Türkiye yeniden Atatürk rotasına girdi

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.11.2020 - 11:16, Güncelleme: 30.11.2020 - 11:16
 

Türkiye yeniden Atatürk rotasına girdi

Vatan Partisi Manisa İl Başkanı Ramazan Çalışkan, Türkiye’deki siyasetin bir arınma dönemine girdiğini belirterek, “Vatan Partisi ’de bu dönemde çözüm sürecinin önder bir partisi olacaktır. Türk milleti buna tanık olacaktır” dedi.
Siyasetin Nabzı köşemizin bu haftaki konuğu Vatan Partisi Manisa İl Başkanı Ramazan Çalışkan oldu. Türkiye’nin siyasi atmosferine dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Çalışkan, AK Parti’nin kurulduğu dönemde Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinden uzak olduğunu ancak bu durumun şimdilerde değiştiğini söyleyerek Türkiye’nin yeniden Atatürk rotasına girdiğini ifade etti. Erken seçim beklemediğini ve erken seçimin Türk milletine fayda getirmeyeceğini savunan Çalışkan, “Türkiye’deki sorunların altından geniş tabanlı Milli Hükümet İttifakı ile kalkabiliriz. Yoksa Davutoğlu, Babacan, CHP’nin İYİ Parti ile koalisyonlarından Türkiye’ye bir çözüm çıkmaz. Tam aksine bu cephe şuanda çözümsüzlüğü dayatıyor. Burada bence temel mesele; Vatan Partisi’nin güçlenmesidir.” dedi. RAMAZAN ÇALIŞKAN KİMDİR? *Okurlarımıza kendinizden kısaca bahseder misiniz? Ramazan Çalışkan Kimdir? -1953 İzmir doğumluyum. Evliyim, 2 kızım ve 2’de kız torunum var. 25 yıldır emekliyim. Vatan Partisi’nde görev yapıyorum. CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN ÜYESİYDİM *Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu? -12 Eylül’den sonra Türkiye’nin gidişatından kaygı duymaya başlamıştım. Bireysel olarak ne yapabilirimi düşündüm ve araştırmaya başladım. O zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesiydim. Bana çözüm noktasında yeterli gelmiyordu. Dolayısıyla araştırmalarım sonucunda İşçi Partisi’ni keşfettim. İşçi Partisi’nden sonra Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulabileceğim kanaati bende oluştu. 1995 yılından beride İşçi Partisi sonra Vatan Partisi’nde değişik görevlerde bulundum. 2014 YILINI BİR MİLAT OLARAK KABUL EDİYORUZ *Röportaja başlamadan önce gerçekleştirdiğimiz sohbette, Türkiye’de belli bir sıkıntıların yaşandığını ancak bunların çözümü noktasında umutsuz olmadığınız belirttiniz. Şuanda Türkiye’de güzel giden şeylerin olduğunu söylediniz. Bu güzel giden şeylerden biraz söz edebilir misiniz? Hangi olaylar sizi umutlandırıyor? -AK Parti’nin kurulduğu yıldan itibaren Türkiye yeni bir rota belirlemişti. Bu, Türkiye’nin değerleriyle örtüşen bir süreç değildi. AK Parti iktidarı o dönemde Cumhuriyetle ve Atatürk ile sorunları olan ve bunu uygulamaları ile yansıtan bir durumdaydı. Dolayısıyla biz 2014 yılını bir milat olarak kabul ediyoruz. Türkiye Batı sistemi içerisinde debelenen bir durumdaydı; millet bütünlüğü, coğrafi bütünlüğü, Cumhuriyet değerleri tehdit altındaydı. Dolayısıyla bu sürecin en zirve yaptığı nokta; Ergenekon süreci olmuştur. ERGENEKON DÖNEMİNDE TSK VE VATAN PARTİSİ HEDEF ALINDI -Ergenekon süreci sonuçları itibariyle Türk milletinin aydınlanmasına sebep olmuştur. O zaman ordunun en değerli komutanları, Vatan Partisi’nin basın yayım organlarının yöneticileri FETÖ’nün tehdit olarak gördüğü bütün kurum, kuruluş ve şahıslar cezaevine atıldı. Aslında baktığımız zaman cezaevine atılan bu insanların