç içe olan bir meslek dalı olduğunu vurgulayarak, ağız sağlığı ve görüntüsünün çağımızda büyük önem taşıdığını söyledi. Öztürk, ayrıca tedavi için tercih edilen muayenehanelerin, hijyenik ve güvenilir olması gerektiğinin altını çizdi.



Diş estetiği ve sağlığı için uygulanan modern tedaviler hakkında bilgiler veren Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implant ve dişeti rahatsızlıklarına değindi. Öztürk, implantın kaybedilen dişlerin yerine koyulan, dişe çok yakın işlev görebilen özel bir materyal olduğundan söz ederek, bu sayede diş eksikliklerinin tamamlandığını belirtti. İmplantın çene kemiği içine yerleştirilen titanyum esaslı vida olduğunu anlatan Diş Hekimi Öztürk, diş kökü görevi gördüğünü de sözlerine ekledi. İmplantla protezin karıştırıldığından yakınan Dt. Tuncer Öztürk, ikisinin birbirinden ayrı kavramlar olduğunu belirtti. Öztürk implantın işlevlerinden bahsederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İmplantlar çok farklı amaçlarla kullanılabiliyor. Daha çok diş eksiğini tamamlamak için tercih ediliyor. Son yılarda da diş teli tedavilerinde dayanak olarak işlev görüyor. Örneğin; bir dişi kaydırmak istiyorsunuz… O zaman implanttan destek alabiliyoruz”

“İmplant 1965’ten beri uygulanan başarılı bir yöntem”
Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, ımplantın çok ciddi bir geçmişi olduğunu anımsatarak hakkında yapılmış çok sayıda araştırma bulunduğunu kaydetti. Son zamanlarda implant hakkında çıkan yalan yanlış haberlerden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Öztürk, durumu şöyle anlattı: “İmplant hakkında çok farklı haberler yer alıyor. İmplant 1965 yılından beri uygulanan çok başarılı bir yöntem. Bununla ilgili yıllarca ARGE çalışmaları ve hayvan deneyleri yapıldı. Ardından insanlarda tedavi yöntemi olarak uygulanmaya başlandı. İmplantta bulunan titanyum insan vücudu için bir tehdit değildir. Çok özel bir materyal olduğu için tercih ediliyor. Ayrıca çok dayanıklıdır. Implantta kullanılan titanyum diğer titanyumlardan farklı olarak özel yapım aşamalarından geçer. Sertleştirilmiş titanyumdur”

“İmplant için zaman kaybetmeyin”
İmplantın çene içine yerleştirilerek çene kemiği ile kaynaşmasının sağlanmaya çalışıldığını söyleyen Dt. Öztürk,  materyalin ilk önce sıkışarak durduğunu belirtti. 12-16 hafta sonunda kemikle kaynaşarak vücudun bir parçası haline dönüştüğünü savunan tecrübeli Diş Hekimi, bu tedavi yönteminin çok özel durumlar haricinde herkese uygulanabildiğini ileri sürdü. Öztürk, “İmplant çok yüksek metal alerjisi olan insanlar, çok ilerlemiş diyabet ya da kalp rahatsızlığı olan kişiler, çok yakın tarihte kanser tedavisi görenler dışında herkese uygulanabilir” diyerek sözlerine şu ifadeleri ekledi: “İmplant uygulanabilmesi için yeterli bir diğer husus da çene kemiğinin oluşumunu tamamlamış olmasıdır. Yani erişkin kişilerde bu tedaviyi gerçekleştirebiliyoruz. 16 ya da 18 yaş yeterli oluyor”

“Mide rahatsızlıkları ortaya çıkıyor”
Dişlerimizi yitirdiğimizde çene kemiğimizde de deformeler oluşmaya başladığını ifade eden Öztürk, kaybettiğimiz dişe komşu olan dişlerin de zamanla kaymaya başladığını belirterek yemek yeme sisteminin zarar gördüğünü açıkladı. Sonuç olarak mide rahatsızlıklarının ortaya çıktığının altını çizen Dt. Tuncer Öztürk, diş kaybının ardından vakit kaybetmeden implant yaptırılması gerektiğini önemle vurguladı. Öztürk,  “Süreyi çok uzun tutmak çene kemiğinden kayıplara neden olacak”  ifadesini kullanarak vatandaşı erken tedaviye davet etti.

“İmplant bir devrimdir”
Diş sağlığı kadar estetiğinin de çok önemli olduğunu duyuran Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implant destekli protezlerin kişinin özgüvenin arttığını söyledi. “Ağzı rahat bir şekilde kullanmak çok önemlidir. Bu yüzden implant,  diş hekimliğinde ciddi bir devrimdir. Bizim işimizi çok kolaylaştırdı” diyen Öztürk, önceki yıllarda sıkça uygulanan hareketli protezlerde hastaya yeme-içme konusunda çok fazla tavsiye verdiklerini hatırlattı. İmplantın hekimler kadar hastaların da işini kolaylaştırdığını savunan Diş Hekimi, köprü tedavisinin İmplantın alternatifi olduğunu belirtti.

