MHP MANİSA İL BAŞKANI ÖMER BAYSAL’DAN DOBRA DOBRA AÇIKLAMALAR İÇİMİZDEKİ HAİNLER!

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.11.2020 - 16:38, Güncelleme: 02.11.2020 - 16:38
 

MHP MANİSA İL BAŞKANI ÖMER BAYSAL’DAN DOBRA DOBRA AÇIKLAMALAR İÇİMİZDEKİ HAİNLER!

Son yerel seçimlerde, kendi yönetimlerinde olan ilçe belediyelerinin kaybediliş sebebini ‘parti içindeki hainler’ sözleriyle anlatan MHP Manisa İl Başkanı Ömer Baysal, “Teşkilat içerisinde bulunup, farklı partiler için çalışan kişiler bize zarar vermiştir. Seçimin hemen akabinde bu kişiler tespit edilip ihraç edilmiştir.”dedi.
‘Siyasetin Nabzı’ köşemizin bu haftaki konuğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Avk. Ömer Baysal oldu. Başkan Baysal, kendisi ve siyasi gündemler hakkında merak edilen tüm soruları içtenlikle yanıtladı. Baysal’a sorduğumuz sorular, özelden genele şeklinde bir sıralama doğrultusunda oldu. Röportajımızda, Baysal’ın özel hayatını da biraz irdeledik biraz. ‘Siyaset dışında neler yapar, ne düşünür, ne okur?’ diye merak ederek, sorduk bu soruları. Daha sonra siyaset konularına geçtik. Özel hayatına dair verdiği cevaplar ‘aile babası’ motifini gözler önüne sererken, siyasete dair verdiği cevaplar ise çok konuşulacak türden oldu.  Tüm sorularımızı içtenlikle cevap vererek, bizi yanıtsız bırakmayan samimi açıklamalarda bulunan Sayın Baysal’a teşekkür ediyoruz.  Ve sizleri o çok konuşulacak açıklamalarla başbaşa bırakıyoruz… Röportaj: Özlem ŞAHİN Fotoğraf: Tolgacan DUYAR *“Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Ömer Baysal kimdir?”sorusu ile röportaja başlamak istiyorum. Okurlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? -22 Nayıs 1982 Manisa doğumluyum.  İlk, orta ve lise bütün öğrenimimi Manisa’da tamamladım. Ardından 9 Eylül Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2005 yılından bu yana Manisa’da serbest olarak avukatlık yapıyrum. Evliyim, iki çocuğum var.  “SİYASETLE 2007’DE TANIŞTIM” *Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu? -Milliyetçi-ülkücü hareketle tanışmam, 2007-2008 yıllarında ocaklarda oldu. Bir nefer olarak girdiğim ülkü ocaklarında; ocak yöneticiliği, ocak ikinci başkanlığı ardından Milliyetçi Hareket Partsi İl Yöneticiliği, il başkan yardımcılığı görvini icra ettim. Allah nasip etti, şuanda il başkanı olarak görevime devam ediyorum. *Ailede başka siyasetçi var mı? Aileden gelen bir şey mi siyasi hareketin içinde yer almak. -Siyaset aileden gelen birşey değil bizde. Dediğim gibi ülkü ocakları çok başka bir kurumdur. Ülkü ocakları bizim gönlümüzde çok farklı bir yere sahip. “EN BÜYÜK HOBİM: ÇOCUKLARIMLA PLAYSTATİON OYNAMAK VE KAYKAY KULLANMAYA ÇALIŞMAK” *Yoğun çalışma temponuz dışında yapmaktan ve vakit geçirmekten keyif aldığınız hobileriniz var mı?   -İş hayatı, siyaset, aile hayatı ve uyku diye günü 4’e bölebiliyoruz. Mesela benim yapmaktan en çok hoşlandığım hobilerimden bir tanesi; çocuklarımla playstation oynamak.  