CEM YALVAÇ ETV’YE KONUK OLDU

ETV ekranlarından canlı olarak yayınlanan, Ramazan Duman ile Gazete Manşetleri programının konukları Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç ve Diyetisyen Özge Ulutaş oldu.

Salihli’nin büyük mahallelerine kurduğu mobil Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile birlikte çiftçi ve üreticilere derin bir nefes aldıran Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, ‘Kuru Üzüm Yiyelim, Yedirelim’ projesini de hayata geçirdi. Vatandaşların daha fazla üzüm tüketmesi gerektiğini söyleyen Başkan Yalvaç, arz talep dengesine vurgu yaptı. Diyetisyen Özge Ulutaş da üzümün insan sağlığı açısından önemine dikkat çekti. MOBİL ÇKS’DEN ÇİFTÇİ MEMNUN Çiftçilerin mobil ÇKS’den memnun olduklarını vurgulayan Başkan Yalvaç, "Öncelikle çiftçilerimiz bu mobil ÇKS uygulamasından çok memnun. Hem beni, hem odamızı hem de yönetim kurulundaki arkadaşlarımızı arayarak bu uygulama hakkında bilgi alıyorlar. Üreticimiz ve çiftçimiz yoğun bir üzüm programından çıktı. Çiftçilerimiz üzümünü kesti, kaldırdı, sattı veya satmaya hala devam ediyor. Üzüm bitti ama zeytin dönemi hala devam ediyor. Çiftçimiz yorulmasın düşüncesinde olduğumuz için ayaklarına giderek mobil ÇKS sistemini kurduk. Bu uygulama karşısında çok iyi tepkiler de alıyoruz. Bu sistemi hayata geçirdiğimiz için çiftçimiz ve biz de çok memnunuz." açıklamasında bulundu. “MAZOT VE BENZİN ÇOK PAHALI” Başkan Yalvaç, "Sayın Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar'ın 'Çiftçiye hizmet ibadettir" sözleriyle bu yola çıktık. Her zaman çiftçimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Mazot ve benzinin durumu ortada, çok pahalı. Salihli ilçesinde uzak köylerimiz var. Çiftçilerin, odamıza gelmesine gerek kalmadan ayaklarına kadar hizmet götürmeye devam edeceğiz. Bu uygulamada, çiftçinin 2023 yılı ÇKS kaydı yapılıyor. Son genelgeden sonra, çiftçimiz E-Devlet şifresini girerek ÇKS yapabiliyor. Yine de çiftçilerimizin odaya gelmesi şart çünkü aktif üyeliğini devam ettirmesi gerekiyor. Odaya gelerek aidatını ödemesi ve pasif duruma düşmemesi gerekiyor. Çiftçi, ÇKS'yi E-Devlet'ten yaparsa pasif duruma düşer. Çiftçi, pasif duruma düşerse mazot desteği alamaz." ifadesinde bulundu. “TARLADAN 11 AY ÇIKMIYORUZ” Vatandaşların üzümü tüketmediğini ifade eden Başkan Yalvaç, "Alın terini toprağa akıtan her çiftçinin hakkını sonuna kadar korumaya devam edeceğiz. Üzümü son haline getirmek için tarladan 11 ay çıkmıyoruz. Üzümü çok zor yetişiyoruz. Üzümün yüzde 85'ini de ihraç ediyoruz. Maalesef Türk halkı üretimini yaptığımız üzümü yemiyor. Hollanda, Almanya, Kanada, Amerika ve İspanya'ya gittiğiniz zaman insanların ekmeklerinde, çikolatalarında ve keklerinde bile üzüm var. Biz bile üzümü üretirken 1-2 avuç yersek yiyoruz. Türk halkı, üzümü yesin ve yedirsin diye bu projeyi hayata geçirdik. Asıl amacımız devlete seslenmektir. Üzümleri; küçük paketlere koyarak öğrencilere, devlet memurlarına, hastalara ve birçok vatandaşa verebiliriz." değerlendirmesinde bulundu. “GİRDİ MALİYETLERİMİZ ÇOK ARTTI” Üzüme olan talebin artırılması gerektiğini dile getiren Başkan Yalvaç, "Üzümün insan sağlığına faydası olduğu gibi ekonomiye de faydası var. Çiftçimizin uzun uğraşlar sonrası para kazanmasını istiyorum. Bu işler arz talep meselesi. Üzüme ne kadar talep artarsa, üreticimiz ve çiftçimizde o kadar para kazanır. Geçen seneden bu zamana kadar olan süreçte girdi maliyetlerimiz çok arttı. Biz Salihli Ziraat Odası olarak devletimizin yanındayız." açıklamasında bulundu. “ÜZÜMÜN ANTİOKSİDAN BİR ÖZELLİĞE SAHİP” Üzümün içinde A, C ve E vitamini olduğunu söyleyen Diyetisyen Özge Ulutaş, "Şehzadeler diyarı olarak da bilinen Manisa'da kuru üzümün önemi ve değeri çok fazla. Lidya döneminde bile Manisa'nın üzüm ovalarına, altın ovası denmekteydi. Üzüm ve yaprağı Manisa için o kadar önemli ki mermer ve çini motiflerine bile bu durum yansımış. Sultanlardan gelen bir söyleyiş olduğu içinde Sultaniye Üzüm denmektedir. Üzüm; içindeki A,C ve E vitamini barındırması dolayısıyla antioksidan bir özelliğe sahip. Üzümün içinde bitkisel protein içeriği de var. Birçok kronik rahatsızlığa karşıda üzümün içinde bulunan bileşenler insan vücudunu korumaktadır. Her insan, diyetinde üzümü muhakkak önemsemesi gerekiyor. Diyabet, yüksek kolesterol ve karaciğer yağlanması olan hastalarında üzüm tüketiminde biraz sınırlıyoruz. Bazen de Tip 2 diyabetinde üzümü yasaklayabiliyoruz." dedi. “ÇOCUKLARIMIZA ÜZÜMÜ SEVDİRELİM” Üzümün faydaları hakkında anne ve babaların bilinçlenmesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Özge Ulutaş, "Yaş üzüm tüketiminde de belli bir seviyede sıvı almış alıyoruz. Sağlık açısında yaş üzümü tercih etmek daha faydalı. Karbonhidrat oranı yüksek olduğu için üzüm tüketilirken süt ya da yoğurdu tavsiye ediyoruz. Üzümü, keklerimize ve birçok ürünümüze takviye edebiliriz. Taze üzümü, üzüm suyu olarak da tüketebiliriz. Çocukluk çağında üzümün tüketilmesi oldukça önemli. Çocukların birçok meyve göre de daha çok tükettiği bir besin. Mevsim geçişlerinde de üzümün tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Bu projede de çocuklarımıza üzüm dağıtacağız. Annelerin ve babaların üzüm hakkında bilinçlenmesini istiyoruz. Çocuklarımıza üzümü sevdirelim.” diyerek sözlerine son verdi.