TARIMDA KENDİNE YETEN BİR TÜRKİYE ŞART!

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.03.2022 - 17:32, Güncelleme: 14.03.2022 - 17:32
 

TARIMDA KENDİNE YETEN BİR TÜRKİYE ŞART!

Gazetemiz Denge’nin instagram hesabında canlı yayına konuk olarak Özlem Şahin’in sorularını yanıtlayan Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, ‘kıtlık krizi’nin Türkiye’yi tehdit ettiğini ifade ederek önemli açıklamalarda bulundu.
Manisa’da Denge Gazetesi takipçilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve sorularıyla katkıda bulunduğu canlı yayında, gıda fiyatlarındaki yükseliş, tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntıların vatandaşa ve çiftçilere etkileri, üretimi tehdit eden kuraklık tehlikesi konuşuldu. Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş ile gün yüzüne çıkan ‘Tarımda kendi kendine yetemeyen Türkiye’ konusunu nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte açıkladı. GEÇEN SENE 350 LİRAYA DOLAN DEPO ŞİMDİ BİN 400 LİRAYA DOLUYOR! Başkan Yalvaç, üreticiye verilen desteklerin belirsiz ve yetersiz oluşu nedeniyle birçok çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini belirtti. Geçen yıldan bu yana girdi maliyetlerinin her bir kalemine fahiş zamlar geldiğini aktaran Başkan Yalvaç, bunun üstesinden gelemeyen üreticilerin borç içinde kaldığını ifade etti. Son olarak da akaryakıta zam üstüne zam gelmesinin üreticiyi ne yapacağını şaşırtır hale getirdiğini belirten Yalvaç, “Geçen sene 50 litrelik bir mazot deposu olan traktörü 350 liraya dolduruyorduk. Bugün tam 3.2 katı bin 350-400 liraya dolduruyoruz. Çiftçi girdi maliyetlerinin önünde duramıyor. Önce Türk halkını sonra da dünya halkını doyurmak istiyoruz. Çiftçiye mazot konusunda acilen indirim istiyoruz. Çiftçi kayıt sisteminde adı olan çiftçilere ucuz mazot verilsin” dedi. ÇİFTÇİ DESTEKLENMEZSE ÜRETİM DURACAK Üretim için gereken hammaddelerin büyük bir çoğunluğunun ithal edildiği ve üretimde dışa bağımlı hale gelindiği için bugün Türkiye’de ‘kıtlık’ ve ‘gıda krizi’ tartışmalarının gündeme geldiğini belirten Yalvaç, ‘insan eksen insan çıkacak bu topraklarda ‘kıtlık’ konuşmak çok acı’ dedi. Türkiye’nin acilen ‘kendi kendine yetebilen tarım politikalarına’ geri dönmesi için bakanlığa ve Cumhurbaşkanına çağrıda bulunan Yalvaç, “Eğer çiftçi desteklenmezse üretim duracak. Zaten yanlış politikalarla dışa bağımlı hale gelen gıdamız ve tarımımız bu sefer ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Çiftçinin üretimden vazgeçmesi demek, üretimin durması demek bu da kıtlık demek” dedi. SALİHLİ’DE BİNLERCE DEKAR BOŞ KALDI Çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini kaydeden Yalvaç, “Salihli Ovası’ndan örnek vermek gerekirse geçen sene 16 bin dekar civarında domates ekilmiş şu an 10 bin civarında. Buna 5-6 dekar düşüş olarak bakmayın. Bunu tüm Türkiye’ye yaydığınızda 5-6 bin dekar yapar.  Salçalık biber 5-6 bin dekardan 1100-1200’lere düştü. Patlıcan 2 bin 800 dekardan bin 200 dekarlara indi. Çiftçi üretim maliyetini karşılayamam diye geri adım atıyor. Yıllardan beri burada salçalık domates ve biber, turşuluk salata ekimi çok azaldı. Kuraklık, girdi maliyetli ve mazot nedeniyle çiftçiler en az maliyetle üretebilecekleri ürünlere yönelmeye başladı; pamuk, mısır ve tütün gibi” şeklinde konuştu. AYÇİÇEK YAĞI STOKU VAR MI? Türkiye’nin ayçiçek yağının yüzde 64’ünü ürettiğini yüzde 36’sını da Rusya ve Ukrayna’dan ithal ettiğini kaydeden Başkan Yalvaç, stok sorunu olup olmadığına dair şu açıklamayı yaptı; “Ben ziraat odası başkanı olarak buna cevap vermem uygun değil.  Stok sorunu var mı yok mu belli değil ancak bildiğim tek şey var; bizim çiftçilerimiz desteklenirse bu sorunların hiçbiri kalmaz.  2020 yılında 240 ton çekirdek 821 bin ton hammadde yağı almışız biz bu ülkelerden. Maalesef 1 buçuk milyar dolar biz bu ülkelere para vermişiz. Neden bu ülkelere bu kadar veriyoruz da kendi üreticimizi desteklemiyoruz? Bize desteği verin biz üretelim” dedi. KAPALI DEVRE SULAMA SİSTEMİ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU Üretici tehdit eden başka bir unsurun kuraklık olduğunu ifade eden Yalvaç, Gölmarmara’nın yüzde 99 oranında kuruduğunu hatırlatarak, “Yıllar önce Manisa Valimiz öncülüğünde kapalı devre sulama sistemi ile ilgili bir çalışma yapılmış. Bu çalışma arşivde duruyor. Artık bizim kıtlık başladı. Mevsimler ikiye bölündü. 4 mevsim konusu kapandı. O yüzden kapalı sulama sistemi olması gerekiyor ki vahşi sulamadan vazgeçmemiz gerekiyor. Manisa’da kapalı sulama sistemi ile ilgili yapılacak dev yatırıma çiftçimiz de dekar başına ufak rakamla da olsa destek olmaya hazır. Yeter ki arazileri sulansın” diye konuştu. ARTIK ÇİFTÇİ DEĞİL ÜRÜNÜ PAKETLEYEN EFENDİ! Tarım politikası doğrultusunda üretimde gelinen noktada, Musafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” cümlesinin önemine değinen Başkan Yalvaç, günümüz Türkiye’sinde çiftçinin değil ürünü üreticiden alıp, paketleyen pazarlayan aracıların ‘efendi’ olduğunu söyledi. Başkan Yalvaç, eğer çiftçiye acilen destek verilmezse üretimden vazgeçeceğini bununda gerçek bir ‘kıtlık’ yaratacağını yineledi. “Biz Atamızdan ‘Köylü milletin efendisidir’ felsefesini öğrendik. Milli ekonominin temeli tarımdır. Üretmeyen devletler kıtlıkla ve yoksullukla uğraşmaya mahkumdur” dedi.
Gazetemiz Denge’nin instagram hesabında canlı yayına konuk olarak Özlem Şahin’in sorularını yanıtlayan Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, ‘kıtlık krizi’nin Türkiye’yi tehdit ettiğini ifade ederek önemli açıklamalarda bulundu.

