Özgür Özel, “Manisa Meselelerinde Birleşme Zaruriyetimiz Var”

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.06.2020 - 18:58, Güncelleme: 03.06.2020 - 18:58
 

Özgür Özel, “Manisa Meselelerinde Birleşme Zaruriyetimiz Var”

ETV, ağırladığı önemli isimlerle Manisa ve ülke gündeminin nabzını tutmaya devam ediyor. Erdinç Yumrukaya’nın sunduğu Gündem Özel programı, bu kez de Türkiye siyasetinin başarılı ismi Özgür Özel’i konuk etti. Adeta izlenme rekoru kıran canlı yayında önemli açıklamalarda bulunan CHP’li Özel, “Manisa’nın menfaati ile ilgili bir konu olduğunda her zaman herkesin yanında oluruz. Manisa meselelerinde birleşme zaruriyetimiz var”dedi.
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, katıldığı ETV canlı yayınında ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Gündem Özel programında Erdinç Yumrukaya’nın ve izleyicilerin sorularını yanıtlayan CHP’li Özel, Türkiye’nin pandemi sürecinde yürüttüğü politikaları değerlendirdi ve son zamanlarda çokça tartışılan ‘erken seçim’ tartışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinin Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca önderliğinde çok iyi bir şekilde yürütüldüğünü belirten CHP’li Özel, programda Bakan Koca’yı övdü. Erken seçim ile ilgili soruları da yanıtlayan Özel, “Erken seçim olacaksa dünden razıyız, bugünden hazırız” dedi. İşte CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in programda öne çıkan bazı açıklamaları; SAĞLIK BAKANLIĞINA ÖVGÜ “Gözün görmediği bir virüs Çin’de çıkarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. Çin’den Asya’yı, Avrupa’yı, Türkiye’yi öldüren bir virüsle karşı karşıyayız. Demek ki kıtalar arası giden füzeleri değil de kıtalar arası giden virüsleri takmak lazımmış. Virüs ilk çıktığında biz bugünkü bilgilere sahip olsaydık, gerekli tedbirleri zamanında olsaydık Türkiye dünyanın en güvenli ülkesi olurdu. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Dünya, insanlık bilmiyordu böyle bir durumda ne yapacağını. Biz yine de ucuz kurtardık. Şuanda 4 bin 600 kişideyiz, 5 bini geçmeden bu virüs dönemi sonlanır diye ümit ediyoruz. 31 Aralık 2019 yılında bu virüs Çin’den dünyaya duyuruldu. 7 Ocak tarihinde CHP, MYK Toplantısı’nda Sosyal Politikalardan sorumlu Aykut Eroğlu, tehlikeye karşılık Türkiye’nin bilim kurulu oluşturması gerektiğini belirtti. 15 Ocak günü Sağlık Bakanlığı, bir Bilim Kurulu oluşturulduğunu açıkladı.  Bu olabilecek en iyi süredir, işte bu yüzden ‘Bilim Kurulu için geç kaldılar’ denmez. Bizden çok daha geç oluşturan ülkeler var.  Zamanlama açısından doğru bir hamle yapıldı. İkinci bir konu ise; Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu oluşumunda politik davranmadı. Eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye’nin en iyi hekimleri bu kurumda çalışıyor ve çoğunluğunun da iktidarın düşüncesini desteklemediğini biliyoruz. Koronavirüs ile mücadelede siyasi davranmadılar bu çok önemli. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın bir yanını daha takdir etmek istiyorum; iletişimi çok kuvvetli. Örneğin ben dikkat edilmesi gerekilen bir konu gördüğümde tweet attım, bakanımız gece 12’de beni aradı.  