Onun dışında araç kullanmak. Kızımın kullandığı kaykayı kullanmaya çalışmak. Bunlar hobiler arasına giriyorsa bunlardır benim hobilerim. *En sevdiğiniz kitap nedir? Sizi en çok etkileyen kitap? Denge okurlarına, özellikle hangi kitabı tavsiye edersiniz? -Size ilginç bir kitap olabilir ama yıllar önce okuduğum ‘Şeker Portakalı’dır, beni en çok etkileyen kitap. Kitaptaki anlatım, konu, kitap içindeki diyaloglar beni fazlasıyla etkilemişti. Bu kitabı okumayan vatandaşlarımıza Şeker Portakalı’nı okumalarını tavsiye ediyorum. Biraz çocuk kitabı olarak kalabilir ama kesinlikle okunması gereken bir kitaptır. ÖMER BAYSAL’IN SİYASETTE OLMAZSA OLMAZI *Siyasete geri dönecek olursak, siyaset sizin için neyi ifade ediyor? Siyasette olmazsa olmazınız nedir? -Siyaset aslında tanımı gereğincede toplumda farklı görüşte olan kişilerin uzlaştırılmasıdır. Bu anlamdan yola çıkarsak bence siyasette olmazsa olmaz; bir uzlaşı kültürü ve saygı olması gerekiyor. Sorunuzun cevabı bence bu; siyasette olmazsa olmaz şeyler uzlaşı ve karşılıklı saygıdır. *Peki, bu uzlaşı kültürü ve saygı şuanda siyasette var mı sizce? -Baktığımız zaman bazı yerlerde kaçsada  Türkiye siyasetinde bu var. Manisa ölçeğinde bakarsak da ben bunu görüyorum. Hangi parti başkanı yada hangi düşünceden olursa olsun, Manisa ne kadar büyükşehir olsa da, insanlar sürekli birbirlerini gördükleri için bir saygı çerçevesi içerisindeler. En azından biz cevabımızı belli bir saygı çerçevesinde onlara veriyoruz. “BAZI SİYASİ PARTİLER MESNETSİZ ELEŞTİRİ YAPARAK SAYGIYI KAÇIRIYOR” *Manisa’nın siyaset atmosferini nasıl değerlendiriyorsunuz? Burada nasıl bir siyaset hakim? Biraz önceki konuşmalarınızda siyasetteki saygı ve uzlaşı kültüründen söz etmiştiniz. Manisa’da bu durum nasıl? -Manisa’nın siyasi atmosferini değerlendirecek olursak, belli bir saygının olduğunu düşünüyorum ben. Bazı noktalarda bazı siyasi partilerin bu saygıyı kaçırıyorlar. Şimdi bu saygıyı kaçırırkende soyut, mesnetsiz eleştirilerle kaçırıyorlar. *‘Bazıları’ derken? Bunu biraz daha açabilir miyiz? Kimler, nasıl saygıyı kaçırıyor sizce? -Son eleştirilerden de gördüğümüz üzere mesela; su ücretleri ile alakalı vs. eleştiriler. Bir çözüm önerisi getirmeyen eleştiri, mesnetsiz eleştiridir.  İşin dozu birazcık burada kaçıyor. Eleştiri arkasından bir çözüm getirmesi gerekir ama bu yok. “MANİSA’YI GERÇEKTEN DE MHP’NİN KALESİ YAPACAĞIZ” *MHP Manisa İl Teşkilatı olarak hedefleriniz nedir? -Bizim en önemli hedefimiz Manisa’yı Milliyetçi Hareket Partisi’nin kalesi yapmak. Büyükşehir Belediye Başkanlığının Milliyetçi Hareket Partisi’nde olması, yerel ölçekte bir kale yapmıştır. Bunun genelede yayılması gerekiyor. İnsanların bizim düşüncelerimizi, fikirlerimizi tam olarak anlatmamız gerekiyor. Biz bunu başarırsak Manisa’yı gerçektende Milliyetçi Hareket Partisi’nin kalesi yapacağımıza ben inanıyorum. “İNSANLAR MANİSA’DA, MHP İLE BELEDİYECİLİĞİN NASIL YAPILDIĞINI GÖRDÜLER” *Milliyetçi Hareket Partisi 3 dönemdir Cengiz Ergün başkanlığında Manisa’yı yönetiyor. Neden Manisalılar 3 dönemdir tercihlerini Başkan Ergün’den yana kullanıyor sizce? -Bizim için en zor seçim 2009 yılında yapılan yerel seçimlerdi. Çünkü, insanların Milliyetçi Hareket Partili bir belediyenin neler yapabileceğini bilmediği bir dönemdi. 2009 seçimlerinde gerçekten de başarılı bir çalışmayla biz yerel belediyeyi aldık. O zamanlar büyükşehir değildik, merkez belediyeydik. Ondan sonraki seçimlerde insanlar zaten belediyeciliğin nasıl yapıldığını gördüler. Şimdi insanlar bu durumu gördükten sonra diğer seçimler daha kolay oldu.  İnsanlar bir şeyi daha gördü; mesnetsiz, soyut eleştirilerle seçimlerin kazanılamayacağını gördü. Hiçbir çözüm önerisi getirmeyen, sadece eleştiriye dayalı çalışmalar başarı getirmiyor. