OBEZİTE VE MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATLARI

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.05.2017 - 10:31, Güncelleme: 30.05.2017 - 10:31
 

OBEZİTE VE MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATLARI

Çağın hastalıklarından biri de obezite. Günümüzde pek çok kişi bununla savaşırken çeşitli yollara başvuruyor. Bu yollardan biri de mide küçültme operasyonları. Obeziteden kurtulmak için en kesin çözümlerden biri olan bu yöntem, işin uzmanı tarafından yapılmadığında ölümle sonuçlanabiliyor. Özel Sekiz Eylül Hastanesi konu hakkında halkı bilinçlendirirken bir de uyarıyor: “Her hastanede mide küçültme ameliyatını yaptırmayın”
HABER CANAN GÜNGÖR Obezite, gelişen yaşam standartlarının bize getirdiği hastalıklardan biridir. Gelişen teknoloji, hem beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiledi hem de insanların hareket etmesini engelledi. Önceden pek çok işi beden gücüyle yaparken şimdi makineleri kullanıyoruz. Modern zamandaki fastfood tarzı beslenme alışkanlıkları da obeziteye davetiye çıkardı. Dünyada yaygın olan bu hastalık ülkemizde de yüzde 30 oranında görülmektedir. Bizi asıl korkutan durum ise obezitenin gençler ve çocuklarda daha yaygın olmasıdır. Erkeklerin yüzde 8’inde obeziteye rastlarken kadınların da yüzde 23’ünde aşırı şişmanlık rahatsızlığını gözlemliyoruz.Obezite, kişinin hem beden sağlığını ortadan kaldırıyor hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Yandaş hastalıklara yol açıyor; kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, eklem rahatsızlıkları vs.Obezitenin bazı kanser türleri üzerinde de etkisi olduğu yapılan araştırmalarla saptanmış durumdadır. KİMLERE ‘OBEZ’ DENİR? Normal vücut kitle endeksine göre yağ oranının normalden fazla olması durumu obezitedir. Kısacası aşırı yağlanmadır. Normal bir erkekte vücudun yüzde 15 ile 18 arasında yağ endeksi olması gerekir. Kadınlarda bu oranın yüzde 25-30 olması normaldir. Kadınlarda yağ endeksinin yüzde 30’dan fazla olması, erkeklerde ise yüzde 25’den fazla olması ‘obezite’ anlamına gelir. Erkek hastalarda yağ kitlesi en çok göbek bölgesinde oluşur. Kadınlardaysa kalça ve bacak kısmında toplanır. Bel ve bacak bölgesinden yapılacak ölçümler de bize obeziteyi verebilir. Dünya Diyabet Federasyonu, sadece bel çevresine bakarak da hesaplama yapıyor. Kadınlarda bel çevresi 88cm’nin üzerindeyse, erkeklerde de 94 cm’nin üzerindeyse bu federasyon tarafından ‘obezite ve diyabete yatkınlık’ olarak tanımlanıyor. BEBEKLİK DÖNEMİNDEKİ BESLENME ALIŞKANLIĞI OBEZİTE ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? Kesinlikle etkilidir. Yapılan uluslararası araştırmalarda ilk altı ay sadece anne sütü alan ve altı aydan sonra da anne sütüyle beraber ek gıdaya devam eden ve 2 yıl boyunca emen bebeklerde kesinlikle obezite riski azalıyor. Yani beslenme alışkanlıkları bebeklik döneminden itibaren başlıyor. MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI NEDİR? Bu ameliyat,‘body massindex’ dediğimiz kriteri 30’un üzerinde olan ve yandaş bir hastalığı olan hastalarda ya da body massindex’i 40’ın üzerinde olan ileri obez hastalarda mutlaka uygulanması gereken bir yöntemdir. Tabi ki hastanın ameliyattan önce diyet ve egzersiz programlarını uygulamış fakat başarısız olmuş olması gerekir. Mide küçültme ameliyatlarında midenin 3/2’lik dış kısmını alıyoruz ve mideyi tüp haline getiriyoruz. Aldığımız kısımda beyine açlık sinyalini gönderen bir hormon bulunuyor. Yani, biz mideyi küçültürken aynı zamanda açlık hormonunun salgılandığı bölümü de alıyoruz. Böylece insanların daha dengeli beslenmesini sağlıyoruz. Bu işlem yaklaşık 30 dakika sürüyor. Tabi her hastaya göre farklı ameliyat yöntemi belirliyoruz. Herkese aynı operasyonu yapmıyoruz. KİMLER AMELİYAT OLABİLİR? Genellikle 18-65 yaş aralığında olan obezleri ameliyata uygun buluyoruz. Bunun dışında vücut kitle endeksi 30’un üzerinde olup bunun yanında diyabet, hipertansiyon gibi yandaş bir hastalığı olmalıdır. Body massendex’i 40’ın üzerinde olan hastalarda yandaş bir hastalığı olmasa bile ameliyat gerçekleştirilir. Bir de hastanın anestezi almasına engel olacak bir durumu bulunmaması gereklidir. Biz, ameliyat öncesi hastanın tüm kontrollerini yapıyoruz. Kontroller esnasında diğer branşlardan da destek alıyoruz. Kısacası hasta pek çok alanda detaylı bir muayeneden geçiriliyor. KİMLER AMELİYAT OLAMAZ? İleri derece psikolojik sorunu bulunan fakat tedavi olmayan hastalarda, alkol ve madde bağımlılığı bulunan kişilerde, anestezi riski yüksek olanlarda mide küçültme ameliyatı uygun görülmez. Diğer bir faktör de uygulanacak olan diyet programlarına uymayacak şekilde davranan hastalarımızda bu ameliyatı önermiyoruz.  ‘KAÇAK’ DURUMUYLA İLGİLİ ALDIĞINIZ ÖNLEMLER VAR MI? Mide küçültme ameliyatları yaptığımız hastalar obez hastalardır. Aslında ameliyatla ilgili bir kaçak riski vardır ama obez hastalar hangi ameliyatı olursa olsun cerrahi olarak komplikasyonlu hastalardır. Bu hastalarda en sık karşılaştığımız problem bacaklarda, toplardamarlarda pıhtı oluşması ve o pıhtının gidip bir akciğer damarını tıkaması ve kalp krizinde hastayı kaybetmemizdir. Biz, hastalarımızın toplardamarlarında bir pıhtı oluşmaması için ameliyat öncesinde bir çorap giydiriyoruz. Bacağa bir varis çorabı gibi bir çorap giydirip dakika içerisinde 10-15 kez sıvazlama hareketi yaparak emboli riskini sıfıra indiriyoruz. Bir diğer problem de kaçak oluşmasıdır. Kaçak olmaması için ameliyat sırasında kullandığımız cihazların kalitesi çok önemlidir. Biz, güvenli kesim yapan, üç zımba atan uluslararası onay alan stapler tercih ediyoruz.Stapler ile kesimi bitirdikten sonra mideye ağızdan bir tüp yerleştirerek, o tüpten mavi bir sıvı veriyoruz. Ve mideyi o sıvıyla dolduruyoruz. Ameliyat sırasında kaçak var mı yok mu kontrol ediyoruz. Bununla da yetinmeyip ameliyatın birinci gününde de hastamıza ilaç vererek filmini çekiyoruz. Tekrar ‘kaçak var mı’ diye kontrol ediyoruz. Bunların ardından herhangi bir sorunumuz yoksa hastamıza ağızdan gıdaya 1. günden itibaren başlıyoruz. Biz ameliyatla beraber oluşacak tüm riskleri ortadan kaldırmak için tüm önlemleri alıyoruz.    
Çağın hastalıklarından biri de obezite. Günümüzde pek çok kişi bununla savaşırken çeşitli yollara başvuruyor. Bu yollardan biri de mide küçültme operasyonları. Obeziteden kurtulmak için en kesin çözümlerden biri olan bu yöntem, işin uzmanı tarafından yapılmadığında ölümle sonuçlanabiliyor. Özel Sekiz Eylül Hastanesi konu hakkında halkı bilinçlendirirken bir de uyarıyor: “Her hastanede mide küçültme ameliyatını yaptırmayın”
HABER
CANAN GÜNGÖR


