KADINLARDA GÖRÜLEN ANORMAL KANAMALAR

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekoloji ve Onkoloji Cerrahı Prof.Dr.Tevfik Güvenal, düzensiz adet kanamaları ve miyomların kadın sağlığı üzerindeki etkilerinden söz ederek, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. İlaç tedavileri ile yanıt alamadıkları hastalıklarda cerrahi uygulamalar gerçekleştirdiklerini duyuran Güvenal, hekime başvurmak için geç kalınmamasını tavsiye etti.

HABER CANAN GÜNGÖR Kadınlarda görülen anormal kanamalar ve miyomlar hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekoloji ve Onkoloji Cerrahı Prof.Dr. Tevfik Güvenal, açıklamasına normal kanamayı tarif ederek başladı. 24 ile 35 gün arası görülen adetin düzenli kanama olduğunu ifade eden Güvenal, bir iki haftalık oynamaların anormal bir durum olmadığını söyledi. Sekiz güne kadar görülen adetin normal olduğuna değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Güvenal, “Sekiz günden fazla görülen adet kanamaları normal değildir. Ayrıca bir kadın adet döneminde günde ortalama iki ped değiştirmelidir. Daha fazlası anormal bir kanama sürecini yansıtabilir” dedi. KIRKLI YAŞLARDAN SONRA ORTAYA ÇIKIYOR Anormal kanama nedenlerini ikiye ayıran Jinekoloji ve Onkoloji Cerrahı Prof.Dr. Tevfik Güvenal, etkenleri şu şekilde açıkladı: “Organların kendi hastalıklarından kaynaklanan yapısal nedenler ve hormonsal durumlar anormal kanamaların nedenleridir” Anormal kanama şikayeti ile gelen hastalara öncelikle rahim muayenesi yaptıklarını belirten Prof.Dr. Tevfik Güvenal, rahim içi ya da ağzında gelişen poliplerin düzensiz kanamalara sebep oluşturabileceğine dikkat çekti. Bir diğer nedenin de rahim iç tabakasının rahim kasları içine yerleşmesiyle oluşan adenomyozis olduğunu söyleyen Güvenal, bu rahatsızlığın daha çok kırklı yaşlardan sonra ortaya çıktığını açıkladı. Adenomyozisin birkaç kez doğum yapmış kişilerde, hem kasık ağrısı hem de düzensiz kanamalarla belirti gösterdiğini duyuran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Güvenal, en sık görülen nedeninse özellikle kırk yaşından sonra beliren miyomlar olduğunu vurguladı. KANSIZLIĞA VARAN KANAMALAR  Hastada kansızlığa varan kanamalara neden olduğunu ileri süren Güvenal, “Kanama oranı çok fazladır. Hatta kimi zaman bu durum hastanın kansızlık yaşamasına sebep olur. Bu durum da kişinin halsizlik, yorgunluk, sürekli uyku hali ve çarpıntı gibi şikayetleri yaşamasına nedendir” diyerek bilgilendirmelerine devam etti. Prof.Dr.Güvenal, miyomların rahim duvarında gelişen iyi huylu tümörler olduğunu anımsatarak geliştiği yere bağlı olarak oluşturduğu şikayetlerin de değişebileceğini savundu. Her miyomun kanama yapmadığını savunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekoloji ve Onkoloji Cerrahı Prof.Dr.Tevfik Güvenal, iç duvara yakın olan miyomların kanamaya sebebiyet verdiğini ifade etti. ANORMAL KANAMALAR YAŞANABİLİR Güvenal, anormal kanamalara sebep olan diğer rahatsızlıkları da şu şekilde anlattı: “Muayenede, ultrasonda rahimde herhangi bir problem görülmeyebilir. O zaman en önemli neden yumurtlama bozukluklarından kaynaklanabilir. Bu da daha çok menopoz öncesi kadınlarda veya adeti yeni başlamış kız çocuklarında görülebilir. Bir de menopoz sonrası anormal kanamalar yaşanabilir. Bir kadın menopoza girdikten sonra lekelenme şeklinde dahi olsa kanama yaşıyorsa bu durum da kesinlikle anormaldir. Böyle bir durum yaşandığı zaman mutlaka bir hekime başvurulmalıdır”   TEDAVİ YÖNTEMLERİ Anormal kanamalara neden olan tüm etkenleri belirledikten sonra tedavi yöntemi geliştirdiklerini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekoloji ve Onkoloji Cerrahı Prof.Dr.Tevfik Güvenal, polip olan hastalarda polipin çıkarılması gerektiğini belirtti. “Anormal kanamalarda öncelikle ilaç tedavisi uyguluyoruz. İlaç tedavisinde çoğunlukla olumlu sonuçlar elde ediyoruz. Bu ilaçlar doğum kontrol hapları, hormon ilaçları, pıhtılaşma üzerinde etkili olan haplar ya da bazen çeşitli ağrı kesiciler olabilir. Hastada polip bulunuyorsa eğer rahim içinin kazınmasıyla ya da bir kamera ile girilerek çıkarılabilir. Miyomlarda da cerrahi müdahale gerekir. Bazı durumlarda da ilaçlı spiraller kullanabiliyoruz ” şeklinde açıklamasını sürdüren Güvenal,  ilaç tedavisine yanıt alamadıkları tüm kadınsal hastalıklarda cerrahi müdahalede bulunduklarını aktardı. Miyom tedavilerinde hastanın yaşına ve çocuk isteyip istememesine göre seçeneklerin değiştiğinin bilgisini paylaşan Prof.Dr. Tevfik Güvenal, miyomun rahim düz kaslarında gelişen iyi huylu tümörler olduğunu hatırlattı.   KÖTÜ HUYLU MİYOMLAR Çok nadir de olsa kötü huylu miyomlarla da karşılaştıklarını ifade eden Güvenal, patolojik incelemenin ardından tedavi sürecini başlattıklarına değindi. Miyom tedavisinin ilaçla mümkün olmadığından söz eden Prof.Dr. Güvenal şu şekilde konuştu: “Miyom tedavisi için geçmişte çeşitli ilaçlar denendi. Bu ilaçlarla miyomlarda küçülme gözlendi. Fakat ilaç kullanımı bırakıldığında tekrar eski haline geldiği görüldü. Ayrıca ilaçların yan etkileri oldukça fazla. Dolayısı ile miyomların bugün için tedavisi cerrahidir. Burada cerrahinin tipi önemlidir. Eğer hasta doğurganlığını tamamlamışsa, çocuk istemiyorsa ve kırklı yaşlardaysa tercih ettiğimiz tedavi yöntemi rahmiyle birlikte miyomları almaktır. Ama hasta çocuk isteyen genç bir hastaysa rahmi koruyarak tek tek miyomları çıkarıyoruz” Miyomların oluşma sebebi hakkında çok net bir bilgi olmadığını savunan Güvenal, genetik yatkınlığın etken olabileceğini öne sürdü. Miyomların hormonal bağımlı tümörler olduğundan bahseden Prof.Dr.Güvenal, üreme çağında rastlanıldığını, menopozdan sonra ise çok fazla görülmediğini sözlerine ekledi. Kırk yaş üzerinde yüzde 30-40 oranında rastlanıldığına dikkat çeken Jinekolog Güvenal, çoğu miyomun şikayet yapmadığını, tesadüfen öğrenildiğini öne sürdü.