ortak özelliği Atatürkçü, vatansever olmalarıydı. Türkiye’nin aydın, namus birikimiydi. Bunlar hedef alınmıştı. O dönemde TSK ve toplumun öncü partisi; Vatan Partisi hedef alınmıştı. Bu olay aslında yönetimin kendisine karşıda bir tehditti. Ergenekon sürecini bitirdikten sonra cezaevinden çıkan Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in söylemiş olduğu ilk söz; “Kınından çıkmış bir kılıç gibiyiz, görevlere hazırız.” olmuştur. O süreçten sonra FETÖ’nün gerçek kimliği ortaya çıkmaya başladı. DÜNYA’DA GLADİO’NUN BÖYLE CEZALANDIRILDIĞI BAŞKA BİR ÜLKE YOK -Zaten arkasından da 15 Temmuz Darbe Girişimi meydana geldi. Amerika’nın FETÖ’yü bizzat Türkiye merkezine oturarak iktidara geçme çabasıydı. Dolayısıyla burada iktidarın ve Türkiye’nin ne kadar hedefe alındığı çok net bir şekilde görüldü. Bu dönem CHP ve çevresindeki diğer partiler bu darbe girişimine ‘tiyatro’ yakıştırması yaptılar. Ama geçtiğimiz gün Akıncı Üssü davası neticesinde Türkiye’nin Gladio’nun, (Gladio: (Türkçe: Kısa Kılıç), II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa'da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya'da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı.) gizli Amerikan güçlerinin nasıl cezalandırıldığını gördük. Dünya’da Gladio’nun böyle cezalandırıldığı başka bir ülke yok. MEDYADA VE TOPLUMUN BİR KESİMİNDE FETÖ’NÜN ETKİSİNİ HALA VAR *FETÖ, ülkemizde tamamen etkisiz hale getirildi mi sizce? -FETÖ’nün şuanda tamamen temizlenmesi mümkün değil. Bunların hali hazırda harekete geçirmekte olduğu kuvvetler var. En etkili olduğu yerler medya üzerindedir. Medya üzerinde etkisi ve toplumun bir kesiminde hala daha FETÖ etkisi var. Biz zaman zaman bunları görüyoruz. Ama etkisi büyük oranda azalmıştır ve ortadan tamamen kaldırılacaktır. SİYASET ARINMA DÖNEMİ YAŞAYACAK - Bunun ortadan kalkması, Türkiye’nin zincirlerinden kopması manasını taşıyor. Türkiye bundan sonra kendi güvenlik sistemini, kendi ekonomik politikalarını yerli bir zemine koyacaktır. Bu yeni bir siyasal düzlemdir. Siyaset arınma dönemi yaşayacaktır. Vatan Partisi ’de çözüm sürecinin önder bir partisi olacaktır. Buna Türk milleti tanık olacaktır. TÜRKİYE YENİDEN ATATÜRK’ÜN ROTASINA GİRMİŞTİR - Vatan Partisi’nin bu dönemde çok büyük bir kuvvet topladığını hep birlikte göreceğiz. Bunun ilk işaretlerini özellikle Doğu Anadolu ve Güney Anadolu’da üye sayımızı artırarak görmeye başladık. Bu bölgelerde partimize ciddi katılımlar var. O yüzden umutsuzluğa yer yok. ‘Türkiye yeniden Atatürk’ün rotasına girmiştir’ tespitini çok rahatlıkla yapabiliriz. HDP KAPATILACAK; DOĞU VE GÜNEYDE VATAN PARTİSİ ÖNCELİKLİ OLACAK -Bizim partimiz Türkiye’nin her yerinde örgütlüdür. Fakat Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesi daha çok HDP etkisi altındadır. Orada oy alan iki parti var; AK Parti ve HDP. HDP’nin önümüzdeki dönemde kapatılacağına tanık olacağız. Oradaki yurttaşlarımızın özgürleştiği bir ortamda siyasi partilerin rahatlıkla örgütlenebileceğini göreceğiz. Ama bence burada Vatan Partisi ağırlıklı olarak ilerleyecek. HÜKÜMETİN ALMIŞ OLDUĞU TEDBİRLERİ OLUMLU BULUYORUM -Salgın konusunda hükümetin almış olduğu tedbirleri olumlu buluyorum. Geçtiğimiz haziran ayında hastalık sayısı 10 bin civarına düşmüştü. Fakat tedbirlerin gevşemesi ile birlikte bugün yaşadığımız boyutlara geldi bu salgın. Aşı kısa sürede geleceğini düşündüğüm için umutluyum. 