CHP’Lİ SEMİH BALABAN: “İKTİDAR BURADA ROBİN HOOD’LUK YAPMALIYDI”

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.10.2020 - 13:26, Güncelleme: 26.10.2020 - 13:26
 

CHP’Lİ SEMİH BALABAN: “İKTİDAR BURADA ROBİN HOOD’LUK YAPMALIYDI”

Gazeteniz Denge, gündeme dair tüm gelişmeleri, siyasi partilerin Manisa il ve ilçe temsilcilerinin yorumuyla siz değerli okuyucularına aktarmak adına yeni bir seriye başlıyor. Tamamen bir söyleşi havasında geçecek olan Siyasetin Nabzı köşesi her hafta pazartesi günü önemli isimleri ağırlayacak. 
Manisa’daki siyasi partilerin il ve ilçe temsilcilerinin yorumlarıyla, gündeme dair tüm gelişmeleri gazeteniz Denge’de bulacağınız ‘Siyasetin Nabzı’ köşesine, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban’ın en içten cevaplarıyla başlıyoruz. Eğitimci ve siyasetçi kimliğiyle tanınan, gerçekleşen son CHP kongrelerinde güven tazeleyerek Manisa İl Başkanlığı görevine devam eden Semih Balaban merak edilen tüm soruları yanıtladı. Sizleri, yaptığımız o özel röportajla başbaşa bırakıyoruz… “TABANIMIZ BİZİ NEREYE TAŞIMAK İSTERSE, ORADA OLURUZ” *Uzun yıllardır CHP’nin birçok kademelerinde önemli görevleri başarıyla üstlendiniz. Son delege seçimlerinde de, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gibi önemli bir ismin desteklediği adaya karşı tekrar başkan seçilerek güven tazelediniz. Bunu nasıl yorumluyorsunuz ve bundan sonrası için Semih Balaban’ı nerelerde göreceğiz, parti içerisinde hedefleriniz nelerdir? -CHP Türkiye’de her yönüyle örnek bir partidir. CHP’de il başkanları ve ilçe başkanları atanmaz. Delegelerimizin özgür iradeleriyle başkanlarımız seçilir. Parti içi demokrasi CHP’nin olmazsa olmazlarındandır. Farklı görüşler, CHP için bir zenginliktir.  Demokratik bir şekilde il kongremizi yaptık. Delegeler, bizi tercih etti.  Bize oy veren, vermeyen tüm delegeler başımızın tacıdır. 23 Şubat’tan bu yana bizler en iyi şekilde, birlik beraberlik içerisinde yürüyoruz. Tek bir hedefimiz var; CHP’yi Manisa’da 1. parti yapmak.  Ve en önemlisi, AKP iktidarına demokratik bir şekilde son verip, CHP öncülüğünde Millet İttifakı’yla birlikte ‘Halk İktidarı’nı kurmaktır.  Bunun dışında her şey teferruattır. Başta Grup Başkanvekilimiz Sayın Özgür Özel olmak üzere milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla, meclis üyelerimizle, tek bir hedefe kilitlendik; CHP’yi iktidara taşımak.  Bunun içinde yarın seçim varmış gibi Manisa’da çalışıyoruz. Ben, parti içerisindeki hedefleri kendim belirleyemem. Ben, yıllardır ortak akla inanıyorum. ‘Ben’ yerine, ‘bizi’ kullanmak en doğru kavramdır.  CHP, bir toplumsal mücadelenin önderi partidir. Süreç geldiğinde arkadaşlarla birlikte değerlendiririz. Tabanımız bizi nereye taşımak isterse, orada oluruz. Tabii ki siyasette hedefler vardır. Hedefsiz siyaset olmaz. Bizim temel hedefimiz; toplumsal çıkardır. Bu uğurda mücadele ediyoruz. Şuan için herhangi bir şey açıklamak doğru zaman değil. Herkesin bir hedefi vardır. “HALKA DOKUNAN BİR SİYASET YAPIYORUZ, BUNUN BEDELİNİ ZEKİ BAŞKANIMIZ ÖDEDİ” *Özellikle Koronavirüs salgını döneminde, halkın siyasetçilere en fazla ihtiyaç duyduğu bu süreçte CHP’yi ne kadar başarılı buluyorsunuz? Halkın yanında olmak, sorunlarına çare aramak, ihtiyaçlarına kulak vermek anlamında ne gibi çalışmalarınız var?  -CHP’de bizler 17 ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, milletvekillerimiz ekonomik koşulların bu kadar zor olduğu dönemde şu pandemi koşullarında bir gün bile evde oturmadan, sahada çalıştık. Gerçekten en zor koşullarda halkımıza dokunduk.  Halkın sorunlarını kendi sorunlarımız olarak gördük; işsizin işsizliğiyle, burs bulamayan öğrencinin bursuyla, yurt bulamayan öğrencinin yurt sorunuyla dertlendik. Bunun semeresini de mutlaka alacağız. Halka dokunan, çözüm üreten bir anlayışla, çalışkan bir ekip olarak siyaset yapıyoruz. Bunun bedelini de Zeki Başkanımız ödedi.  Zeki başkanımızda tüm salgın sürecinde sahadaydı. Ne yazık ki koronaya yakalandı.  