ELİ ÖPÜLESİ PROFESÖR   BİR ANNENİN HAYATINI KURTARDI

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.10.2018 - 08:04, Güncelleme: 09.10.2018 - 08:04
 

ELİ ÖPÜLESİ PROFESÖR   BİR ANNENİN HAYATINI KURTARDI

Manisa Turgutlulu 34 yaşındaki Selma Önder, ikinci çocuğunu dünyaya getirmek için ilçe devlet hastanesinde sezeryanlı doğuma girdi. Bebeği dünyaya getirmeyi başaran doktorlar annenin yoğun kanamasının önünü alamadı. Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nden istenen yardıma Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu hayatını riske atarak yetişti.  
Koyuncu, Manisa-Turgutlu arasındaki 35 Kilometrelik karayolunu 7 dakikalık sürede aşmayı başararak yaşamla ölüm arasındaki çizgide olan yoğun kanamalı anne Selma Önder’in hayata dönmesini sağladı. İki kez ölüm riski atlatan Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu, hastasını hayata döndürdükten ve yaşamsal fonksiyonlarını farklı bir hastane ortamına transfer edilecek düzeye getirdikten sonra kendi sorumluluğu altında bulunan Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi yoğun bakım servisine nakli gerçekleştirdi. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir halkalı escort fabrikada vardiya amiri olarak çalışan baba Yeter Önder, “Allah önce dünyaya gelen kızım Hayat’ı sonrasında eşimi bize bağışladı. Faik hocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır.” dedi. CBÜ Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu; “Bizim tek bir hedefimiz var o da ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’. Belki bebek kurtulacaktı, ancak bebeğin hayatı annesiz bir bütünlük sağlayamayacaktı.” dedi.   YETER ÖNDER: “35 KİLOMETRELİK YOLU 7 DAKİKADA GELEREK EŞİMİ KURTARDI” Eşine ve dünyaya gelen bebeğine kavuşan baba Yeter Önder, “İlk çocuğumuz Yigit Önder 2010 yılının Ocak ayında sezeryanlı doğum sonrasında İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde dünya geldi. İkinci bebeğimizin kontrollerini yine İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaptırıyorduk. Sonrasında işim gereği kontrollerine Turgutlu Devlet Hastanesi’nde sürdürmeye başladık. Doktorumuz Murat İnceoğlu kontrol hekimimiz idi. 39. haftaya gelindiğinde sezeryanlı doğum hazırlıkları başladı. Çok ender görülen ‘Plasentanın rahim duvarlarına aşırı şekilde yapışması sonucu kanama’ meydana geldi. Hekimlerimiz kanamanın hızlanmasıyla birlikte CBÜ Kadın Doğum Ana Bilim  Dalı’nda acil yardım talebinde bulundu. Bu talebe üniversite hastanesinden bir tek Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu ‘Derhal gelirim’ yanıtının ardından kendi özel otosuyla hayatını da riske atarak adeta jet hızıyla 35 kilometrelik yolu 7 dakikalık süre içerisinde gelerek eşimi ölümün çizgisinden alarak annemize hayat verdi. Başta Faik hocamıza, Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimliğine, koordinasyonu sağlayan Sağlık İl Müdürümüze teşekkür ediyorum. Dünyaya gelen kızımızın adını bu nedenle ‘Hayat’ koyduk. Hayat bebek 3 kilo 840 gram olarak dünyaya geldi.” dedi.   SELMA ÖNDER: “KIZIMIZ BİZE 2 ‘HAYAT’ VERDİ” Eşi ile 10 yıllık evli olan ve dünyaya getirdiği bebeğinin ardından aşı kanaması nedeniyle ölümle yaşam çizgisi arasında gidip gelen 34 yaşındaki anne Selma Önder ise, “Biz dünyaya getireceğimiz bebeğimizi büyük bir mutluluk ve heyecanla getirmeyi beklerken ameliyat sırasında beklenmedik şekilde üzücü bir durumla karşılaştık. Ameliyat sırasında neler olduğumu hatırlamıyorum ancak ölümle yaşam arasındaki çizgiden döndüğümü öğrendim. Bana en çok koyan çocuğumu emzirememek ve kucağıma alamamak oldu. Yoğun kanama dolayısıyla antibiyotik uygulamasına tabii olduğum için bebeğimi emzirmem şimdilik sakıncalı. Bebeğimi görüyorum ancak emzirme olayı 15 gün sonra hayata geçecek. O günü sabırsızlıkla iple çekiyorum. Kızımıza ‘Hayat’ ismini verdik. Çünkü bize iki hayat verdiği için . İlki onun zor