BEYAZ ET SPEKÜLASYONUNA ÖZKAYA'DAN SERT YANIT
BEYAZ ET SPEKÜLASYONUNA ÖZKAYA'DAN SERT YANIT
ETV’den canlı olarak yayınlanan ve Belgin Koçak'ın hazırlayıp sunduğu Gündem Özel Programı'nın bu haftaki konuğu ziraat mühendisi ve hayvan besleme uzmanı Şenol Özkaya oldu. Özkaya son günlerde sosyal medyada sıkça rastlanan beyaz et üzerine spekülatif söylemleri yorumladı. Sosyal medya üzerinden gelen tüm soruları yanıtlayan Özkaya beyaz et üzerine doğru bilinen yanlışları da açıkladı.
Ziraat Mühendisi ve besi hayvancılığı uzmanı Şenol Özkaya, ETV’den canlı olarak yayınlanan Gündem Özel programında beyaz et üzerinde merak edilen soruları yanıtladı. Özkaya’ya gelen sorular ve yanıtların satır başları şöyle:
"BİLGİ KİRLİLİĞİ YARATILARAK RANT SAĞLANIYOR"
Sektördeki yanlış bilgiler çok büyük bir etki yaratıyor. Toplumumuzda bu yüzyılda böyle bilgi kirliliğini ortaya atarak bundan nemalanan, rant yaratmak isteyenlere karşı tepki vermesi gerekir. Ama ben bu mesleğe 32 yılını vermiş, yem fabrikalarında, üretimden, AR-GE’den, büyük baş, küçük baş, kanatlı tüm sektörde aktif olarak görev yapmış ve hala yapan birisi olarak bu konuların üzerine bilgilerimi, deneyimlerimi anlatmak istiyorum.
"3 MİLYON KİŞİ BU SEKTÖRDEN GEÇİMİNİ SAĞLIYOR"
Dünyanın yüzde 40’ı beyaz etle besleniyor. Beyaz etin, piliç etinin dünya pazarındaki payı yüzde 40. Dünyada 136 milyon ton beyaz et tüketiliyor. Biz ülke olarak 10. sıradayız, üreten bir ülke olarak ve 2,5 milyon ton piliç eti ve 50 bin ton da hindi eti üretiyoruz. 97 ülkeye de bunu ihraç ediyoruz. Bu kadar değerli bir sektör. Bu tip konularda konuşurken çok iyi bir araştırma yapmak lazım. Bunları iyi bilmek lazım. Türkiye'de 15 bin tane kümes var. Bir şehir gibi yani 15 bin haneli bir şehir gibi kümesimiz var bizim. Yoğun bir istihdam sağlayan, tarımı destekleyen bir sektör bu. Çiftçiyi destekliyor. Çünkü çiftçi mısır üretiyor, soya üretiyor, buğday üretiyor, bunu kanatlı sektörü alıyor, kullanıyor. Esnafı destekliyor, yem fabrikalarını destekliyor, ilaç sektörünü destekliyor, aşı sektörünü destekliyor, nakliye sektörünü destekliyor. Bunlar taşınıyor çünkü. Ondan pazarlama sektörünü destekliyor. Ve tüm sektörü ele aldığımız zaman 3 milyon kişi bu sektörden geçimini sağlıyor. Dolaylı yolla. Ve ülkemizde bu sektörün cirosu yıllık 5,5 milyar dolar.
"FENOMENLİK UĞRUNA SEKTÖRÜ KÖTÜLÜYORLAR"
Fenomen olma yolunda her türlü konuşmayı hak görüyorlar. Biz 97 tane ülkeye ihracat yapıyoruz Beyaz etle. Bunu çizmek, üstünü karalamak mümkün olur mu? 1.2 milyon dolar biz ihracat kazandırıyoruz ülkemize. Sektörü alt üst edici bir davranış bu. Sektörümde 30 yılımı verdim. Ama inanın buraya gelmeden önce bu konuyla alakalı Endokrin doktorluğundan tutun Ankara'daki veteriner birliğine kadar hepsinden bilgi alarak geliyorum. Yani havada askıda kalmasın diye. Ama bir eksiklik olmasın diye yine araştırıyorum, öğreniyorum, bilgi alıp da geliyorum. Bir kaynak edinip de geliyorum.