Kendisi çok güçlü bir kişiliktir, bunu da atlatacağına inanıyorum. Yani CHP, her kademesiyle Mart ile başlayan pandemi sürecinde, 7 aydır en zor şartlarda bile bir kere saha dışında olmamıştır. “İKTİDAR BURADA ROBİN HOOD’LUK YAPMALIYDI” *Peki, siz bu süreçte hep sahada olan bir partinin il başkanı olarak, hükümetin salgın döneminde uyguladığı politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Size göre bu dönemde iktidar tarafından hayata geçirilen olumlu ve olumsuz çalışmalar nelerdir, açıklar mısınız? -Üzülerek söylüyorum, pandemi sürecinden öncede ekonomi bitme noktasındaydı. Tarım üreticileri, esnaf çok zor durumdaydı. Üretici alın terinin karşılığını alamıyordu. Pandemi ile birlikte maalesef insanlar açlık sınırının altında yaşamaya başladılar. İnsanlar için yaşam cehenneme dönüştü. ‘ Evde kal’ diyorlar. Tamam, insanlar evde kalsın ama insanların çoğunun geliri yok.  Geliri olmayan insan evde kalırsa, devletten destek görmezse ne yiyip, ne içecek, nasıl faturalarını ödeyecek? Birçok insan kiracı, ben de bir kiracıyım. Bu insanlar nasıl faturalarını ödeyecek. Bunları kimse düşünmedi. Çalışanlara ve işverenlere sadece esnek çalışmak ödeneği sunuldu.  Bunun olumlu yanı vardır ama esnek çalışma ödeneği ile geçinmekte mümkün değildir. İnsanlara kredi verildi.  O krediler 6 ay sonra ödenecekti. Bu kredilerin ödeme tarihide geldi.  İnsanlar çok zor durumda. Bu kredileri ödeyemiyorlar.  İşsizlik ve esnafın siftah yapamadan dükkan kapatması, bu iktidar döneminde insanlar umutsuzluğa, karamsarlığa hatta intihara sürükleniyor. İktidar ekonomik anlamda bu süreci iyi yönetemedi. İktidar burada Robin Hood’luk yapmalıydı.  Zenginden alıp, yoksula vermeliydi.  O beşli egemen güçlerinin, inşaat firmalarının fedakarlık yapması gerekirdi. İktidar onların üstlerine gidip, zenginden alıp yoksula dağıtmalıydı. Burada görüyoruz ki pandemi süreci zengini daha zenginleştirdi, yoksulu daha da yoksullaştırdı. Zor ve acı bir süreci hep birlikte yaşadık. “SAYIN BAHÇELİ’YE BİZİ HAKLI ÇIKARDIĞI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM” *Yoksulluk’ demişken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Askıda ekmek kampanyası’ açıklaması muhalif partiler tarafından çokça eleştirildi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı? (Gülümseyerek cevap veriyor) -Ben Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Bizim hislerimize tercüman oldu. Biz isteseydik bu kadar etkili olamazdık. Ama bir iktidarın küçük ortağı olarak bu proje, bizim haklılığımızı ortaya çıkardı. Benim söyleyeceğim tek şey; Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum bizi haklı çıkardığı için. “ESKİ VALİMİZE SORDUM AMA CEVAP ALAMADIM, BU BİR DEVLET SIRRI DEĞİLDİR” *Pademi sürecinde hayata geçirilen çalışmalara tekrar dönecek olursak, bu dönemde sağlık alanında uygulanan politikaları ve çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? -Bu süreçte sağlık anlamında nispeten olumlu adımlar atılmıştır. Atılan adımlar yeterli midir, bu tartışılır. Fakat bizim derdimiz, insanların şeffaf ve net bir şekilde bilgilendirilmesidir. Biz bu anlamda şeffaflığı, netliği göremiyoruz. Ben o süreçte buradan ayrılan Sayın Valimiz Ahmet Deniz’e de sormuştum; ‘Manisa’daki vaka, hasta, ölüm sayısı nedir?’ diye.  Bu sorularıma cevap alamamıştım. Bu bir devlet, millet sırrı değildir. İnsanlar artık eskisi gibi açıklamalara güvenmiyorlar. Samimiyetin ölçüsü açıklıktır, şeffaflıktır. Bu konuda iktidarı yapıcı anlamda eleştiriyorum. “5 YIL SONRA HER 2 KİŞİDEN 1’İ KARŞIMIZA İŞSİZLER ORDUSUNA KATILMIŞ OLARAK ÇIKACAK” *Peki Manisa’da uzun yıllardır eğitim alanında hizmet veren bir eğitimci olarak bu süreçte eğitimde atılan adımlar ve uygulanan politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz? -Türkiye’de zaten eğitim hiçbir zaman, hiçbir dönemde fırsat eşitliğine dayalı olmadı. Bizim eğitimdeki en büyük hatamız; mesleki ve teknik eleman eğitimini başaramamış olmamızdır. İnsanlar önce lise kapılarında daha sonra üniversite kapılarında yığılıyorlar. 