Hukuk uzmanından uyarı: “Yağma suçunun cezası 15 yıl"

ASAYİŞ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.02.2023 - 10:00, Güncelleme: 11.02.2023 - 10:00
 

Hukuk uzmanından uyarı: “Yağma suçunun cezası 15 yıl"

Deprem bölgesinde yağma ve nitelikli hırsızlık suçlarını işleyen zanlıların, OHAL ilan edilmesiyle üst sınırdan cezalandırılacaklarını ifade eden Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bölgedeki huzuru bozacak suçların cezalarının içinde bulunulan şartlar dikkate alınarak en üst sınırdan verileceğine dikkat çekti.
Deprem bölgesinde yağma ve nitelikli hırsızlık suçlarını işleyen zanlıların, OHAL ilan edilmesiyle üst sınırdan cezalandırılacaklarını ifade eden Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bölgedeki huzuru bozacak suçların cezalarının içinde bulunulan şartlar dikkate alınarak en üst sınırdan verileceğine dikkat çekti. Deprem bölgesinden gelen hırsızlık ve yağma haberlerinin ardından güvenlik güçleri harekete geçerken, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bu çerçevede bölgedeki huzuru bozacak suçların cezaları da en üst sınırdan verileceğini belirtti. Görünen olaylara ilişkin Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde düzenlenmiş nitelikli hallerin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, “OHAL bölgesinde bunların tatbiki olacaktır. Normalde yağma suçunun cezası 10 ile 15 yıl arası hapis cezası olarak değişirken depremzedelere giden yardım tırlarının önünün kesilerek yağma suçunun işlenmesi durumunda fail ya da failler, üst sınır olan 15 yıl hapis cezasına çarptırılır. Buna bir de yağma suçu sırasında kasten yaralama da dahil olursa 15 yıl olan infaz süresinin üzerine bu suçların cezası ayrıca eklenir. Bunlar da 3 yıldan 18 yıl hapis cezası demektir. Başka bir ifadeyle gasp edilen kişiyi kasten yaralayarak yağma yapan zanlılar, 18 yıl ile 33 yıl arasında hapis cezasına çarptırılır” dedi. “Şikayet aranmaksızın cezalandırılma söz konusu” Depremin ardından zarar gördüğü için binalara giremeyen insanların korkularından faydalanarak market ve dükkanların camlarının kırılarak hırsızlık yapılması suçunun 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırıldığının altını çizen Prof. Dr. Dönmez, “Bu tür durumlarda şikayet aranmaksızın cezalandırılma söz konusudur. Fakat fail, acil bir ihtiyacı karşılamak için bu suçu işlemişse cezada indirime gidilebileceği gibi durumun özelliklerine göre ceza da verilmeyebilir. Marketlerden beyaz eşya, mutfak robotu gibi acil olmayan şeylerin çalındığına da şahit olduk. Bu gibi durumlarda ise faile, nitelikli hırsızlık suçundan 5 ile 10 yıl arasında ceza uygulanacaktır. Bunun yanı sıra yetkisi olmadığı halde kolluk kuvvetlerinin üniformasını ya da resmi arama kurtarma ekiplerinin kıyafetlerini giyerek suç işleyen zanlılar, muhtemelen durumun vahameti göz önünde bulundurularak üst sınır olan 10 yıl hapis cezası alacaktır” diye konuştu. Depremzedelerin geçici olarak kaldıkları çadırlardan yapılan hırsızlıkların normal bir evden yapılan hırsızlıktan farkının olmadığını belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, “Afet çadırları, konut statüsündedir. Yargıtay’a göre konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri ifade eder, bu anlamda çadırlar da konut olarak değerlendirilecektir. İzinsiz girilmesi ve hırsızlık yapılması durumunda konuta girilmiş sayılır. Fail, buna göre yargılanır” dedi.
Deprem bölgesinde yağma ve nitelikli hırsızlık suçlarını işleyen zanlıların, OHAL ilan edilmesiyle üst sınırdan cezalandırılacaklarını ifade eden Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bölgedeki huzuru bozacak suçların cezalarının içinde bulunulan şartlar dikkate alınarak en üst sınırdan verileceğine dikkat çekti.

Deprem bölgesinde yağma ve nitelikli hırsızlık suçlarını işleyen zanlıların, OHAL ilan edilmesiyle üst sınırdan cezalandırılacaklarını ifade eden Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bölgedeki huzuru bozacak suçların cezalarının içinde bulunulan şartlar dikkate alınarak en üst sınırdan verileceğine dikkat çekti.

Deprem bölgesinden gelen hırsızlık ve yağma haberlerinin ardından güvenlik güçleri harekete geçerken, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Dönmez, bu çerçevede bölgedeki huzuru bozacak suçların cezaları da en üst sınırdan verileceğini belirtti.

Görünen olaylara ilişkin Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde düzenlenmiş nitelikli hallerin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, “OHAL bölgesinde bunların tatbiki olacaktır. Normalde yağma suçunun cezası 10 ile 15 yıl arası hapis cezası olarak değişirken depremzedelere giden yardım tırlarının önünün kesilerek yağma suçunun işlenmesi durumunda fail ya da failler, üst sınır olan 15 yıl hapis cezasına çarptırılır. Buna bir de yağma suçu sırasında kasten yaralama da dahil olursa 15 yıl olan infaz süresinin üzerine bu suçların cezası ayrıca eklenir. Bunlar da 3 yıldan 18 yıl hapis cezası demektir. Başka bir ifadeyle gasp edilen kişiyi kasten yaralayarak yağma yapan zanlılar, 18 yıl ile 33 yıl arasında hapis cezasına çarptırılır” dedi.

“Şikayet aranmaksızın cezalandırılma söz konusu”

Depremin ardından zarar gördüğü için binalara giremeyen insanların korkularından faydalanarak market ve dükkanların camlarının kırılarak hırsızlık yapılması suçunun 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırıldığının altını çizen Prof. Dr. Dönmez, “Bu tür durumlarda şikayet aranmaksızın cezalandırılma söz konusudur. Fakat fail, acil bir ihtiyacı karşılamak için bu suçu işlemişse cezada indirime gidilebileceği gibi durumun özelliklerine göre ceza da verilmeyebilir. Marketlerden beyaz eşya, mutfak robotu gibi acil olmayan şeylerin çalındığına da şahit olduk. Bu gibi durumlarda ise faile, nitelikli hırsızlık suçundan 5 ile 10 yıl arasında ceza uygulanacaktır. Bunun yanı sıra yetkisi olmadığı halde kolluk kuvvetlerinin üniformasını ya da resmi arama kurtarma ekiplerinin kıyafetlerini giyerek suç işleyen zanlılar, muhtemelen durumun vahameti göz önünde bulundurularak üst sınır olan 10 yıl hapis cezası alacaktır” diye konuştu.

Depremzedelerin geçici olarak kaldıkları çadırlardan yapılan hırsızlıkların normal bir evden yapılan hırsızlıktan farkının olmadığını belirten Prof. Dr. Burcu Dönmez, “Afet çadırları, konut statüsündedir. Yargıtay’a göre konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri ifade eder, bu anlamda çadırlar da konut olarak değerlendirilecektir. İzinsiz girilmesi ve hırsızlık yapılması durumunda konuta girilmiş sayılır. Fail, buna göre yargılanır” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.