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak onu yapmadık ve sonuç ortada. 2009 öncesi merkez ilçeler Şehzadeler ve Yunusemre’ye bakarsak Manisa’nın gelişimini zaten görebiliyoruz. Biz bunu halkımıza da anlattığımız ve gösterdiğimiz düşüncesindeyim. CUMHUR İTTİFAKI’NIN MANİSA’DAKİ 4 İLÇEYİ KAYBETMESİ *Son yerel seçim öncesi MHP ve AK Parti’nin yönetiminde olan Turgutlu, Alaşehir, Saruhanlı, Akhisar ilçelerinin 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı’na geçmesini neye bağlıyorsunuz? Sizce bu ilçelerde tercihler neden Millet İttifakı’ndan yana oldu? Bunun analizini yaptınız mı? -Öncelikle bu, halkımızın takdiridir. Biz teşkilat olarak bunların analizlerini tek tek yaptık. İlçe bazlıda yaptık. İlk kez ittifak olarak girilen bir yerel seçimdi. Çalışmalarımızı ona göre dizayn ettik. Baktığımızda her ilçenin kazanılamamasında farklı farklı sebepleri var.  Ama ortak bir sebebi söyleyecek olursak; teşkilat içerisinde bulunup farklı partiler için çalışan kişiler bize zarar vermiştir. Seçimin hemen akibininde bu kişiler tespit edilip ihraç edilmiştir. “İÇİMİZDEKİ HAİNLER NEDENİYLE O İLÇELERİ KAYBETTİK” *Teşkilat içinde ‘hainlik’ yapan kişilerin olduğunu mu söylüyorsunuz yani? -Hainler diyebiliriz. Çünkü hainliğin tanımı da budur. Bulunduğu toplum içerisinde destek vermeyip başka bir siyasi partiye destek veriyorsa bunun adı hainliktir. *Seçimlerden sonra tüm o kişiler bulunup gereği yapıldı diyorsunuz… -Evet, gereğini yaptık. Yapmak zorundayız çünkü istedikleri olmadığı zaman, şahsi menfaatlerine uygun bir ortam bulmadıkları zaman, başka bir parti lehine çalışıyorlarsa tüzük gereğince ihraçları gerekiyor bunların.  “İYİ PARTİ’YE GEÇENLERİN BU DURUMDAN MEMNUN OLMADIKLARI ORTADA” MHP’nin içinden doğan İYİ Parti’yi analiz eder misiniz? Sizce siyasette ve toplumda bir heyecan yarattılar mı? -‘Bu parti, halkta bir heyecan yarattı mı?’nın cevabını aslında seçim sonuçlarında görüyoruz. Bir heyecan yaratmadıkları ortada. Partimiz bünyesinden ayrılıp İYİ Parti bünyesine geçen arkadaşların geneline baktığımızda, bu onların kişisel tercihleridir. Yaptığımız görüşmelerde ya da gelen haberlerde bu durumdan çokta memnun olmadıkları ortadadır. Bir kesimle ya da çok az kesim, burada iyi niyetli değildir. Bu kesimi de şöyle tanımlayabiliriz; istedikleri adaylık olmadığı zaman, menfaatlerine uygun ortam bulamadıkları zaman bizden ayrılmış ve diğer insanları kandırarak o parti bünyesine geçmişlerdir. Tabii ki onları ayrı tutuyoruz ama genele baktığımız zaman insanların kendi tercihidir bu. MHP’Lİ BAYSAL’DAN KORONAVİRÜS SÜRECİ DEĞERLENDİRMESİ *Bir de dilerseniz yaşadığımız bu zorlu sürece değinelim. Türkiye ve Manisa bazında bakacak olursak koronavirüs süreci nasıl geçiyor sizce? Yetkin kuruluşlar tarafından doğru adımlar atılıyor mu? -Öncelikle devletimizin her türlü tedbiri aldığını düşünüyorum. Ama sanki sürecin uzamasından dolayı halkımız olarak biz de içine dahiliz, hafife alıyoruz galiba bu işi.  