81 ile üniversite açmak maalesef çözüm olmuyor. Üniversiteyi bitiren insanlar iş bulma konusunda çok daha fazla zorlanıyor. Üniversite bitiren her 3 kişiden 1’i işsiz. Bu böyle giderse 5 yıl sonra her 2 kişiden 1’i karşımıza işsizler ordusuna katılmış olarak çıkacak. Pandemi sürecinde eğitim konusunda altyapının tam hazırlanmadığını görüyoruz. 6 aylık süreçte eğitimin başlayamayacağı ön görülerek Türkiye’nin 4 bir yerinde ihtiyaç envanteri çıkarılarak, ailelerin sosyoekonomik durumları belirlenerek bir yol izlenmeliydi. Ama ne yazık ki hükümet, uzaktan eğitim konusunda da başarılı olamamıştır. Altyapı olmadan, ihtiyaç envanteri belirlenmeden uygulanan bir uzaktan eğitim istenilen sonucu vermemiştir. Önlemler alınarak yüz yüze eğitimin oluşmasını istiyoruz. Çünkü insanlar sosyal bir varlıktır. Bir eğitimci olarak belirtmek isterim ki teknoloji ne kadar ileri olursa olsun 100 yıl sonrada yüz yüze eğitimin yerini hiç bir şey tutmayacaktır. Pandemi sürecinde Türkiye’de eğitim gören bu kuşak, bu dönemi maalesef ki hayatlarının şansız bir dönemi olarak anacaklar. “ALAŞEHİR’DE NE OLDU DA 106 MİLYON BORÇ YAPILDI?” *İktidar olmaya odaklanmış bir şekilde çalışmalarınızı yürütüyorsunuz. 2023 yılında CHP’nin 100. yılını kutlayacaksınız. Bu bağlamda da yerel seçimlere baktığımızda da bir yükseliş içerisindesiniz. Bu yükselişte sağ diye nitelendirilen seçmen bloğunun bir payı var mı? Manisa’da sürekli sahada olduğunuzu belirtiyorsunuz. Burada sağ blok sizi nasıl karşılıyor? Gerçekten de muhafazakar kesim size yaklaşıyor mu? -Bu soruyu sorduğunuz iyi oldu.  Bizim politikamız kucaklayıcıdır. Bizim AKP’ye ve MHP’ye oy veren seçmenle hiçbir sorunumuz yok.  Onlara son derece saygı duyuyoruz. Bizim sorunumuz AKP’nin uyguladığı yanlış ekonomik, siyasi ve hukuk politikaları. Bunları eleştiriyoruz. O değerli seçmen arkadaşlarımızı kucaklıyoruz. Ve onlarında şu dönemde gerçekleri gördüğüne ve gerçekleri gördükçe de AKP’den kurtulmak gerektiğini düşündüğüne inanıyoruz. Hangi partiye oy verirse versin, bütün yurttaşlar başımızın tacıdır. Ama korkmadan da yanlış politikaları eleştireceğiz. Bu konuda yurttaşlarımızı bilinçlendireceğiz.  Bizim o insanlara doğruları dilimizin döndüğünce anlatmamız gerekir.  Her partiye oy veren vatandaşlarımız bizim için değerlidir. Ama yanlışlara, talan ve yağma düzenine son vermek için mücadelemizi sürdürüyoruz. En basit olarak yerel yönetimlerden örnek vereyim; Alaşehir Belediyesi 100 bin nüfuslu bir belediye. Sayın Öküzcüoğlu, o belediyeyi 106 Milyon borçla aldı. Alaşehir’de ne oldu da 106 Milyon borç yapıldı? Bütçesi 50 milyonluk bir belediye, iki katı borçla devralınıyor. Bunların hesabını da biz hukuk anlamında sormak istiyoruz. Bizim bütün işimiz, gücümüz hukuk ve demokrasiyledir. Bunları da hep birlikte gerçekleştireceğiz. “SİYASET AYRIDIR, İNSANİ DEĞERLER AYRIDIR” *İktidarın uyguladığı politikaları sert ve sivri bir dille eleştiriyorsunuz. Hatta bu yüzden geçmişte birkaç kez para cezasına çarptırıldınız. Ancak bunun yanı sıra iktidar başta olmak üzere diğer partililerle sevinçlerin ve üzüntülerin paylaşıldığı organizasyonlarda, açılışlarda bir araya geliyor ve sıcak davranıyorsunuz. Bu da partinizin içerisinde, bazı kesimlerce eleştiriye neden oluyor. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz? -Biz insani değerlere dayalı bir siyaset yapıyoruz. Siyaset ayrıdır, insani değerler ayrıdır. Bir AK Partili arkadaşımızın cenazesi olursa veya MHP’li arkadaşımızın cenazesi olursa bunlara katılmak bizim için insani bir davranış.  Bunları ön plana almadan siyaset yapmanın bir anlamı yoktur. Özellikle Şehzadeler’de Tabane kesimi vardır. CHP’nin yüzde 5 oy aldığı ve en güçsüz olduğum bölgedir Şehzadeler’de burası.  Ama benim kadar oraya giden başka bir siyasetçi yoktur. Oradaki arkadaşlarımız bana oy vermeyebilirler, AK Parti’yi 1. parti yapabilirler bu önemli değil. Biz oraya insani duygularla gidiyoruz.  