Manisa’da Denge Gazetesi takipçilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve sorularıyla katkıda bulunduğu canlı yayında, gıda fiyatlarındaki yükseliş, tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntıların vatandaşa ve çiftçilere etkileri, üretimi tehdit eden kuraklık tehlikesi konuşuldu. Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş ile gün yüzüne çıkan ‘Tarımda kendi kendine yetemeyen Türkiye’ konusunu nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte açıkladı.

GEÇEN SENE 350 LİRAYA DOLAN DEPO ŞİMDİ BİN 400 LİRAYA DOLUYOR!

Başkan Yalvaç, üreticiye verilen desteklerin belirsiz ve yetersiz oluşu nedeniyle birçok çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini belirtti. Geçen yıldan bu yana girdi maliyetlerinin her bir kalemine fahiş zamlar geldiğini aktaran Başkan Yalvaç, bunun üstesinden gelemeyen üreticilerin borç içinde kaldığını ifade etti. Son olarak da akaryakıta zam üstüne zam gelmesinin üreticiyi ne yapacağını şaşırtır hale getirdiğini belirten Yalvaç, “Geçen sene 50 litrelik bir mazot deposu olan traktörü 350 liraya dolduruyorduk. Bugün tam 3.2 katı bin 350-400 liraya dolduruyoruz. Çiftçi girdi maliyetlerinin önünde duramıyor. Önce Türk halkını sonra da dünya halkını doyurmak istiyoruz. Çiftçiye mazot konusunda acilen indirim istiyoruz. Çiftçi kayıt sisteminde adı olan çiftçilere ucuz mazot verilsin” dedi.

