AKUT VAKFI BAŞKANI NASUH MAHRUKİ ETV’YE KONUK OLDU

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.02.2023 - 17:33, Güncelleme: 13.02.2023 - 17:33
 

AKUT VAKFI BAŞKANI NASUH MAHRUKİ ETV’YE KONUK OLDU

ETV'den canlı olarak yayınlanan Serbest Masa programında Halil Kocakabak'ın bu haftaki konuğu AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki oldu. Canlı yayında Mahruki; depremin yıkıcı etkisi, AKUT’tan ayrılış sürecini ve imar affı gibi konulara değindi.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde ağır hasara yol açtı. Depremde çok sayıda bina yıkılırken, ekiplerin arama kurtarma çalışması aralıksız devam ediyor. ETV'ye konuk olan AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisinden bahsetti. “DEVLET, VATANDAŞIN YANINA GİDEMEDİ” Ordunun deprem sahasında daha fazla görev alması gerektiğini söyleyen Mahruki, "Geçmiş dönemde yaşanan deprem afetlerinde ordu, gelen yardımları koordine ederdi. Ordu ilk saatten itibaren deprem bölgesinde olsaydı; akışı, iletişimi ve lojistik anlamında bir sorun yaşanmazdı. Ordunun gücünü gecikmeli olarak kullandık. Sivil halk muhakkak yapılan çalışmalara destek verir. Ordu, bölgedeki emniyeti ve asayişi çok iyi bir şekilde sağlayabilirdi. İlk 24 saat boyunca vatandaşın yanında kimse yoktu. Vatandaş çaresiz ve yapayalnızdı. Devlet, vatandaşın yanına gidemedi. 17 Ağustos’tan daha büyük bir felaket yaşadık. Dünya çapında bir felaket yaşadık ama bir sistemimiz vardı. Mehmetçiğin ilk saatlerden itibaren vatandaşın yanında olması gerekiyordu. Bu çok üzüntü yaratıcı bir durum ve üzgünüz." dedi. “GSM OPERATÖRLERİ SINIFTA KALDI” GSM operatörlerinin deprem bölgesinde yetersiz kaldığını ifade eden Mahruki, "İletişim, afet durumlarında en önemli iki unsurdan biridir. İletişim kanallarının kopmaması gerekiyor. Bölge bölge olarak iletişim kapasitesinin artırılması gerekirdi. GSM operatörleri deprem felaketinde sınıfta kaldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketini yaşadık. Kesin sayıyı bilmiyoruz ama can kaybının çok yüksek olacağını düşünüyorum" açıklamasında bulundu. “AKUT'TAN İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALDIM” AKUT’tan ayrılırken yaşadığı süreci anlatan Mahruki, "TSK'dan bu görevin alınıp, AFAD'a verilmesi tamamen yanlış bir karar. Acilen bu yanlış karardan geri dönülmeli. İstanbul’da böyle bir afet yaşandığı zaman 150-200 bin kişiyi enkazdan çıkarırız. Deprem bölgesindeki asayişi TSK kadar kimse organize edemez. Yapılan baskılar sonrası da kendi kurmuş olduğum AKUT'tan istifa etmek zorunda kaldım. Arkadaşlarıma da bu dönemde yoğun bir baskı yapıldı. Deprem bölgesinde askerin olmadığını ilk ben söyledim. Bizim amacımız TSK'nın tüm gücüyle sahada olmasını vurgulamıştım. 8-10 tane jandarma eri ile olacak işler değil bunlar." diye konuştu. “DEPREM FIRTINASI YAŞADIK” Enkazdan vatandaşların kurtarılması için ilk 24 saatin çok önemli olduğunu vurgulayan Mahruki, "Belki de 500 yılın afetinden bahsediyoruz. Topyekûn bir mücadele ile duruma el koymamız gerekiyordu. Büyük depremden sonra ise bir deprem fırtınası ile karşı karşıya kaldık. En çok insan depremden sonra 24 saat içinde kurtarılır. Biz bu acil müdahale kısmını maalesef çok kötü bir şekilde kaçırdık." ifadesinde bulundu. “BİNALAR DEPREMDEN HASAR ALABİLİR” Binaların sağlam olunduğundan emin olunması gerektiğini söyleyen Mahruki, "Yaşadığımız binalar ve dairelerin deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapıldığından emin olmamız lazım. Binalar depremden hasar alabilir ama yeter ki depremden hasar almadan çıkabilin. Binanızın ayakta kalacak kadar sağlam olması ilk etapta yeterli. Deprem hakkında alınan eğitim de çok değerli. İnsan ne kadar kendini eğitirse o kadar deprem anında tedbirli olur." açıklamasında bulundu. “İMAR AFFI KÖTÜ BİR KARAR” Mahruki, "İmar affı maalesef alınmış çok kötü bir karar. İnsanlar affedilir, binalar affedilmez. Toplum olarak günlük küçük çıkarlarımızı çok önemsiyoruz. Günlük çıkarlarımızın, nasıl bir felakete sebep olacağını hep beraber gördük. Bir daha benzer bir durumla karşılaşmamak için suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı. Denetim önemli bir konu ama bunu da aksatmadan yapmak gerekiyor." diyerek sözlerine son verdi.
ETV'den canlı olarak yayınlanan Serbest Masa programında Halil Kocakabak'ın bu haftaki konuğu AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki oldu. Canlı yayında Mahruki; depremin yıkıcı etkisi, AKUT’tan ayrılış sürecini ve imar affı gibi konulara değindi.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde ağır hasara yol açtı. Depremde çok sayıda bina yıkılırken, ekiplerin arama kurtarma çalışması aralıksız devam ediyor. ETV'ye konuk olan AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı etkisinden bahsetti.