Biz çağırıldığımız etkinliklere, organizasyonlara koşa koşa gidiyoruz. Bu bizim siyaset tarzımızdır. Kişilerle problemimiz olmaz, anlayışla, yönetimle problemimiz olur. Yanlış bir şey olursa sivri dille de eleştiririz. Ama hakaret etmeden eleştiririz. Bu yöntem, toplumsal barışa katkı yapan en doğru yöntemdir. “ERKEN SEÇİMİN HEMEN ŞU SIRALAR OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM” *CHP'nin son kurultayında yüksek oyla tekrar Parti Meclisi üyesi seçilen Rıfat Nalbantoğlu, geçtiğimiz günlerde CHP Manisa İl Başkanlığını ziyaret ederek burada, ‘Türkiye erken seçime koşuyor’ şeklinde bir açıklamada bulundu. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sizce Türkiye’de bir erken seçim görünüyor mu? -Sayın Nalbantoğlu, Ankara’da bizden daha üst düzeyde siyaset yapan değerli bir büyüğümüz. Manisa il örgütüne sahip çıkan bir değer. Rıfat beyin görüşleri doğrudur. Türkiye, erken seçim havasına girdi ama ben, erken seçimin hemen şu sıralar değil, en az 2022’nin Nisan’ında düşünüyorum. Tam bir erken seçim değil ama zamanından önce 2023 Haziran’ından önce bir seçim olacağını düşünüyorum. Ama bugün, yarın, bahar zamanı seçim var gibi düşüncelere katılmıyorum. Henüz altyapı oluşmadı. AKP kendi durumunu kontrol ediyor, tam bir sonuca varamadı. Önümüzdeki seçimi kaybedeceğini bildiği için şuanda ‘ne tür yasal değişiklikler yaparım, ne tür siyasi mühendislikler yaparım’ onun hesabını yapıyor.  Ama ne tür mühendislik yaparsa yapsın ister erken seçim olsun ister zamanında seçim olsun,  AKP iktidarına halkımız demokratik bir şekilde son verecektir. Benim hep bir deyimimdir bu; AKP uzatmaların uzatmasını oynuyor… “HALKIMIZIN KARŞISINA YÜZÜMÜZ DAHA AK ÇIKACAĞIZ” *AK Parti’nin erken seçime hazır olduğunu düşünmediğinizi söylüyorsunuz. Peki, CHP erken seçime ne kadar hazır? -CHP, tüm örgütleriyle yarın seçim olacakmış gibi hazır. Zaten biraz öncede söyledim; Türkiye’deki tüm CHP örgütleri 7 aydır sahada olduğu için, bu bana göre en büyük hazırlık. Yarın halkımızın karşısına gittiğimizde ‘seçimden seçime geliyorsunuz’ diyemeyecekler.  Bu sefer, halkımızın karşısına daha yüzümüz ak, başımız dik olarak, ‘biz yine geldik’ diyeceğiz. Çünkü seçimden seçime halka dokunmk doğru bir siyaset anlayışı değildir. Türkiye’de ve Manisa’da, seçimden seçime değil, 365 gün  çalışn örgüt anlayışını hayata geçirdik. Hem Manisa’da hem Türkiye’de yapılması muhtemel seçime hazırız. Hatta açıklamıyorlar ancak ben, yeni projelerin bile genel merkezde hazırlandığını biliyorum. Yeri geldiğinde genel başkanımız bunları halka açıklayacak. “ÇÖZÜM ÇOK BASİT; ÜRETİM SEFERBERLİĞİ” *Yoğun çalışma programı arasında bize zaman ayırdığınız, görüşlerinizi bizimle ve değerli okurlarımızla paylaştığınız için tekrar teşekkür ediyoruz. Denge okurlarına son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? -Bu ülkenin kurtuluşu mümkün.  Bu ülke, dünyanın en cennet ülkelerinden biri. Yurtdışında birçok ülkeyi gezmiş biri olarak söylüyorum. Coğrafyasıyla, doğal güzelliğiyle, zengin kaynaklarıyla, genç nüfusuyla burası cennet. Ama ne yazık ki, ülke iyi yöneltilmiyor. 18 yıldır üretimden koptuk. Cari açık çok fazla, çok ciddi bir ithalat var. En basit tarım ürünlerini bile ithal eden bir ülke haline geldik. Çözüm çok basit; tam bir tarımsal üretim seferberliği, sanayide üretim seferberliği, tasarruf seferberliği. Kaynakları iyi kullanmak ve israfları önlemek. Türkiye’de çözülemeyecek bir sorun yok. İktidara geldiğimizde, ‘üretim ve israfı önleme’ anlayışıyla yönetim belirleyeceğiz.  Tekrar, kendimi bu ailenin bir parçası saydığım ETV ve Denge Gazetesi’ne çok teşekkür ediyorum.  Düşüncelerimizi sizler aracılığıyla, Manisa’nın saygın yayın kurumunda anlatma imkanı sunduğunuz için saygılar sunuyorum.
Gazeteniz Denge, gündeme dair tüm gelişmeleri, siyasi partilerin Manisa il ve ilçe temsilcilerinin yorumuyla siz değerli okuyucularına aktarmak adına yeni bir seriye başlıyor. Tamamen bir söyleşi havasında geçecek olan Siyasetin Nabzı köşesi her hafta pazartesi günü önemli isimleri ağırlayacak. 

