HIZLI TREN HATTI BÜROKRASİYE Mİ TAKILDI?
HIZLI TREN HATTI BÜROKRASİYE Mİ TAKILDI?
Türkiye’nin en büyük ulaşım projelerinden Ankara-İzmir Hızlı Tren Hattı’nda (503,3 km) çalışmalar hızla sürse de, tüm hat Manisa'daki bürokratik bir çelişkiyi bekliyor. Proje tamamlandığında Ankara-Manisa arasını 2 saat 50 dakikaya düşürecek olmasına rağmen, Manisa Merkez'den geçecek güzergâhta yaklaşık dokuz yıldır kamulaştırma işlemi yapılmamasına tepki gösteriliyor.
Avukat Ömer Talha Oğan, bir yanda Bakanlar Kurulu kararı (çevreyolu kuzeyi), diğer yanda ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın planı (eski banliyö hattı) arasında büyük bir güzergâh ihtilafı olduğunu belirterek, bu durumun parsel sahiplerinin mülkiyet haklarını kısıtladığını dile getirdi.
BÜYÜK PROJEDE YÜZDE 77 TAMAMLANDI
Avukat Ömer Talha Oğan, projeye dair genel durumu değerlendirerek, yedi yıl önce (2012'de) inşaatına başlanan hızlı tren hattının büyük ölçüde tamamlandığını belirtti. Resmi makamlardan yapılan açıklamalara göre, projenin genelinde yüzde 77 oranında ilerleme kaydedilmiş durumda. Cumhurbaşkanı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'nın son iki ayda projeye hız verilmesi yönündeki açıklamaları, hattın 2027 yılında hizmete girmesi hedefinin sürdüğünü gösteriyor. Ancak tüm hat, Manisa'daki belirsizlik nedeniyle kilitlenmiş durumda.
İKİ PLAN ARASINDA KİTLENEN GÜZERGÂH
Manisa'da yaşanan sorun, iki farklı ölçekteki resmi planın çelişmesinden kaynaklanıyor. Oğan, 10.08.2016 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararlı acele kamulaştırma listesinin (Dericiler Sanayi Sitesi ve Manisa Otogar'dan, yani çevreyolunun kuzeyinden geçen güzergâhı belirlediğini) hatırlattı. Ancak 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı ise YHT'nin şehrin içindeki eski banliyö hattından geçeceğini öngörüyor. Oğan, en büyük ölçekli planın (1/100.000) alt ölçekli planlarla (1/5.000) çelişmesinin yasal bir ihtilaf yarattığını söyledi.
9 YILLIK MÜLKİYET HAKKI KISITLAMASI
Avukat Ömer Talha Oğan, acele kamulaştırma kararı Resmi Gazete’de yayımlanan ancak dokuz yıldır kamulaştırma işlemi yapılmayan parsel sahiplerinin mağduriyetine dikkat çekti. Parselleri kamulaştırma tehdidi altında olan vatandaşların, bu süre zarfında mülkleri üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamadığını veya piyasa rayicinde satamadığını vurguladı. Oğan, kamulaştırmanın muhteviyatına da aykırı olan bu durumun, bölge halkının mülkiyet haklarını kısıtladığını belirtti.
ŞEHİR İÇİNDEN GEÇİŞİN TEHLİKELERİ
Avukat Oğan, Bakanlık planındaki gibi yüksek hızlı trenin şehrin içinden (eski banliyö hattı) geçmesi ihtimalinin ciddi riskler taşıdığını belirtti. Bu durumun hem maliyet açısından projenin bütçesini zorlayacağını hem de özellikle güvenlik açısından büyük handikaplar oluşturacağını kaydetti. Oğan, bu denli büyük bir projedeki teknik ve hukuki çelişkinin hem parsel sahiplerini hem de projenin bir an önce tamamlanmasını bekleyen tüm vatandaşları tedirgin ettiğini dile getirdi. (HABER MERKEZİ)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.