SPORCU DEĞİLİM DİYE OLMAM SANMAYIN!
Önce tanı sonra tedavi
Tedaviye başlamadan önce yapılacak bir muayene ile hastalığın hangi süreçte olduğuna bakılır. Kıkırdakta hasar var mı yok mu onun takibi yapılır(varsa bu biraz daha işimizi zorlaştırır) İlk iki derecede mümkün olduğunca ameliyat yapmamaya çalışıyoruz. Diz kuvvetlendirici egzersizler ve gerekli tavsiyelerle sorunu çözmeye gayret ediyoruz. Bandaj, krem tedavisi uygulayarak hastayı 15-20 gün takip ederiz. Eğer diz kilitlendiyse ve açmada bizi zorluyorsa MR’da bizi teyit ediyorsa o zaman. Artroskopi yoluna gireriz.Artroskopi, yapılan tedaviler içinde dize en az girişimsel hasar veren ameliyatlardan biridir. Bu tedavi yönteminde dizin iki tarafından yaklaşık yarım cm kesik açıyoruz ve kameraya ile eklem içine giriyoruz. Ardından da aletlerimizle gerekli uygulamaları gerçekleştiriyoruz. 20 ya da 30 dakika süren bu operasyon esnasında spinal anestezi verilen hastaya da gerekli detayları anlatıyoruz. Ameliyattan sonra bacağa sadece bir bandaj sarıyoruz. Hastayı bir gece kontrol altında tutar ertesi gün de taburcu eder evine yollarız. Hastada uzun bir yatış süresi olmaz. Tabi ki bu söylediklerim kıkırdak zararı ciddi düzeyde olmayan hastalar için geçerlidir. Kıkırdakta ciddi hasarlar oluşmuşsa kıkırdak besleyici ürünlerle destek tedavisi uygularız.
Ameliyat sonrası egzersizler muhakkak yapılmalı!
Ameliyat esnasında menisküs bir miktar tıraşlandığı için küçülür. Fakat ana gövdesini koruruz. Ana gövdesini koruduğumuz menisküste yırtık olasılığı sağlam dizimizdeki yırtık olasılığı ile aynıdır. Ameliyat olan diz uzun süre kullanılmadığı için diğer dize göre zayıftır. Bu zayıflık devam ederse, ameliyat sonrası verilen egzersizler yapılmazsa dizde tekrar boşalma, dönme olabilir. Bu da menisküste hasar riskini arttırır. Yani iş tamamen kas kuvveti ile alakalıdır.