ESTETİK CERRAHİNİN GELDİĞİ NOKTA

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.10.2017 - 16:39, Güncelleme: 06.10.2017 - 16:39
 

ESTETİK CERRAHİNİN GELDİĞİ NOKTA

Günümüzde giderek yaygınlaşan estetik operasyonlar kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlayarak, özgüvenin geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Fakat bu operasyonlar uzmanları tarafından yapılmazsa çok daha büyük sorunlara, ciddi travmalara yol açabiliyor. Estetik ameliyat yaptırmadan önce bilinmesi gerekenleri, Estetik Plastik ve Rekonstüriktif Uzmanı Prof. Dr. Levent Yoleri ‘ne sorduk.
HABER CANAN GÜNGÖR Estetik operasyonları belirli bir mevsimde mi yapılır? En uygun zaman ne zamandır? “Estetik ameliyatlarının bir zamanı yoktur. Genel olarak söylemek gerekirse operasyon hastanın istediği zamanda yapılır. Mevsimsel bir zamanı da yok aslında. Ama bu ameliyatlar zorunlu ameliyatlar olmadığı için en uygun zamanda yapılması en doğrusudur. Örneğin yazın burun ameliyatının iyileşme süreci sıcaklıklardan dolayı daha sıkıntılı olabilir. Burun ameliyatını mümkün olduğunca sonbahara, kışa ya da ilkbahara kaydırmak yaza bırakmamak en uygunudur. Öğrenciler ya da öğretmenler bu mevsimlerde vakit bulamadıkları için ameliyatları yazın oluyorlar. Bu hastalarımıza da gereken uyarılarımızı yapıyoruz. İkazlarımıza uydukları müddetçe bir sıkıntı yaşanmıyor. Bana göre en uygun mevsim sonbahardır. Çünkü küçük revizyonlar gerekirse yaza kadar bu süreç tamamlanır. Peki, doğuştan olan anomaliler ve benlerin revizyonu için bir zaman var mıdır? Bunların da bir zamanı yoktur. Bunların şöyle bir zamanı var: yarık dudak anomalisi ile doğan bir bebekte ameliyat dönemi genellikle ilk üç aydır. Daha ileri bir tarihe kalmaması çocuğun gelişmesi, yüzünün gelişmesi ve beslenmesi açısından önemlidir. Yarık damak operasyonunun da bu şekilde bir süresi vardır. Bir yaşından önce veya dokuz aydan önce bu tür ameliyatları yapmıyoruz. Bir buçuk yaşından sonraya da bırakmamak gerekir. Cerrahi olmayan botox, dolgu gibi işlerde tavsiye ettiğiniz bir mevsim var mıdır? Bu işlemleri yaptırmak isteyen kişilerin pek çoğu yaz dönemi öncesi bize geliyorlar. Kışın kişi giydiği kıyafetlerle kendini daha fazla kamufle edebiliyor ama yazın bu durum çok da mümkün olmuyor. Tabi ki bunlar geçici estetik müdahalelerdir. Botox dört ile altı ay, dolgu da bir buçuk iki yıla kadar etkisini gösterir. Dolgu malzemelerinin çok önemli olduğunu bazı yaşanan kötü olaylardan biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Şekil bozukluklarına bağlı olarak dolgu kullanmamız gerekiyorsa, daha çok kişinin kendi dokusundan kullanmayı tercih ediyoruz. Deri altı dokuları, yağ dokularını kullanıyoruz. Tabi, bunun da kendine göre avantajları ya da dezavantajları var. En büyük dezavantajı cerrahi işlemin geniş olmasıdır. Elinize aldığınız hazır bir dolgu ile işlem yapmıyorsunuz. Vücuttan bir doku almanız ve bu dokuyu aktarmanız gerekiyor. Estetik ameliyatlarda ise dışarıdan gelen hazır dolgulardan kullanıyoruz. Değişik dolgu maddeleri var. En sık kullanılanlar hyaluronik asit dolgulardır. Silikon dolgu ya da silikon jeli kullanmıyoruz. Silikon protez kullanıyoruz. Protezi ayrı jeli ayrıdır. İçinde bir jel vardır protezlerin ama onu bir dolgu maddesi olarak kullanmıyoruz. Bu silikon da kesinlikle özel olarak üretilmiş, yapısı farklı medikal(tıbbi) silikondur. Piyasada kullanılan silikonlarla hiç alakası yoktur. Zaten o silikonlar