Manisa’daki siyasi partilerin il ve ilçe temsilcilerinin yorumlarıyla, gündeme dair tüm gelişmeleri gazeteniz Denge’de bulacağınız ‘Siyasetin Nabzı’ köşesine, CHP Manisa İl Başkanı Semih Balaban’ın en içten cevaplarıyla başlıyoruz. Eğitimci ve siyasetçi kimliğiyle tanınan, gerçekleşen son CHP kongrelerinde güven tazeleyerek Manisa İl Başkanlığı görevine devam eden Semih Balaban merak edilen tüm soruları yanıtladı. Sizleri, yaptığımız o özel röportajla başbaşa bırakıyoruz…

“TABANIMIZ BİZİ NEREYE TAŞIMAK İSTERSE, ORADA OLURUZ”

*Uzun yıllardır CHP’nin birçok kademelerinde önemli görevleri başarıyla üstlendiniz. Son delege seçimlerinde de, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel gibi önemli bir ismin desteklediği adaya karşı tekrar başkan seçilerek güven tazelediniz. Bunu nasıl yorumluyorsunuz ve bundan sonrası için Semih Balaban’ı nerelerde göreceğiz, parti içerisinde hedefleriniz nelerdir?

-CHP Türkiye’de her yönüyle örnek bir partidir. CHP’de il başkanları ve ilçe başkanları atanmaz. Delegelerimizin özgür iradeleriyle başkanlarımız seçilir. Parti içi demokrasi CHP’nin olmazsa olmazlarındandır. Farklı görüşler, CHP için bir zenginliktir.  Demokratik bir şekilde il kongremizi yaptık. Delegeler, bizi tercih etti.  Bize oy veren, vermeyen tüm delegeler başımızın tacıdır. 23 Şubat’tan bu yana bizler en iyi şekilde, birlik beraberlik içerisinde yürüyoruz. Tek bir hedefimiz var; CHP’yi Manisa’da 1. parti yapmak.  Ve en önemlisi, AKP iktidarına demokratik bir şekilde son verip, CHP öncülüğünde Millet İttifakı’yla birlikte ‘Halk İktidarı’nı kurmaktır.  Bunun dışında her şey teferruattır. Başta Grup Başkanvekilimiz Sayın Özgür Özel olmak üzere milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla, meclis üyelerimizle, tek bir hedefe kilitlendik; CHP’yi iktidara taşımak.  Bunun içinde yarın seçim varmış gibi Manisa’da çalışıyoruz. Ben, parti içerisindeki hedefleri kendim belirleyemem. Ben, yıllardır ortak akla inanıyorum. ‘Ben’ yerine, ‘bizi’ kullanmak en doğru kavramdır.  CHP, bir toplumsal mücadelenin önderi partidir. Süreç geldiğinde arkadaşlarla birlikte değerlendiririz. Tabanımız bizi nereye taşımak isterse, orada oluruz. Tabii ki siyasette hedefler vardır. Hedefsiz siyaset olmaz. Bizim temel hedefimiz; toplumsal çıkardır. Bu uğurda mücadele ediyoruz. Şuan için herhangi bir şey açıklamak doğru zaman değil. Herkesin bir hedefi vardır.

“HALKA DOKUNAN BİR SİYASET YAPIYORUZ, BUNUN BEDELİNİ ZEKİ BAŞKANIMIZ ÖDEDİ”

*Özellikle Koronavirüs salgını döneminde, halkın siyasetçilere en fazla ihtiyaç duyduğu bu süreçte CHP’yi ne kadar başarılı buluyorsunuz? Halkın yanında olmak, sorunlarına çare aramak, ihtiyaçlarına kulak vermek anlamında ne gibi çalışmalarınız var?

 -CHP’de bizler 17 ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, milletvekillerimiz ekonomik koşulların bu kadar zor olduğu dönemde şu pandemi koşullarında bir gün bile evde oturmadan, sahada çalıştık. Gerçekten en zor koşullarda halkımıza dokunduk.  Halkın sorunlarını kendi sorunlarımız olarak gördük; işsizin işsizliğiyle, burs bulamayan öğrencinin bursuyla, yurt bulamayan öğrencinin yurt sorunuyla dertlendik. Bunun semeresini de mutlaka alacağız. Halka dokunan, çözüm üreten bir anlayışla, çalışkan bir ekip olarak siyaset yapıyoruz. Bunun bedelini de Zeki Başkanımız ödedi.  Zeki başkanımızda tüm salgın sürecinde sahadaydı. Ne yazık ki koronaya yakalandı.  Kendisi çok güçlü bir kişiliktir, bunu da atlatacağına inanıyorum. Yani CHP, her kademesiyle Mart ile başlayan pandemi sürecinde, 7 aydır en zor şartlarda bile bir kere saha dışında olmamıştır.