12 EYLÜL’DEN SONRA KAMUSAL DEĞERLER SATILDI *Türkiye ekonomi politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? -Bugüne kadar özel sektör eliyle Türkiye’nin kalkındırılabileceği değerlendirilmişti. Bundan sonra tam aksine kamusal çözümlerin devreye gireceği bir süreç var önümüzde. Türkiye 12 Eylül’den sonra neredeyse bütün kamusal değerlerini satmak suretiyle tüketti. TÜRKİYE YENİDEN KAMUCULUĞU KEŞFETMEK ZORUNDA *Dediğiniz gibi kamusal alanların çoğu satıldı ve özelleştirildi. Bu durum nasıl düzelecek? Özelleştirilen kurum ve kuruluşlar sahibinden geri mi alınacak? -Türkiye, yeniden kamuculuğu keşfetmek zorunda. Atatürk Kurtuluş Savaşı’ndan çıktıktan sonra kamunun öncülüğünde bir ekonomi modelini benimsemişti. Bunun adı karma ekonomiydi. Türkiye bütün kamusal yatırımlarını Atatürk döneminde yaptı. Türkiye 1980 ile birlikte kamuculuktan vazgeçti. Dolayısıyla Türkiye yeniden karma ekonomiyi gündeme getirecektir. Bu bir zorunluluktur. MUHALEFETİN İKTİDARI ALMAK GİBİ BİR GÜCÜ GÖRÜNMÜYOR *Erken seçim bekliyor musunuz? -Erken seçim beklemiyorum. Çünkü muhalefetin iktidarı almak gibi bir gücü görünmüyor. Zaten söylemlerine baktığımız zaman; yeniden Batı merkezli bir yönetim benimsiyorlar. Erken seçimden milletimize bir çözüm çıkmaz. DAVUTOĞLU, BABACAN, CHP VE İYİ PARTİ’DEN TÜRKİYE’YE ÇÖZÜM ÇIKMAZ *Peki, Türkiye’nin sorunlarını çözme noktasında formülü ne? -Bugünkü hükümet koalisyonu daha geniş tabanlı desteklenerek bu sorunların altından kalkılabilir. Keşke burada muhalefetinde yer alabileceği bir hükümet şekli olsa. 2 sene önceki 19 Mayıs’ta tüm siyasi liderleri Samsun’da birlik mesajı vermişti. Hükümet buna Türk İttifakı demişti. Biz, Milli Hükümet İttifakı diyoruz. Bence bu sorunların altından geniş tabanlı Milli Hükümet İttifakı ile kalkabiliriz. Yoksa Davutoğlu, Babacan, CHP’nin İYİ Parti ile koalisyonlarından Türkiye’ye bir çözüm çıkmaz. Tam aksine bu cephe şuanda çözümsüzlüğü dayatıyor. TEMEL MESELE; VATAN PARTİSİ’NİN GÜÇLENMESİDİR -Bugün AK Parti’nin de muhalefetin de oylarının azalmakta olduğu bir gerçek. Türk milleti biraz çaresiz gibi görünüyor. Hükümetin bazı yanlış uygulamaları elbette var ama onun karşısında muhalefet tarafından çözüm ortaya çıkmadığı için belirsizlik var şuanda. Burada bence temel mesele; Vatan Partisi’nin güçlenmesidir. BURADAKİ BELEDİYELERİ BAŞARILI BULUYORUM *Manisa’daki belediye yönetimlerini nasıl buluyorsunuz? Kentteki çözülmesi gereken sorunlar nedir? -Manisa’nın diğer şehirlere göre avantajları var. Burası sanayi ve tarım kenti. Merkezde en temel sorun olarak trafik ve park örneğini verebiliriz. Buradaki belediyeleri başarılı buluyorum. Manisa temizliği, tertip ve düzeni ile iyi bir durumda olan ilimiz. Vatandaşların Ankara’da çözülecek sorunları var. UMUTSUZLUK BİZE YAKIŞMAZ *Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? -Umutsuzluk bize yakışmaz. Türk milleti, en zor koşullarda bile Ergenekon’da olduğu gibi demirleri eriterek dağları delmiş ve bir çıkar yol bulmuştur. Türkiye’miz yeniden Ergenekon’dan çıkacak enerji ve birikime sahiptir. Geleceğe umutla bakalım.”
Vatan Partisi Manisa İl Başkanı Ramazan Çalışkan, Türkiye’deki siyasetin bir arınma dönemine girdiğini belirterek, “Vatan Partisi ’de bu dönemde çözüm sürecinin önder bir partisi olacaktır. Türk milleti buna tanık olacaktır” dedi.