çok büyük bir sağlık problemi oluşturabiliyor. Diğer dolgularda da farklı dolgu maddeleri var. Genel olarak plastik cerrahlar en güvenilir, onay almış dolgu maddelerini kullanıyor. Hastalar bu konuda ne kadar bilinçli? Kullanılan malzemelerin güvenilir olup olmadığını biliyorlar mı? Maalesef, hastalar bunu genel olarak bilmiyorlar. ‘Size daha önce ne dolgusu yapıldı’ diye hastalarıma soruyorum. Fakat ne yazık ki nasıl bir işlem uygulandığını bilmiyorlar. İçeriğini ise hiç bilemiyorlar. Ben bu konuda hastaların kesinlikle bilinçli olması gerektiğini savunuyorum. Ben hastalarıma detaylı bilgiyi veriyorum. Bu hastanın da hakkıdır. İşlem nerede yapılırsa yapılsın hangi dolgu malzemesinin kullanıldığını, hangi markanın kullanıldığını hatta içindeki kullanma talimatını alıp saklayabilirler. Bunları öğrenmesi gerekir çünkü sonradan bir problem yaşandığında bir başka hekime gittiğinde sorun daha hızlı çözülebilir. Bu tür dolgu maddeleri cerrahi olmayan işlemler sınıfında olsa da sonuçta vücuda verilen yabancı maddelerdir. Bunların reaksiyonları yok ya da çok az ama enfeksiyon riski vardır. Çok iyi koşullarda yapılması gerekir. Dolgu maddeleri çok küçük enjektörlerle verildiği için damarlara gitme olasılığı da var. Bu yüzden bu işi çok iyi bilen, eğitim almış uzmanlara yaptırmak gerekir. ‘Plastik cerrahlar kişinin fiziksel durumunu güzelleştirdiği gibi ruh sağlığını da iyileştiriyor’ diye konuşuluyor. Bu konuda siz neler söylemek istersiniz? Plastik cerrahlar kişinin fiziksel sağlığını kazandırmaya çalışıyor ama fiziksel sağlıkla ruh sağlığı birbirinden ayrılamaz. Biz psikiyatrist değiliz ama bizim yaptığımız işler kişinin psikolojisine de elbette katkı sağlıyor. Kişinin psikolojik problemi fiziksel görüntüsünden kaynaklanıyorsa elbette yaptığımız operasyonların katkısı olur. Son zamanlarda estetik operasyonlarda artış var. Bunun sebebi nedir? Sebebi medyadır. Çünkü insanlar daha çok şeyi görüyorlar. ‘Yapılabiliyormuş’ diyorlar. ‘Bu uzuv da düzeltilebiliyormuş’ diyorlar. Bu internet sayesinde oluyor, medyadan dolayı oluyor. Sürekli bir öğrenme söz konusu. İnsanlar da bu konuda bilinçlendiler. Aynı zamanda plastik cerrah sayısı da arttı. 90’lı yıllarda İzmir’de plastik cerrah denilince on kişiydi şimdi neredeyse seksen kişi oldu. Daha önceki yıllarda belki de kepçe kulaklı bir kişi yıllarca öyle yaşıyordu. Ama günümüzde bu tür ameliyatlarla güzel sonuçlar elde ediliyor. Plastik cerrahları denilince akla ilk gelen ‘estetik operasyonlar’ oluyor. Aslında çok daha geniş bir alan değil mi? Estetik cerrahi plastik cerrahinin yüzde onluk kısmıdır. Biz kişinin saç kılından ayak tırnağına kadar bütün dış görünüşüyle ilgileniyoruz. Yüz kırıkları, yüzdeki ve vücudundaki tümörler, yanıklar, eldeki şekil bozuklukları, yüzdeki şekil bozuklukları, genital bölge şekil bozuklukları… Tüm bunların düzeltilmesi rekonstrüksiyondur. Çok geniş bir spektrum var. Bu spektrum içinde en medyatik olanı estetik cerrahi ama bizim asıl işimiz tedavidir.”    
Günümüzde giderek yaygınlaşan estetik operasyonlar kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlayarak, özgüvenin geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Fakat bu operasyonlar uzmanları tarafından yapılmazsa çok daha büyük sorunlara, ciddi travmalara yol açabiliyor. Estetik ameliyat yaptırmadan önce bilinmesi gerekenleri, Estetik Plastik ve Rekonstüriktif Uzmanı Prof. Dr. Levent Yoleri ‘ne sorduk.
HABER
CANAN GÜNGÖR