“İKTİDAR BURADA ROBİN HOOD’LUK YAPMALIYDI”

*Peki, siz bu süreçte hep sahada olan bir partinin il başkanı olarak, hükümetin salgın döneminde uyguladığı politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Size göre bu dönemde iktidar tarafından hayata geçirilen olumlu ve olumsuz çalışmalar nelerdir, açıklar mısınız?

-Üzülerek söylüyorum, pandemi sürecinden öncede ekonomi bitme noktasındaydı. Tarım üreticileri, esnaf çok zor durumdaydı. Üretici alın terinin karşılığını alamıyordu. Pandemi ile birlikte maalesef insanlar açlık sınırının altında yaşamaya başladılar. İnsanlar için yaşam cehenneme dönüştü. ‘ Evde kal’ diyorlar. Tamam, insanlar evde kalsın ama insanların çoğunun geliri yok.  Geliri olmayan insan evde kalırsa, devletten destek görmezse ne yiyip, ne içecek, nasıl faturalarını ödeyecek? Birçok insan kiracı, ben de bir kiracıyım. Bu insanlar nasıl faturalarını ödeyecek. Bunları kimse düşünmedi. Çalışanlara ve işverenlere sadece esnek çalışmak ödeneği sunuldu.  Bunun olumlu yanı vardır ama esnek çalışma ödeneği ile geçinmekte mümkün değildir. İnsanlara kredi verildi.  O krediler 6 ay sonra ödenecekti. Bu kredilerin ödeme tarihide geldi.  İnsanlar çok zor durumda. Bu kredileri ödeyemiyorlar.  İşsizlik ve esnafın siftah yapamadan dükkan kapatması, bu iktidar döneminde insanlar umutsuzluğa, karamsarlığa hatta intihara sürükleniyor. İktidar ekonomik anlamda bu süreci iyi yönetemedi. İktidar burada Robin Hood’luk yapmalıydı.  Zenginden alıp, yoksula vermeliydi.  O beşli egemen güçlerinin, inşaat firmalarının fedakarlık yapması gerekirdi. İktidar onların üstlerine gidip, zenginden alıp yoksula dağıtmalıydı. Burada görüyoruz ki pandemi süreci zengini daha zenginleştirdi, yoksulu daha da yoksullaştırdı. Zor ve acı bir süreci hep birlikte yaşadık.

“SAYIN BAHÇELİ’YE BİZİ HAKLI ÇIKARDIĞI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

*Yoksulluk’ demişken, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Askıda ekmek kampanyası’ açıklaması muhalif partiler tarafından çokça eleştirildi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı?

(Gülümseyerek cevap veriyor)

-Ben Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Bizim hislerimize tercüman oldu. Biz isteseydik bu kadar etkili olamazdık. Ama bir iktidarın küçük ortağı olarak bu proje, bizim haklılığımızı ortaya çıkardı. Benim söyleyeceğim tek şey; Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum bizi haklı çıkardığı için.

“ESKİ VALİMİZE SORDUM AMA CEVAP ALAMADIM, BU BİR DEVLET SIRRI DEĞİLDİR”

*Pademi sürecinde hayata geçirilen çalışmalara tekrar dönecek olursak, bu dönemde sağlık alanında uygulanan politikaları ve çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bu süreçte sağlık anlamında nispeten olumlu adımlar atılmıştır. Atılan adımlar yeterli midir, bu tartışılır. Fakat bizim derdimiz, insanların şeffaf ve net bir şekilde bilgilendirilmesidir. Biz bu anlamda şeffaflığı, netliği göremiyoruz. Ben o süreçte buradan ayrılan Sayın Valimiz Ahmet Deniz’e de sormuştum; ‘Manisa’daki vaka, hasta, ölüm sayısı nedir?’ diye.  Bu sorularıma cevap alamamıştım. Bu bir devlet, millet sırrı değildir. İnsanlar artık eskisi gibi açıklamalara güvenmiyorlar. Samimiyetin ölçüsü açıklıktır, şeffaflıktır. Bu konuda iktidarı yapıcı anlamda eleştiriyorum.

“5 YIL SONRA HER 2 KİŞİDEN 1’İ KARŞIMIZA İŞSİZLER ORDUSUNA KATILMIŞ OLARAK ÇIKACAK”