Konunun açıklamasını ayrıntılı bir şekilde yaptı. “BAKANIMIZ, BİLİM KURULU İLE ŞAHSİ BİLİM KURULU’NUN ARASINDA SIKIŞTI” Peki, Sağlık Bakanının zorlandığı kısım ne oldu? Bilim Kurulu ile şahsi bilim kurulunun arasında sıkıştı. Bilim Kurulu, bilimsel bir kurum. Şahsi Bilim Kurulu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın şahsı her şeyi biliyor ya, o yüzden Bakanımız biraz zorlandı. Bilim Kurulu’nun kararları aynen uygulandığında doğru işler yaptılar, şahsi bilim kuruluna takıldıklarında yanlış işler yaptılar. “MANİSA’NIN MENFAATİ İÇİN BİR ŞEY İSTEYEN OLDUĞUNDA İLK DESTEK BİZDEN” Manisa meselelerinde birleşme zaruretimiz var. Manisa’nın menfaati ile ilgili bir konu olduğunda her zaman yanyana oluruz. Açık söyleyeyim; Ankara’da kapılarım açık. Ankara’ya gelip Manisa’nın menfaati için bir şey isteyen olduğunda ilk destek bizden. Ben, sırf Manisa’nın menfaati için AK Parti’nin mevcut milletvekillerinden daha çok gayret göstermeye hazırım. “CUMHUR İTTİFAKI’NIN ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN ERKEN SEÇİM KONUŞULUYOR” Erken seçimin teknik bir zorunluluğu yok. Şimdiki sistemde seçilince 5 yıl boyunca tüm bakanları sen yürütüyorsun, millet ve devlet için tüm kararları sen tek başına alıyorsun. Eskiden bir olumsuzluk olduğunda konunun araştırılması için vekiller, GEN sorusu verirlerdi şimdi o yok. Şuanda tüm bürokratik yönetim tek bir kişinin elinde hatta yeri gelince belediye başkanlarına bile kayyum atanıyor.  O yüzden erken seçimin hiçbir teknik gerekçesi yok. Peki, bugün Türkiye neden erken seçim konuşuyor? Cumhur İttifakı’nın özgüven eksikliği yüzünden. Erken seçim konusu Devlet Bahçeli gündeme getirdi. Bundan bir yıl önce DEVA ve Gelecek Partisi’nin kurulması gündeme geldiğinde AK Parti bu yeni oluşumların mecliste grup kurmasının önünü kesmek için grup sayısını yükseltmeyi dile getirdiler ancak tepki aldıktan sonra sustular. Sayın Bahçeli, “milletvekillerinin transferini engellememiz lazım, grup kurma sayısını yükseltmemiz lazım” dedi. Bugün mecliste grup 20 kişiyle kuruluyor. İYİ Parti’nin 39, MHP’nin 49 vekili var. Kulislerde grup kurmak için vekil sayısının 20’den 40’a çıkarılması konuşuluyor. DEVA ve Gelecek Partisi’nin mecliste sayısının artması söz konusu demek ki bir tehlike var ki bunlara gündeme getiriyorlar ve erken seçim olabilir algısı çıkıyor. Bugün erken seçim yapmak için ya Erdoğan karar verecek ya da 360 milletvekilinin onayı ile seçim olacak. Erken seçim olacaksa dünden razıyız, bugünden hazırız. “GELECEK SEÇİM CUMHUR İTTİFAKI İÇİN BİR KAYIP SEÇİM OLACAĞINI GÖSTERİYOR” Şuanda her 4 kişiden biri işsiz. Hani işsizlik ortadan kalkacaktı? Erdoğan, “oyları bana verin dolar düşecek, işsizlik ortadan kalkacak” demişti. Milli gelir bu sene 2008’in gerisine doğru gelmeye başladı. Hedefledikleri milli gelirin 3’te birinde kalacaklar 2023’e kadar kalırlarsa. Bugün geldiğimiz noktada tüm yetkiler Erdoğan’ın elinde. Erken seçim olursa, şimdi olmayıp da o zaman olacak hangi yetkiyi alacak? Demek ki Cumhur İttifakı’nda bir kaynama var. DEVA ve Gelecek Partisi’ne ürküntüyle bir bakış var ve CHP’nin yıllar sonra anketlerde yüzde 32’lerde, üstüne diğer muhalefet partilerin yükselişi…  Gelecek seçim ne zaman yapılırsa yapılsın Cumhur İttifakı için bir kayıp seçim olacağını gösteriyor. BU İHTİMALİ İLK KEZ ETV EKRANLARINDAN DUYURDU Geçen seçimde İYİ Parti’yi seçim dışı bırakmak için 50 takla attılar. Bizde bunun gerçekleşmemesi için 15 vekilimizi İYİ Parti’ye transfer ettik. Eğer onu yapmasaydık meclisteki temsiliyet yüzde 83’tü bunu yaptık diye şuan yüzde 94. Meclis başkanının, Cumhurbaşkanının hatta Bahçeli’nin övündüğü yüzde 94’lük temsil oranı, CHP’nin demokrasi yolculuğuna çıkardığı 15 vekil sayesinde. Genel Başkanımıza “yine vekil transferi yapacak mısınız” diye sordular. Kendisi de “İYİ Parti’ye yapıldığı gibi DEVA ve Gelecek Partisi’ne de kumpas yapacaklarsa bu boynumuzun borcu” dedi. Peki aynı kumpası mı kuracaklar? Şuan daha farklı bir kumpas kurulması ihtimal. İlk kez ETV ekranlarından söyleyeyim asıl kumpas, bu iki partinin büyük kongresini seçimden 6 ay önceye denk gelmeyecek şekilde tedbirler alarak iki partiyi de seçime sokmamak. Şuanda salon toplantıları yasak bu yüzden kongrelerde yapılmıyor. 