Estetik operasyonları belirli bir mevsimde mi yapılır? En uygun zaman ne zamandır?

“Estetik ameliyatlarının bir zamanı yoktur. Genel olarak söylemek gerekirse operasyon hastanın istediği zamanda yapılır. Mevsimsel bir zamanı da yok aslında. Ama bu ameliyatlar zorunlu ameliyatlar olmadığı için en uygun zamanda yapılması en doğrusudur. Örneğin yazın burun ameliyatının iyileşme süreci sıcaklıklardan dolayı daha sıkıntılı olabilir. Burun ameliyatını mümkün olduğunca sonbahara, kışa ya da ilkbahara kaydırmak yaza bırakmamak en uygunudur. Öğrenciler ya da öğretmenler bu mevsimlerde vakit bulamadıkları için ameliyatları yazın oluyorlar. Bu hastalarımıza da gereken uyarılarımızı yapıyoruz. İkazlarımıza uydukları müddetçe bir sıkıntı yaşanmıyor. Bana göre en uygun mevsim sonbahardır. Çünkü küçük revizyonlar gerekirse yaza kadar bu süreç tamamlanır.

Peki, doğuştan olan anomaliler ve benlerin revizyonu için bir zaman var mıdır?
Bunların da bir zamanı yoktur. Bunların şöyle bir zamanı var: yarık dudak anomalisi ile doğan bir bebekte ameliyat dönemi genellikle ilk üç aydır. Daha ileri bir tarihe kalmaması çocuğun gelişmesi, yüzünün gelişmesi ve beslenmesi açısından önemlidir. Yarık damak operasyonunun da bu şekilde bir süresi vardır. Bir yaşından önce veya dokuz aydan önce bu tür ameliyatları yapmıyoruz. Bir buçuk yaşından sonraya da bırakmamak gerekir.

Cerrahi olmayan botox, dolgu gibi işlerde tavsiye ettiğiniz bir mevsim var mıdır?
Bu işlemleri yaptırmak isteyen kişilerin pek çoğu yaz dönemi öncesi bize geliyorlar. Kışın kişi giydiği kıyafetlerle kendini daha fazla kamufle edebiliyor ama yazın bu durum çok da mümkün olmuyor. Tabi ki bunlar geçici estetik müdahalelerdir. Botox dört ile altı ay, dolgu da bir buçuk iki yıla kadar etkisini gösterir.

Dolgu malzemelerinin çok önemli olduğunu bazı yaşanan kötü olaylardan biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Şekil bozukluklarına bağlı olarak dolgu kullanmamız gerekiyorsa, daha çok kişinin kendi dokusundan kullanmayı tercih ediyoruz. Deri altı dokuları, yağ dokularını kullanıyoruz. Tabi, bunun da kendine göre avantajları ya da dezavantajları var. En büyük dezavantajı cerrahi işlemin geniş olmasıdır. Elinize aldığınız hazır bir dolgu ile işlem yapmıyorsunuz. Vücuttan bir doku almanız ve bu dokuyu aktarmanız gerekiyor. Estetik ameliyatlarda ise dışarıdan gelen hazır dolgulardan kullanıyoruz. Değişik dolgu maddeleri var. En sık kullanılanlar hyaluronik asit dolgulardır. Silikon dolgu ya da silikon jeli kullanmıyoruz. Silikon protez kullanıyoruz. Protezi ayrı jeli ayrıdır. İçinde bir jel vardır protezlerin ama onu bir dolgu maddesi olarak kullanmıyoruz. Bu silikon da kesinlikle özel olarak üretilmiş, yapısı farklı medikal(tıbbi) silikondur. Piyasada kullanılan silikonlarla hiç alakası yoktur. Zaten o silikonlar çok büyük bir sağlık problemi oluşturabiliyor. Diğer dolgularda da farklı dolgu maddeleri var. Genel olarak plastik cerrahlar en güvenilir, onay almış dolgu maddelerini kullanıyor.

