Kanseri alt etti, kitaplarıyla umut oldu

HABERDE İNSAN (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.03.2023 - 10:56, Güncelleme: 06.03.2023 - 10:56
 

Kanseri alt etti, kitaplarıyla umut oldu

Rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, zorlu mücadele sonucu kanseri alt etti. Tedavi sürecini kurgu ile harmanlayarak kaleme aldığı “Sen Yoksun Ben Varım” kitabının ardından lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı çocuk kitabını da yayınlayan Atmaca, kanser teşhisinin 3’üncü yıldönümünde İzmirli kitapseverlerle bir araya geldi.
Rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, zorlu mücadele sonucu kanseri alt etti. Tedavi sürecini kurgu ile harmanlayarak kaleme aldığı “Sen Yoksun Ben Varım” kitabının ardından lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı çocuk kitabını da yayınlayan Atmaca, kanser teşhisinin 3’üncü yıldönümünde İzmirli kitapseverlerle bir araya geldi. Babasını kaybettikten 3 ay sonra rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, çeşitli ameliyat ve tedavilerin ardından kanseri yendi. Zorlu mücadelesini kurguyla harmanlayarak yazıya döken Atmaca, 2021 yılında ilk kitabı “Sen Yoksun Ben Varım”ı yayınladı. Atmaca’nın, lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı ikinci kitabı da bir ay önce raflardaki yerini aldı. Kanser teşhisinin 3. yılında İzmir’de bir kitabevinde imza günü düzenleyen Atmaca, kitapseverlerle hem söyleşi yaptı hem de kitaplarını imzaladı. Atmaca, "Yaşasın Yaşamak" kitabından elde edilen gelirin bir kısmının Türk Kanser Derneğine bağışlanacağını ifade etti. Teşhisinin 3. yılında imza günü düzenledi İmza günü tarihinin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Atmaca, “Bugün sürece başlayalı tam 3 sene oldu ve tam 3 yıl sonra imza günü düzenliyorum. Kanser olduğum rutin bir kontrol sırasında ortaya çıktı ve ortaya çıkana kadar hiçbir belirti vermemişti. Bu sebeple rutin kontrollerin çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Yapılan tetkiklerde 3. evre yumurtalık kanseri olduğumu öğrendim. Teşhis almadan 3 ay önce babamı kaybetmiştim. Dolayısıyla mücadelem iki kat artmıştı. Bu zorlu dönemde ailem ve dostlarım bana gerçekten büyük destek oldu. Bu süreç içerisinde kitaplara yöneldim. İnanılmaz ağrı ve acılar yaşarken kitaplara sığındım. Aslında mesleğimin temelleri de bu dönemde atıldı. Hastalığım pandemi sürecine denk gelmişti ve bir üniversitenin online editörlük kursuna yazıldım. Editörlük sertifikamı alarak bazı yayınevleri için editörlük yapmaya başladım” dedi. Çocuklara lösemiyi anlattı Editörlük serüveninin başlamasının ardından ilk kitabını yazan ve şu an bir yayınevinin genel yayın yönetmenliğini yürüten Atmaca, “İlk kitabımı kedimle yazdım. Bu kitabın satılarında nasıl benim gözyaşlarım varsa kedimin de pati izleri var. İlk kitabım 2 ay gibi kısa bir sürede 2. baskıya geçti. Çünkü maalesef hemen hemen her aileden bir kişi artık kanser hastası. Kitabı yazmamdaki tek amacım kanser hastalarına destek olmaktı. Onlara ‘yalnız değilsiniz’ mesajını vermekti. Bu hastalığı çocuklara da öğretmek amacıyla Yaşasın Yaşamak kitabımı kaleme aldım. Çünkü çocukların okullarında, sınıflarında, oturduğu apartmanlarında kanser hastası kişiler var. Kitabımda, bu hastalığın bulaşıcı olmadığını, lösemi olan kişilerin kan ve ilik bağışı ile iyileşebileceğini, bu esnada saç dökülmelerinin ve maske takmanın ne kadar normal olduğunu çocukların da öğrenmesini istedim. Lösemiye yakalanan Deniz isimli bir kız çocuğunun hikayesinin anlattığım kitabımda löseminin nasıl bir hastalık olduğunu, çocukların ne öğrenmesi gerektiğini, çocukların arkadaşlarına nasıl davranması gerektiğini onlara uygun bir dille anlattım. Kitabım psikologlar eşliğinde yazıldı ve kitabımın gelirinin bir kısmı Türk Kanser Derneğine bağışlanacak” diye konuştu. “Beni ben yapan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum” Kanser hastalarına “umutsuzluğa kapılmayın” mesajını veren Atmaca, “Umut her zaman var. Tabii ki bu dünyadan göçüp gideceğiz ama tevekküle de inanan biri olarak bunu kabul edip bedenimize iyi bakarak, tedavimizi olarak, ‘Ben bu işi çözeceğim’ diyerek kanseri yenebiliriz. 3 sene önce ben de böyle düşünmüyordum. Umutsuz kaldığım çok zaman oldu ve bu süre içerisinde psikolojik destek de aldım ama bugünkü beni ben yapan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kanseri atlatan Atmaca, sağlık kontrollerinin devam ettiğini söyledi.
Rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, zorlu mücadele sonucu kanseri alt etti. Tedavi sürecini kurgu ile harmanlayarak kaleme aldığı “Sen Yoksun Ben Varım” kitabının ardından lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı çocuk kitabını da yayınlayan Atmaca, kanser teşhisinin 3’üncü yıldönümünde İzmirli kitapseverlerle bir araya geldi.

Rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, zorlu mücadele sonucu kanseri alt etti. Tedavi sürecini kurgu ile harmanlayarak kaleme aldığı “Sen Yoksun Ben Varım” kitabının ardından lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı çocuk kitabını da yayınlayan Atmaca, kanser teşhisinin 3’üncü yıldönümünde İzmirli kitapseverlerle bir araya geldi.

Babasını kaybettikten 3 ay sonra rutin kontrol sırasında 3’üncü evre yumurtalık kanseri olduğunu öğrenen 35 yaşındaki Ceren Atmaca, çeşitli ameliyat ve tedavilerin ardından kanseri yendi. Zorlu mücadelesini kurguyla harmanlayarak yazıya döken Atmaca, 2021 yılında ilk kitabı “Sen Yoksun Ben Varım”ı yayınladı. Atmaca’nın, lösemili bir çocuğun hikayesini anlattığı “Yaşasın Yaşamak” adlı ikinci kitabı da bir ay önce raflardaki yerini aldı. Kanser teşhisinin 3. yılında İzmir’de bir kitabevinde imza günü düzenleyen Atmaca, kitapseverlerle hem söyleşi yaptı hem de kitaplarını imzaladı. Atmaca, "Yaşasın Yaşamak" kitabından elde edilen gelirin bir kısmının Türk Kanser Derneğine bağışlanacağını ifade etti.

Teşhisinin 3. yılında imza günü düzenledi

İmza günü tarihinin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Atmaca, “Bugün sürece başlayalı tam 3 sene oldu ve tam 3 yıl sonra imza günü düzenliyorum. Kanser olduğum rutin bir kontrol sırasında ortaya çıktı ve ortaya çıkana kadar hiçbir belirti vermemişti. Bu sebeple rutin kontrollerin çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Yapılan tetkiklerde 3. evre yumurtalık kanseri olduğumu öğrendim. Teşhis almadan 3 ay önce babamı kaybetmiştim. Dolayısıyla mücadelem iki kat artmıştı. Bu zorlu dönemde ailem ve dostlarım bana gerçekten büyük destek oldu. Bu süreç içerisinde kitaplara yöneldim. İnanılmaz ağrı ve acılar yaşarken kitaplara sığındım. Aslında mesleğimin temelleri de bu dönemde atıldı. Hastalığım pandemi sürecine denk gelmişti ve bir üniversitenin online editörlük kursuna yazıldım. Editörlük sertifikamı alarak bazı yayınevleri için editörlük yapmaya başladım” dedi.

Çocuklara lösemiyi anlattı

Editörlük serüveninin başlamasının ardından ilk kitabını yazan ve şu an bir yayınevinin genel yayın yönetmenliğini yürüten Atmaca, “İlk kitabımı kedimle yazdım. Bu kitabın satılarında nasıl benim gözyaşlarım varsa kedimin de pati izleri var. İlk kitabım 2 ay gibi kısa bir sürede 2. baskıya geçti. Çünkü maalesef hemen hemen her aileden bir kişi artık kanser hastası. Kitabı yazmamdaki tek amacım kanser hastalarına destek olmaktı. Onlara ‘yalnız değilsiniz’ mesajını vermekti. Bu hastalığı çocuklara da öğretmek amacıyla Yaşasın Yaşamak kitabımı kaleme aldım. Çünkü çocukların okullarında, sınıflarında, oturduğu apartmanlarında kanser hastası kişiler var. Kitabımda, bu hastalığın bulaşıcı olmadığını, lösemi olan kişilerin kan ve ilik bağışı ile iyileşebileceğini, bu esnada saç dökülmelerinin ve maske takmanın ne kadar normal olduğunu çocukların da öğrenmesini istedim. Lösemiye yakalanan Deniz isimli bir kız çocuğunun hikayesinin anlattığım kitabımda löseminin nasıl bir hastalık olduğunu, çocukların ne öğrenmesi gerektiğini, çocukların arkadaşlarına nasıl davranması gerektiğini onlara uygun bir dille anlattım. Kitabım psikologlar eşliğinde yazıldı ve kitabımın gelirinin bir kısmı Türk Kanser Derneğine bağışlanacak” diye konuştu.

“Beni ben yapan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum”

Kanser hastalarına “umutsuzluğa kapılmayın” mesajını veren Atmaca, “Umut her zaman var. Tabii ki bu dünyadan göçüp gideceğiz ama tevekküle de inanan biri olarak bunu kabul edip bedenimize iyi bakarak, tedavimizi olarak, ‘Ben bu işi çözeceğim’ diyerek kanseri yenebiliriz. 3 sene önce ben de böyle düşünmüyordum. Umutsuz kaldığım çok zaman oldu ve bu süre içerisinde psikolojik destek de aldım ama bugünkü beni ben yapan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Kanseri atlatan Atmaca, sağlık kontrollerinin devam ettiğini söyledi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.