koşullarda dünyaya gelmesi ikincisi ise benim ölüm çizgisinden dönüp kızıma ve aileme kavuştuğum için. Hocamız eskort eşliğinde hastaneye ulaşarak ailemize hayat verdi.” şeklinde duygularını dile getirdi. Kız kardeşi ‘Hayat’ı dünyaya getirirken son anda ölümün eşiğinden dönerek hayata bağlanan annesiyle ilgili konuşan minik Yiğit ise “Faik amcaya çok teşekkür ediyorum annemi kurtarıp bize geri getirdiği için. Dünyaya gelen kardeşime bizzat ben kendim bakacağım gerekirse altını bile alır kendi ellerimle beslerim. O bizim hayatımıza bir güneş gibi doğdu” sözleriyle sevincini dile getirdi.   PROF. DR. KOYUNCU: “OPERASYONU BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SONLANDIRDIK” CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu; “Doğuma yakın dönemlerde oluşan kanamalar çok önemli. Günümüzde bunların sıklığı artmaya başladı. Bunların en önemli nedenlerinden birisi sezeryan sıklığı. Rahim içerisinde olan ameliyatlar, düşükler küretajlar, hepsi bu tür kanamalara yol açabilecek riskleri arttırırlar. Bu hastamız Turgutlu Devlet Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanlarınca sezeryanlı ameliyata alınmış. Ancak ameliyat esnasında çok ciddi yoğun kamana ile karşı karışa kalınmış. Sağlık Müdürlüğü üniversitemiz aracılığı ile benimle temasa geçerek tıbbi destek isteğinde bulundular. Hastanın o anki yaşamsal tablosu eks çizgisi yönünde idi. Hastayı bulunduğu hastaneden farklı bir hastaneye nakli yaşamsal fonksiyonları açısından mümkün değildi. Ameliyattaki uzman arkadaşlara benim ulaşmama kadar neler yapabileceklerini yol boyunca anlatırken 35 kilometrelik yolu 7 dakikalık sürede nasıl gittiğimi ben bile anlamadım. İki kez ciddi kaza riski atlattıktan sonra hastaneye ulaşıp hastanın kanama bölgesine müdahalede bulundum. Hastanın tansiyon ve nabzı yok gibiydi. Ameliyat sırasında toplamda 15 ünite kan verildi. Hastamızın kanamasına yol açan duvarları dikerek, mesane, idrar kesesinin de onarımı yapılarak operasyonu başarılı şekilde sonlandırdık. Hastane yönetiminin hayat kurtarıcı ilaçları bünyelerinde bulundurmuş olmaları hastamızın hayatta kalmasında büyük rol oynadı. Hastanın ambulans ortamında farklı hastaneye nakli uygun hale getirildikten sonra Celal Bayar Üniversitesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı’ndaki kendi ünitemize alarak bundan sonraki kontrolleri bizim yoğun bakımda yapıyoruz.” dedi.   ‘ANNELER YAŞASIN, YAŞASIN ANNELER’ Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı Perinatoloji Öğretim Üyesi ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Türkiye Genel Sekreteri Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu “Biz Türkiye genelindeki birçok bölgesine giderek  ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’ konularında meslektaşlarımıza özellikle sezeryan sonrasındaki yoğun kanamalar hakkında seminerler vererek onları bilgilendiriyoruz. Turgutlu Devlet Hastanesi’nde yaşanan olay da budur. Bunun gibi vakalara diğer illerdeki hastanelerde de rastlıyoruz. Bu yıl buna benzer vakaların sayısı 10’u aştı. En tehlikelisi ise hastamız Selma hanımın başına gelendi. Bu vakanın da üstesinden gelerek başardık ve bir anneyi hayata bağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Cemiyeti’nden ‘anne ve bebek ölümlerini’ düşürdüğümüz için Kanada’dan ödül aldık. Bu ödül Sağlık Bakanlığı ile yapılan çalışmalarla da anlam kazandı. Bizim bildiğimiz bir şey var, anneler bizleri doğuruyor. Anneler yoksa hiç birimiz yokuz. Bu bakımdan mutlak suretle annelerin yaşaması gerekir. ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’ projesinin hepimiz tarafından ilke edinilmesi gerekir. Selma hanımın kurtarılmasında 7 dakikalık yol boyunca bana eskortluk yapan emniyetimizin katkısı küçümsenemez. Belki bebek kurtulacaktı ancak bebeğin hayatı annesiz bir bütünlük sağlayamayacaktı. Şu anda anne ve aile çok mutlu. Aslında bir o kadar da biz hekimler olarak çok mutluyuz. Selma hanımın hayatta olmasında mesleki dayanışmanın rolü bir kez daha kanıtlanmıştır. Annenin başına gelen bu kanama olayı bir erkeğin başına gelmiş olsa idi yaşama şansı sıfırdı. Kadınlar bu konuda daha dayanıklı ve dirayetli. Bebek ölümlerini yüz binde 14’e düşürerek bu alanda ödül aldık. Hedefimiz bu oranın 5’e düşmesidir. Bir iki yıl içerisinde 11’e düşürerek hızla hedeflediğimiz rakama doğru ilerleyeceğiz. Şu anda gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde bu oran 40 ve 60’lardadır. Hayat gerçekten güzel. O bebekte olduğu gibi. Bizim bildiğimiz hayat ta gerçekten güzel. Peki herkesin yaşamaya hakkı var mı ? Herkesin yaşamaya hakkı var. Ta ki Tanrı kendi hesabını yapıp karar verinceye kadar. Dolayısıyla hayatta tutunmasını sağlamak özellikle hekimlerin ve sağlıkçıların görevidir. Bu nedenle bu isim son derece anlamlı güzel bir isim. Ben de ‘Hayat’ bebeğin hayatı çok uzun olsun, sağlıklı olsun. İyi günler görsün diyorum küçük minik ‘Hayat’a’” ifadelerini kullandı. –Turan IŞIK  
Manisa Turgutlulu 34 yaşındaki Selma Önder, ikinci çocuğunu dünyaya getirmek için ilçe devlet hastanesinde sezeryanlı doğuma girdi. Bebeği dünyaya getirmeyi başaran doktorlar annenin yoğun kanamasının önünü alamadı. Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nden istenen yardıma Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu hayatını riske atarak yetişti.  

Koyuncu, Manisa-Turgutlu arasındaki 35 Kilometrelik karayolunu 7 dakikalık sürede aşmayı başararak yaşamla ölüm arasındaki çizgide olan yoğun kanamalı anne Selma Önder’in hayata dönmesini sağladı. İki kez ölüm riski atlatan Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu, hastasını hayata döndürdükten ve yaşamsal fonksiyonlarını farklı bir hastane ortamına transfer edilecek düzeye getirdikten sonra kendi sorumluluğu altında bulunan Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi yoğun bakım servisine nakli gerçekleştirdi. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir halkalı escort fabrikada vardiya amiri olarak çalışan baba Yeter Önder, “Allah önce dünyaya gelen kızım Hayat’ı sonrasında eşimi bize bağışladı. Faik hocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır.” dedi. CBÜ Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu; “Bizim tek bir hedefimiz var o da ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’. Belki bebek kurtulacaktı, ancak bebeğin hayatı annesiz bir bütünlük sağlayamayacaktı.” dedi.
 
YETER ÖNDER: “35 KİLOMETRELİK YOLU 7 DAKİKADA GELEREK EŞİMİ KURTARDI”
Eşine ve dünyaya gelen bebeğine kavuşan baba Yeter Önder, “İlk çocuğumuz Yigit Önder 2010 yılının Ocak ayında sezeryanlı doğum sonrasında İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde dünya geldi. İkinci bebeğimizin kontrollerini yine İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yaptırıyorduk. Sonrasında işim gereği kontrollerine Turgutlu Devlet Hastanesi’nde sürdürmeye başladık. Doktorumuz Murat İnceoğlu kontrol hekimimiz idi. 39. haftaya gelindiğinde sezeryanlı doğum hazırlıkları başladı. Çok ender görülen ‘Plasentanın rahim duvarlarına aşırı şekilde yapışması sonucu kanama’ meydana geldi. Hekimlerimiz kanamanın hızlanmasıyla birlikte CBÜ Kadın Doğum Ana Bilim  Dalı’nda acil yardım talebinde bulundu. Bu talebe üniversite hastanesinden bir tek Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu ‘Derhal gelirim’ yanıtının ardından kendi özel otosuyla hayatını da riske atarak adeta jet hızıyla 35 kilometrelik yolu 7 dakikalık süre içerisinde gelerek eşimi ölümün çizgisinden alarak annemize hayat verdi. Başta Faik hocamıza, Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimliğine, koordinasyonu sağlayan Sağlık İl Müdürümüze teşekkür ediyorum. Dünyaya gelen kızımızın adını bu nedenle ‘Hayat’ koyduk. Hayat bebek 3 kilo 840 gram olarak dünyaya geldi.” dedi.
