DİŞ FIRÇALAMA SÜRESİ

 Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serap Karakış Akcan, sadece tüm diş fırçalarında olduğu gibi şarjlı fırçalarının da uygun bir fırçalama tekniği gerektirdiğini belirtiyor ve “Uygun olmayan yöntem ve yanlış sertlikte diş fırçası kullanımı dişetlerinde travma, dişeti çekilmesi, açığa çıkan kök yüzeylerinde aşınmalar ve sıcak ile soğuğa artmış hassasiyet ile sonuçlanabilmektedir” dedi.

Şarjlı fırçalar, zayıf ağız bakımında uyumu artırıyor
Yapılan bazı çalışmaların plak kontrolünün sağlanmasında ve gingivitisin önlenmesinde şarjlı diş fırçalarının manuel fırçalara göre daha etkili olduğunu gösterdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Akcan, “Bununla birlikte ağız hijyenin sağlanmasında tam uyum sağlayamayan zayıf ağız bakımına sahip bireylerde bu tip fırçaların kullanımının hastanın uyumunu arttırıcı olabileceği de bildirilmiştir. Mental veya fiziksel problemler nedeni ile ağız hijyenini kendisi sağlayamayan bireylerin aile bireyleri veya başkaları tarafından günlük bakımlarının sağlanmasında da manuel fırçalara göre daha kolaylık sağladığı da düşünülmektedir” dedi.
Dişler aşınabilir

Yrd. Doç. Dr. Akcan, bütün bunlara ek olarak şarjlı diş fırçalarının uygun teknikle kullanılmaması veya hasta tarafından uzun süreli basınçlarla ve süre ile uygulanmasının diş üzerinde ciddi aşınmalara neden olabileceği ve dişetine zarar vererek dişeti çekilmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor ve “Fakat bu riskler manuel diş fırçaları için de mevcuttur” dedi.

Son sistem şarjlı diş fırçalarında hastanın fırçalama süresini ayarlamasına yardım eden zaman ayarlayıcıları ve başlık seçiminde hassas-yumuşak kıllı başlıkların seçilebilmesinin hastanın uyguladığı basıncın kontrol edilebilmesi açısından olumlu gelişmeler olduğunu da dile getiren Yrd. Doç. Dr. Akcan, “Teknoloji, insan hayatını kolaylaştırmak adına getirmiş olduğu yenilikler ile ağız bakımının da daha kolay ve etkin olarak gerçekleştirilebileceğini vadetse de, hala manuel fırçalamaya karşılık elektrikli-şarjlı diş fırçaları ile yapılan fırçalamanın üstünlüğü klinik kanıtlarla tam olarak ortaya koyulamamıştır” dedi.