Obezite, gelişen yaşam standartlarının bize getirdiği hastalıklardan biridir. Gelişen teknoloji, hem beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiledi hem de insanların hareket etmesini engelledi. Önceden pek çok işi beden gücüyle yaparken şimdi makineleri kullanıyoruz. Modern zamandaki fastfood tarzı beslenme alışkanlıkları da obeziteye davetiye çıkardı. Dünyada yaygın olan bu hastalık ülkemizde de yüzde 30 oranında görülmektedir. Bizi asıl korkutan durum ise obezitenin gençler ve çocuklarda daha yaygın olmasıdır. Erkeklerin yüzde 8’inde obeziteye rastlarken kadınların da yüzde 23’ünde aşırı şişmanlık rahatsızlığını gözlemliyoruz.Obezite, kişinin hem beden sağlığını ortadan kaldırıyor hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor. Yandaş hastalıklara yol açıyor; kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, eklem rahatsızlıkları vs.Obezitenin bazı kanser türleri üzerinde de etkisi olduğu yapılan araştırmalarla saptanmış durumdadır.

KİMLERE ‘OBEZ’ DENİR?
Normal vücut kitle endeksine göre yağ oranının normalden fazla olması durumu obezitedir. Kısacası aşırı yağlanmadır. Normal bir erkekte vücudun yüzde 15 ile 18 arasında yağ endeksi olması gerekir. Kadınlarda bu oranın yüzde 25-30 olması normaldir. Kadınlarda yağ endeksinin yüzde 30’dan fazla olması, erkeklerde ise yüzde 25’den fazla olması ‘obezite’ anlamına gelir. Erkek hastalarda yağ kitlesi en çok göbek bölgesinde oluşur. Kadınlardaysa kalça ve bacak kısmında toplanır. Bel ve bacak bölgesinden yapılacak ölçümler de bize obeziteyi verebilir. Dünya Diyabet Federasyonu, sadece bel çevresine bakarak da hesaplama yapıyor. Kadınlarda bel çevresi 88cm’nin üzerindeyse, erkeklerde de 94 cm’nin üzerindeyse bu federasyon tarafından ‘obezite ve diyabete yatkınlık’ olarak tanımlanıyor.

