İDEAL KİLODA OLMAK DOĞRU BESLENİLDİĞİ ANLAMINA GELMİYOR

Dengesiz beslenme, besin çeşitliliği, beslenmede suyun önemi gibi çeşitli konuların ele alındığı panelde, besin alerjilerinin önemine de dikkat çekildi. Yaş, cinsiyet, boy, kilo, hastalık durumu gibi özelliklerin günlük besin ihtiyacını etkilediğini belirten Diyetisyen Melek Akgün, “Yanlış pişirme yöntemleri, sigara, alkol, beslenme alışkanları ve benzeri durumlar yetersiz beslenmeye sebep olabilir. Doğru beslenip beslenmediğimizi kan tahlili yaptırarak anlayabiliriz. Tabi beden-kütle endeksi ve yağ-kas oranını da dikkate almamız gerekir” şeklinde konuştu.
Sağlıklı bir besin diyet örüntüsünün yüzde 60 karbonhidrat, yüzde 25 yağ ve yüzde 15 protein içermesi gerektiğini söyleyen Akgün, “Yeterli ve dengeli beslenme için bütün besin gruplarına ihtiyacımız var. Karbonhidrat 55-60, yağ 25-30 ve protein 12-15 şeklinde aralık olarak yazarsak daha doğru olur. Bir de besin grupları kısmında her öğünde süt grubu, et grubu, tahıl grubu ve sebze-meyve grubu olmak üzere 4 gruba yer vermemiz besinlerin yeterli alımına ve emilimine yardımcı olmaktadır” diye konuştu.
Besin alerjisini besinlere veya gıda katkı maddelerine karşı oluşan klinik anormal yanıt olarak tanımlayan Akgün, “En yaygın besin alerjileri, süt, deniz ürünleri, fıstık, buğday, yumurta gibi besinlerde görülür. Başlıca besin kaynakları olmaları sebebiyle bu alerjilerden birine sahipseniz, buradaki besin açığını aynı özellikleri muhteva eden besinlerden karşılamalısınız. Yoksa yetersiz beslenme durumu ortaya çıkacaktır. Besin alerjisi yaşanması durumunda, kaşıntı, kusma, yanma, şişlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Sonu ölüme kadar gidebilir. Bu yüzden ihmal edilmemelidir. Besin alerjisine sahip olup olmadığınızı kan tahlili ve basit birkaç test yaptırarak öğrenebilirsiniz” dedi.