Devletimiz tedbir almasına rağmen biz onlara uymuyorsak, işte orada sıkıntı çıkıyor. Baktığımız zaman, kafeler ve sokaklarda insanlar sosyal mesafe dinlemeksizin hala birbirlerine sarılıp, dip dibe oturuyor. “PARTİMİZDEN 1 KİŞİ BİLE HASTALANMADI” * Manisa teşkilatınızda koronavirüs salgınında durum nedir? -Genel merkezimizin talimatları doğrultusunda bizler de tüm hijyen kurallarına teşkilat olarak uyguluyoruz. Partimizden bu zamana kadar 1 kişinin bile hastalanmaması bu konuda başarımızı gösteriyor. “BU KAMPANYAYA CHP DESTEK VERSEYDİ BİZ O ZAMAN YANLIŞ YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜRDÜK” *MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Askıda Ekmek’ kampanyası muhalefet tarafından ‘yoksulluğun tescili’ olarak nitelendirilerek eleştirildi. CHP, Bahçeli’nin kendilerine tercüman olduğunu söyleyerek teşekkür etti.  Siz ne düşünüyorsunuz? Yanlış mı aksedildi bu konu? Neden bu kadar tepkilere neden oldu? -Zaten bu kampanyaya CHP destek verseydi, biz o zaman yanlış bir şey yaptığımızı düşünürdük. Öncelikle bunu söyleyeyim. Askıda ekmek kampanyasının aslında çıkış noktası dar ve orta gelirlilere bir nebze yardım amacı taşıyor. Yani, amacımız budur. Bir elin verdiğini diğer el  görmez. Elimizden geldiğince yardımdır. Ama biraz öncede söylediğim gibi, bazı kesimler siz ne yaparsanız yapın eleştirirler… Biz onlara yaranmak için bir şey yapmayız. Yaptığımızdan da onlardan destek beklemeyiz. Mesela bu açıklamayı yapan CHP, Alaşehir sokaklarında Türk Bayrağının yerlere serilmesine, üzerlerinde araçlar geçmesine sessiz kalmaktadır. Yani burada da farklı düşünceler var. Liderimizin çok güzel bir sözü vardır; “Benim aklım Türkiye’dir” diye.  Bizim aklımız hep Türkiye’dir. MHP’Lİ BAYSAL’DAN ERKEN SEÇİM YORUMU *Son günlerde gündemi meşgul eden ‘erken seçim’ söylentilerine hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek Partisi’nen Selçuk Özdağ erken seçimim kesin tarihini bile verdi; “1 Mayıs 2021’de seçim olabilir” şeklinde açıklamaları oldu. Yine diğer muhalefet partileri tam tarih vermeseler de erken seçimin kapıda olduğunu söylüyorlar…   -Ben erken seçim olacağını düşünmüyorum. Türkiye’de bir karışıklık çıkarmak için bu söylentilerin ortaya atıldığını düşünüyorum. Yani, bunu ortaya atanların çok da iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum.  Çünkü bir taraf sokak çağrısında bulunuyor, bir taraf erken seçim diyor. Bunlar ülkeye zarar verici şeyler. Kesinlikle erken seçim olabileceğine ihtimal vermiyorum.  Farklı bir seçimden bahsediyorlarsa onu bilmiyorum. “BU KRİZ SADECE TÜRKİYE’YE ÖZGÜ DEĞİL” *Erken seçim söylentilerinin en büyük gerekçesi ‘ekonominin kötü gidişatı’ olarak gösteriliyor. Bu bağlamda siz Türkiye’nin ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz? -Ekonomi olarak baktığımızda da, dünya genelinde çok ciddi bir ekonomik kriz mevcut.  Bu durumun Türkiye’ye yansıması da ortada. Elimizden gelen tüm tedbirleri almak durumunda olduğumuzu düşünüyorum.  Yani bu ekonomik krizin sadece Türkiye’ye özgü olduğunu düşünmüyorum.  Şuna inanıyorum ki, Türk halkı olarak bununda üstesinden geliriz. *Benim soracağım sorular bu kadardı. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı? -Bence her soruyu sorduğunuzu düşünüyorum. Özelden genele doğru… Ben çok teşekkür ediyorum sizlere, çok sağolun. *Biz de, bu yoğun çalışma temponuz arasında bizlere vakit ayırdığınız ve verdiğiniz samimi yanıtlar için size teşekkür ediyoruz.
Son yerel seçimlerde, kendi yönetimlerinde olan ilçe belediyelerinin kaybediliş sebebini ‘parti içindeki hainler’ sözleriyle anlatan MHP Manisa İl Başkanı Ömer Baysal, “Teşkilat içerisinde bulunup, farklı partiler için çalışan kişiler bize zarar vermiştir. Seçimin hemen akabinde bu kişiler tespit edilip ihraç edilmiştir.”dedi.