 
SELMA ÖNDER: “KIZIMIZ BİZE 2 ‘HAYAT’ VERDİ”
Eşi ile 10 yıllık evli olan ve dünyaya getirdiği bebeğinin ardından aşı kanaması nedeniyle ölümle yaşam çizgisi arasında gidip gelen 34 yaşındaki anne Selma Önder ise, “Biz dünyaya getireceğimiz bebeğimizi büyük bir mutluluk ve heyecanla getirmeyi beklerken ameliyat sırasında beklenmedik şekilde üzücü bir durumla karşılaştık. Ameliyat sırasında neler olduğumu hatırlamıyorum ancak ölümle yaşam arasındaki çizgiden döndüğümü öğrendim. Bana en çok koyan çocuğumu emzirememek ve kucağıma alamamak oldu. Yoğun kanama dolayısıyla antibiyotik uygulamasına tabii olduğum için bebeğimi emzirmem şimdilik sakıncalı. Bebeğimi görüyorum ancak emzirme olayı 15 gün sonra hayata geçecek. O günü sabırsızlıkla iple çekiyorum. Kızımıza ‘Hayat’ ismini verdik. Çünkü bize iki hayat verdiği için . İlki onun zor koşullarda dünyaya gelmesi ikincisi ise benim ölüm çizgisinden dönüp kızıma ve aileme kavuştuğum için. Hocamız eskort eşliğinde hastaneye ulaşarak ailemize hayat verdi.” şeklinde duygularını dile getirdi. Kız kardeşi ‘Hayat’ı dünyaya getirirken son anda ölümün eşiğinden dönerek hayata bağlanan annesiyle ilgili konuşan minik Yiğit ise “Faik amcaya çok teşekkür ediyorum annemi kurtarıp bize geri getirdiği için. Dünyaya gelen kardeşime bizzat ben kendim bakacağım gerekirse altını bile alır kendi ellerimle beslerim. O bizim hayatımıza bir güneş gibi doğdu” sözleriyle sevincini dile getirdi.
 
PROF. DR. KOYUNCU: “OPERASYONU BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SONLANDIRDIK”
CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu; “Doğuma yakın dönemlerde oluşan kanamalar çok önemli. Günümüzde bunların sıklığı artmaya başladı. Bunların en önemli nedenlerinden birisi sezeryan sıklığı. Rahim içerisinde olan ameliyatlar, düşükler küretajlar, hepsi bu tür kanamalara yol açabilecek riskleri arttırırlar. Bu hastamız Turgutlu Devlet Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanlarınca sezeryanlı ameliyata alınmış. Ancak ameliyat esnasında çok ciddi yoğun kamana ile karşı karışa kalınmış. Sağlık Müdürlüğü üniversitemiz aracılığı ile benimle temasa geçerek tıbbi destek isteğinde bulundular. Hastanın o anki yaşamsal tablosu eks çizgisi yönünde idi. Hastayı bulunduğu hastaneden farklı bir hastaneye nakli yaşamsal fonksiyonları açısından mümkün değildi. Ameliyattaki uzman arkadaşlara benim ulaşmama kadar neler yapabileceklerini yol boyunca anlatırken 35 kilometrelik yolu 7 dakikalık sürede nasıl gittiğimi ben bile anlamadım. İki kez ciddi kaza riski atlattıktan sonra hastaneye ulaşıp hastanın kanama bölgesine müdahalede bulundum. Hastanın tansiyon ve nabzı yok gibiydi. Ameliyat sırasında toplamda 15 ünite kan verildi. Hastamızın kanamasına yol açan duvarları dikerek, mesane, idrar kesesinin de onarımı yapılarak operasyonu başarılı şekilde sonlandırdık. Hastane yönetiminin hayat kurtarıcı ilaçları bünyelerinde bulundurmuş olmaları hastamızın hayatta kalmasında büyük rol oynadı. Hastanın ambulans ortamında farklı hastaneye nakli uygun hale getirildikten sonra Celal Bayar Üniversitesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalı’ndaki kendi ünitemize alarak bundan sonraki kontrolleri bizim yoğun bakımda yapıyoruz.” dedi.
