KANSERDEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORK

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 08.10.2019 - 13:06, Güncelleme: 08.10.2019 - 13:06
 

KANSERDEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORK

Meme kanserinin dünyada en sık rastlanan kanser türlerinden biri olduğunu belirten Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Opr. Dr. Levent Dinçer, meme kanserinde erken teşhisin önemine değindi.
Haber;Özlem ŞAHİN  Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Opr. Dr. Levent Dinçer,  1-31 Ekim “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle meme kanseri belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Meme kanserinin dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında yer aldığını ve kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla göründüğünü ifade eden Dinçer, meme kanserinin önlenebilecek bir hastalık olduğuna vurgu yaparak erken teşhise dikkat çekti.  Dinçer, “Meme kanseri en sık rastlanan kanserler arasında yer alıyor. Bundan dolayı da Sağlık Bakanlığımız kadınların sağlığını koruması noktasında meme kanserine yönelik çalışmalarına, hizmetlerine önem veriyor. Bu hastalık önlemeyecek bir hastalık değil. Hastalığın tanısı kolay. Yeter ki geç kalmayalım. Klasik bir sözümüz var: ‘ Kanserden değil, geç kalmaktan kork’” şeklinde konuştu. “HASTANIN KENDİ VÜCUDUNU TANIMASI ÖNEMLİ” Hastanın kendisini ve vücudunu tanımasının bu hastalığın teşhisinde önemli olduğunu belirten Dinçer,   “Hasta kendini tanıdığında bu hastalığı meydana çıkarmak son derece kolay. Hastanın kendi vücudunu ve göğsünü tanıması önemli. Hasta kendi vücudunda yaşanan değişiklikleri fark ettikten sonra doktora başvurmasıyla gerekin muayeneler yapılır ve sonrasında tedaviye başlanılır. Tedavi sonrası hasta hayatına normal bir şekilde devam eder. Hasta bizimle senkronize olursa bu kanseri sıkıntısız bir şekilde atlatabiliriz. 40-69 yaş arası kadınlar ise ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı, yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olmalı ve iki yılda bir mamografi çektirmeli. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesi veya hissedilmesi. Ayrıca tek memede akıntı, kaşıntı, yanma, ağrı, meme ucunda çekilme gibi belirtiler de meme kanserini işaret edebiliyor. Bu hastalık ileri dönemlere gelene kadar belirti de vermeyebiliyor. Bu nedenle rutin kontroller çok önemli. Vatandaşlarımız bu konuda ‘bana bir şey olmaz’ şeklinde yaklaşmaktansa belli dönemlerde Sağlık müdürlüğü bünyemizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerine yani KETEM’e başvurarak checkup yaptırıp kontrol yaptırmaları gerekir.” dedi. GENETİK MİRAS FAKTÖRÜ Meme kanserinin nedenleri arasında genetik miras faktörünün azımsanamayacak orada olduğunu ifade eden Dinçer, “Meme kanserinde genetik faktör büyük ölçüde çok önemli. Bir anne meme kanseri tanısını aldıktan sonra kız çocuğunun bu vakayla karşılaşması daha sık oluyor. Genetik yatkınlık miras olarak çocuklarına geçiyor. Bu yüzden yakın çevresinde, ailesinde meme kanseri bulunan kişiler kanser taramalarını aksatmamalı ve vücudundaki değişikliği iyi gözlemlemelidir.” şeklinde konuştu. ÇEVRESEL FAKTÖR Meme kanseri riskini etkileyebilen birçok faktör bulunduğunu söyleyen Dinçer,  “Ne yediğiniz, yaptığınız egzersiz miktarı, sigara içip içmemeniz, çevrenizdeki kimyasallar ve daha birçok etken bunlardan başlıcalarıdır. Plastik ham maddesinde kullanılan Bisfenol A maddesinin meme kanseri oluşumunu arttırdığı gözlemlenmiştir. Damacana ve pet şişelerinde bulunan bir madde.  Bu madde plastiğin hammaddesinde kullanılıyor. Bu maddenin içerdiği ürünlerden mümkün olduğunca uzak olunması gerekir. Ürünlerde ‘ Bisfenol A bulunur’ veya ‘ Bisfenol A bulunmaz’ ibareli bulunmaktadır. Sağlık bakanlığımızda bu konuda gerekli çalışmaları yapmakta ve denetimlerini sürdürmektedir.”dedi.  
Meme kanserinin dünyada en sık rastlanan kanser türlerinden biri olduğunu belirten Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Opr. Dr. Levent Dinçer, meme kanserinde erken teşhisin önemine değindi.
Haber;Özlem ŞAHİN