‘Siyasetin Nabzı’ köşemizin bu haftaki konuğu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Avk. Ömer Baysal oldu. Başkan Baysal, kendisi ve siyasi gündemler hakkında merak edilen tüm soruları içtenlikle yanıtladı. Baysal’a sorduğumuz sorular, özelden genele şeklinde bir sıralama doğrultusunda oldu. Röportajımızda, Baysal’ın özel hayatını da biraz irdeledik biraz. ‘Siyaset dışında neler yapar, ne düşünür, ne okur?’ diye merak ederek, sorduk bu soruları. Daha sonra siyaset konularına geçtik. Özel hayatına dair verdiği cevaplar ‘aile babası’ motifini gözler önüne sererken, siyasete dair verdiği cevaplar ise çok konuşulacak türden oldu.  Tüm sorularımızı içtenlikle cevap vererek, bizi yanıtsız bırakmayan samimi açıklamalarda bulunan Sayın Baysal’a teşekkür ediyoruz.  Ve sizleri o çok konuşulacak açıklamalarla başbaşa bırakıyoruz…

Röportaj: Özlem ŞAHİN

Fotoğraf: Tolgacan DUYAR

*“Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Ömer Baysal kimdir?”sorusu ile röportaja başlamak istiyorum. Okurlarımız için kısaca kendinizi tanıtır mısınız ?

-22 Nayıs 1982 Manisa doğumluyum.  İlk, orta ve lise bütün öğrenimimi Manisa’da tamamladım. Ardından 9 Eylül Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2005 yılından bu yana Manisa’da serbest olarak avukatlık yapıyrum. Evliyim, iki çocuğum var.

 “SİYASETLE 2007’DE TANIŞTIM”

*Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?

-Milliyetçi-ülkücü hareketle tanışmam, 2007-2008 yıllarında ocaklarda oldu. Bir nefer olarak girdiğim ülkü ocaklarında; ocak yöneticiliği, ocak ikinci başkanlığı ardından Milliyetçi Hareket Partsi İl Yöneticiliği, il başkan yardımcılığı görvini icra ettim. Allah nasip etti, şuanda il başkanı olarak görevime devam ediyorum.

*Ailede başka siyasetçi var mı? Aileden gelen bir şey mi siyasi hareketin içinde yer almak.

-Siyaset aileden gelen birşey değil bizde. Dediğim gibi ülkü ocakları çok başka bir kurumdur. Ülkü ocakları bizim gönlümüzde çok farklı bir yere sahip.

“EN BÜYÜK HOBİM: ÇOCUKLARIMLA PLAYSTATİON OYNAMAK VE KAYKAY KULLANMAYA ÇALIŞMAK”

*Yoğun çalışma temponuz dışında yapmaktan ve vakit geçirmekten keyif aldığınız hobileriniz var mı?  

-İş hayatı, siyaset, aile hayatı ve uyku diye günü 4’e bölebiliyoruz. Mesela benim yapmaktan en çok hoşlandığım hobilerimden bir tanesi; çocuklarımla playstation oynamak.  Onun dışında araç kullanmak. Kızımın kullandığı kaykayı kullanmaya çalışmak. Bunlar hobiler arasına giriyorsa bunlardır benim hobilerim.

*En sevdiğiniz kitap nedir? Sizi en çok etkileyen kitap? Denge okurlarına, özellikle hangi kitabı tavsiye edersiniz?

-Size ilginç bir kitap olabilir ama yıllar önce okuduğum ‘Şeker Portakalı’dır, beni en çok etkileyen kitap. Kitaptaki anlatım, konu, kitap içindeki diyaloglar beni fazlasıyla etkilemişti. Bu kitabı okumayan vatandaşlarımıza Şeker Portakalı’nı okumalarını tavsiye ediyorum. Biraz çocuk kitabı olarak kalabilir ama kesinlikle okunması gereken bir kitaptır.

