Cumhur İttifakı Manisa’ya Güç Kattı

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.07.2021 - 10:00, Güncelleme: 16.07.2021 - 10:00
 

Cumhur İttifakı Manisa’ya Güç Kattı

MHP Yunusemre İlçe Başkanlığında 3 dönemdir başkanlık görevini yürüten Avukat Buğra Çelikkanat, Cumhur İttifakı’nın Manisa’ya hizmet noktasında güç kattığını ifade ederek, “Cumhur İttifakı’nın, imar planları veya belediye hizmetlerine çok büyük artısı var. Görüldüğü gibi yıllardır yapılmayan imar planlarında süreç daha çok hızlandı” dedi.
MHP Yunusemre İlçe Başkanlığında 3 dönemdir başkanlık görevini yürüten Avukat Buğra Çelikkanat, pandemi döneminde yaptıkları çalışmaları ve ülke gündemine dair önemli konulardaki görüşlerini Etv ekranlarında aktardı. Salgının yayılmaya başladığı günden beri tüm parti teşkilatıyla beraber Manisalıların yanında olduklarını ifade eden Çelikkanat, ihtiyaç sahibi ailelere destek olmaya yönelik kampanyalar başlattıklarını ifade etti. İlçedeki çalışmalara dair görüşlerini de aktaran Çelikkanat, Türkiye’nin sayılı OSB’lerinden birini içinde barındırmasına rağmen bu özelliğin Manisa’nın esnaf ekonomisine pek katkı sağlamadığını belirtti. Çelikkanat, Manisalıların İzmir’de para harcamasının öne geçecek önemli yatırımların yapılması gerektiğini söyledi. Yunusemre’nin yeni bir yerleşim yeri olduğu için alt ve üst yapıda eksikliklerin söz konusu olduğunu söyleyen Çelikkanat, Cumhur İttifakı’yla beraber burada yıllardır çözülemeyen sorunların çözümünün hız kazandığını ifade etti. Çelikkanat, Türkiye’deki adalet ve eğitim sistemine ilişkinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. O CENAZEDE KARDA ABDEST ALAN İNSANLARI GÖRDÜM -Siyasetle tanışmanız nasıl oldu? -Her ne kadar babam devlet memuru olsa da kendisi Ülkücü’dür. Öğrencilik yıllarında Ankara’da bulunmuş. 80’ler öncesi Türkiye’nin karışık olduğu zamanlarda yakinen siyasetle ilgilenmiş. Tabii benim de ilk tanışmam 1997 yılında 10 yaşındayken Türk dünyasının ölümsüz lideri rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in ölümüyle oldu. Babam beni cenazesine götürmüştü. Nisan ayında o karda kışta yüzbinlerce kişinin ağlaması beni derinden etkilemişti. Yani, “nasıl bir insanı böyle sevebilirler, bu insan nasıl bir iz bıraktı ki bu kadar çok ağlayanı var?” diye. Karda abdest alan insanları gördüm. İnanın, orada gördüğüm görüntüler beni çok etkiledi. Ondan sonra tabii Manisa’ya döndüğümüzde babamdan bu konuyla alakalı eve gelen dergileri, kitapları istedim. Genç yaşta bunları okumaya başladım. Ve kendimi Milliyetçi Hareket Partisi’ne Başbuğu Alparslan Türkeş’in fikriyatına daha sonrasında liderimiz, genel başkanımız Sn. Devlet Bahçeli’nin fikirlerini daha yakın bulduğum için… İlk olarak siyasetle tanışmam böyle oldu. 3 DÖNEMDİR AKTİF OLARAK İLÇE BAŞKANLIĞI YAPIYORUM *İlçe başkanı olma süreciniz nasıl oldu? -Üniversiteden de mezun olup Manisa’ya tamamen döndükten sonra 2014 yılında Yunusemre İlçe Başkanlığı yönetimine girdim. O zamanki ilçe başkanımızla birlikte. Yaşadığımız 2015 seçimlerinden sonra maalesef Yunusemre ilçe yönetiminde ayrışmalar yaşlandı. Genel merkeze karşı da bir hareketlerin içinde bulunuldu. Bu nedenle ben yönetimden istifa ettim ve Murat Yörük’ün de Ülkü Ocakları İl Başkanlığı’na atanmasıyla, onun yönetiminde Ülkü Ocaklarında görev yapmaya başladım. Ardından 2016 yılında Erkan Öztürk’ün İl Başkanı olmasından sonra da 2016 yılı Kasım ayında İlçe Başkanlığı’na atandım. 2017 Mayıs ayında ve 2020 Mayıs ayında kongrede tek çıktık ve devam ettik. 3 dönemdir de aktif olarak İlçe Başkanlığı yapıyorum. “SİYASETTE OLMAZSA OLMAZ KAVRAMIM: AHLAK” *Bu süreçte siyasette ‘olmazsa olmazım’ dediğiniz kavram, kuram var mı? Benim siyasette olmazsa olmaz dediğim kavram ahlak. Zaten Başbuğumuzun da kaleme aldığı 9 Işık Doktrini’nin de ahlakçılık maddesi bulunmaktadır. Tabi ahlaktan anlayışımız Türklük şuurunu İslam şuuruyla birlikte, İslam şuuru doğrultusunda benimsemek ve benimsetmektir. Yani burada ahlaklı olan insan vatanına, milletine bağlı olur. İçinde, yüreğinde insan sevgisi, dürüstlük bulunur. Yüreğinde biraz olsun ahlak bulunduran insan, benim için doğru insandır. Allah korkusu olan insandır. Bu nedenle siyasette de siyasetçilerin ahlaklı olması, ahlak barındırması çok önemli benim için. TÜRKİYE DE SİYASET KİMİ ZAMAN AHLAKLI KİMİ ZAMAN DEĞİL *Peki Türkiye’deki siyaset ortamını ahlakla karşılaştırdığımızda nasıl bir ortam sizce, ahlaklı bir siyaset yapılıyor mu Türkiye’de? -Kimi zaman evet, kimi zaman hayır diyebilirim. Tabii bazı şeyler maalesef farklı yansıtılmakta. Affederseniz bel altı vurmak tabiriyle…Siyasette bunların yerinin olmaması kanaatindeyim. ESKİSİ KADAR OLMAYABİLİR YİNE DE HERKES İSTEDİĞİ HER ŞEYİ SÖYLEYEBİLECEK NOKTADA *Geçmişe baktığımızda siyasi ortam biraz daha hoşgörülüymüş gördüğümüz kadarıyla. Yine aynı şekilde medyada farklı görüşteki insanlar çıkıp görüşlerini rahatça anlatabiliyorlar mı, sizce bu süreç hala devam ediyor mu? -Yani kanaatimce devam ediyor çünkü baktığımız zaman herkes televizyonda her şeyi söyleyebiliyor yalan da olsa, doğru da olsa… Yani bugün hareket de edebiliyorlar ama