*Peki Manisa’da uzun yıllardır eğitim alanında hizmet veren bir eğitimci olarak bu süreçte eğitimde atılan adımlar ve uygulanan politikaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Türkiye’de zaten eğitim hiçbir zaman, hiçbir dönemde fırsat eşitliğine dayalı olmadı. Bizim eğitimdeki en büyük hatamız; mesleki ve teknik eleman eğitimini başaramamış olmamızdır. İnsanlar önce lise kapılarında daha sonra üniversite kapılarında yığılıyorlar. 81 ile üniversite açmak maalesef çözüm olmuyor. Üniversiteyi bitiren insanlar iş bulma konusunda çok daha fazla zorlanıyor. Üniversite bitiren her 3 kişiden 1’i işsiz. Bu böyle giderse 5 yıl sonra her 2 kişiden 1’i karşımıza işsizler ordusuna katılmış olarak çıkacak. Pandemi sürecinde eğitim konusunda altyapının tam hazırlanmadığını görüyoruz. 6 aylık süreçte eğitimin başlayamayacağı ön görülerek Türkiye’nin 4 bir yerinde ihtiyaç envanteri çıkarılarak, ailelerin sosyoekonomik durumları belirlenerek bir yol izlenmeliydi. Ama ne yazık ki hükümet, uzaktan eğitim konusunda da başarılı olamamıştır. Altyapı olmadan, ihtiyaç envanteri belirlenmeden uygulanan bir uzaktan eğitim istenilen sonucu vermemiştir. Önlemler alınarak yüz yüze eğitimin oluşmasını istiyoruz. Çünkü insanlar sosyal bir varlıktır. Bir eğitimci olarak belirtmek isterim ki teknoloji ne kadar ileri olursa olsun 100 yıl sonrada yüz yüze eğitimin yerini hiç bir şey tutmayacaktır. Pandemi sürecinde Türkiye’de eğitim gören bu kuşak, bu dönemi maalesef ki hayatlarının şansız bir dönemi olarak anacaklar.

“ALAŞEHİR’DE NE OLDU DA 106 MİLYON BORÇ YAPILDI?”

*İktidar olmaya odaklanmış bir şekilde çalışmalarınızı yürütüyorsunuz. 2023 yılında CHP’nin 100. yılını kutlayacaksınız. Bu bağlamda da yerel seçimlere baktığımızda da bir yükseliş içerisindesiniz. Bu yükselişte sağ diye nitelendirilen seçmen bloğunun bir payı var mı? Manisa’da sürekli sahada olduğunuzu belirtiyorsunuz. Burada sağ blok sizi nasıl karşılıyor? Gerçekten de muhafazakar kesim size yaklaşıyor mu?

-Bu soruyu sorduğunuz iyi oldu.  Bizim politikamız kucaklayıcıdır. Bizim AKP’ye ve MHP’ye oy veren seçmenle hiçbir sorunumuz yok.  Onlara son derece saygı duyuyoruz. Bizim sorunumuz AKP’nin uyguladığı yanlış ekonomik, siyasi ve hukuk politikaları. Bunları eleştiriyoruz. O değerli seçmen arkadaşlarımızı kucaklıyoruz. Ve onlarında şu dönemde gerçekleri gördüğüne ve gerçekleri gördükçe de AKP’den kurtulmak gerektiğini düşündüğüne inanıyoruz. Hangi partiye oy verirse versin, bütün yurttaşlar başımızın tacıdır. Ama korkmadan da yanlış politikaları eleştireceğiz. Bu konuda yurttaşlarımızı bilinçlendireceğiz.  Bizim o insanlara doğruları dilimizin döndüğünce anlatmamız gerekir.  Her partiye oy veren vatandaşlarımız bizim için değerlidir. Ama yanlışlara, talan ve yağma düzenine son vermek için mücadelemizi sürdürüyoruz. En basit olarak yerel yönetimlerden örnek vereyim; Alaşehir Belediyesi 100 bin nüfuslu bir belediye. Sayın Öküzcüoğlu, o belediyeyi 106 Milyon borçla aldı. Alaşehir’de ne oldu da 106 Milyon borç yapıldı? Bütçesi 50 milyonluk bir belediye, iki katı borçla devralınıyor. Bunların hesabını da biz hukuk anlamında sormak istiyoruz. Bizim bütün işimiz, gücümüz hukuk ve demokrasiyledir. Bunları da hep birlikte gerçekleştireceğiz.

“SİYASET AYRIDIR, İNSANİ DEĞERLER AYRIDIR”

*İktidarın uyguladığı politikaları sert ve sivri bir dille eleştiriyorsunuz. Hatta bu yüzden geçmişte birkaç kez para cezasına çarptırıldınız. Ancak bunun yanı sıra iktidar başta olmak üzere diğer partililerle sevinçlerin ve üzüntülerin paylaşıldığı organizasyonlarda, açılışlarda bir araya geliyor ve sıcak davranıyorsunuz. Bu da partinizin içerisinde, bazı kesimlerce eleştiriye neden oluyor. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz?

-Biz insani değerlere dayalı bir siyaset yapıyoruz. Siyaset ayrıdır, insani değerler ayrıdır. Bir AK Partili arkadaşımızın cenazesi olursa veya MHP’li arkadaşımızın cenazesi olursa bunlara katılmak bizim için insani bir davranış.  Bunları ön plana almadan siyaset yapmanın bir anlamı yoktur. Özellikle Şehzadeler’de Tabane kesimi vardır. CHP’nin yüzde 5 oy aldığı ve en güçsüz olduğum bölgedir Şehzadeler’de burası.  Ama benim kadar oraya giden başka bir siyasetçi yoktur. Oradaki arkadaşlarımız bana oy vermeyebilirler, AK Parti’yi 1. parti yapabilirler bu önemli değil. Biz oraya insani duygularla gidiyoruz.  Biz çağırıldığımız etkinliklere, organizasyonlara koşa koşa gidiyoruz. Bu bizim siyaset tarzımızdır. Kişilerle problemimiz olmaz, anlayışla, yönetimle problemimiz olur. Yanlış bir şey olursa sivri dille de eleştiririz. Ama hakaret etmeden eleştiririz. Bu yöntem, toplumsal barışa katkı yapan en doğru yöntemdir.