ÖMER BAYSAL’IN SİYASETTE OLMAZSA OLMAZI

*Siyasete geri dönecek olursak, siyaset sizin için neyi ifade ediyor? Siyasette olmazsa olmazınız nedir?

-Siyaset aslında tanımı gereğincede toplumda farklı görüşte olan kişilerin uzlaştırılmasıdır. Bu anlamdan yola çıkarsak bence siyasette olmazsa olmaz; bir uzlaşı kültürü ve saygı olması gerekiyor. Sorunuzun cevabı bence bu; siyasette olmazsa olmaz şeyler uzlaşı ve karşılıklı saygıdır.

*Peki, bu uzlaşı kültürü ve saygı şuanda siyasette var mı sizce?

-Baktığımız zaman bazı yerlerde kaçsada  Türkiye siyasetinde bu var. Manisa ölçeğinde bakarsak da ben bunu görüyorum. Hangi parti başkanı yada hangi düşünceden olursa olsun, Manisa ne kadar büyükşehir olsa da, insanlar sürekli birbirlerini gördükleri için bir saygı çerçevesi içerisindeler. En azından biz cevabımızı belli bir saygı çerçevesinde onlara veriyoruz.

“BAZI SİYASİ PARTİLER MESNETSİZ ELEŞTİRİ YAPARAK SAYGIYI KAÇIRIYOR”

*Manisa’nın siyaset atmosferini nasıl değerlendiriyorsunuz? Burada nasıl bir siyaset hakim? Biraz önceki konuşmalarınızda siyasetteki saygı ve uzlaşı kültüründen söz etmiştiniz. Manisa’da bu durum nasıl?

-Manisa’nın siyasi atmosferini değerlendirecek olursak, belli bir saygının olduğunu düşünüyorum ben. Bazı noktalarda bazı siyasi partilerin bu saygıyı kaçırıyorlar. Şimdi bu saygıyı kaçırırkende soyut, mesnetsiz eleştirilerle kaçırıyorlar.

*‘Bazıları’ derken? Bunu biraz daha açabilir miyiz? Kimler, nasıl saygıyı kaçırıyor sizce?

-Son eleştirilerden de gördüğümüz üzere mesela; su ücretleri ile alakalı vs. eleştiriler. Bir çözüm önerisi getirmeyen eleştiri, mesnetsiz eleştiridir.  İşin dozu birazcık burada kaçıyor. Eleştiri arkasından bir çözüm getirmesi gerekir ama bu yok.

“MANİSA’YI GERÇEKTEN DE MHP’NİN KALESİ YAPACAĞIZ”

*MHP Manisa İl Teşkilatı olarak hedefleriniz nedir?

-Bizim en önemli hedefimiz Manisa’yı Milliyetçi Hareket Partisi’nin kalesi yapmak. Büyükşehir Belediye Başkanlığının Milliyetçi Hareket Partisi’nde olması, yerel ölçekte bir kale yapmıştır. Bunun genelede yayılması gerekiyor. İnsanların bizim düşüncelerimizi, fikirlerimizi tam olarak anlatmamız gerekiyor. Biz bunu başarırsak Manisa’yı gerçektende Milliyetçi Hareket Partisi’nin kalesi yapacağımıza ben inanıyorum.

“İNSANLAR MANİSA’DA, MHP İLE BELEDİYECİLİĞİN NASIL YAPILDIĞINI GÖRDÜLER”

*Milliyetçi Hareket Partisi 3 dönemdir Cengiz Ergün başkanlığında Manisa’yı yönetiyor. Neden Manisalılar 3 dönemdir tercihlerini Başkan Ergün’den yana kullanıyor sizce?

-Bizim için en zor seçim 2009 yılında yapılan yerel seçimlerdi. Çünkü, insanların Milliyetçi Hareket Partili bir belediyenin neler yapabileceğini bilmediği bir dönemdi. 2009 seçimlerinde gerçekten de başarılı bir çalışmayla biz yerel belediyeyi aldık. O zamanlar büyükşehir değildik, merkez belediyeydik. Ondan sonraki seçimlerde insanlar zaten belediyeciliğin nasıl yapıldığını gördüler. Şimdi insanlar bu durumu gördükten sonra diğer seçimler daha kolay oldu.  İnsanlar bir şeyi daha gördü; mesnetsiz, soyut eleştirilerle seçimlerin kazanılamayacağını gördü. Hiçbir çözüm önerisi getirmeyen, sadece eleştiriye dayalı çalışmalar başarı getirmiyor. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak onu yapmadık ve sonuç ortada. 2009 öncesi merkez ilçeler Şehzadeler ve Yunusemre’ye bakarsak Manisa’nın gelişimini zaten görebiliyoruz. Biz bunu halkımıza da anlattığımız ve gösterdiğimiz düşüncesindeyim.