Hastalar bu konuda ne kadar bilinçli? Kullanılan malzemelerin güvenilir olup olmadığını biliyorlar mı?
Maalesef, hastalar bunu genel olarak bilmiyorlar. ‘Size daha önce ne dolgusu yapıldı’ diye hastalarıma soruyorum. Fakat ne yazık ki nasıl bir işlem uygulandığını bilmiyorlar. İçeriğini ise hiç bilemiyorlar. Ben bu konuda hastaların kesinlikle bilinçli olması gerektiğini savunuyorum. Ben hastalarıma detaylı bilgiyi veriyorum. Bu hastanın da hakkıdır. İşlem nerede yapılırsa yapılsın hangi dolgu malzemesinin kullanıldığını, hangi markanın kullanıldığını hatta içindeki kullanma talimatını alıp saklayabilirler. Bunları öğrenmesi gerekir çünkü sonradan bir problem yaşandığında bir başka hekime gittiğinde sorun daha hızlı çözülebilir. Bu tür dolgu maddeleri cerrahi olmayan işlemler sınıfında olsa da sonuçta vücuda verilen yabancı maddelerdir. Bunların reaksiyonları yok ya da çok az ama enfeksiyon riski vardır. Çok iyi koşullarda yapılması gerekir. Dolgu maddeleri çok küçük enjektörlerle verildiği için damarlara gitme olasılığı da var. Bu yüzden bu işi çok iyi bilen, eğitim almış uzmanlara yaptırmak gerekir.

‘Plastik cerrahlar kişinin fiziksel durumunu güzelleştirdiği gibi ruh sağlığını da iyileştiriyor’ diye konuşuluyor. Bu konuda siz neler söylemek istersiniz?
Plastik cerrahlar kişinin fiziksel sağlığını kazandırmaya çalışıyor ama fiziksel sağlıkla ruh sağlığı birbirinden ayrılamaz. Biz psikiyatrist değiliz ama bizim yaptığımız işler kişinin psikolojisine de elbette katkı sağlıyor. Kişinin psikolojik problemi fiziksel görüntüsünden kaynaklanıyorsa elbette yaptığımız operasyonların katkısı olur.

Son zamanlarda estetik operasyonlarda artış var. Bunun sebebi nedir?
Sebebi medyadır. Çünkü insanlar daha çok şeyi görüyorlar. ‘Yapılabiliyormuş’ diyorlar. ‘Bu uzuv da düzeltilebiliyormuş’ diyorlar. Bu internet sayesinde oluyor, medyadan dolayı oluyor. Sürekli bir öğrenme söz konusu. İnsanlar da bu konuda bilinçlendiler. Aynı zamanda plastik cerrah sayısı da arttı. 90’lı yıllarda İzmir’de plastik cerrah denilince on kişiydi şimdi neredeyse seksen kişi oldu. Daha önceki yıllarda belki de kepçe kulaklı bir kişi yıllarca öyle yaşıyordu. Ama günümüzde bu tür ameliyatlarla güzel sonuçlar elde ediliyor.

Plastik cerrahları denilince akla ilk gelen ‘estetik operasyonlar’ oluyor. Aslında çok daha geniş bir alan değil mi?
Estetik cerrahi plastik cerrahinin yüzde onluk kısmıdır. Biz kişinin saç kılından ayak tırnağına kadar bütün dış görünüşüyle ilgileniyoruz. Yüz kırıkları, yüzdeki ve vücudundaki tümörler, yanıklar, eldeki şekil bozuklukları, yüzdeki şekil bozuklukları, genital bölge şekil bozuklukları… Tüm bunların düzeltilmesi rekonstrüksiyondur. Çok geniş bir spektrum var. Bu spektrum içinde en medyatik olanı estetik cerrahi ama bizim asıl işimiz tedavidir.”
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.