“ERKEN SEÇİMİN HEMEN ŞU SIRALAR OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

*CHP'nin son kurultayında yüksek oyla tekrar Parti Meclisi üyesi seçilen Rıfat Nalbantoğlu, geçtiğimiz günlerde CHP Manisa İl Başkanlığını ziyaret ederek burada, ‘Türkiye erken seçime koşuyor’ şeklinde bir açıklamada bulundu. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sizce Türkiye’de bir erken seçim görünüyor mu?

-Sayın Nalbantoğlu, Ankara’da bizden daha üst düzeyde siyaset yapan değerli bir büyüğümüz. Manisa il örgütüne sahip çıkan bir değer. Rıfat beyin görüşleri doğrudur. Türkiye, erken seçim havasına girdi ama ben, erken seçimin hemen şu sıralar değil, en az 2022’nin Nisan’ında düşünüyorum. Tam bir erken seçim değil ama zamanından önce 2023 Haziran’ından önce bir seçim olacağını düşünüyorum. Ama bugün, yarın, bahar zamanı seçim var gibi düşüncelere katılmıyorum. Henüz altyapı oluşmadı. AKP kendi durumunu kontrol ediyor, tam bir sonuca varamadı. Önümüzdeki seçimi kaybedeceğini bildiği için şuanda ‘ne tür yasal değişiklikler yaparım, ne tür siyasi mühendislikler yaparım’ onun hesabını yapıyor.  Ama ne tür mühendislik yaparsa yapsın ister erken seçim olsun ister zamanında seçim olsun,  AKP iktidarına halkımız demokratik bir şekilde son verecektir. Benim hep bir deyimimdir bu; AKP uzatmaların uzatmasını oynuyor…

“HALKIMIZIN KARŞISINA YÜZÜMÜZ DAHA AK ÇIKACAĞIZ”

*AK Parti’nin erken seçime hazır olduğunu düşünmediğinizi söylüyorsunuz. Peki, CHP erken seçime ne kadar hazır?

-CHP, tüm örgütleriyle yarın seçim olacakmış gibi hazır. Zaten biraz öncede söyledim; Türkiye’deki tüm CHP örgütleri 7 aydır sahada olduğu için, bu bana göre en büyük hazırlık. Yarın halkımızın karşısına gittiğimizde ‘seçimden seçime geliyorsunuz’ diyemeyecekler.  Bu sefer, halkımızın karşısına daha yüzümüz ak, başımız dik olarak, ‘biz yine geldik’ diyeceğiz. Çünkü seçimden seçime halka dokunmk doğru bir siyaset anlayışı değildir. Türkiye’de ve Manisa’da, seçimden seçime değil, 365 gün  çalışn örgüt anlayışını hayata geçirdik. Hem Manisa’da hem Türkiye’de yapılması muhtemel seçime hazırız. Hatta açıklamıyorlar ancak ben, yeni projelerin bile genel merkezde hazırlandığını biliyorum. Yeri geldiğinde genel başkanımız bunları halka açıklayacak.

“ÇÖZÜM ÇOK BASİT; ÜRETİM SEFERBERLİĞİ”

*Yoğun çalışma programı arasında bize zaman ayırdığınız, görüşlerinizi bizimle ve değerli okurlarımızla paylaştığınız için tekrar teşekkür ediyoruz. Denge okurlarına son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

-Bu ülkenin kurtuluşu mümkün.  Bu ülke, dünyanın en cennet ülkelerinden biri. Yurtdışında birçok ülkeyi gezmiş biri olarak söylüyorum. Coğrafyasıyla, doğal güzelliğiyle, zengin kaynaklarıyla, genç nüfusuyla burası cennet. Ama ne yazık ki, ülke iyi yöneltilmiyor. 18 yıldır üretimden koptuk. Cari açık çok fazla, çok ciddi bir ithalat var. En basit tarım ürünlerini bile ithal eden bir ülke haline geldik. Çözüm çok basit; tam bir tarımsal üretim seferberliği, sanayide üretim seferberliği, tasarruf seferberliği. Kaynakları iyi kullanmak ve israfları önlemek. Türkiye’de çözülemeyecek bir sorun yok. İktidara geldiğimizde, ‘üretim ve israfı önleme’ anlayışıyla yönetim belirleyeceğiz.  Tekrar, kendimi bu ailenin bir parçası saydığım ETV ve Denge Gazetesi’ne çok teşekkür ediyorum.  Düşüncelerimizi sizler aracılığıyla, Manisa’nın saygın yayın kurumunda anlatma imkanı sunduğunuz için saygılar sunuyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hatice Vatansever
(26.10.2020 15:22 - #3121)
Sevgili il başkanım yine tetinde tespitlerle güzel mesajlar vermişsiniz.. yüreğinize ve ağzınıza sağlık .
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.