hala hoşgörü anlamında belki eskisi kadar olmayabilir. Yine de herkes istediği her şeyi söyleyebilecek noktada diye düşünüyorum. İNSANLARIN HUKUK VE ADALETE OLAN GÜVENİ AZALDI *Bir avukat siyasetçi olarak ‘Türkiye’de Hukuk’ denince ilk olarak aklınıza ne geliyor? -İnsanların hukuk ve adalete olan güvenin azaldığı. Maalesef yargılama sürecindeki eksiklikler, yargılama sürecinin yavaş işlemesi, uzun sürelere çıkması…Yani bu konuya olan güvenin azaldığını görmekteyiz. *Peki bu güvenin azalması neyden kaynaklanıyor? -Bunlar şimdi yıllardır söylenen uygulamalar neticesinde gerçi en son hukuk konusundaki, adalet konusundaki sıkıntıları gidermek adına sürekli yargı paketleri düzenleniyor. Bunlar aslında iyi çalışmalar. En son yargı paketinde mesela, somut delil olmadan tutuklanmama durumu var. Yani bunlar, bu konudaki eksiklikleri giderebilecek çalışmalar olduğunu düşünüyorum. Tabi yeterli mi? Yeterli olmayabilir. Daha farklı şeyler de yapılması gerekebilir ama devletimiz bunu en kısa sürede çözecektir diye umut ediyorum. SİSTEME OTURTULAMAYACAK DÜZEYDE BİR SORUN DEĞİL *Adalet sistemi karmaşık bir konu mu? Yıllardır çözülmediği için soruyorum. Yani bir sisteme oturtturulamayacak düzeyde bir sorun mu? -Yok hayır oturtturulamayacak düzeyde bir sorun değil. Zaten reformlar belirli aralıklarla sürekli yapılmakta. Yani en son bu yargılama süreçleriyle alakalı olarak, geçtiğimiz yıllarda hukukta bir değişiklik yapıldı. Ve hedef süre formu diye bir şey konuldu dosyalara. Burada, işte şu kadar süre içinde bitirilmesi diye. Ama bunlar tabi bazı eksikliklerden, usuli işlerden dolayı aksamakta. EĞİTİM SİSTEMİNİN BAŞTAN AŞAĞI REFORME EDİLMESİ GEREK *MHP Lideri Devlet Bahçeli, partinizin grup toplantısında sınavsız üniversiteye geçiş önerisinde bulundu. Bu öneriyle ne hedefleniyor? -Bu açıklamanın çok yerinde olduğunu ve gecikmiş ele alınması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Yani öncelikle eğitim sistemini baştan aşağı reforme ederek sınavsız geçişi sağlamak gerekiyor. Çocuklarımızı okula başladığı andan itibaren karakteristik özelliklerine göre ve yatkın olduğu sayısal, sözel, eşit ağırlık veya farklı mecralarda. Bunlara göre eğitip, yönlendirebilmek gerekiyor. BUNU SAĞLARSAK ÜNİVERSİTELİ İŞSİZLERİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ *Türkiye’de üniversiteli gençlerin en büyük sorunu ‘işsizlik’, bu öneri işsizliğe mi çözüm olacak? -Şimdi birçok üniversitemiz var. Tamam, herkes üniversite mezunu olsun, herkes okusun ama iş bulamadıktan sonra bunun hiçbir önemi yok. Maalesef bugün bile hukuk mezunları, farklı işlerde çalışmak zorunda kalabiliyor. Şimdi bir de 2-3 saatlik bir sınavla, milyonlarca gencin kaderini belirliyoruz. Sınava girmeden önce hastalanabilir, sosyal hayatında problemleri olabilir. Görüyoruz sınav kapılarında çocuklar yerlere düşüyor sınava yetişebilmek için. O heyecanı, o stresi yaşayan insan, nasıl sınavına girip başarılı olacaklar? 2-3 saatlik bir sınav için onca emeğin heba edilmesi hoş bir durum değil. Bu bizim için çok acı verici bir durum. Bu nedenle gençlerimizi okula başladığı andan itibaren, yatkınlıklarına göre yönlendirip sınavsız olarak üniversiteye geçmeleri ve her alanda kalifiyeli insanların yetişmesi…Bunun önüne geçilmesi amacıyla bu açıklama yapılmıştır. Tabi en başta eğitim reformu, bu açıklamanın esas amacıdır. Eğer bunu sağlarsak üniversiteli işsizlerin önüne geçebiliriz diye düşünüyorum. PANDEMİ BAŞLAR BAŞLAMAZ VATANDAŞLARIMIZIN YANINDA OLDUK *Pandemi sürecinde neler yaptınız, sahaya çıktınız mı, sahada nelerle karşılaştınız? -Biz, daha çok vatandaşlarımıza yardım noktasında faaliyetlerde bulunduk. Süreç başlar başlamaz ilk, başkanlık ile bize kim ulaştıysa, o kişilerin tüm eksiklerini gidermeye çalıştık. Daha sonra yine İl Başkanlığımızla birlikte ‘ÜŞÜRLERSE ÜŞÜRÜZ, EŞYALARIMIZI PAYLAŞIYORUZ’ adı altında bir etkinlik paylaştık. Malum kış aylarında insanlarımız ekonomik yönden etkilendikleri için biz de etkilendik tabi. Eşya, yakacak, kıyafet yardımlarında bulunduk. Daha sonra ilçe başkanlığımıza ait yaklaşık 1000 m²’lik bir depo kiraladık. Bu depoda yardıma muhtaç ailelere yardım severlerin ihtiyaç fazlası, her türlü eşya, gıda, yakacakları vs. depolayıp mahalle temsilciliklerin ve diğer insanların bizlere ulaştırdığı insanlara tek tek gönderdik. TÜM TEŞKİLATLARIMIZLA BERABER KAN BAĞIŞINDA BULUNDUK -Tabii bir de devletimizin ve Kızılay’ın bulunduğu kan stoklarının azaldığı çağrıyla, tüm teşkilatımızla birlikte birkaç seferde kan bağışında bulunduk. Yani tamamen yardım amaçlı, hizmet odaklı bu dönemde görev yaptık. Siyasi faaliyetleri bir kenarı bıraktık ama ağustos ayında kongre yaptık. Yeni binamıza taşındık bu dönemde. Tüm teşkilatların katılımıyla çok güzel bir açılış gerçekleştirdik. DEVLETİMİZİN YETERLİ DESTEĞİ VERDİĞİ KANAATİNDEYİM *Peki, bu dönemde vatandaşlara ve esnaflara verilen destek yeterli miydi sizce? -Tabi her şey imkanlar dahilinde olması gerektiği kanaatindeyim. Zaten öyle de oluyor. Pandemi başlar başlamaz devletimiz 100 milyar liralık destek paketi açıkladı. Bunun içinde SGK primlerinin ertelenmesi, krediler, kısa