 
‘ANNELER YAŞASIN, YAŞASIN ANNELER’
Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı Perinatoloji Öğretim Üyesi ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Türkiye Genel Sekreteri Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu “Biz Türkiye genelindeki birçok bölgesine giderek  ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’ konularında meslektaşlarımıza özellikle sezeryan sonrasındaki yoğun kanamalar hakkında seminerler vererek onları bilgilendiriyoruz. Turgutlu Devlet Hastanesi’nde yaşanan olay da budur. Bunun gibi vakalara diğer illerdeki hastanelerde de rastlıyoruz. Bu yıl buna benzer vakaların sayısı 10’u aştı. En tehlikelisi ise hastamız Selma hanımın başına gelendi. Bu vakanın da üstesinden gelerek başardık ve bir anneyi hayata bağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Cemiyeti’nden ‘anne ve bebek ölümlerini’ düşürdüğümüz için Kanada’dan ödül aldık. Bu ödül Sağlık Bakanlığı ile yapılan çalışmalarla da anlam kazandı. Bizim bildiğimiz bir şey var, anneler bizleri doğuruyor. Anneler yoksa hiç birimiz yokuz. Bu bakımdan mutlak suretle annelerin yaşaması gerekir. ‘Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler’ projesinin hepimiz tarafından ilke edinilmesi gerekir. Selma hanımın kurtarılmasında 7 dakikalık yol boyunca bana eskortluk yapan emniyetimizin katkısı küçümsenemez. Belki bebek kurtulacaktı ancak bebeğin hayatı annesiz bir bütünlük sağlayamayacaktı. Şu anda anne ve aile çok mutlu. Aslında bir o kadar da biz hekimler olarak çok mutluyuz. Selma hanımın hayatta olmasında mesleki dayanışmanın rolü bir kez daha kanıtlanmıştır. Annenin başına gelen bu kanama olayı bir erkeğin başına gelmiş olsa idi yaşama şansı sıfırdı. Kadınlar bu konuda daha dayanıklı ve dirayetli. Bebek ölümlerini yüz binde 14’e düşürerek bu alanda ödül aldık. Hedefimiz bu oranın 5’e düşmesidir. Bir iki yıl içerisinde 11’e düşürerek hızla hedeflediğimiz rakama doğru ilerleyeceğiz. Şu anda gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde bu oran 40 ve 60’lardadır. Hayat gerçekten güzel. O bebekte olduğu gibi. Bizim bildiğimiz hayat ta gerçekten güzel. Peki herkesin yaşamaya hakkı var mı ? Herkesin yaşamaya hakkı var. Ta ki Tanrı kendi hesabını yapıp karar verinceye kadar. Dolayısıyla hayatta tutunmasını sağlamak özellikle hekimlerin ve sağlıkçıların görevidir. Bu nedenle bu isim son derece anlamlı güzel bir isim. Ben de ‘Hayat’ bebeğin hayatı çok uzun olsun, sağlıklı olsun. İyi günler görsün diyorum küçük minik ‘Hayat’a’” ifadelerini kullandı. –Turan IŞIK
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (6 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Taner erek
(09.10.2018 09:11 - #1203)
Çok kıymetli ve değerli faik hocamız tebrik ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ilker unutmaz
(09.10.2018 12:52 - #1204)
Evlendik çocuğunuz olmuyordu çocuk hastanesinin karşısındaki muaynehanesine gittik 2 sefer polikisitover var dedi çocuğunuz olmaz dedi sumugunu çeke çeke sonra 48 yaşlarındaki aral özbal bize çocuk sahibi olmamıza sebep oldu bunun neresi eli öpülesi profesör
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa Bozkaya
(09.10.2018 17:07 - #1206)
Helel olsun sana eli öpülesi adam gibi adam insan budur aşk budur Sevgi budur,,,
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Irfan balat
(10.10.2018 08:56 - #1207)
Öncelikle faik hocama teşekkür ederim bir hayat daha kurtardığı için. Aynısı bizim de başımıza geldi akhisarda oturuyoruz. Esimide çok zor bir operasyonla kurtardı rabbim ömürler versin kendisine. Çok kaliteli babacan adam gibi adamdır. Ellerinden öperim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nuray
(12.10.2018 19:54 - #1210)
Tebrikler hocamıza
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
hakan manisalı
(17.04.2020 10:35 - #2423)
muayenehane hekimidir reklamı sever saatte 300 km hız mı yapmış araç ne marka
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.