ALGI YÖNETİMİ İLE MANİPÜLE Mİ EDİLİYORUZ?

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.03.2020 - 15:42, Güncelleme: 06.03.2020 - 15:42
 

ALGI YÖNETİMİ İLE MANİPÜLE Mİ EDİLİYORUZ?

'Hayır!' dediğimiz şeyler bir süre sonra 'Evet!' olarak değişiyorsa, sizce burada bir sorun yok mu?
Çok sık duyduğumuz terimlerden biri olan algı yönetimi ne demek? Amiyane tabiri ile lider ekollerinin çok sevdiği bir oyuncak. Bu nasıl bir oyuncak? Algı yönetimi ilk olarak Amerikan ordusu tarafından kullanılan bir kavramdır. İşgal ettikleri alanlarda halk tarafından işgalci değil zulümden kurtaran rolüyle görülmesini sağlamak amacıyla ordu tarafından geliştirilmiş, daha sonraları halkla ilişkiler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır...   Çok eski zamandan şimdiki zamana kadar bu yöntem sivil yaşamdan tutunda kamu diplomasisi, psikolojik operasyonlar, kamu bilgilendirme, siyaset, politika, aldatma, sağlık, eğitim, sinema, ticaret, medya ve gizli eylem faaliyetlerinde bile kullanılıyor.   Algı yönetimi genellikle gerçekleri yansıtmamak amaçlı kullanıldığı için aslında bir manipülasyon olarakta düşünebiliriz. Yani kısa ve öz olarak 'Aldatıcı' bir unsurdur. Algı yöneticileri kolaylıkla verebildiğimiz "hayır" deme ve itiraz etme tepkisini ortadan kaldırarak insanları edilgen hale dönüştüren uzman­lık kodlarından yararlanmakta son derece mahirdirler. Oysa bu teslimiyetçi durum aile, siyaset ve bilim ilişkileri başta olmak üzere toplumsal alanın farklı katmanlarında bile bizi türlü yalanların kurbanı haline getirebilir...   Aslında dünyayı 'Usta algı yöneticileri' yönetiyor dersek yeridir. Bu usta algı yöneticilerinin manipülasyonları karşısında 'hayır' demek, hepimize neden bu kadar zor gelir? Peki, usta yalancıların yönettiği bir dünyada yaşadığımızın farkında mıyız? Kandırmanın başarılı olmasında 'Niçin?' sorusunu sormamamızın nedeni nedir?   Bence sorduğum bu kadar sorudan sonra biraz beyin fırtınası yapsanız iyi olacak! Çünkü sorgulamayı unutturan bir algı ile yaşadığımızın farkına varma zamanı...   Benim şahsi fikrim şu ki; bir toplumu edilgen hale getirmenin en önemli ve en etkili iki argümanı var. Birincisi ve en önemlisi medya, ikincisi ise eğitim sistemi...   Özellikle diktatör yönetim ile yönetilen ülkeleri bir düşünün! Bu ülkelerde eğitim sistemi tamamen düşünme ve sorgulamadan uzak, bilimden çok inançlara yönelik bir sistem halinde sürdürülüyor. Ayrıca medyada tamamen yine algı yönetimi ile taraflı yayın yapıyor. Okuyucularımdan bazıları, bu yazdıklarımı her ne kadar da ‘dışında’ kabul etmiyor gibi görünse bile, ‘içinde’ bunun gerçek olduğunu biliyor ve anlıyor... Anlatmak istediğim de tam olarak bu zaten! Birçok şeyi içimizde kabul etmesek bile, 'hayır'ı, 'evet'e çevirecek ve insanları edilgen, teslimiyetçi, kabullenici hale getirecek manipülatif oyunların ve kodlamaların olduğu bir gerçek.   AZ ÜLKELERİ YÖNETMEK DAHA MI KOLAY? Çok gelişmemiş ülkelerde sosyal medyaya penetre olmamış veya olduysa dahi sadece kendi kapalı çevresiyle etkileşimde olan, sorgulama, okuma, mantık yürütme peşinde olmaktansa, kendisine iletilenlere (çoğunlukla televizyondan) inanmakla yetinen çok büyük bir kitle var. Bu kitleyi algı oluşturarak yönetmek çok daha kolay oluyor tabii. Korkunç olan kısmı da şu ki; bu manipülasyon oyunlarını başarılı oynayan kişiler, liderler, yöneticiler vs. kendilerini tapılan bir kült haline getirebiliyor.   ALGI YÖNETİMİNE ÖRNEK Son olarak algı yönetimine, yani manipülasyonuna bir örnek vermek isterim! Hatırlarsanız “Irak'a Özgürlük Operasyonu”nda  özellikle şu iki argüman dikkati çekmiştir; yürütülen politika, amaç ve eylemlerin içeriği ve haklılığı konusunda dış dünyayı etkilemek için bilinçli olarak yürütülen çabalar (yani kamu diplomasisi) ile dış dünyayı etkilemek ve fikirlerini değiştirmek için yürütülen faaliyetler ve özellikle medyanın bu yönde kullanımı. Kısacası dünyaya 'Özgürlük Operasyonu' kisvesi altında emperyalistler güçler, usta algı yöneticilikleri sayesinde farklı amaçları hayata geçirdiler. Bu durumda her duyduğumuza, her gördüğümüze inanmadan, araştırarak, okuyarak, sorgulayarak ve her şeyi akıl süzgecimizden geçirerek değerlendirirsek algı yönetiminin kurbanı olmayız... Algılarınız açık olsun. Esen kalın.....  
'Hayır!' dediğimiz şeyler bir süre sonra 'Evet!' olarak değişiyorsa, sizce burada bir sorun yok mu?
Çok sık duyduğumuz terimlerden biri olan algı yönetimi ne demek?
Amiyane tabiri ile lider ekollerinin çok sevdiği bir oyuncak.
Bu nasıl bir oyuncak?
Algı yönetimi ilk olarak Amerikan ordusu tarafından kullanılan bir kavramdır. İşgal ettikleri alanlarda halk tarafından işgalci değil zulümden kurtaran rolüyle görülmesini sağlamak amacıyla ordu tarafından geliştirilmiş, daha sonraları halkla ilişkiler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır...
 