çalışma ödeneği gibi imkanlar vardı. Pandeminin uzamasıyla da farklı destek paketleri açıldı.6 ay ertelemeli krediler… Birçok vatandaşımız bundan yararlandı. Ben devletimizin yeterli çalışmalar yürütüp, yeterli desteği verdiği kanaatindeyim. TÜRKİYE’NİN SAYILI OSB’LERİNDEN BİRİ İLÇEMİZDE *2016 yılından beri ilçe başkanısınız. Size göre Yunusemre’nin artısı ve etkisi nedir? Bir de Cumhur İttifakı’ndan sonra hem Yunusemre ilçe yönetimine hem de Manisa’ya nasıl bir etkisi oldu sizce? -Artı yönlerinden biri özellikle Organize Sanayi Bölgesi’nin tamamen ilçemizde olması. Türkiye’nin sayılı Organize Sanayi Bölgeleri’nden biri zaten. Bu da ülkemiz, ilimiz ve çevre illerimiz için çok büyük bir istihdam sağlamakta. Yine artı yönlerinden biri, üniversitemizin en büyük yerleşkesinin ilçemizde bulunması…Bunları sıralayabilirim. Aynı zamanda hem Organize Sanayi’nin bulunup da hem de tarım yapılabilecek arazilerin de fazla olması ilçemiz için artı yönler. YUNUSEMRE İLÇESİ HALA DAHA ŞEHZADELER’E BAĞLI KONUMDA -Eksi yönler olarak Organize Sanayi’de ya da herhangi bir kurumda çalışan insanların, parasını Manisa’da kazanıp, İzmir’de oturup orada harcaması. Bunun önüne geçmek için çok verimli çalışmalar yapılmasını düşünmekteyim. Aynı şekilde üniversite öğrencilerinin de İzmir’in çok yakın olması nedeniyle, burada eğitim görüyorlar ama İzmir’de kalıyorlar. Ve bu da sosyal hayatı ister istemez etkiliyor. Ekonomik anlamda da büyük etkisi var. Tabi burası yeni kurulan bir ilçe bu yüzden eksiklikleri var. Mesela hala daha Yunusemre ilçesi Şehzadeler’e bağlı konumda. KENT MEYDANI PROJESİ İLÇEYE YENİ BİR SOLUK GETİRECEK -Yeni yapılan imar projelerinde bunların giderilebileceği kanaatindeyim. Çok güzel pir proje var, Kent Meydanı…Yeni belediye binası, kaymakamlıklar, müze ve meydan yapılıyor. Tabi zamanla olacak şeyler bunlar. İnşallah en kısa zamanda tamamlanacak diye düşünüyorum. YILLARDIR YAPILMAYAN İŞLER CUMHUR İTTİFAKI’YLA HIZLANDI -Cumhur İttifakı’na da gelecek olursak, bu imar planları veya bu belediye anlamında hizmette çok büyük artısı var. Biz 2016 yılında hizmete geldiğimizde Yunusemre Belediye Meclisi’nde 10, Büyük Millet Meclisi’nde de Milliyetçi Hareket Partisi olarak Yunusemre’den 2 meclis üyemiz vardı. Biz o zaman dahi, ortada Cumhur İttifakı yokken, Yunusemre ilçesi için hayırlı olan tüm kararlara çekinmeden, siyaset yapmadan evet oyunu kullandık. Ve bir an önce hayata geçirilmesi için de gerek komisyonda gerek mecliste istedik. Aynı şekilde Cumhur İttifakı’nda da bütün olarak, yani siyaset bitmeden amasız, fakatsız, kararları hızlı alabilme, hızlı şekilde icraata geçirebilme noktasında çok büyük artısı olduğunu düşünmekteyim. Zaten burada da görüyorsunuz yıllardır yapılmayan imar planları falan, süreç daha çok hızlandı. CUMHUR İTTİFAKI BİR GÖNÜL BİRLİKTELİĞİ -Cumhur İttifak’ı biliyorsunuz ki bir gönül birlikteliği, herhangi bir proje değildir. Gönül birlikteliğinde de herkes samimi olduktan sonra her şey çok daha rahat ilerlemektedir. Biz şimdi Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi ve AK Parti ilçe Başkanımız Fatih Katıöz ile sürekli irtibat halindeyiz. Aynı şekilde meclis üyelerimiz ve teşkilatlarımızla da… Mesela bugün AK Parti’ye gelen, Büyükşehir noktasındaki talepler vs. hemen bize iletiliyor. Biz de gerekli işlemleri yapıp, ilgili birimlere aktarıyoruz. Aynı şekilde bizim için de öyle. Yani koordine olup tek bir teşkilat gibi çalıştıktan sonra her türlü engelin üstesinden geldik. Gelmeye de devam edeceğiz inşallah. BAŞKA YERE MUHTAÇ OLMADAN KENDİ KENDİNE YETEBİLEN BİR YUNUSEMRE *Peki MHP Yunusemre İl Başkanı olarak, Yunusemre ilçesinde yapılmasını istediğiniz, beklediğiniz en büyük hayaliniz nedir? -Dediğim gibi başka yere muhtaç olmadan kendi kendine yetebilen bir Yunusemre… Sosyal alanlarıyla, çarşısıyla, alt yapı-üst yapısıyla kendini tamamen yenilemiş, tamamlamış, hiçbir yere ihtiyacı olmayan, güvenli, huzurlu, bol yeşilli bir Yunusemre’nin hayali var. MİLLETVEKİLLİĞİ HEDEFİM YOK *Peki şu anda ilçe başkanısınız, ilerleyen süreçte neler hedefliyorsunuz? -Bizim hedefimiz, ilçe başkanı olmadan önce de bize bu teklifle geldiklerinde, sadece bu görevi layıkıyla yerine getirmekti öncelikle. Yani siyasetten muradımız, bizlere insanların sadece hayır duasıdır. Öncelikle bunu sağlamak bizim en büyük, en öncelikli hedefimizdir. Bunu sağladıktan sonra huzurlu, mutlu bir şekilde görevimizi devredebiliriz. Zaten artık 5 yıla yakın bir süredir ilçe başkanlığında bulunmaktayız. Bu çalışmalar sayesinde inşallah hayır duasını almışızdır diye düşünüyorum. Zaten Milliyetçi Hareket Partisi’nde görev istenmez, görev alınmaz, görev verilir. İlerleyen zamanlarda açıkçası her siyasetçinin milletvekilliği gibi hedefleri vardır ama benim öyle bir hedefim yok.
MHP Yunusemre İlçe Başkanlığında 3 dönemdir başkanlık görevini yürüten Avukat Buğra Çelikkanat, Cumhur İttifakı’nın Manisa’ya hizmet noktasında güç kattığını ifade ederek, “Cumhur İttifakı’nın, imar planları veya belediye hizmetlerine çok büyük artısı var. Görüldüğü gibi yıllardır yapılmayan imar planlarında süreç daha çok hızlandı” dedi.