“DEVLET, VATANDAŞIN YANINA GİDEMEDİ”

Ordunun deprem sahasında daha fazla görev alması gerektiğini söyleyen Mahruki, "Geçmiş dönemde yaşanan deprem afetlerinde ordu, gelen yardımları koordine ederdi. Ordu ilk saatten itibaren deprem bölgesinde olsaydı; akışı, iletişimi ve lojistik anlamında bir sorun yaşanmazdı. Ordunun gücünü gecikmeli olarak kullandık. Sivil halk muhakkak yapılan çalışmalara destek verir. Ordu, bölgedeki emniyeti ve asayişi çok iyi bir şekilde sağlayabilirdi. İlk 24 saat boyunca vatandaşın yanında kimse yoktu. Vatandaş çaresiz ve yapayalnızdı. Devlet, vatandaşın yanına gidemedi. 17 Ağustos’tan daha büyük bir felaket yaşadık. Dünya çapında bir felaket yaşadık ama bir sistemimiz vardı. Mehmetçiğin ilk saatlerden itibaren vatandaşın yanında olması gerekiyordu. Bu çok üzüntü yaratıcı bir durum ve üzgünüz." dedi.

“GSM OPERATÖRLERİ SINIFTA KALDI”

GSM operatörlerinin deprem bölgesinde yetersiz kaldığını ifade eden Mahruki, "İletişim, afet durumlarında en önemli iki unsurdan biridir. İletişim kanallarının kopmaması gerekiyor. Bölge bölge olarak iletişim kapasitesinin artırılması gerekirdi. GSM operatörleri deprem felaketinde sınıfta kaldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketini yaşadık. Kesin sayıyı bilmiyoruz ama can kaybının çok yüksek olacağını düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

“AKUT'TAN İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALDIM”

AKUT’tan ayrılırken yaşadığı süreci anlatan Mahruki, "TSK'dan bu görevin alınıp, AFAD'a verilmesi tamamen yanlış bir karar. Acilen bu yanlış karardan geri dönülmeli. İstanbul’da böyle bir afet yaşandığı zaman 150-200 bin kişiyi enkazdan çıkarırız. Deprem bölgesindeki asayişi TSK kadar kimse organize edemez. Yapılan baskılar sonrası da kendi kurmuş olduğum AKUT'tan istifa etmek zorunda kaldım. Arkadaşlarıma da bu dönemde yoğun bir baskı yapıldı. Deprem bölgesinde askerin olmadığını ilk ben söyledim. Bizim amacımız TSK'nın tüm gücüyle sahada olmasını vurgulamıştım. 8-10 tane jandarma eri ile olacak işler değil bunlar." diye konuştu.

“DEPREM FIRTINASI YAŞADIK”

Enkazdan vatandaşların kurtarılması için ilk 24 saatin çok önemli olduğunu vurgulayan Mahruki, "Belki de 500 yılın afetinden bahsediyoruz. Topyekûn bir mücadele ile duruma el koymamız gerekiyordu. Büyük depremden sonra ise bir deprem fırtınası ile karşı karşıya kaldık. En çok insan depremden sonra 24 saat içinde kurtarılır. Biz bu acil müdahale kısmını maalesef çok kötü bir şekilde kaçırdık." ifadesinde bulundu.

“BİNALAR DEPREMDEN HASAR ALABİLİR”

Binaların sağlam olunduğundan emin olunması gerektiğini söyleyen Mahruki, "Yaşadığımız binalar ve dairelerin deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde yapıldığından emin olmamız lazım. Binalar depremden hasar alabilir ama yeter ki depremden hasar almadan çıkabilin. Binanızın ayakta kalacak kadar sağlam olması ilk etapta yeterli. Deprem hakkında alınan eğitim de çok değerli. İnsan ne kadar kendini eğitirse o kadar deprem anında tedbirli olur." açıklamasında bulundu.

“İMAR AFFI KÖTÜ BİR KARAR”

Mahruki, "İmar affı maalesef alınmış çok kötü bir karar. İnsanlar affedilir, binalar affedilmez. Toplum olarak günlük küçük çıkarlarımızı çok önemsiyoruz. Günlük çıkarlarımızın, nasıl bir felakete sebep olacağını hep beraber gördük. Bir daha benzer bir durumla karşılaşmamak için suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı. Denetim önemli bir konu ama bunu da aksatmadan yapmak gerekiyor." diyerek sözlerine son verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.