BEYAZ FİL ÖNÜNDE AÇIKLAMA  

Beyaz Fil Yıkılmasın Platformu üyeleri, kentin simge yapılarından Beyaz Fil binasının etrafının demir putrel ve sac panellerle çevrilmesini, yıldırma politikası olarak değerlendirdi.

-Özlem ŞAHİN Binayı satın alan kişilerin taşınmazın maliki, binayı restore etmeyi değil yıkmayı hedeflediğinden, restorasyon projelerinin hazırlanmadan 'Riskli Yapı' kararını uygulamaya sokarak binanın etrafını demir putrel ve sac panellerle çevirdiklerini belirten Beyazfil Yıkılmasın Platformu, bunun bir yıldırma politikası olduğunu belirterek, Yumrukaya’nın iş yeri önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, “Binanın etrafının kapatılması Mehmet Yumrukaya'nın ticari faaliyetini engellemekte, bu da iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturmaktadır. “ ifadelerine yer verildi. BEYAZFİL’DE TEK FAALİYET GÖSTEREN ESNAF, YUMRUKAYA Manisa’nın en önemli sembollerinden biri olan yaklaşık 5 yıldır yıkılıp yıkılmayacağı gündemi meşgul eden Beyazfil’le ilgili yasal süreç devam ediyor. Tescilinin kaldırılmasına dair açılan davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı ve tescilinin kaldırılmamasına karar verildi. Bu süreçte Kültür Varlıkları Koruma Kuru tarafından binanın güvenlik önlemleri alınması ve restorasyon projelerinin hazırlanması istendi. Bazı duvarları dökülmeye başlayan hatta temizlenmediği için çöplüğe dönen bina, kötü görüntü oluşturduğu gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan kararla çevresi kapatıldı. Beyazfil’de tüm esnaflar kepenk indirirken tek faaliyet gösteren esnaf Mehmet Yumrukaya, Manisa’nın simgesi haline gelen bina için direnmeye devam ediyor. Bu kapsamda Beyazfil Yıkılmasın Platformu, iş yeri demir putellerle örülmüş Yumrukaya’nın iş yeri önünde basın açıklaması yaptı. PLATFORMUN BASIN AÇIKLAMASI ŞÖYLE; “Binayı satın alan firma, 2014 yılından tescili kaldırmayı başardığı 2017 yılına kadar binanın restorasyonuna yönelik hiçbir şey yapmamış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından 'Riskli Yapı' kararı almış, açtığı davalarla Mehmet Yumrukaya haricinde binadaki diğer kiracıları çıkamaya muvaffak olmuştur. Beyaz Fil Yıkılmasın Platformu’nun gönüllülerinden olan Mehmet Yumrukaya, her türlü baskıya karşın, binanın korunması için kiracılığını sürdürmektedir. Taşınmazın maliki olan şirketin amacı binayı yıkarak, yerine otel, AVM ve rezidans yapmaktır. Tescilin kaldırılması kararı üzerine, Platformumuzun gönüllülerinden Süheyla Ertosun tarafından açılan davada Manisa 2. İdare Mahkemesi 31.12.2018 günü yürütmenin durdurulması kararı vermiş; bu kararı uygulayan İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 15.2.2019 tarihinde verdiği, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun uyarınca riskli yapı belgesi almış olan yapıya ilişkin olarak ilgililerince gerekli güvenlik ve koruma önlemlerinin alınmasına, yapının restorasyonuna yönelik olarak hazırlanacak rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin ivedilikle kendilerine iletilmesine ilişkin kararı ilgili tüm merciler ile taşınmazın sahibine de gönderilmiş; ancak taşınmazın maliki, binayı restore etmeyi değil yıkmayı hedeflediğinden, restorasyon projelerin hazırlamadan 'Riskli Yapı' kararını uygulamaya sokarak binanın etrafını demir putrel ve sac panellerle çevirmeye başlamış olup, çevirme işi bitme aşamasındadır. Bu konularda belediyeye yaptığımız başvurulardan sonuç alamamış bulunmaktayız. Binanın etrafının kapatılması Mehmet Yumrukaya'nın ticari faaliyetini engellemekte, bu da iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturmaktadır. 14.5.2019 tarihinde tebliğ edilen kararıyla Manisa 2. İdare Mahkemesi, tescili kaldıran Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun karanını iptal etmiştir. Beyaz Fil Binasının korunması gerektiğine ilişkin mahkeme kararının uygulanması gerekmektedir. Yapılması gereken binanın güçlendirilmesi ve restorasyonunun birlikte yürütülmesi, bunun için de öncelikle restorasyona yönelik projelerin hazırlanmasıdır.” YUMRUKAYA: “BU BİNADA ESNAFIN AHI KALDI” Beyazfil binasında yaklaşık 40 yıldır esnaflık yapan Mehmet Yumrukaya, “Ticareti bu binada tanıdık. Bu binada şansımızı, hayatımızı kazanmaya çalıştık. Birçok kişiye ekmek kapısı olduk. Ancak şu geldiğimiz noktada tescilli olan bu bina 2014 yılında satıldıktan sonra burayı alanlar, çivi bile çıkmadan sadece buranın tescilinin kaldırılması için uğraşmışlardır. Tescilin kaldırılması ile uğraştıktan sonrada tapusuna şerh konulacak şekilde binanın riskli bir bina olduğunun kararını aldırmıştır. 6306 sayılı yasanın gereği yapılmaktadır şu anda. Yani riskli bina prosedürü uygulanmaktadır. Buradan çıkan esnaf arkadaşlarımız, ya kendiliğinden çıktılar ya tahliye kararı sebebiyle ya da işlerini bozarak kendi kararlarıyla çıktılar. Burada en az 60 civarında kiracı vardı. Bu binada insanların bir şekilde ahı kaldı diyebilirim.” ifadelerini kullandı. “YEREL YÖNETİMLER ASLA GEREĞİNİ YERİNE GETİRMİYOR” 30 Nisan 2019’da alınan kararla bu binanın tescilinin kaldırılmadığını hatırlatan Yumrukaya, “Bundan sonraki olay da riskli yapının ortadan kaldırılması. O da bunun gereği belki bu çevirmeler. Ancak bu çevirmelerden sonra çark yürüyecek mi o belli değil. Bu da yerel yönetimlere çok büyük görevler düşüyor. Ama yerel yönetimler konusunda bizde sıkıntı çok fazla çünkü çok fazla uğraşıyoruz ve asla ve asla gereği yerine getirilemiyor. Tahliye edeceğiz, kapatacağız, mühürleyeceğiz diyorlar ihtarnameler geliyor, tebligatlar geliyor. Bunları alıyoruz ama geliyorlar biz dükkânı kapalı gördük, diye gidiyorlar. Bu şartlarda kalabilmek bir esnaf için ne demektir düşünebiliyor musunuz? Belediye bize bir adımlık yerde. ‘Gelin bizi kapatın yani bizi niye yokuşa sürüyorsunuz? ‘ diyoruz ama ses yok.  Bu iş yerinden tahliye davasını kaybetmeden çıkan kiracılardan birisi olmak istiyoruz. Tahliye davasını kaybetmeden son gün, son dakikaya kadar kirasını da ödemiş kiracılardan birisi olarak çıkmak istiyoruz. Bunun bir benzeri yok çünkü benden başka. Buna katlandımsa Manisa için katlandım. Yaptığım ticaret için ve dik durmaya çalıştığım için katlandım” şeklinde konuştu.