 Manisa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Opr. Dr. Levent Dinçer,  1-31 Ekim “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle meme kanseri belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Meme kanserinin dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında yer aldığını ve kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla göründüğünü ifade eden Dinçer, meme kanserinin önlenebilecek bir hastalık olduğuna vurgu yaparak erken teşhise dikkat çekti.  Dinçer, “Meme kanseri en sık rastlanan kanserler arasında yer alıyor. Bundan dolayı da Sağlık Bakanlığımız kadınların sağlığını koruması noktasında meme kanserine yönelik çalışmalarına, hizmetlerine önem veriyor. Bu hastalık önlemeyecek bir hastalık değil. Hastalığın tanısı kolay. Yeter ki geç kalmayalım. Klasik bir sözümüz var: ‘ Kanserden değil, geç kalmaktan kork’” şeklinde konuştu.

“HASTANIN KENDİ VÜCUDUNU TANIMASI ÖNEMLİ”
Hastanın kendisini ve vücudunu tanımasının bu hastalığın teşhisinde önemli olduğunu belirten Dinçer,   “Hasta kendini tanıdığında bu hastalığı meydana çıkarmak son derece kolay. Hastanın kendi vücudunu ve göğsünü tanıması önemli. Hasta kendi vücudunda yaşanan değişiklikleri fark ettikten sonra doktora başvurmasıyla gerekin muayeneler yapılır ve sonrasında tedaviye başlanılır. Tedavi sonrası hasta hayatına normal bir şekilde devam eder. Hasta bizimle senkronize olursa bu kanseri sıkıntısız bir şekilde atlatabiliriz. 40-69 yaş arası kadınlar ise ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmalı, yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olmalı ve iki yılda bir mamografi çektirmeli. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesi veya hissedilmesi. Ayrıca tek memede akıntı, kaşıntı, yanma, ağrı, meme ucunda çekilme gibi belirtiler de meme kanserini işaret edebiliyor. Bu hastalık ileri dönemlere gelene kadar belirti de vermeyebiliyor. Bu nedenle rutin kontroller çok önemli. Vatandaşlarımız bu konuda ‘bana bir şey olmaz’ şeklinde yaklaşmaktansa belli dönemlerde Sağlık müdürlüğü bünyemizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerine yani KETEM’e başvurarak checkup yaptırıp kontrol yaptırmaları gerekir.” dedi.

GENETİK MİRAS FAKTÖRÜ
Meme kanserinin nedenleri arasında genetik miras faktörünün azımsanamayacak orada olduğunu ifade eden Dinçer, “Meme kanserinde genetik faktör büyük ölçüde çok önemli. Bir anne meme kanseri tanısını aldıktan sonra kız çocuğunun bu vakayla karşılaşması daha sık oluyor. Genetik yatkınlık miras olarak çocuklarına geçiyor. Bu yüzden yakın çevresinde, ailesinde meme kanseri bulunan kişiler kanser taramalarını aksatmamalı ve vücudundaki değişikliği iyi gözlemlemelidir.” şeklinde konuştu.

ÇEVRESEL FAKTÖR
Meme kanseri riskini etkileyebilen birçok faktör bulunduğunu söyleyen Dinçer,  “Ne yediğiniz, yaptığınız egzersiz miktarı, sigara içip içmemeniz, çevrenizdeki kimyasallar ve daha birçok etken bunlardan başlıcalarıdır. Plastik ham maddesinde kullanılan Bisfenol A maddesinin meme kanseri oluşumunu arttırdığı gözlemlenmiştir. Damacana ve pet şişelerinde bulunan bir madde.  Bu madde plastiğin hammaddesinde kullanılıyor. Bu maddenin içerdiği ürünlerden mümkün olduğunca uzak olunması gerekir. Ürünlerde ‘ Bisfenol A bulunur’ veya ‘ Bisfenol A bulunmaz’ ibareli bulunmaktadır. Sağlık bakanlığımızda bu konuda gerekli çalışmaları yapmakta ve denetimlerini sürdürmektedir.”dedi.
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.