BİR SEPET İÇİN BİNLERCE HAYIT TOPLUYOR    

Ağustos sıcaklarında at arabasına binip, onlarca kilometre yol yaparak hayıt ağacı toplayan 60 yaşındaki Erdoğan Gezici, Roman kültüründe önemli bir geçim kaynağı olan sepetçiliği 50 yıldır sürdürüyor. Sepetçilik işinin eskisi gibi kazandırmadığını söyleyen Gezici, günümüzün zorlu hayat şartlarında ayakta durma mücadelesi veriyor.

 HABER  ÖZLEM ŞAHİN  Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Selimşahlar Mahallesi’nde oturan Erdoğan Gezici (60) adlı Roman vatandaş, Romanların yüz yıllardır geçim kaynaklarından biri olan sepetçiliği sürdürüyor. Hayıt ağacını toplamak için oğlunu da yanına alıp, at arabasına binerek her gün onlarca kilometre yol giden Gezici, 10 kişilik ailesinin geçim kaynağının da bu iş olduğunu söylüyor. Ekmek parasını kazanmak için Ağustos sıcaklarında elinde tırpanı, başında şapkasıyla, dağ bayır gezen Gezici, bir sepet yapabilmek için binlerce hayıt ağacı gövdesi topluyor. ATALARIMIZDA BU İŞİ YAPARDI Ailecek sepetçilik yaptıklarını belirten Gezici, başka yapacakları meslek olmadığı için mecburen bu işi devam ettirdiklerini ifade etti. Gezici, “ Dedem ve babamda bu işi yapardı. Yani atalarımızdan kalma bir meslek bu. 10 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. Şu an 60 yaşındayım. Dile kolay, 50 yıldır sepetçilikle uğraşıyorum. Bizim tarlamız, bağımız yok. Gariban olduğumuz için bu sıcaklarda hayıt ağacı toplayıp sepet yapıyoruz” diye konuştu. KEŞKE ÇOCUKLARIM BU İŞİ YAPMASALAR DA OKUSALAR Gezici, sepetçilik işinden eskisi gibi para kazanamadıklarını belirterek, “Bir sepet için binlerce ağaç dalı toplamamız gerekiyor. Bir kişi günde 5 adet sepet örüyor. Bu işten bir günde kazandığımız para 50 ile 60 lira arasında. Ancak her gün iş olmuyor. Karın tokluğuna yaşamaya çalışıyoruz. Bizden sonra bu mesleği yapan olmaz diye düşünüyorum. Keşke çocuklarım da bu işi yapmasa da okusalar. Ama hayat şartları buna itiyor” dedi. TÜTÜNCÜLÜK AZALINCA SEPETÇİLİK BİTMEYE YÜZ TUTTU Yaptıkları sepetlerin en çok tütün üreticileri tarafından alındığını söyleyen Gezici, tütüncülüğün azalmasıyla kendi mesleklerinin de buna bağlı olarak yok olmaya başladığını ifade etti. Artık neredeyse sadece nostalji amaçlı bu sepetlerin alındığını, kullanıldığını söyleyen Gezici, “Şimdilerde tütüncüler eskisi gibi sepet almıyor. Tütüncülük yavaş yavaş bitince bizim işler de bitmeye yüz tuttu. Tütün zamanında alan olursa oluyor. Onun dışında süs sepetleri ve piknik sepetleri yapıyoruz. İnsanlar bu sepeti almaktansa plastik sepetler almayı tercih ediyor. Oysa bizim ağaç gövdelerinden yaptığımız sepetlerden alsalar, sağlık açısından da doğru bir seçim yapmış olurlar. Plastiklerin ne kadar zararlı olduğunu duyuyoruz sonuçta” ifadelerini kullandı.