"52 MİLYON KANATLI POTANSİYELİMİZ VAR"
Türkiye'de üretimin %13'ünü biz yapıyoruz ve bu konuda da birinciyiz. Etlikte de, yumurtada da yine birinciyiz hayvan sayımız olarak. Bazı verileri paylaşmak istiyorum sizinle. Bunlar güncel bilgilerdir. Çünkü ben buraya gelmeden önce Tarım İl Müdürlüğü'nden bu bilgileri alarak geldim. Örneğin Manisa'da ne vardır? 50 milyon yakın broiler. Yani etlik pirinç kapasitemiz var şu anda. Tam olarak net sayı da söyleyeyim; 39.385.313 adet. Aynı şekilde tavuk varlığımız 12 milyon kabaca. Ama net verisi 11.821.604 adettir. Aynı şekilde 1.617.028 adet damızlık. Yani bu piliçlere yeten damızlıklarımız vardır. Bu broilerin içinde de 800 bin tane de hindi kapasitemiz vardır. Yani 52 milyona yakın bizim kanatlı potansiyelimiz var Manisa'da. Bununla gurur duyalım. Çok büyük bir katma değer elde ediyoruz. İkincisi 847 tane ticari etlik işletmemiz var. 35 tane yumurta işletmesi var burada.
"ÇOK SIKI DENETİMLER VAR"
Tarımda il ve ilçe müdürlüklerin tamamı bitkisel üretim, hayvansal üretim, gıda üretimde sonsuz kontrolleri var. Acayip denetim yapıyorlar. Bu malların çoğu ihracata gidiyor. Hepsinde denetim yapıyorlar. Civcivden kesime gelene kadar, tüm kontrolleri, tüm verileri en hassas şekilde kontrol ediyorlar. Çünkü bu çok hassas bir konu. Öyle numuneler alıyorlar ki, kastan numune alıyor. Karaciğerinden numune alıyor. Suyundan numune alıyor. Bulunduğu oksijenden numune alıyor. Yeminden numune alıyor. GDO kontrolü yapıyor. Yani GDO genetik değişmiş şeyler. Yem ürünlerinde kullanılıyor. Çünkü GDO demek, kötü bir şey değil demek. GDO, o ürünün hastalanmaması için. İnsan nüfusu arttıkça, insanların gelişmesi için bunlar şart. Daha fazla üretim olması gerekiyor.
"HORMON TAMAMIYLA ŞEHİR EFSANESİ"
Ne ispatlanmış ne dünyada böyle bir çalışma olmuş kanatlı üzerine. Böyle bir ürün yok. Bunlar işte zannediyorlar ki çok kısa sürede geliştiği için bu hormon işidir. İşte şöyle bir şehir efsanesi vardır. “Hayvanlar kesime gelmeden önce büyük başlığı için hormon verirler, şişirirler. Yani kilo alanlarda hormon oluyor.” Hormon öyle bir şey değil. Şeker hastaları için vurduğumuz insülin bir hormon esasında. Vücut üretemiyor onu. Bazı genç çocukların büyümeyle ilgili sıkıntıları var. Bazı hormonlar vurmak zorunda ama inanılmaz pahalı. Çocuğunun gelişimini sağlamak isteyen insan eğer gücü yoksa alamıyor hormonları. Ama 40 günde yetişmiş olan, 90 günde yetişmiş olan bir şey için bunu yapamazsın. Bir, fiziksel olarak bu uygun değil. Bunlar tamamıyla yalan.
GEZEN TAVUK MU GEZMEYEN TAVUK MU?
Dağda, köyde gezen tavuklarda şu kadar et oluyor. Kapkara et oluyor. Kas yapmış o hayvan. Ne yapıyor köylerde? Gıda yani karnını doyurmak için geziyor. Gezdiği için de kas oluyor. Bir de zaten uzun süre bakılıyor. Böcek yiyor, ot yiyor falan. Bu hayvanın öyle bir şeyi yok. Bu hayvanın bütün konforu etlik için, yumurta için. Bütün konforu zaten sağlanmış. Yemi önüne gelmiş. İklim olarak hava sıcaklığı gelmiş. Suyu gelmiş. Her şey gelmiş. Aşıları tamamıyla yapılmış. Örneğin ben kendimden bahsedeyim. Ben üniversiteyi bitirdiğim zaman 75 kiloydum. İşim genellikle seyahatte oldu. Araba oldu. Her yere araba geldi. Bir öbür yıl baktım 85 oldum. Öbür yıl 90 oldum. Neden oldum? Hareketsizlikten oldum. Çünkü arabaya alıştık. Kapıdan önüne kadar gittik. Yedik, yakmadık yani. O zaman kilolu bir de hormonlu mu denememiz gerekiyor? Öyle bir şey yok.
"BEYAZ ETLER OLDUKÇA SAĞLIKLI"
O löp löp denilen beyaz etler oldukça sağlıklı. En yüksek proteine sahip. Hazmı çok kolay.
Lifleri kısa lif yapılı olduğu için. Çabuk pişiyor. Hatta hemen gidiyorsunuz eve geldiğiniz zaman haşlıyorsunuz. Suyu da çok güzel, tadı da güzel. Çok güzel mangal oluyor biliyorsunuz yani. Oldukça çorbası oluyor. Zaten her gün sabah insanların çoğu, hasta olunca ne içiyorsunuz? En çok tavuk çorbası içiyoruz. İyileştiriyor. Ondan sonra her saat yenilebiliyor."
(Belgin Koçak)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.