Çok eski zamandan şimdiki zamana kadar bu yöntem sivil yaşamdan tutunda kamu diplomasisi, psikolojik operasyonlar, kamu bilgilendirme, siyaset, politika, aldatma, sağlık, eğitim, sinema, ticaret, medya ve gizli eylem faaliyetlerinde bile kullanılıyor.
 
Algı yönetimi genellikle gerçekleri yansıtmamak amaçlı kullanıldığı için aslında bir manipülasyon olarakta düşünebiliriz. Yani kısa ve öz olarak 'Aldatıcı' bir unsurdur.
Algı yöneticileri kolaylıkla verebildiğimiz "hayır" deme ve itiraz etme tepkisini ortadan kaldırarak insanları edilgen hale dönüştüren uzman­lık kodlarından yararlanmakta son derece mahirdirler. Oysa bu teslimiyetçi durum aile, siyaset ve bilim ilişkileri başta olmak üzere toplumsal alanın farklı katmanlarında bile bizi türlü yalanların kurbanı haline getirebilir...
 
Aslında dünyayı 'Usta algı yöneticileri' yönetiyor dersek yeridir.
Bu usta algı yöneticilerinin manipülasyonları karşısında 'hayır' demek, hepimize neden bu kadar zor gelir? Peki, usta yalancıların yönettiği bir dünyada yaşadığımızın farkında mıyız?
Kandırmanın başarılı olmasında 'Niçin?' sorusunu sormamamızın nedeni nedir?
 
Bence sorduğum bu kadar sorudan sonra biraz beyin fırtınası yapsanız iyi olacak!
Çünkü sorgulamayı unutturan bir algı ile yaşadığımızın farkına varma zamanı...
 
Benim şahsi fikrim şu ki; bir toplumu edilgen hale getirmenin en önemli ve en etkili iki argümanı var.
Birincisi ve en önemlisi medya, ikincisi ise eğitim sistemi...
 
Özellikle diktatör yönetim ile yönetilen ülkeleri bir düşünün!
Bu ülkelerde eğitim sistemi tamamen düşünme ve sorgulamadan uzak, bilimden çok inançlara yönelik bir sistem halinde sürdürülüyor.
Ayrıca medyada tamamen yine algı yönetimi ile taraflı yayın yapıyor.
Okuyucularımdan bazıları, bu yazdıklarımı her ne kadar da ‘dışında’ kabul etmiyor gibi görünse bile, ‘içinde’ bunun gerçek olduğunu biliyor ve anlıyor...
Anlatmak istediğim de tam olarak bu zaten!
Birçok şeyi içimizde kabul etmesek bile, 'hayır'ı, 'evet'e çevirecek ve insanları edilgen, teslimiyetçi, kabullenici hale getirecek manipülatif oyunların ve kodlamaların olduğu bir gerçek.
 
AZ ÜLKELERİ YÖNETMEK DAHA MI KOLAY?

Çok gelişmemiş ülkelerde sosyal medyaya penetre olmamış veya olduysa dahi sadece kendi kapalı çevresiyle etkileşimde olan, sorgulama, okuma, mantık yürütme peşinde olmaktansa, kendisine iletilenlere (çoğunlukla televizyondan) inanmakla yetinen çok büyük bir kitle var. Bu kitleyi algı oluşturarak yönetmek çok daha kolay oluyor tabii.
Korkunç olan kısmı da şu ki; bu manipülasyon oyunlarını başarılı oynayan kişiler, liderler, yöneticiler vs. kendilerini tapılan bir kült haline getirebiliyor.
 
ALGI YÖNETİMİNE ÖRNEK

Son olarak algı yönetimine, yani manipülasyonuna bir örnek vermek isterim!
Hatırlarsanız “Irak'a Özgürlük Operasyonu”nda  özellikle şu iki argüman dikkati çekmiştir; yürütülen politika, amaç ve eylemlerin içeriği ve haklılığı konusunda dış dünyayı etkilemek için bilinçli olarak yürütülen çabalar (yani kamu diplomasisi) ile dış dünyayı etkilemek ve fikirlerini değiştirmek için yürütülen faaliyetler ve özellikle medyanın bu yönde kullanımı.

Kısacası dünyaya 'Özgürlük Operasyonu' kisvesi altında emperyalistler güçler, usta algı yöneticilikleri sayesinde farklı amaçları hayata geçirdiler.
Bu durumda her duyduğumuza, her gördüğümüze inanmadan, araştırarak, okuyarak, sorgulayarak ve her şeyi akıl süzgecimizden geçirerek değerlendirirsek algı yönetiminin kurbanı olmayız...
Algılarınız açık olsun. Esen kalın.....
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.