Arınç’tan Önemli Mesajlar

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.09.2019 - 15:47, Güncelleme: 22.09.2019 - 15:47
 

Arınç’tan Önemli Mesajlar

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ‘baba dostlarıyla vefa’ buluşmasında konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin genel başkanı olarak kalmasının çok önemli olduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu; “Bu yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelirken, “Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisiyle de ilişkisini devam ettirmeli” dediği zaman Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, o zaman bize biraz garip gelmişti. Ama o siyasi tarihi çok iyi incelemiş. Dedi ki Özal’ın da Demirel’in de Cumhurbaşkanı olduktan sonra partileri zaafa uğradı. Aynı zamanda cumhurbaşkanı aynı zamanda partiyle ilişkisi devam etmeli ki o parti de gücünü koruyabilsin. Bu tarihi bir gerçek olarak önümüzde.”
17 yıldan beri tek başına iktidarda olan AK Parti’nin yeniden güçlü bir teşkilat olması ve varolan gücünü koruması için yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Arınç şu sözlere yer verdi; “Siyaseti yeniden yorumlamalıyız. İçerideki ve dışarıdaki sorunlarımızı tekrar ilk günkü aşkla yeniden ‘Bismillah’ diyerek çözmeye çalışmayız diyorlar, bunun kolay olmadığını biliyorum çünkü daha büyük bir sıkıntı var. Bu partiden bir kısım insanlar ayrılarak yeni bir parti kurma hevesine girdiler. Partinin bütünlüğünü korumak lazım. Partinin gücünü eskisinden daha iyi hale getirmek lazım. Ayrılmalar hiçbir zaman faydalı olmadı. DEMİREL VE ECEVİT’TEN ÖRNEKLER VERDİ Rahmetli Demirel’in Demokratik Parti’nin kuruluşu sırasında bir çabanın içerisine giren milletvekillerine yeminli grubun nasıl engel olduğunu söylerler ve rahmetli Demirel o partinin bizden ayrılmasına engel olmalıydı, bölünmemeliydik, parçalanmamalıydık dediğini biliyorum. O günden sonra Doğru Yol Partisi hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı. 65’ler, 69’lar hayal oldu. CHP içinde de ayrılıklar oldu, ancak Ecevit toparlayabildi. O gittikten sonra başka hizipler çıktı. Şimdi biz  Sayın Bakanım gibi AK Parti’de siyasete karar verdik, eminim içinizdeki bazı arkadaşlar da böyle karar vermiştir. “BİZE YAKIŞANI YAPMALIYIZ” Bu ana gövdeyi yıpratmamak lazım. Ben AK Parti’nin Türkiye için bir sigorta olduğunu düşünüyorum. Ayrılmak isteyenler bizim insanlarımızdır. Hiçbiri hakkında kötü bir şey söyleyemem. Bazı boşboğazların yaptığı gibi kötü sıfatlarla onları anamam. Biz onlarla birlikteydik. Bütün başarılarda onlar vardı ama şimdi bir fitne koptu içimizden ve bizden ayrılmak istiyorlar. Biz bize yakışanı yapmalıyız. Eski liderlerin yaptığı gibi toparlayıcı olmalıyız, bütünleştirici olmalıyız, herkesi kucaklamalıyız. Herkese vefa borcumuz olduğunu hatırlamalıyız. Göreceksiniz o zaman kimsenin kafasından bölünme diye, ayrılık diye bir düşünce olmayacaktır. Siz bunları yaparsanız, birileri gitmeyi mutlaka kafaya koymuşsa sorumluluk onlarda olur. Neticesine de katlanırlar. Ama halk şunu bilmeli. Bu partide lider ve çevresi her şeyi yaptı partinin bütünlüğünü korumak için ama buna rağmen gittiler. O zaman göreceksiniz arkalarına takılan 3-5 kişiden fazlası olmaz.   “TÜRKİYE’DE TEKRAR ALTIN DÖNEM YAŞANMALI” Rahmetli Pakdemirli’nin bize hatırlattığı sadece siyasi tecrübeler olmalı. Ben kendisi ile hiç siyaset yapmadık hem rakip olduk. Kazandığımız günler oldu, kaybettiğimiz günler oldu, gözyaşı döktüğümüz günler oldu, sevinçten havaya uçtuğumuz günler oldu. Türkiye’de hiçbir iktidar 10  yıldan fazla ömürlü olmamıştır, AK Parti’nin başbakanı o zaman için söylüyorum neredeyse 14 yılı tamamladı. Şimdi 17 yılın içerisinde ‘eh, mahkeme kadıya mülk değil, bu kadar da yeter’ diyenleriniz olabilir. Peki, güçsüz olursak Türkiye bundan kazanacak mı kaybedecek mi? Ben kaybedeceğini düşünüyorum. O zaman tek şartımız var AK Parti doğru işler yapmalı, memlekete daha çok hizmet etmeli, birlik ve bütünlüğünü korumalı, herkesi kucaklamalı. Herkesi birbirine düşman eden fitne unsurlarından temizlenmeli ve biz Türkiye’de tekrar bir altın dönem yaşamalıyız. 2 bin dolardan 12 bin dolara yükselmiş milli gelir, 16 milyar dolardan 160 milyar dolarlara çıkmış ihracat, 2023 rakamları belki biraz uzağımızda kaldı ama yeniden silkinerek, toparlanarak Türkiye’nin maddi manevi kalkınmasında çok güzel noktalara gelebiliriz diye düşünüyorum.” –Yasemin Kurtaç  
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ‘baba dostlarıyla vefa’ buluşmasında konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi ve 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin genel başkanı olarak kalmasının çok önemli olduğunu belirterek, şu açıklamalarda bulundu; “Bu yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelirken, “Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisiyle de ilişkisini devam ettirmeli” dediği zaman Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, o zaman bize biraz garip gelmişti. Ama o siyasi tarihi çok iyi incelemiş. Dedi ki Özal’ın da Demirel’in de Cumhurbaşkanı olduktan sonra partileri zaafa uğradı. Aynı zamanda cumhurbaşkanı aynı zamanda partiyle ilişkisi devam etmeli ki o parti de gücünü koruyabilsin. Bu tarihi bir gerçek olarak önümüzde.”
17 yıldan beri tek başına iktidarda olan AK Parti’nin yeniden güçlü bir teşkilat olması ve varolan gücünü koruması için yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Arınç şu sözlere yer verdi; “Siyaseti yeniden yorumlamalıyız. İçerideki ve dışarıdaki sorunlarımızı tekrar ilk günkü aşkla yeniden ‘Bismillah’ diyerek çözmeye çalışmayız diyorlar, bunun kolay olmadığını biliyorum çünkü daha büyük bir sıkıntı var. Bu partiden bir kısım insanlar ayrılarak yeni bir parti kurma hevesine girdiler. Partinin bütünlüğünü korumak lazım. Partinin gücünü eskisinden daha iyi hale getirmek lazım. Ayrılmalar hiçbir zaman faydalı olmadı.