Siyasetin Nabzı köşemizin bu haftaki konuğu Vatan Partisi Manisa İl Başkanı Ramazan Çalışkan oldu. Türkiye’nin siyasi atmosferine dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Çalışkan, AK Parti’nin kurulduğu dönemde Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinden uzak olduğunu ancak bu durumun şimdilerde değiştiğini söyleyerek Türkiye’nin yeniden Atatürk rotasına girdiğini ifade etti. Erken seçim beklemediğini ve erken seçimin Türk milletine fayda getirmeyeceğini savunan Çalışkan, “Türkiye’deki sorunların altından geniş tabanlı Milli Hükümet İttifakı ile kalkabiliriz. Yoksa Davutoğlu, Babacan, CHP’nin İYİ Parti ile koalisyonlarından Türkiye’ye bir çözüm çıkmaz. Tam aksine bu cephe şuanda çözümsüzlüğü dayatıyor. Burada bence temel mesele; Vatan Partisi’nin güçlenmesidir.” dedi.

RAMAZAN ÇALIŞKAN KİMDİR?

*Okurlarımıza kendinizden kısaca bahseder misiniz? Ramazan Çalışkan Kimdir?

-1953 İzmir doğumluyum. Evliyim, 2 kızım ve 2’de kız torunum var. 25 yıldır emekliyim. Vatan Partisi’nde görev yapıyorum.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN ÜYESİYDİM

*Siyaset ile tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?

-12 Eylül’den sonra Türkiye’nin gidişatından kaygı duymaya başlamıştım. Bireysel olarak ne yapabilirimi düşündüm ve araştırmaya başladım. O zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nin üyesiydim. Bana çözüm noktasında yeterli gelmiyordu. Dolayısıyla araştırmalarım sonucunda İşçi Partisi’ni keşfettim. İşçi Partisi’nden sonra Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulabileceğim kanaati bende oluştu. 1995 yılından beride İşçi Partisi sonra Vatan Partisi’nde değişik görevlerde bulundum.

2014 YILINI BİR MİLAT OLARAK KABUL EDİYORUZ

*Röportaja başlamadan önce gerçekleştirdiğimiz sohbette, Türkiye’de belli bir sıkıntıların yaşandığını ancak bunların çözümü noktasında umutsuz olmadığınız belirttiniz. Şuanda Türkiye’de güzel giden şeylerin olduğunu söylediniz. Bu güzel giden şeylerden biraz söz edebilir misiniz? Hangi olaylar sizi umutlandırıyor?

-AK Parti’nin kurulduğu yıldan itibaren Türkiye yeni bir rota belirlemişti. Bu, Türkiye’nin değerleriyle örtüşen bir süreç değildi. AK Parti iktidarı o dönemde Cumhuriyetle ve Atatürk ile sorunları olan ve bunu uygulamaları ile yansıtan bir durumdaydı. Dolayısıyla biz 2014 yılını bir milat olarak kabul ediyoruz. Türkiye Batı sistemi içerisinde debelenen bir durumdaydı; millet bütünlüğü, coğrafi bütünlüğü, Cumhuriyet değerleri tehdit altındaydı. Dolayısıyla bu sürecin en zirve yaptığı nokta; Ergenekon süreci olmuştur.

ERGENEKON DÖNEMİNDE TSK VE VATAN PARTİSİ HEDEF ALINDI

-Ergenekon süreci sonuçları itibariyle Türk milletinin aydınlanmasına sebep olmuştur. O zaman ordunun en değerli komutanları, Vatan Partisi’nin basın yayım organlarının yöneticileri FETÖ’nün tehdit olarak gördüğü bütün kurum, kuruluş ve şahıslar cezaevine atıldı. Aslında baktığımız zaman cezaevine atılan bu insanların ortak özelliği Atatürkçü, vatansever olmalarıydı. Türkiye’nin aydın, namus birikimiydi. Bunlar hedef alınmıştı. O dönemde TSK ve toplumun öncü partisi; Vatan Partisi hedef alınmıştı. Bu olay aslında yönetimin kendisine karşıda bir tehditti. Ergenekon sürecini bitirdikten sonra cezaevinden çıkan Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in söylemiş olduğu ilk söz; “Kınından çıkmış bir kılıç gibiyiz, görevlere hazırız.” olmuştur. O süreçten sonra FETÖ’nün gerçek kimliği ortaya çıkmaya başladı.