31 Aralık’a kadar salon toplantılarına izin çıkmazsa DEVA ile Gelecek Partisi en iyimser olarak ilçe kongrelerini bile yapamayacak. Kanun bir partinin seçime girmesi için, gerçekleştirdiği kongreden 6 ay sonra geçmesinin gerektiğini söylüyor.  Kongre tarihleri uzatılırsa Haziran da bir seçim yapılırsa bu partiler seçime giremez. Kumpasın bin türlüsü var. Bu iki partinin büyük kongresini seçimden 6 ay önceye denk gelmeyecek şekilde tedbirler alırsan bir başka kumpasa dönüşür bu. Bu milletin iradesinin meclise yansıtmasını engelleme çalışması. Bunu tamamen yansıtmazsan darbe yapmış olursun. Millet iradesine kısmi darbe girişimidir bulundular geçen seçimde. “CHP, TEK LİDER PARTİSİ DEĞİL KADRO PARTİSİDİR” CHP, tek lider partisi değil, kadro partisidir. Bu zamana kadar lider belirleyip onun etrafında toplanan partiler, liderleri ortadan yok olunca kendileri yok olmuştur. CHP, böyle bir parti değildir. Şuanda Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığında müthiş bir çalışma temposundayız. Türkiye’nin her noktasında vatandaşlarımıza her sıkıntının çözümü için dokunuyoruz. Kurullarımız sürekli çalışıyor. “MANİSA’DA GENÇLER İŞSİZLİKTEN KIRILIYOR” Manisa’da 4 belediyemiz mevcut. Bu 4 belediyemizde işlerini en iyi şekilde yürütüyorlar. Şuanda örnek bir belediyecilik sergiliyor. CHP’nin dokunduğu yere bir neşe bir renk geliyor. Bizde ihaleler tanıdıklara verilmez, ihaleler açık olur. Manisalıların olması lazım ihaleler. Manisa işsizlikte 0 olması gereken yer. Koskoca organize sanayimiz dolusuyla fabrikamız mevcut.  Ama işçilerin çok önemli bir kısmı İzmir’den geliyor. Manisa’da gençler işsizlikten kırılıyor. Bir diğer sorun ise dünya kadar beyaz yakalı var 10 Bin TL maaş alıyorlar. Ama Manisa’dan kazandıkları bu paraları İzmir’de harcıyorlar. Bunları Manisa’da oturtmamız lazım. Manisa’yı cazibe merkezi haline getirerek kalkındırmamız lazım.”
ETV, ağırladığı önemli isimlerle Manisa ve ülke gündeminin nabzını tutmaya devam ediyor. Erdinç Yumrukaya’nın sunduğu Gündem Özel programı, bu kez de Türkiye siyasetinin başarılı ismi Özgür Özel’i konuk etti. Adeta izlenme rekoru kıran canlı yayında önemli açıklamalarda bulunan CHP’li Özel, “Manisa’nın menfaati ile ilgili bir konu olduğunda her zaman herkesin yanında oluruz. Manisa meselelerinde birleşme zaruriyetimiz var”dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, katıldığı ETV canlı yayınında ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Gündem Özel programında Erdinç Yumrukaya’nın ve izleyicilerin sorularını yanıtlayan CHP’li Özel, Türkiye’nin pandemi sürecinde yürüttüğü politikaları değerlendirdi ve son zamanlarda çokça tartışılan ‘erken seçim’ tartışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Pandemi sürecinin Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca önderliğinde çok iyi bir şekilde yürütüldüğünü belirten CHP’li Özel, programda Bakan Koca’yı övdü. Erken seçim ile ilgili soruları da yanıtlayan Özel, “Erken seçim olacaksa dünden razıyız, bugünden hazırız” dedi.