CUMHUR İTTİFAKI’NIN MANİSA’DAKİ 4 İLÇEYİ KAYBETMESİ

*Son yerel seçim öncesi MHP ve AK Parti’nin yönetiminde olan Turgutlu, Alaşehir, Saruhanlı, Akhisar ilçelerinin 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı’na geçmesini neye bağlıyorsunuz? Sizce bu ilçelerde tercihler neden Millet İttifakı’ndan yana oldu? Bunun analizini yaptınız mı?

-Öncelikle bu, halkımızın takdiridir. Biz teşkilat olarak bunların analizlerini tek tek yaptık. İlçe bazlıda yaptık. İlk kez ittifak olarak girilen bir yerel seçimdi. Çalışmalarımızı ona göre dizayn ettik. Baktığımızda her ilçenin kazanılamamasında farklı farklı sebepleri var.  Ama ortak bir sebebi söyleyecek olursak; teşkilat içerisinde bulunup farklı partiler için çalışan kişiler bize zarar vermiştir. Seçimin hemen akibininde bu kişiler tespit edilip ihraç edilmiştir.

“İÇİMİZDEKİ HAİNLER NEDENİYLE O İLÇELERİ KAYBETTİK”

*Teşkilat içinde ‘hainlik’ yapan kişilerin olduğunu mu söylüyorsunuz yani?

-Hainler diyebiliriz. Çünkü hainliğin tanımı da budur. Bulunduğu toplum içerisinde destek vermeyip başka bir siyasi partiye destek veriyorsa bunun adı hainliktir.

*Seçimlerden sonra tüm o kişiler bulunup gereği yapıldı diyorsunuz…

-Evet, gereğini yaptık. Yapmak zorundayız çünkü istedikleri olmadığı zaman, şahsi menfaatlerine uygun bir ortam bulmadıkları zaman, başka bir parti lehine çalışıyorlarsa tüzük gereğince ihraçları gerekiyor bunların.

 “İYİ PARTİ’YE GEÇENLERİN BU DURUMDAN MEMNUN OLMADIKLARI ORTADA”

MHP’nin içinden doğan İYİ Parti’yi analiz eder misiniz? Sizce siyasette ve toplumda bir heyecan yarattılar mı?

-‘Bu parti, halkta bir heyecan yarattı mı?’nın cevabını aslında seçim sonuçlarında görüyoruz. Bir heyecan yaratmadıkları ortada. Partimiz bünyesinden ayrılıp İYİ Parti bünyesine geçen arkadaşların geneline baktığımızda, bu onların kişisel tercihleridir. Yaptığımız görüşmelerde ya da gelen haberlerde bu durumdan çokta memnun olmadıkları ortadadır. Bir kesimle ya da çok az kesim, burada iyi niyetli değildir. Bu kesimi de şöyle tanımlayabiliriz; istedikleri adaylık olmadığı zaman, menfaatlerine uygun ortam bulamadıkları zaman bizden ayrılmış ve diğer insanları kandırarak o parti bünyesine geçmişlerdir. Tabii ki onları ayrı tutuyoruz ama genele baktığımız zaman insanların kendi tercihidir bu.

MHP’Lİ BAYSAL’DAN KORONAVİRÜS SÜRECİ DEĞERLENDİRMESİ

*Bir de dilerseniz yaşadığımız bu zorlu sürece değinelim. Türkiye ve Manisa bazında bakacak olursak koronavirüs süreci nasıl geçiyor sizce? Yetkin kuruluşlar tarafından doğru adımlar atılıyor mu?

-Öncelikle devletimizin her türlü tedbiri aldığını düşünüyorum. Ama sanki sürecin uzamasından dolayı halkımız olarak biz de içine dahiliz, hafife alıyoruz galiba bu işi.  Devletimiz tedbir almasına rağmen biz onlara uymuyorsak, işte orada sıkıntı çıkıyor. Baktığımız zaman, kafeler ve sokaklarda insanlar sosyal mesafe dinlemeksizin hala birbirlerine sarılıp, dip dibe oturuyor.