DÜNYA’DA GLADİO’NUN BÖYLE CEZALANDIRILDIĞI BAŞKA BİR ÜLKE YOK

-Zaten arkasından da 15 Temmuz Darbe Girişimi meydana geldi. Amerika’nın FETÖ’yü bizzat Türkiye merkezine oturarak iktidara geçme çabasıydı. Dolayısıyla burada iktidarın ve Türkiye’nin ne kadar hedefe alındığı çok net bir şekilde görüldü. Bu dönem CHP ve çevresindeki diğer partiler bu darbe girişimine ‘tiyatro’ yakıştırması yaptılar. Ama geçtiğimiz gün Akıncı Üssü davası neticesinde Türkiye’nin Gladio’nun, (Gladio: (Türkçe: Kısa Kılıç), II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa'da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya'da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı.) gizli Amerikan güçlerinin nasıl cezalandırıldığını gördük. Dünya’da Gladio’nun böyle cezalandırıldığı başka bir ülke yok.

MEDYADA VE TOPLUMUN BİR KESİMİNDE FETÖ’NÜN ETKİSİNİ HALA VAR

*FETÖ, ülkemizde tamamen etkisiz hale getirildi mi sizce?

-FETÖ’nün şuanda tamamen temizlenmesi mümkün değil. Bunların hali hazırda harekete geçirmekte olduğu kuvvetler var. En etkili olduğu yerler medya üzerindedir. Medya üzerinde etkisi ve toplumun bir kesiminde hala daha FETÖ etkisi var. Biz zaman zaman bunları görüyoruz. Ama etkisi büyük oranda azalmıştır ve ortadan tamamen kaldırılacaktır.

SİYASET ARINMA DÖNEMİ YAŞAYACAK

- Bunun ortadan kalkması, Türkiye’nin zincirlerinden kopması manasını taşıyor. Türkiye bundan sonra kendi güvenlik sistemini, kendi ekonomik politikalarını yerli bir zemine koyacaktır. Bu yeni bir siyasal düzlemdir. Siyaset arınma dönemi yaşayacaktır. Vatan Partisi ’de çözüm sürecinin önder bir partisi olacaktır. Buna Türk milleti tanık olacaktır.

TÜRKİYE YENİDEN ATATÜRK’ÜN ROTASINA GİRMİŞTİR

- Vatan Partisi’nin bu dönemde çok büyük bir kuvvet topladığını hep birlikte göreceğiz. Bunun ilk işaretlerini özellikle Doğu Anadolu ve Güney Anadolu’da üye sayımızı artırarak görmeye başladık. Bu bölgelerde partimize ciddi katılımlar var. O yüzden umutsuzluğa yer yok. ‘Türkiye yeniden Atatürk’ün rotasına girmiştir’ tespitini çok rahatlıkla yapabiliriz.

HDP KAPATILACAK; DOĞU VE GÜNEYDE VATAN PARTİSİ ÖNCELİKLİ OLACAK

-Bizim partimiz Türkiye’nin her yerinde örgütlüdür. Fakat Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesi daha çok HDP etkisi altındadır. Orada oy alan iki parti var; AK Parti ve HDP. HDP’nin önümüzdeki dönemde kapatılacağına tanık olacağız. Oradaki yurttaşlarımızın özgürleştiği bir ortamda siyasi partilerin rahatlıkla örgütlenebileceğini göreceğiz. Ama bence burada Vatan Partisi ağırlıklı olarak ilerleyecek.

HÜKÜMETİN ALMIŞ OLDUĞU TEDBİRLERİ OLUMLU BULUYORUM

-Salgın konusunda hükümetin almış olduğu tedbirleri olumlu buluyorum. Geçtiğimiz haziran ayında hastalık sayısı 10 bin civarına düşmüştü. Fakat tedbirlerin gevşemesi ile birlikte bugün yaşadığımız boyutlara geldi bu salgın. Aşı kısa sürede geleceğini düşündüğüm için umutluyum.