BEBEKLİK DÖNEMİNDEKİ BESLENME ALIŞKANLIĞI OBEZİTE ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR?
Kesinlikle etkilidir. Yapılan uluslararası araştırmalarda ilk altı ay sadece anne sütü alan ve altı aydan sonra da anne sütüyle beraber ek gıdaya devam eden ve 2 yıl boyunca emen bebeklerde kesinlikle obezite riski azalıyor. Yani beslenme alışkanlıkları bebeklik döneminden itibaren başlıyor.

MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATI NEDİR?
Bu ameliyat,‘body massindex’ dediğimiz kriteri 30’un üzerinde olan ve yandaş bir hastalığı olan hastalarda ya da body massindex’i 40’ın üzerinde olan ileri obez hastalarda mutlaka uygulanması gereken bir yöntemdir. Tabi ki hastanın ameliyattan önce diyet ve egzersiz programlarını uygulamış fakat başarısız olmuş olması gerekir. Mide küçültme ameliyatlarında midenin 3/2’lik dış kısmını alıyoruz ve mideyi tüp haline getiriyoruz. Aldığımız kısımda beyine açlık sinyalini gönderen bir hormon bulunuyor. Yani, biz mideyi küçültürken aynı zamanda açlık hormonunun salgılandığı bölümü de alıyoruz. Böylece insanların daha dengeli beslenmesini sağlıyoruz. Bu işlem yaklaşık 30 dakika sürüyor. Tabi her hastaya göre farklı ameliyat yöntemi belirliyoruz. Herkese aynı operasyonu yapmıyoruz.

KİMLER AMELİYAT OLABİLİR?
Genellikle 18-65 yaş aralığında olan obezleri ameliyata uygun buluyoruz. Bunun dışında vücut kitle endeksi 30’un üzerinde olup bunun yanında diyabet, hipertansiyon gibi yandaş bir hastalığı olmalıdır. Body massendex’i 40’ın üzerinde olan hastalarda yandaş bir hastalığı olmasa bile ameliyat gerçekleştirilir. Bir de hastanın anestezi almasına engel olacak bir durumu bulunmaması gereklidir. Biz, ameliyat öncesi hastanın tüm kontrollerini yapıyoruz. Kontroller esnasında diğer branşlardan da destek alıyoruz. Kısacası hasta pek çok alanda detaylı bir muayeneden geçiriliyor.

KİMLER AMELİYAT OLAMAZ?
İleri derece psikolojik sorunu bulunan fakat tedavi olmayan hastalarda, alkol ve madde bağımlılığı bulunan kişilerde, anestezi riski yüksek olanlarda mide küçültme ameliyatı uygun görülmez. Diğer bir faktör de uygulanacak olan diyet programlarına uymayacak şekilde davranan hastalarımızda bu ameliyatı önermiyoruz.

 ‘KAÇAK’ DURUMUYLA İLGİLİ ALDIĞINIZ ÖNLEMLER VAR MI?
Mide küçültme ameliyatları yaptığımız hastalar obez hastalardır. Aslında ameliyatla ilgili bir kaçak riski vardır ama obez hastalar hangi ameliyatı olursa olsun cerrahi olarak komplikasyonlu hastalardır. Bu hastalarda en sık karşılaştığımız problem bacaklarda, toplardamarlarda pıhtı oluşması ve o pıhtının gidip bir akciğer damarını tıkaması ve kalp krizinde hastayı kaybetmemizdir. Biz, hastalarımızın toplardamarlarında bir pıhtı oluşmaması için ameliyat öncesinde bir çorap giydiriyoruz. Bacağa bir varis çorabı gibi bir çorap giydirip dakika içerisinde 10-15 kez sıvazlama hareketi yaparak emboli riskini sıfıra indiriyoruz. Bir diğer problem de kaçak oluşmasıdır. Kaçak olmaması için ameliyat sırasında kullandığımız cihazların kalitesi çok önemlidir. Biz, güvenli kesim yapan, üç zımba atan uluslararası onay alan stapler tercih ediyoruz.Stapler ile kesimi bitirdikten sonra mideye ağızdan bir tüp yerleştirerek, o tüpten mavi bir sıvı veriyoruz. Ve mideyi o sıvıyla dolduruyoruz. Ameliyat sırasında kaçak var mı yok mu kontrol ediyoruz. Bununla da yetinmeyip ameliyatın birinci gününde de hastamıza ilaç vererek filmini çekiyoruz. Tekrar ‘kaçak var mı’ diye kontrol ediyoruz. Bunların ardından herhangi bir sorunumuz yoksa hastamıza ağızdan gıdaya 1. günden itibaren başlıyoruz. Biz ameliyatla beraber oluşacak tüm riskleri ortadan kaldırmak için tüm önlemleri alıyoruz.
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.