MHP Yunusemre İlçe Başkanlığında 3 dönemdir başkanlık görevini yürüten Avukat Buğra Çelikkanat, pandemi döneminde yaptıkları çalışmaları ve ülke gündemine dair önemli konulardaki görüşlerini Etv ekranlarında aktardı. Salgının yayılmaya başladığı günden beri tüm parti teşkilatıyla beraber Manisalıların yanında olduklarını ifade eden Çelikkanat, ihtiyaç sahibi ailelere destek olmaya yönelik kampanyalar başlattıklarını ifade etti. İlçedeki çalışmalara dair görüşlerini de aktaran Çelikkanat, Türkiye’nin sayılı OSB’lerinden birini içinde barındırmasına rağmen bu özelliğin Manisa’nın esnaf ekonomisine pek katkı sağlamadığını belirtti. Çelikkanat, Manisalıların İzmir’de para harcamasının öne geçecek önemli yatırımların yapılması gerektiğini söyledi. Yunusemre’nin yeni bir yerleşim yeri olduğu için alt ve üst yapıda eksikliklerin söz konusu olduğunu söyleyen Çelikkanat, Cumhur İttifakı’yla beraber burada yıllardır çözülemeyen sorunların çözümünün hız kazandığını ifade etti. Çelikkanat, Türkiye’deki adalet ve eğitim sistemine ilişkinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.