İşte CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in programda öne çıkan bazı açıklamaları;

SAĞLIK BAKANLIĞINA ÖVGÜ

“Gözün görmediği bir virüs Çin’de çıkarak tüm dünyayı etkisi altına aldı. Çin’den Asya’yı, Avrupa’yı, Türkiye’yi öldüren bir virüsle karşı karşıyayız. Demek ki kıtalar arası giden füzeleri değil de kıtalar arası giden virüsleri takmak lazımmış. Virüs ilk çıktığında biz bugünkü bilgilere sahip olsaydık, gerekli tedbirleri zamanında olsaydık Türkiye dünyanın en güvenli ülkesi olurdu. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Dünya, insanlık bilmiyordu böyle bir durumda ne yapacağını. Biz yine de ucuz kurtardık. Şuanda 4 bin 600 kişideyiz, 5 bini geçmeden bu virüs dönemi sonlanır diye ümit ediyoruz. 31 Aralık 2019 yılında bu virüs Çin’den dünyaya duyuruldu. 7 Ocak tarihinde CHP, MYK Toplantısı’nda Sosyal Politikalardan sorumlu Aykut Eroğlu, tehlikeye karşılık Türkiye’nin bilim kurulu oluşturması gerektiğini belirtti. 15 Ocak günü Sağlık Bakanlığı, bir Bilim Kurulu oluşturulduğunu açıkladı.  Bu olabilecek en iyi süredir, işte bu yüzden ‘Bilim Kurulu için geç kaldılar’ denmez. Bizden çok daha geç oluşturan ülkeler var.  Zamanlama açısından doğru bir hamle yapıldı. İkinci bir konu ise; Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu oluşumunda politik davranmadı. Eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye’nin en iyi hekimleri bu kurumda çalışıyor ve çoğunluğunun da iktidarın düşüncesini desteklemediğini biliyoruz. Koronavirüs ile mücadelede siyasi davranmadılar bu çok önemli. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın bir yanını daha takdir etmek istiyorum; iletişimi çok kuvvetli. Örneğin ben dikkat edilmesi gerekilen bir konu gördüğümde tweet attım, bakanımız gece 12’de beni aradı.  Konunun açıklamasını ayrıntılı bir şekilde yaptı.

“BAKANIMIZ, BİLİM KURULU İLE ŞAHSİ BİLİM KURULU’NUN ARASINDA SIKIŞTI”

Peki, Sağlık Bakanının zorlandığı kısım ne oldu? Bilim Kurulu ile şahsi bilim kurulunun arasında sıkıştı. Bilim Kurulu, bilimsel bir kurum. Şahsi Bilim Kurulu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın şahsı her şeyi biliyor ya, o yüzden Bakanımız biraz zorlandı. Bilim Kurulu’nun kararları aynen uygulandığında doğru işler yaptılar, şahsi bilim kuruluna takıldıklarında yanlış işler yaptılar.