12 EYLÜL’DEN SONRA KAMUSAL DEĞERLER SATILDI

*Türkiye ekonomi politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bugüne kadar özel sektör eliyle Türkiye’nin kalkındırılabileceği değerlendirilmişti. Bundan sonra tam aksine kamusal çözümlerin devreye gireceği bir süreç var önümüzde. Türkiye 12 Eylül’den sonra neredeyse bütün kamusal değerlerini satmak suretiyle tüketti.

TÜRKİYE YENİDEN KAMUCULUĞU KEŞFETMEK ZORUNDA

*Dediğiniz gibi kamusal alanların çoğu satıldı ve özelleştirildi. Bu durum nasıl düzelecek? Özelleştirilen kurum ve kuruluşlar sahibinden geri mi alınacak?

-Türkiye, yeniden kamuculuğu keşfetmek zorunda. Atatürk Kurtuluş Savaşı’ndan çıktıktan sonra kamunun öncülüğünde bir ekonomi modelini benimsemişti. Bunun adı karma ekonomiydi. Türkiye bütün kamusal yatırımlarını Atatürk döneminde yaptı. Türkiye 1980 ile birlikte kamuculuktan vazgeçti. Dolayısıyla Türkiye yeniden karma ekonomiyi gündeme getirecektir. Bu bir zorunluluktur.

MUHALEFETİN İKTİDARI ALMAK GİBİ BİR GÜCÜ GÖRÜNMÜYOR

*Erken seçim bekliyor musunuz?

-Erken seçim beklemiyorum. Çünkü muhalefetin iktidarı almak gibi bir gücü görünmüyor. Zaten söylemlerine baktığımız zaman; yeniden Batı merkezli bir yönetim benimsiyorlar. Erken seçimden milletimize bir çözüm çıkmaz.

DAVUTOĞLU, BABACAN, CHP VE İYİ PARTİ’DEN TÜRKİYE’YE ÇÖZÜM ÇIKMAZ

*Peki, Türkiye’nin sorunlarını çözme noktasında formülü ne?

-Bugünkü hükümet koalisyonu daha geniş tabanlı desteklenerek bu sorunların altından kalkılabilir. Keşke burada muhalefetinde yer alabileceği bir hükümet şekli olsa. 2 sene önceki 19 Mayıs’ta tüm siyasi liderleri Samsun’da birlik mesajı vermişti. Hükümet buna Türk İttifakı demişti. Biz, Milli Hükümet İttifakı diyoruz. Bence bu sorunların altından geniş tabanlı Milli Hükümet İttifakı ile kalkabiliriz. Yoksa Davutoğlu, Babacan, CHP’nin İYİ Parti ile koalisyonlarından Türkiye’ye bir çözüm çıkmaz. Tam aksine bu cephe şuanda çözümsüzlüğü dayatıyor.

TEMEL MESELE; VATAN PARTİSİ’NİN GÜÇLENMESİDİR

-Bugün AK Parti’nin de muhalefetin de oylarının azalmakta olduğu bir gerçek. Türk milleti biraz çaresiz gibi görünüyor. Hükümetin bazı yanlış uygulamaları elbette var ama onun karşısında muhalefet tarafından çözüm ortaya çıkmadığı için belirsizlik var şuanda. Burada bence temel mesele; Vatan Partisi’nin güçlenmesidir.

BURADAKİ BELEDİYELERİ BAŞARILI BULUYORUM

*Manisa’daki belediye yönetimlerini nasıl buluyorsunuz? Kentteki çözülmesi gereken sorunlar nedir?

-Manisa’nın diğer şehirlere göre avantajları var. Burası sanayi ve tarım kenti. Merkezde en temel sorun olarak trafik ve park örneğini verebiliriz. Buradaki belediyeleri başarılı buluyorum. Manisa temizliği, tertip ve düzeni ile iyi bir durumda olan ilimiz. Vatandaşların Ankara’da çözülecek sorunları var.

UMUTSUZLUK BİZE YAKIŞMAZ

*Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

-Umutsuzluk bize yakışmaz. Türk milleti, en zor koşullarda bile Ergenekon’da olduğu gibi demirleri eriterek dağları delmiş ve bir çıkar yol bulmuştur. Türkiye’miz yeniden Ergenekon’dan çıkacak enerji ve birikime sahiptir. Geleceğe umutla bakalım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.