DEMİREL VE ECEVİT’TEN ÖRNEKLER VERDİ

Rahmetli Demirel’in Demokratik Parti’nin kuruluşu sırasında bir çabanın içerisine giren milletvekillerine yeminli grubun nasıl engel olduğunu söylerler ve rahmetli Demirel o partinin bizden ayrılmasına engel olmalıydı, bölünmemeliydik, parçalanmamalıydık dediğini biliyorum. O günden sonra Doğru Yol Partisi hiçbir zaman tek başına iktidar olamadı. 65’ler, 69’lar hayal oldu. CHP içinde de ayrılıklar oldu, ancak Ecevit toparlayabildi. O gittikten sonra başka hizipler çıktı. Şimdi biz  Sayın Bakanım gibi AK Parti’de siyasete karar verdik, eminim içinizdeki bazı arkadaşlar da böyle karar vermiştir.

“BİZE YAKIŞANI YAPMALIYIZ”
Bu ana gövdeyi yıpratmamak lazım. Ben AK Parti’nin Türkiye için bir sigorta olduğunu düşünüyorum. Ayrılmak isteyenler bizim insanlarımızdır. Hiçbiri hakkında kötü bir şey söyleyemem. Bazı boşboğazların yaptığı gibi kötü sıfatlarla onları anamam. Biz onlarla birlikteydik. Bütün başarılarda onlar vardı ama şimdi bir fitne koptu içimizden ve bizden ayrılmak istiyorlar. Biz bize yakışanı yapmalıyız. Eski liderlerin yaptığı gibi toparlayıcı olmalıyız, bütünleştirici olmalıyız, herkesi kucaklamalıyız. Herkese vefa borcumuz olduğunu hatırlamalıyız. Göreceksiniz o zaman kimsenin kafasından bölünme diye, ayrılık diye bir düşünce olmayacaktır. Siz bunları yaparsanız, birileri gitmeyi mutlaka kafaya koymuşsa sorumluluk onlarda olur. Neticesine de katlanırlar. Ama halk şunu bilmeli. Bu partide lider ve çevresi her şeyi yaptı partinin bütünlüğünü korumak için ama buna rağmen gittiler. O zaman göreceksiniz arkalarına takılan 3-5 kişiden fazlası olmaz.
 
“TÜRKİYE’DE TEKRAR ALTIN DÖNEM YAŞANMALI”
Rahmetli Pakdemirli’nin bize hatırlattığı sadece siyasi tecrübeler olmalı. Ben kendisi ile hiç siyaset yapmadık hem rakip olduk. Kazandığımız günler oldu, kaybettiğimiz günler oldu, gözyaşı döktüğümüz günler oldu, sevinçten havaya uçtuğumuz günler oldu. Türkiye’de hiçbir iktidar 10  yıldan fazla ömürlü olmamıştır, AK Parti’nin başbakanı o zaman için söylüyorum neredeyse 14 yılı tamamladı. Şimdi 17 yılın içerisinde ‘eh, mahkeme kadıya mülk değil, bu kadar da yeter’ diyenleriniz olabilir. Peki, güçsüz olursak Türkiye bundan kazanacak mı kaybedecek mi? Ben kaybedeceğini düşünüyorum. O zaman tek şartımız var AK Parti doğru işler yapmalı, memlekete daha çok hizmet etmeli, birlik ve bütünlüğünü korumalı, herkesi kucaklamalı. Herkesi birbirine düşman eden fitne unsurlarından temizlenmeli ve biz Türkiye’de tekrar bir altın dönem yaşamalıyız. 2 bin dolardan 12 bin dolara yükselmiş milli gelir, 16 milyar dolardan 160 milyar dolarlara çıkmış ihracat, 2023 rakamları belki biraz uzağımızda kaldı ama yeniden silkinerek, toparlanarak Türkiye’nin maddi manevi kalkınmasında çok güzel noktalara gelebiliriz diye düşünüyorum.” –Yasemin Kurtaç
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.