“MANİSA’NIN MENFAATİ İÇİN BİR ŞEY İSTEYEN OLDUĞUNDA İLK DESTEK BİZDEN”

Manisa meselelerinde birleşme zaruretimiz var. Manisa’nın menfaati ile ilgili bir konu olduğunda her zaman yanyana oluruz. Açık söyleyeyim; Ankara’da kapılarım açık. Ankara’ya gelip Manisa’nın menfaati için bir şey isteyen olduğunda ilk destek bizden. Ben, sırf Manisa’nın menfaati için AK Parti’nin mevcut milletvekillerinden daha çok gayret göstermeye hazırım.

“CUMHUR İTTİFAKI’NIN ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN ERKEN SEÇİM KONUŞULUYOR”

Erken seçimin teknik bir zorunluluğu yok. Şimdiki sistemde seçilince 5 yıl boyunca tüm bakanları sen yürütüyorsun, millet ve devlet için tüm kararları sen tek başına alıyorsun. Eskiden bir olumsuzluk olduğunda konunun araştırılması için vekiller, GEN sorusu verirlerdi şimdi o yok. Şuanda tüm bürokratik yönetim tek bir kişinin elinde hatta yeri gelince belediye başkanlarına bile kayyum atanıyor.  O yüzden erken seçimin hiçbir teknik gerekçesi yok. Peki, bugün Türkiye neden erken seçim konuşuyor? Cumhur İttifakı’nın özgüven eksikliği yüzünden. Erken seçim konusu Devlet Bahçeli gündeme getirdi. Bundan bir yıl önce DEVA ve Gelecek Partisi’nin kurulması gündeme geldiğinde AK Parti bu yeni oluşumların mecliste grup kurmasının önünü kesmek için grup sayısını yükseltmeyi dile getirdiler ancak tepki aldıktan sonra sustular. Sayın Bahçeli, “milletvekillerinin transferini engellememiz lazım, grup kurma sayısını yükseltmemiz lazım” dedi. Bugün mecliste grup 20 kişiyle kuruluyor. İYİ Parti’nin 39, MHP’nin 49 vekili var. Kulislerde grup kurmak için vekil sayısının 20’den 40’a çıkarılması konuşuluyor. DEVA ve Gelecek Partisi’nin mecliste sayısının artması söz konusu demek ki bir tehlike var ki bunlara gündeme getiriyorlar ve erken seçim olabilir algısı çıkıyor. Bugün erken seçim yapmak için ya Erdoğan karar verecek ya da 360 milletvekilinin onayı ile seçim olacak. Erken seçim olacaksa dünden razıyız, bugünden hazırız.

“GELECEK SEÇİM CUMHUR İTTİFAKI İÇİN BİR KAYIP SEÇİM OLACAĞINI GÖSTERİYOR”

Şuanda her 4 kişiden biri işsiz. Hani işsizlik ortadan kalkacaktı? Erdoğan, “oyları bana verin dolar düşecek, işsizlik ortadan kalkacak” demişti. Milli gelir bu sene 2008’in gerisine doğru gelmeye başladı. Hedefledikleri milli gelirin 3’te birinde kalacaklar 2023’e kadar kalırlarsa. Bugün geldiğimiz noktada tüm yetkiler Erdoğan’ın elinde. Erken seçim olursa, şimdi olmayıp da o zaman olacak hangi yetkiyi alacak? Demek ki Cumhur İttifakı’nda bir kaynama var. DEVA ve Gelecek Partisi’ne ürküntüyle bir bakış var ve CHP’nin yıllar sonra anketlerde yüzde 32’lerde, üstüne diğer muhalefet partilerin yükselişi…  Gelecek seçim ne zaman yapılırsa yapılsın Cumhur İttifakı için bir kayıp seçim olacağını gösteriyor.