ÇİFTÇİ DESTEKLENMEZSE ÜRETİM DURACAK

Üretim için gereken hammaddelerin büyük bir çoğunluğunun ithal edildiği ve üretimde dışa bağımlı hale gelindiği için bugün Türkiye’de ‘kıtlık’ ve ‘gıda krizi’ tartışmalarının gündeme geldiğini belirten Yalvaç, ‘insan eksen insan çıkacak bu topraklarda ‘kıtlık’ konuşmak çok acı’ dedi. Türkiye’nin acilen ‘kendi kendine yetebilen tarım politikalarına’ geri dönmesi için bakanlığa ve Cumhurbaşkanına çağrıda bulunan Yalvaç, “Eğer çiftçi desteklenmezse üretim duracak. Zaten yanlış politikalarla dışa bağımlı hale gelen gıdamız ve tarımımız bu sefer ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Çiftçinin üretimden vazgeçmesi demek, üretimin durması demek bu da kıtlık demek” dedi.

SALİHLİ’DE BİNLERCE DEKAR BOŞ KALDI

Çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini kaydeden Yalvaç, “Salihli Ovası’ndan örnek vermek gerekirse geçen sene 16 bin dekar civarında domates ekilmiş şu an 10 bin civarında. Buna 5-6 dekar düşüş olarak bakmayın. Bunu tüm Türkiye’ye yaydığınızda 5-6 bin dekar yapar.  Salçalık biber 5-6 bin dekardan 1100-1200’lere düştü. Patlıcan 2 bin 800 dekardan bin 200 dekarlara indi. Çiftçi üretim maliyetini karşılayamam diye geri adım atıyor. Yıllardan beri burada salçalık domates ve biber, turşuluk salata ekimi çok azaldı. Kuraklık, girdi maliyetli ve mazot nedeniyle çiftçiler en az maliyetle üretebilecekleri ürünlere yönelmeye başladı; pamuk, mısır ve tütün gibi” şeklinde konuştu.

AYÇİÇEK YAĞI STOKU VAR MI?

Türkiye’nin ayçiçek yağının yüzde 64’ünü ürettiğini yüzde 36’sını da Rusya ve Ukrayna’dan ithal ettiğini kaydeden Başkan Yalvaç, stok sorunu olup olmadığına dair şu açıklamayı yaptı; “Ben ziraat odası başkanı olarak buna cevap vermem uygun değil.  Stok sorunu var mı yok mu belli değil ancak bildiğim tek şey var; bizim çiftçilerimiz desteklenirse bu sorunların hiçbiri kalmaz.  2020 yılında 240 ton çekirdek 821 bin ton hammadde yağı almışız biz bu ülkelerden. Maalesef 1 buçuk milyar dolar biz bu ülkelere para vermişiz. Neden bu ülkelere bu kadar veriyoruz da kendi üreticimizi desteklemiyoruz? Bize desteği verin biz üretelim” dedi.

KAPALI DEVRE SULAMA SİSTEMİ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU

Üretici tehdit eden başka bir unsurun kuraklık olduğunu ifade eden Yalvaç, Gölmarmara’nın yüzde 99 oranında kuruduğunu hatırlatarak, “Yıllar önce Manisa Valimiz öncülüğünde kapalı devre sulama sistemi ile ilgili bir çalışma yapılmış. Bu çalışma arşivde duruyor. Artık bizim kıtlık başladı. Mevsimler ikiye bölündü. 4 mevsim konusu kapandı. O yüzden kapalı sulama sistemi olması gerekiyor ki vahşi sulamadan vazgeçmemiz gerekiyor. Manisa’da kapalı sulama sistemi ile ilgili yapılacak dev yatırıma çiftçimiz de dekar başına ufak rakamla da olsa destek olmaya hazır. Yeter ki arazileri sulansın” diye konuştu.

ARTIK ÇİFTÇİ DEĞİL ÜRÜNÜ PAKETLEYEN EFENDİ!

Tarım politikası doğrultusunda üretimde gelinen noktada, Musafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” cümlesinin önemine değinen Başkan Yalvaç, günümüz Türkiye’sinde çiftçinin değil ürünü üreticiden alıp, paketleyen pazarlayan aracıların ‘efendi’ olduğunu söyledi. Başkan Yalvaç, eğer çiftçiye acilen destek verilmezse üretimden vazgeçeceğini bununda gerçek bir ‘kıtlık’ yaratacağını yineledi. “Biz Atamızdan ‘Köylü milletin efendisidir’ felsefesini öğrendik. Milli ekonominin temeli tarımdır. Üretmeyen devletler kıtlıkla ve yoksullukla uğraşmaya mahkumdur” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.