O CENAZEDE KARDA ABDEST ALAN İNSANLARI GÖRDÜM

-Siyasetle tanışmanız nasıl oldu?

-Her ne kadar babam devlet memuru olsa da kendisi Ülkücü’dür. Öğrencilik yıllarında Ankara’da bulunmuş. 80’ler öncesi Türkiye’nin karışık olduğu zamanlarda yakinen siyasetle ilgilenmiş. Tabii benim de ilk tanışmam 1997 yılında 10 yaşındayken Türk dünyasının ölümsüz lideri rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in ölümüyle oldu. Babam beni cenazesine götürmüştü. Nisan ayında o karda kışta yüzbinlerce kişinin ağlaması beni derinden etkilemişti. Yani, “nasıl bir insanı böyle sevebilirler, bu insan nasıl bir iz bıraktı ki bu kadar çok ağlayanı var?” diye. Karda abdest alan insanları gördüm. İnanın, orada gördüğüm görüntüler beni çok etkiledi. Ondan sonra tabii Manisa’ya döndüğümüzde babamdan bu konuyla alakalı eve gelen dergileri, kitapları istedim. Genç yaşta bunları okumaya başladım. Ve kendimi Milliyetçi Hareket Partisi’ne Başbuğu Alparslan Türkeş’in fikriyatına daha sonrasında liderimiz, genel başkanımız Sn. Devlet Bahçeli’nin fikirlerini daha yakın bulduğum için… İlk olarak siyasetle tanışmam böyle oldu.

3 DÖNEMDİR AKTİF OLARAK İLÇE BAŞKANLIĞI YAPIYORUM

*İlçe başkanı olma süreciniz nasıl oldu?

-Üniversiteden de mezun olup Manisa’ya tamamen döndükten sonra 2014 yılında Yunusemre İlçe Başkanlığı yönetimine girdim. O zamanki ilçe başkanımızla birlikte. Yaşadığımız 2015 seçimlerinden sonra maalesef Yunusemre ilçe yönetiminde ayrışmalar yaşlandı. Genel merkeze karşı da bir hareketlerin içinde bulunuldu. Bu nedenle ben yönetimden istifa ettim ve Murat Yörük’ün de Ülkü Ocakları İl Başkanlığı’na atanmasıyla, onun yönetiminde Ülkü Ocaklarında görev yapmaya başladım. Ardından 2016 yılında Erkan Öztürk’ün İl Başkanı olmasından sonra da 2016 yılı Kasım ayında İlçe Başkanlığı’na atandım. 2017 Mayıs ayında ve 2020 Mayıs ayında kongrede tek çıktık ve devam ettik. 3 dönemdir de aktif olarak İlçe Başkanlığı yapıyorum.

SİYASETTE OLMAZSA OLMAZ KAVRAMIM: AHLAK”

*Bu süreçte siyasette ‘olmazsa olmazım’ dediğiniz kavram, kuram var mı?

Benim siyasette olmazsa olmaz dediğim kavram ahlak. Zaten Başbuğumuzun da kaleme aldığı 9 Işık Doktrini’nin de ahlakçılık maddesi bulunmaktadır. Tabi ahlaktan anlayışımız Türklük şuurunu İslam şuuruyla birlikte, İslam şuuru doğrultusunda benimsemek ve benimsetmektir. Yani burada ahlaklı olan insan vatanına, milletine bağlı olur. İçinde, yüreğinde insan sevgisi, dürüstlük bulunur. Yüreğinde biraz olsun ahlak bulunduran insan, benim için doğru insandır. Allah korkusu olan insandır. Bu nedenle siyasette de siyasetçilerin ahlaklı olması, ahlak barındırması çok önemli benim için.