BU İHTİMALİ İLK KEZ ETV EKRANLARINDAN DUYURDU

Geçen seçimde İYİ Parti’yi seçim dışı bırakmak için 50 takla attılar. Bizde bunun gerçekleşmemesi için 15 vekilimizi İYİ Parti’ye transfer ettik. Eğer onu yapmasaydık meclisteki temsiliyet yüzde 83’tü bunu yaptık diye şuan yüzde 94. Meclis başkanının, Cumhurbaşkanının hatta Bahçeli’nin övündüğü yüzde 94’lük temsil oranı, CHP’nin demokrasi yolculuğuna çıkardığı 15 vekil sayesinde. Genel Başkanımıza “yine vekil transferi yapacak mısınız” diye sordular. Kendisi de “İYİ Parti’ye yapıldığı gibi DEVA ve Gelecek Partisi’ne de kumpas yapacaklarsa bu boynumuzun borcu” dedi. Peki aynı kumpası mı kuracaklar? Şuan daha farklı bir kumpas kurulması ihtimal. İlk kez ETV ekranlarından söyleyeyim asıl kumpas, bu iki partinin büyük kongresini seçimden 6 ay önceye denk gelmeyecek şekilde tedbirler alarak iki partiyi de seçime sokmamak. Şuanda salon toplantıları yasak bu yüzden kongrelerde yapılmıyor. 31 Aralık’a kadar salon toplantılarına izin çıkmazsa DEVA ile Gelecek Partisi en iyimser olarak ilçe kongrelerini bile yapamayacak. Kanun bir partinin seçime girmesi için, gerçekleştirdiği kongreden 6 ay sonra geçmesinin gerektiğini söylüyor.  Kongre tarihleri uzatılırsa Haziran da bir seçim yapılırsa bu partiler seçime giremez. Kumpasın bin türlüsü var. Bu iki partinin büyük kongresini seçimden 6 ay önceye denk gelmeyecek şekilde tedbirler alırsan bir başka kumpasa dönüşür bu. Bu milletin iradesinin meclise yansıtmasını engelleme çalışması. Bunu tamamen yansıtmazsan darbe yapmış olursun. Millet iradesine kısmi darbe girişimidir bulundular geçen seçimde.

“CHP, TEK LİDER PARTİSİ DEĞİL KADRO PARTİSİDİR”

CHP, tek lider partisi değil, kadro partisidir. Bu zamana kadar lider belirleyip onun etrafında toplanan partiler, liderleri ortadan yok olunca kendileri yok olmuştur. CHP, böyle bir parti değildir. Şuanda Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığında müthiş bir çalışma temposundayız. Türkiye’nin her noktasında vatandaşlarımıza her sıkıntının çözümü için dokunuyoruz. Kurullarımız sürekli çalışıyor.

“MANİSA’DA GENÇLER İŞSİZLİKTEN KIRILIYOR”

Manisa’da 4 belediyemiz mevcut. Bu 4 belediyemizde işlerini en iyi şekilde yürütüyorlar. Şuanda örnek bir belediyecilik sergiliyor. CHP’nin dokunduğu yere bir neşe bir renk geliyor. Bizde ihaleler tanıdıklara verilmez, ihaleler açık olur. Manisalıların olması lazım ihaleler. Manisa işsizlikte 0 olması gereken yer. Koskoca organize sanayimiz dolusuyla fabrikamız mevcut.  Ama işçilerin çok önemli bir kısmı İzmir’den geliyor. Manisa’da gençler işsizlikten kırılıyor. Bir diğer sorun ise dünya kadar beyaz yakalı var 10 Bin TL maaş alıyorlar. Ama Manisa’dan kazandıkları bu paraları İzmir’de harcıyorlar. Bunları Manisa’da oturtmamız lazım. Manisa’yı cazibe merkezi haline getirerek kalkındırmamız lazım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.