KALP KRİZİ SIRASINDA ALINMASI GEREKEN 8 ÖNLEM
“Kriz esnasında saniyeler çok değerli”
Kriz esnasında zamanın çok önemli olduğuna işaret eden Polat, “En kısa zamanda mutlaka bir sağlık kuruluşuna ulaşılmalıdır. Hasta, kendi başına hastaneye gitmeye ve kesinlikle yürümeye, merdiven çıkmaya devam etmemelidir. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbin, oksijen talebini daha da artırması demektir. Bu nedenle kriz durumu ortaya çıktığı anda bazı önlemler alınmalıdır. Kalp krizi belirtileri başladığı hissedildiği anda, mutlaka bulunduğunuz yere oturup dinlenin ve ayakta durmayın. Üzerinizde gömlek ve kravat varsa, gömleğin yaka bölgesini ve kravatı gevşetin, ferahlamaya çalışın. Yanınızda aspirin tableti varsa onu çiğneyin. Kriz yalnızken sizi yakalamışsa, telefonunuz varsa en yakınınızı arayın ya da ambulans yardımı isteyin. Baş dönmesi ve bayılma gibi şikayetler oluşmuşsa kuvvetli bir şekilde öksürmeye çalışın. Bu, kalp atımını hızlanacaktır. Yanınızda ilk yardım konusunda deneyimli biri varsa yardımcı olacaktır. Ancak eğer yanınızdaki kişi bu konuda herhangi bir eğitim almamışsa, size müdahale etmesine izin vermeyin ve ambulans çağırmasını söyleyin. Pencere ve kapıları açıp oksijen almayı sağlayın. Krize araç içerisinde yakalandıysanız, hemen aracı kenara çekip yardım isteyin” diye konuştu.
“Tütün kullanma alışkanlıkları terk edilmeli”
Polat, ikinci bir kalp krizi yaşamamak için de şu önerilerde bulundu:
“Sigara, puro, pipo ve nargile gibi tütün kullanma alışkanlıklar terk edilmelidir. Kalp krizi geçiren bir kişinin tütüne devam etmesi, ikinci bir kriz riskini en az 2-3 kat arttırır. Daha hareketli olmaya özen gösterilmelidir. Düzenli egzersiz programları stres ve depresyonu azaltacağı, kiloyu, kolesterolü ve tansiyonu dengede tutmaya yardımcı olacaktır. İlaçlar doktor kontrolünde ve düzenli olarak alınmalıdır. Oluşabilecek en küçük bir sorunda mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir. Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bu sayede kişi hem daha çabuk iyileşir, hem de kilosunu kontrol altında tutar ve kan kolesterol düzeyi ile tansiyonun yükselmesini önlemiş olur. ‘Ben nasılsa ilaç kullanıyorum, bana bir şey olmaz’ yanılgısına asla düşülmemelidir. Çünkü yaşam tarzı değişiklikleri, kalp sağlığı açısından en az ilaçlar kadar önemlidir.”