Günlük Hayatta Türkçe Sanılan 100 Binlerce Yabancı Sözcük Kullanılıyor

HABER
CANER KILIÇ

1967 yılında, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olan 72 yaşındaki Kamil Karagöz, uzun yıllar öğretmenlikyaptıktan sonra ManisaLisesi’nden emekli oldu. Yıllar önce okuduğu bir köşe yazısından etkilenen Kamil Öğretmen, 5 yıl boyunca Türkçe sanılan sözcükleri araştırdı. Günlük hayatta kullanılan ve Türkçe sanılan 100 binin üzerinde yabancı sözcük derleyen Emekli ÖğretmenKamilKaragöz, bu çalışmalarının baskıya hazır olduğunu belirtti, ancak kaynak bulamadığı içinkitaplaştıramadı.

“TÜRKÇE’NİN KİRLENDİĞİNİ ANLATAN KÖŞE YAZISINDA BİRÇOK YABANCI KELİME BULDUM”
Destek bulması halince çalışmalarını kitaplaştıracağını söyleyen Emekli Öğretmen Kamil Karagöz, etkilendiği köşe yazısıyla başlayan çalışmalarını gazetemiz Denge’ye anlattı. Kamil Öğretmen, şu sözlere yer verdi; "Yıllar önce bir gazetede, köşe yazısı okumuştum. Köşe yazısında, Türkçemizin kirlendiği, yabancı kelimelerle dolduğu, bu kelimelerin ayıklanması gerektiği anlatılmıştı. Zaten çoğu yazar, yazacak yazı bulamayınca, canları sıkıldıkça, Türkçe’nin kirlendiğini yazar. O yazıyı okudum, bazı sözcüklerin altlarını çizdim. Gördüm ki bir yığın yabancı sözcük var. O köşe yazısı kısmını kestim, cebime koydum. Bir gün o köşeyi yazan arkadaşlar karşılaştım ve o gazete parçasını çıkarıp verdim. Dedim ki; hem Türkçe’nin özleşmesini istiyorsun, hem de bir yığın Arapça, Farsça sözcükler kullanmışsın. O da bana “Hocam ben bu sözcüklerin Türkçe olduğunu sanıyordum” dedi. O sözlerden sonra kafama bir şeyler dank etti. Oturdum ve bir karar aldım, yeni bir sözlük yapmak için.”

5 YILDA 100 BİNDEN FAZLA 'TÜRKÇE SANILAN SÖZCÜK' DERLEDİ
Araştırmalarının sonunda ulaştığı acı tabloyu anlatan Kamil Karagöz, “Ortalıkta ne kadar sözlük varsa, araştırdım, derledim; yirmiye yakın sözlük buldum. Bin, iki bin derken, 80 bine yakın sözcüğün yabancısını ve Türkçe’sini derledim. Sonra 20 bine yakın bulmaca sözlüğü hazırladım. 5 bine yakın tıp terimlerini Latince, Türkçe derledim. Baskıya hazır şuan. Bu çalışmaya 2010 yılında başladım ve 5 yıl sürdü. Toplamda 100 binden fazla sözcüğü yabancı şekliyle kullanıyormuşuz. Derleyip toplamaya devam etseydim belki de 300 bini bulacaktı. Tıp terimleri, futbol terimleri, o terimler, bu terimler derken, ortada bir Türkçe torbası var, içine önüne gelen sözcükleri atmışlar ama Türkçe sözcükler atmamışlar. Türkçe çok işlek bir dil. Kullanılmayan sözcükler, sözlük yaprakları arasında kalıyor. Yerini yabacı sözcükler alıyor. Genel olarak bakıyorum, bir umursamazlık var. Türkçe’ye karşı bir saygısızlık var. Dil bayramımız vardı, o bile unutuldu.” dedi.

BİRKAÇ ÖRNEKLE KONUYA DİKKAT ÇEKTİ
Çalışmalarından bir örnekle Türkçe’nin kirlenmesine dikkat çeken Karagöz, son olarak şu sözlere yer verdi; "Örneğin, doktor arkadaşlarımız sürekli 'taburcu olmak'sözünü kullanıyorlar. Bir gün doktor arkadaşlara sordum “Nedir bu taburcu olmak?” Onlar da bilmiyor. Sonra araştırdım. Osmanlı döneminde, savaştan gelen yaralı askerler iyileşince, yeniden taburlarına gönderiliyormuş. Şimdi hastalar iyileşince taburuna mı gönderiliyor? Bunları Türkçeleştirmek gerekiyor ama kimse önemsemiyor. Bence büyük bir sıkıntı var. Başka bir örnek verelim; Teşekkür etmek, şükretmekten türemiş Arapça bir sözcüktür. Bunun Türkçesi ‘sağol’dur. Bir ulusu ulus yapan 4 temel öğe var. Bunlardan bir tanesi dil. Dil giderse, ulus da bitiyor.”