Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp Mahallesi, Türkiye’nin en lezzetli çileklerine ev sahipliği yapıyor. Kendine has aroması ve rengiyle bölgede fark yaratan organik çilek üretiminde hasat, geçtiğimiz yıla göre bu yıl havaların soğuk ve yağışlı gitmesi nedeniyle 20 gün gecikmeli başladı. Kokusu ve rengi ile kendine has çilekler, tarladan tek tek toplandıktan sonra kasalara konulup, başta Manisa olmak üzere Ankara ve İstanbul’a gönderiliyor. Salihli’de çiftçilere ve mevsimlik işçilere kazanç sağlayan çilek üretimi, ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor.

“TESCİLLEYEREK İHRAÇ ETMEK İSTİYORUZ”

Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, daha önce bölge halkının yüzde 99’unun tütüncülükle geçindiğini ancak zorluğu ve kazancının az olması nedeniyle tütünden vazgeçip çilek üretmeye başladıklarını kaydetti. Bölge halkının şimdilerde yüzde 90’ının çilek ürettiğini belirten Yalvaç, “Çileğimizin tadı, organik olması ve tüm Türkiye'ye yayılması bizim için onur kaynağıdır. Şimdi Salihli’mizde Salihli 900 adında kirazımız var, güzel kayısımız var ve eriğimiz var her şeyimiz var. Çilekte de artık adımızın geçmesinden dolayı onurluyuz mutluyuz. O yüzden ben buradan Gökeyüp çiftçilerine teşekkür ediyorum ve ellerinize sağlık diyorum. Hem çileğimizi hem kayısımızı bir an önce tescillendirmek istiyoruz ve dış ülkelere ihraç etmek istiyoruz. Diğer mahallelerde iklim şartları ve koşullar çileğe bu kadar uygun olmadığı için o mahalleler tütüne devam ediyor” dedi.

FİYAT BEKLENTİNİN ALTINDA KALDI

Çileğin tarlada 12- 13 lira civarında satıldığını belirten Yalvaç, “Fiyatlar burada 12-13 lira civarında geçiyor ve bu fiyatlar iyi diye düşünüyoruz. Fakat şu var ne yazık ki geçen sene kullandığımız bütün girdi maliyetleri maalesef yüzde 250-300 civarında arttı. Çiftçimizin beklentisi aslında 17 lira civarındaydı. Yani biz 16 ya da 17 olursa biraz daha fazla para kazanırız diye düşünüyorduk ama şu an 12-13 lira civarında geziyor” ifadelerini kullandı.

“ÇİLEĞİMİZ TÜRKİYE GENELİNDE ÇOK ÜSTÜN BİR MEYVE TÜRÜ”

Tütüncülüğü bırakarak çilek üretimine başlayan 45 yaşındaki Mevla Gültekin, “35 yıldan beri yani çocukluktan beri çiftçiliğin içindeyim. Daha önce tütünle başladık Gökeyüp'ün ana gelir kaynağı tütün ve çömlek üzerineydi. Ama son 10 yıldır bu gelir kaynağı çileğin üzerine döndü. Eğer verim alabilirsek çilek bizim için maddi açıdan tütünden daha iyi. Fakat bu son süreçte özellikle bu yıl girdilerin katbekat artması sebebiyle üreticiler sıkıntı yaşamaya başladı. Gökeyüp çileği gerçekten kalite, aroma olarak bu çevrede ve Türkiye genelinde çok üstün bir meyve türü. Bizim devletten ve yetkililerden istediğimiz üretime devam edebilmemiz için desteklenmemiz. Örnek vermek gerekirse mesela bizim geçen yıl 180 liraya aldığımız gübre şu an en ucuzu 800 lira. Mazot ise zaten malum 7 lira iken şu an 25 lira. Gerçekten böyle bir sektörün değerlendirilmesi gerekiyor bizler devletten ve yetkililerden destek bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“ÇİLEK PSİKOLOJİMİZE DE İYİ GELİYOR”

Tütün yerine çilek üretmenin psikolojik olarak da kendilerine iyi geldiğini kaydeden Gültekin, “Tütünde artık son süreçte biraz parlamaya başladı ama çilek bizler için daha iyi. En azından yenilebilir. Psikolojik olarak da insanı olumlu etkiliyor. Sigara ve çileği şimdi yan yana koyduğumuz zaman bizler için her zaman çilek ağır basıyor” dedi.

“ÇOCUKLARIMIN ÇİFTÇİ OLMASINI İSTEMİYORUM”

Yaklaşık 20 yıldır tarım işçiliği yaparak aile bütçesine katkı sağladığını ifade eden Havva Anık ise katıldığı çilek hasadında şöyle konuştu; “Bence bu çileğin en öne çıkan özelliği lezzeti ve tadı. Biz bu işi ailecek yapıyoruz iki tane de çocuğum var ancak onlar okuldan geldikten sonra bize yardım ediyorlar. Çocuklarımın gelecekte çiftçilikle uğraşmasını istemiyorum okumalarını en azında bir memur olmalarını istiyorum çünkü çiftçilik zor meslek.”