“PARTİMİZDEN 1 KİŞİ BİLE HASTALANMADI”

* Manisa teşkilatınızda koronavirüs salgınında durum nedir?

-Genel merkezimizin talimatları doğrultusunda bizler de tüm hijyen kurallarına teşkilat olarak uyguluyoruz. Partimizden bu zamana kadar 1 kişinin bile hastalanmaması bu konuda başarımızı gösteriyor.

“BU KAMPANYAYA CHP DESTEK VERSEYDİ BİZ O ZAMAN YANLIŞ YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜRDÜK”

*MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Askıda Ekmek’ kampanyası muhalefet tarafından ‘yoksulluğun tescili’ olarak nitelendirilerek eleştirildi. CHP, Bahçeli’nin kendilerine tercüman olduğunu söyleyerek teşekkür etti.  Siz ne düşünüyorsunuz? Yanlış mı aksedildi bu konu? Neden bu kadar tepkilere neden oldu?

-Zaten bu kampanyaya CHP destek verseydi, biz o zaman yanlış bir şey yaptığımızı düşünürdük. Öncelikle bunu söyleyeyim. Askıda ekmek kampanyasının aslında çıkış noktası dar ve orta gelirlilere bir nebze yardım amacı taşıyor. Yani, amacımız budur. Bir elin verdiğini diğer el  görmez. Elimizden geldiğince yardımdır. Ama biraz öncede söylediğim gibi, bazı kesimler siz ne yaparsanız yapın eleştirirler… Biz onlara yaranmak için bir şey yapmayız. Yaptığımızdan da onlardan destek beklemeyiz. Mesela bu açıklamayı yapan CHP, Alaşehir sokaklarında Türk Bayrağının yerlere serilmesine, üzerlerinde araçlar geçmesine sessiz kalmaktadır. Yani burada da farklı düşünceler var. Liderimizin çok güzel bir sözü vardır; “Benim aklım Türkiye’dir” diye.  Bizim aklımız hep Türkiye’dir.

MHP’Lİ BAYSAL’DAN ERKEN SEÇİM YORUMU

*Son günlerde gündemi meşgul eden ‘erken seçim’ söylentilerine hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek Partisi’nen Selçuk Özdağ erken seçimim kesin tarihini bile verdi; “1 Mayıs 2021’de seçim olabilir” şeklinde açıklamaları oldu. Yine diğer muhalefet partileri tam tarih vermeseler de erken seçimin kapıda olduğunu söylüyorlar…  

-Ben erken seçim olacağını düşünmüyorum. Türkiye’de bir karışıklık çıkarmak için bu söylentilerin ortaya atıldığını düşünüyorum. Yani, bunu ortaya atanların çok da iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum.  Çünkü bir taraf sokak çağrısında bulunuyor, bir taraf erken seçim diyor. Bunlar ülkeye zarar verici şeyler. Kesinlikle erken seçim olabileceğine ihtimal vermiyorum.  Farklı bir seçimden bahsediyorlarsa onu bilmiyorum.

“BU KRİZ SADECE TÜRKİYE’YE ÖZGÜ DEĞİL”

*Erken seçim söylentilerinin en büyük gerekçesi ‘ekonominin kötü gidişatı’ olarak gösteriliyor. Bu bağlamda siz Türkiye’nin ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Ekonomi olarak baktığımızda da, dünya genelinde çok ciddi bir ekonomik kriz mevcut.  Bu durumun Türkiye’ye yansıması da ortada. Elimizden gelen tüm tedbirleri almak durumunda olduğumuzu düşünüyorum.  Yani bu ekonomik krizin sadece Türkiye’ye özgü olduğunu düşünmüyorum.  Şuna inanıyorum ki, Türk halkı olarak bununda üstesinden geliriz.

*Benim soracağım sorular bu kadardı. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

-Bence her soruyu sorduğunuzu düşünüyorum. Özelden genele doğru… Ben çok teşekkür ediyorum sizlere, çok sağolun.

*Biz de, bu yoğun çalışma temponuz arasında bizlere vakit ayırdığınız ve verdiğiniz samimi yanıtlar için size teşekkür ediyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Alp
(14.11.2020 11:52 - #3165)
Ali Uçak ve Turgay Şirin doğru tercihler değildi
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.