“İmplant çekime eşdeğer bir operasyondur”
İmplantın cerrahi bir işlem olduğunu belirten Dt. Öztürk “Çekime eşdeğer bir operasyondur. Kısa süren çok zor olmayan müdahale şeklidir” dedi. Tuncer Öztürk, uzun yıllar beklenildiğinde işlemin zorlaşacağına dikkat çekerek çene kemiğinin eridiğini söyledi. Böyle durumlarda normal implant tedavisinin yanında doku kazandırmak için de bazı işlemler yapıldığını sözlerine ekleyen Öztürk, bu anlarda kemik ya da doku transferleri yapılabileceğini kaydetti. Sürecin de buna bağlı olarak uzayacağını anımsatan Dt. Tuncer Öztürk şunları belirtti: “Çok geç kalındığında tedavi ve iyileşme süreci 5-6 ayı bazen de 8-9 ayı bulabiliyor. Önemli olan işi bu noktaya getirmemektir”

“ALL-ON-FOUR son yılların önemli gelişmelerinden”
Son yılların en önemli gelişmelerinden biri olan ALL-ON-FOUR tekniğine de değinen Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, tedavi yöntemini şu ifadelerle açıkladı: “Ağızda hiç diş kalmamış ve ya kalan dişler çok kötü durumdaysa hastanın dişlerine aynı anda kavuşması için ALL-ON-FOUR tekniği uygulanır. Çekilmesi gereken tüm dişleri aynı seansta çekeriz. Çekim işleminin ardından implantları yerleştirilip üzerine protezini yaparız. Yaklaşık 8-10 saatlik işlem sonunda hasta sağlığına kavuşabiliyor”

“Tedavi sonrası bakım faydalı”
Tedavi sonrası süreçten de bahseden Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, implantın da öz dişler gibi altı ayda bir kontrol ettirilmesinin faydalı olacağını savundu. İmplantta çürüme olmayacağını ifade eden Öztürk, enfeksiyona karşı son derece dirençsiz olduğunun da altını çizdi. “Bu yüzden günlük bakımımızı çok iyi yapmalıyız” diyerek tavsiyede bulunan Dt. Öztürk, altı ayda bir yapılan hekim bakımının etkili olduğunu söyledi.

“Diş hekimliğini estetikten ayrı tutamayız”
Diş Hekimi Öztürk,  diş hekimliği mesleğinin kendi başına bir estetik olduğunu ileri sürdü. Görünen bir doku üzerinde çalıştıklarını hatırlatan Dt. Tuncer Öztürk, öncelikli amaçlarının kişinin rahat bir şekilde yemek yiyebilmesini sağlamak olduğunu açıkladı. Dişlerin güzel görünmesinin ve iyi konuşmanın da önemine vurgu yapan Öztürk, son yıllarda restoretif diş hekimliği yanında estetik diş hekimliğinin de ön plana çıktığını duyurdu. Öztürk, “Günümüzün estetik anlayışında kişinin gülmesi, dişlerinin görünmesi istenir. Dişlerin gözükmesi karşı tarafa daha samimi bir duruş sergilemesini sağlar. Beden dilinin en büyük yansıması ağız dokusudur. Estetik diş hekimliğindeki en büyük hedef kişinin sağlıklı ve estetik görülen diş yapabilmektir. Dişle birlikte dudak ve yanak şeklinizde değişiyor. Son yıllarda bu o kadar ön plana çıktı ki doku yapılandırması da işin içine girdi. Dişeti operasyonları arttı. Dudaklar botox yardımı ile simetrik hale getirildi” şeklinde konuştu. Diş hekimlerinin estetik cerrahlarla ortak çalışmalar yürüttüklerini ya da tek başlarına önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

“Amalgam değil kompozit dolgu tercih edin”
Diş dolgusunda amalgamla ilgili çok fazla soru aldıklarını belirten Diş Hekimi Dt. Tuncer Öztürk, on yıldır bu tekniği kullanmadığını ifade etti. Amalgamdaki maddenin cıva olduğunu anımsatan Öztürk konuya ilişkin şunları söyledi: “Cıvanın zararlı olduğunu biliyoruz. Vücut için çok toksit bir malzemedir. Çevreye de çok zararlıdır. Amalgam dolguların cıva oranı oldukça düşüktür. Fakat yine de artık çok tercih edilen bir yöntem değil. Çünkü  amalgama alternatif çok daha güzel malzemeler var. Maliyeti biraz yüksektir ama hekimler tarafından son yıllarda daha fazla tercih ediliyor. Amalgam yerine kompozit yapılmalıdır”

“Dişetleri de estetiğin bir parçasıdır”
Dişeti sağlığından da bahseden Öztürk, sağlıklı dişetini şöyle tarif etti: “İyi bir dişeti sıkı kıvamda ve pembe olmalı, kanamamalı ayrıca diş kökü de görülmemelidir” Hastalıklı dişetinin ilk belirtisinin çoğunlukla kızarıklık, şişlik ve kanama şeklinde olduğunu açıklayan Dt. Öztürk,  İlerleyen zamanlarda bu şikayetlerin üzerine kötü koku ve dişeti çekilmesinin de ekleneceğinden söz etti. “Dünyada çok sık görülen rahatsızlıklardan biri de dişeti rahatsızlığıdır” diyerek açıklamasını sürdüren Öztürk,  tedavinin ihmal edilmesi sonucunda çene kemiği ve dişeti kayıplarına yol açacağını ileride de dişlerin kaybedilmesine sebep olacağını duyurdu. “Dişetleri de estetiğin bir parçasıdır” diyen Diş Hekimi Öztürk, dişetlerinin İyi ve temiz görünmesi gerektiğini vurguladı.  Başlangıç döneminde tedavisinin oldukça basit olduğunu kaydeden tecrübeli diş hekimi hastalığın ilerlemesi halinde tedavinin biraz daha değişeceğine dikkat çekti. Öztürk, bazı dişeti hastalıklarının 16-17 yaşlarında agresif seyredebileceğini söyledi. Sözlerini tavsiyelerle sonlandıran Dt. Öztürk, “Diş hekimine zamanında gitmek gerekir. Temiz ve güvenilir yerlerde muayene ve tedavi de çok önemlidir” dedi.
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.