TÜRKİYE DE SİYASET KİMİ ZAMAN AHLAKLI KİMİ ZAMAN DEĞİL

*Peki Türkiye’deki siyaset ortamını ahlakla karşılaştırdığımızda nasıl bir ortam sizce, ahlaklı bir siyaset yapılıyor mu Türkiye’de?

-Kimi zaman evet, kimi zaman hayır diyebilirim. Tabii bazı şeyler maalesef farklı yansıtılmakta. Affederseniz bel altı vurmak tabiriyle…Siyasette bunların yerinin olmaması kanaatindeyim.

ESKİSİ KADAR OLMAYABİLİR YİNE DE HERKES İSTEDİĞİ HER ŞEYİ SÖYLEYEBİLECEK NOKTADA

*Geçmişe baktığımızda siyasi ortam biraz daha hoşgörülüymüş gördüğümüz kadarıyla. Yine aynı şekilde medyada farklı görüşteki insanlar çıkıp görüşlerini rahatça anlatabiliyorlar mı, sizce bu süreç hala devam ediyor mu?

-Yani kanaatimce devam ediyor çünkü baktığımız zaman herkes televizyonda her şeyi söyleyebiliyor yalan da olsa, doğru da olsa… Yani bugün hareket de edebiliyorlar ama hala hoşgörü anlamında belki eskisi kadar olmayabilir. Yine de herkes istediği her şeyi söyleyebilecek noktada diye düşünüyorum.

İNSANLARIN HUKUK VE ADALETE OLAN GÜVENİ AZALDI

*Bir avukat siyasetçi olarak ‘Türkiye’de Hukuk’ denince ilk olarak aklınıza ne geliyor?

-İnsanların hukuk ve adalete olan güvenin azaldığı. Maalesef yargılama sürecindeki eksiklikler, yargılama sürecinin yavaş işlemesi, uzun sürelere çıkması…Yani bu konuya olan güvenin azaldığını görmekteyiz.

*Peki bu güvenin azalması neyden kaynaklanıyor?

-Bunlar şimdi yıllardır söylenen uygulamalar neticesinde gerçi en son hukuk konusundaki, adalet konusundaki sıkıntıları gidermek adına sürekli yargı paketleri düzenleniyor. Bunlar aslında iyi çalışmalar. En son yargı paketinde mesela, somut delil olmadan tutuklanmama durumu var. Yani bunlar, bu konudaki eksiklikleri giderebilecek çalışmalar olduğunu düşünüyorum. Tabi yeterli mi? Yeterli olmayabilir. Daha farklı şeyler de yapılması gerekebilir ama devletimiz bunu en kısa sürede çözecektir diye umut ediyorum.

SİSTEME OTURTULAMAYACAK DÜZEYDE BİR SORUN DEĞİL

*Adalet sistemi karmaşık bir konu mu? Yıllardır çözülmediği için soruyorum. Yani bir sisteme oturtturulamayacak düzeyde bir sorun mu?

-Yok hayır oturtturulamayacak düzeyde bir sorun değil. Zaten reformlar belirli aralıklarla sürekli yapılmakta. Yani en son bu yargılama süreçleriyle alakalı olarak, geçtiğimiz yıllarda hukukta bir değişiklik yapıldı. Ve hedef süre formu diye bir şey konuldu dosyalara. Burada, işte şu kadar süre içinde bitirilmesi diye. Ama bunlar tabi bazı eksikliklerden, usuli işlerden dolayı aksamakta.

EĞİTİM SİSTEMİNİN BAŞTAN AŞAĞI REFORME EDİLMESİ GEREK

*MHP Lideri Devlet Bahçeli, partinizin grup toplantısında sınavsız üniversiteye geçiş önerisinde bulundu. Bu öneriyle ne hedefleniyor?

-Bu açıklamanın çok yerinde olduğunu ve gecikmiş ele alınması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Yani öncelikle eğitim sistemini baştan aşağı reforme ederek sınavsız geçişi sağlamak gerekiyor. Çocuklarımızı okula başladığı andan itibaren karakteristik özelliklerine göre ve yatkın olduğu sayısal, sözel, eşit ağırlık veya farklı mecralarda. Bunlara göre eğitip, yönlendirebilmek gerekiyor.

BUNU SAĞLARSAK ÜNİVERSİTELİ İŞSİZLERİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRİZ

*Türkiye’de üniversiteli gençlerin en büyük sorunu ‘işsizlik’, bu öneri işsizliğe mi çözüm olacak?

-Şimdi birçok üniversitemiz var. Tamam, herkes üniversite mezunu olsun, herkes okusun ama iş bulamadıktan sonra bunun hiçbir önemi yok. Maalesef bugün bile hukuk mezunları, farklı işlerde çalışmak zorunda kalabiliyor. Şimdi bir de 2-3 saatlik bir sınavla, milyonlarca gencin kaderini belirliyoruz. Sınava girmeden önce hastalanabilir, sosyal hayatında problemleri olabilir. Görüyoruz sınav kapılarında çocuklar yerlere düşüyor sınava yetişebilmek için. O heyecanı, o stresi yaşayan insan, nasıl sınavına girip başarılı olacaklar? 2-3 saatlik bir sınav için onca emeğin heba edilmesi hoş bir durum değil. Bu bizim için çok acı verici bir durum. Bu nedenle gençlerimizi okula başladığı andan itibaren, yatkınlıklarına göre yönlendirip sınavsız olarak üniversiteye geçmeleri ve her alanda kalifiyeli insanların yetişmesi…Bunun önüne geçilmesi amacıyla bu açıklama yapılmıştır. Tabi en başta eğitim reformu, bu açıklamanın esas amacıdır. Eğer bunu sağlarsak üniversiteli işsizlerin önüne geçebiliriz diye düşünüyorum.

PANDEMİ BAŞLAR BAŞLAMAZ VATANDAŞLARIMIZIN YANINDA OLDUK

*Pandemi sürecinde neler yaptınız, sahaya çıktınız mı, sahada nelerle karşılaştınız?

-Biz, daha çok vatandaşlarımıza yardım noktasında faaliyetlerde bulunduk. Süreç başlar başlamaz ilk, başkanlık ile bize kim ulaştıysa, o kişilerin tüm eksiklerini gidermeye çalıştık. Daha sonra yine İl Başkanlığımızla birlikte ‘ÜŞÜRLERSE ÜŞÜRÜZ, EŞYALARIMIZI PAYLAŞIYORUZ’ adı altında bir etkinlik paylaştık. Malum kış aylarında insanlarımız ekonomik yönden etkilendikleri için biz de etkilendik tabi. Eşya, yakacak, kıyafet yardımlarında bulunduk. Daha sonra ilçe başkanlığımıza ait yaklaşık 1000 m²’lik bir depo kiraladık. Bu depoda yardıma muhtaç ailelere yardım severlerin ihtiyaç fazlası, her türlü eşya, gıda, yakacakları vs. depolayıp mahalle temsilciliklerin ve diğer insanların bizlere ulaştırdığı insanlara tek tek gönderdik.

TÜM TEŞKİLATLARIMIZLA BERABER KAN BAĞIŞINDA BULUNDUK

-Tabii bir de devletimizin ve Kızılay’ın bulunduğu kan stoklarının azaldığı çağrıyla, tüm teşkilatımızla birlikte birkaç seferde kan bağışında bulunduk. Yani tamamen yardım amaçlı, hizmet odaklı bu dönemde görev yaptık. Siyasi faaliyetleri bir kenarı bıraktık ama ağustos ayında kongre yaptık. Yeni binamıza taşındık bu dönemde. Tüm teşkilatların katılımıyla çok güzel bir açılış gerçekleştirdik.

DEVLETİMİZİN YETERLİ DESTEĞİ VERDİĞİ KANAATİNDEYİM

*Peki, bu dönemde vatandaşlara ve esnaflara verilen destek yeterli miydi sizce?

-Tabi her şey imkanlar dahilinde olması gerektiği kanaatindeyim. Zaten öyle de oluyor. Pandemi başlar başlamaz devletimiz 100 milyar liralık destek paketi açıkladı. Bunun içinde SGK primlerinin ertelenmesi, krediler, kısa çalışma ödeneği gibi imkanlar vardı. Pandeminin uzamasıyla da farklı destek paketleri açıldı.6 ay ertelemeli krediler… Birçok vatandaşımız bundan yararlandı. Ben devletimizin yeterli çalışmalar yürütüp, yeterli desteği verdiği kanaatindeyim.

TÜRKİYE’NİN SAYILI OSB’LERİNDEN BİRİ İLÇEMİZDE

*2016 yılından beri ilçe başkanısınız. Size göre Yunusemre’nin artısı ve etkisi nedir? Bir de Cumhur İttifakı’ndan sonra hem Yunusemre ilçe yönetimine hem de Manisa’ya nasıl bir etkisi oldu sizce?

-Artı yönlerinden biri özellikle Organize Sanayi Bölgesi’nin tamamen ilçemizde olması. Türkiye’nin sayılı Organize Sanayi Bölgeleri’nden biri zaten. Bu da ülkemiz, ilimiz ve çevre illerimiz için çok büyük bir istihdam sağlamakta. Yine artı yönlerinden biri, üniversitemizin en büyük yerleşkesinin ilçemizde bulunması…Bunları sıralayabilirim. Aynı zamanda hem Organize Sanayi’nin bulunup da hem de tarım yapılabilecek arazilerin de fazla olması ilçemiz için artı yönler.

YUNUSEMRE İLÇESİ HALA DAHA ŞEHZADELER’E BAĞLI KONUMDA

-Eksi yönler olarak Organize Sanayi’de ya da herhangi bir kurumda çalışan insanların, parasını Manisa’da kazanıp, İzmir’de oturup orada harcaması. Bunun önüne geçmek için çok verimli çalışmalar yapılmasını düşünmekteyim. Aynı şekilde üniversite öğrencilerinin de İzmir’in çok yakın olması nedeniyle, burada eğitim görüyorlar ama İzmir’de kalıyorlar. Ve bu da sosyal hayatı ister istemez etkiliyor. Ekonomik anlamda da büyük etkisi var. Tabi burası yeni kurulan bir ilçe bu yüzden eksiklikleri var. Mesela hala daha Yunusemre ilçesi Şehzadeler’e bağlı konumda.

KENT MEYDANI PROJESİ İLÇEYE YENİ BİR SOLUK GETİRECEK

-Yeni yapılan imar projelerinde bunların giderilebileceği kanaatindeyim. Çok güzel pir proje var, Kent Meydanı…Yeni belediye binası, kaymakamlıklar, müze ve meydan yapılıyor. Tabi zamanla olacak şeyler bunlar. İnşallah en kısa zamanda tamamlanacak diye düşünüyorum.

YILLARDIR YAPILMAYAN İŞLER CUMHUR İTTİFAKI’YLA HIZLANDI

-Cumhur İttifakı’na da gelecek olursak, bu imar planları veya bu belediye anlamında hizmette çok büyük artısı var. Biz 2016 yılında hizmete geldiğimizde Yunusemre Belediye Meclisi’nde 10, Büyük Millet Meclisi’nde de Milliyetçi Hareket Partisi olarak Yunusemre’den 2 meclis üyemiz vardı. Biz o zaman dahi, ortada Cumhur İttifakı yokken, Yunusemre ilçesi için hayırlı olan tüm kararlara çekinmeden, siyaset yapmadan evet oyunu kullandık. Ve bir an önce hayata geçirilmesi için de gerek komisyonda gerek mecliste istedik. Aynı şekilde Cumhur İttifakı’nda da bütün olarak, yani siyaset bitmeden amasız, fakatsız, kararları hızlı alabilme, hızlı şekilde icraata geçirebilme noktasında çok büyük artısı olduğunu düşünmekteyim. Zaten burada da görüyorsunuz yıllardır yapılmayan imar planları falan, süreç daha çok hızlandı.

CUMHUR İTTİFAKI BİR GÖNÜL BİRLİKTELİĞİ

-Cumhur İttifak’ı biliyorsunuz ki bir gönül birlikteliği, herhangi bir proje değildir. Gönül birlikteliğinde de herkes samimi olduktan sonra her şey çok daha rahat ilerlemektedir. Biz şimdi Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi ve AK Parti ilçe Başkanımız Fatih Katıöz ile sürekli irtibat halindeyiz. Aynı şekilde meclis üyelerimiz ve teşkilatlarımızla da… Mesela bugün AK Parti’ye gelen, Büyükşehir noktasındaki talepler vs. hemen bize iletiliyor. Biz de gerekli işlemleri yapıp, ilgili birimlere aktarıyoruz. Aynı şekilde bizim için de öyle. Yani koordine olup tek bir teşkilat gibi çalıştıktan sonra her türlü engelin üstesinden geldik. Gelmeye de devam edeceğiz inşallah.

BAŞKA YERE MUHTAÇ OLMADAN KENDİ KENDİNE YETEBİLEN BİR YUNUSEMRE

*Peki MHP Yunusemre İl Başkanı olarak, Yunusemre ilçesinde yapılmasını istediğiniz, beklediğiniz en büyük hayaliniz nedir?

-Dediğim gibi başka yere muhtaç olmadan kendi kendine yetebilen bir Yunusemre… Sosyal alanlarıyla, çarşısıyla, alt yapı-üst yapısıyla kendini tamamen yenilemiş, tamamlamış, hiçbir yere ihtiyacı olmayan, güvenli, huzurlu, bol yeşilli bir Yunusemre’nin hayali var.

MİLLETVEKİLLİĞİ HEDEFİM YOK

*Peki şu anda ilçe başkanısınız, ilerleyen süreçte neler hedefliyorsunuz?

-Bizim hedefimiz, ilçe başkanı olmadan önce de bize bu teklifle geldiklerinde, sadece bu görevi layıkıyla yerine getirmekti öncelikle. Yani siyasetten muradımız, bizlere insanların sadece hayır duasıdır. Öncelikle bunu sağlamak bizim en büyük, en öncelikli hedefimizdir. Bunu sağladıktan sonra huzurlu, mutlu bir şekilde görevimizi devredebiliriz. Zaten artık 5 yıla yakın bir süredir ilçe başkanlığında bulunmaktayız. Bu çalışmalar sayesinde inşallah hayır duasını almışızdır diye düşünüyorum. Zaten Milliyetçi Hareket Partisi’nde görev istenmez, görev alınmaz, görev verilir. İlerleyen zamanlarda açıkçası her siyasetçinin milletvekilliği gibi hedefleri vardır ama benim öyle bir hedefim yok.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Serseri
(17.07.2021 12:33 - #3621)
Muradiyenin halini görmüyorsunuz herhalde
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
istifa
(26.07.2021 10:33 - #3627)
cengiz istifa.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.