MANİSALILAR BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN NE DİYOR?

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.01.2017 - 09:40, Güncelleme: 19.01.2017 - 09:40
 

MANİSALILAR BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN NE DİYOR?

Son günlerde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen başkanlık sistemi hakkında vatandaşın kafası bir hayli karışık gözüküyor. Başkanlık sistemine evet diyen kadar karşı duranlar da var. Mevcut hükümetin referanduma giderek, istediği başkanlık sistemi Türkiye’de hayata geçerse bu mekanizma işler mi? Sokaktaki vatandaş başkanlık sistemi hakkında ne düşünüyor? Denge Gazetesi okuyucuları için sokağın nabzını tuttu ve Manisalılara başkanlık sistemini sordu.
VATANDAŞLAR BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN BAKIN NELER SÖYLEDİ Bülent Güllü:  “Yeni Anayasa demek; İngilizlerin şart koştuğu maddeler değil, darbelerle kurulan hükümetlerin anayasası değil demektir.  Bu kadar dış mihrak havlıyorsa boşuna değil. Onların hesaba katmadıkları “Nasıl olsa Türkiye bir koalisyonlar ülkesi, hiçbir zaman anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulamazlar.” diye düşündüler. Göklerden gelen ilahı hesaba katmadılar. Ve İngiltere şimdi diyor ki; “Bütün Müslüman ülkelerin yönetimini değiştirdik ama Erdoğan tek başına meydan okuyor  planlarımız tutmadı. Türkler çok cesur.”” Nurullah Fescioğlu: “Türkiye her şeye hazır bir ülke, sıkıntı yok hazırlanmak için. Ya Suriye, Irak, Mısır gibi olacağız ya da İsrail, Amerika, İran karşısında durmayı tercih edeceğiz.” “OYUM ‘EVET’ AMA TEREDDÜT ETTİĞİM BİR SORU VAR” Ali Cabar: “Yangından mal kaçırıyor gibi gelen sistem başkanlıkta olsa, başka bir sistem de olsa istemiyorum. Memleket kanun hükmünde kararnamelerle idare edilirken, gelen sistemi istemiyorum. Sivil Toplum Örgütleri konuyla ilgili ne konuşmuş, siyasetçilere hangi önerileri götürmüş? Onu geçtim hangi soruyu sormuş ta cevap almış? ‘Biz sizden iyisini biliriz, biz nasıl olacağına karar verip size öyle sorarız’ yaklaşımına karşıyım.” Hakan Mercan: “Benim oyum ‘evet’ olacak ama tereddüt ettiğim bir soru var. Bu sistemin emniyet sibobu yok ve kamuoyuna bilgi verilmiyor. Vatandaş olarak bilinçlendirilmeliyiz. Birilerinin çıkıp kamuoyuna bir bir anlatması lazım neden ‘evet’ neden ‘hayır’ diye.” “MUHALEFET KENDİ DIŞINDA HİÇ BİR ŞEYE HAZIR OLMADIĞI İÇİN” Osman Gürcan Güllü: “ Ülkemiz 1923 ile 1950 arası tek adam ve Milli Şef ile başkanlık sistemi olarak yönetilmiştir. Parti Başkanları aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bu gün de uygulanmasında sakınca yoktur. Ülkemizin hazır olup olmadığı konusu ise... Bizde muhalefet kendi dışında hiç bir şeye hazır olmadığı için, muhalefet kısmı çok önem arz etmez. Halk oylamasından çıkan sonuca herkesin saygılı olması gerekir.” Murat Taşuşağı: “Bunca dert sıkıntı varken her gün onlarca şehit verirken başkanlık sistemi neden bunu anlamış değilim daha çok erken bence. Zaman her şeyin ilacı.” “SARİH DEĞİL VE ŞÜPHE UYANDIRICI!” Cihan Canuyar: “Türkiye 1946’dan beri çok partili rejim ile yönetiliyor, o günden bu yana iki ihtilal, bir hükümet darbesi, bir muhtıra, iki başarısız ihtilal girişimi, son olarak ta bir kalkışma yaşandı. Maalesef ki ülkemizde demokrasi bu menfur hadiselerden ötürü bir türlü kökleşemedi. Buna mukabil Türk milleti kendi içerisinde ırksal ve mezhepsel olarak dahi son yıllarda iktidar yanlısı ve muhalifi olarak kutuplara ayrıldı. Böyle bir ortamda geniş yetkilerle donatılmış bir devlet başkanının varlığı gelecekte bizleri demokrasiden uzaklaştırıp tek adam diktasına yakınlaştırabilir. Yeni Anayasada askeri mahkemelerin kaldırılması dışındaki birçok yasaya karşıyım ve gereksiz buluyorum. Başkanlığa gidilecekse her şeyden evvel kontrol amaçlı senato meclisi de kurulmalıydı. Bir düşünün, geniş yetkili bir başkansınız yürütme tekelinizde, meclis tekelinizde, sizi kim kontrol edebilir? Ve tabi yeni Anayasa ile yargının üst kurullarının atamasını da siz yapıyorsanız tamamen denetim dışınız demektir. Ayrıca başkan nasıl seçilecek? Seçim sistemi nasıl olacak? Bu noktalar da sarih değil ve şüphe uyandırıcı. Son olarak şunu ifade etmeliyim, yürütme noktasında 15 yıldır bu kadar rahat olan, Başbakan, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı kendisinden olan bir yapı yürütme, yavaş yavaş başkanlığa geçmeliyiz diye neden ısrar eder? Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı olmadığını belirtiyor ve de başkanlığa ‘Hayır’ diyorum.  Çoğulcu demokrasi daha kontrolcüdür ve memleketimiz için daha hayırlıdır.” “AMERİKA’DA GÖREVİ BİTEN SAYGIYLA KOLTUĞU YENİ KAFALARA DEVİR EDİYOR” Mustafa Cengiz: “Tek başkan olacaksa 500–600 tane milletvekilini niye besleyelim?  Yahut tek başkan olunca bu zamlar artık bitecek mi? Yoksa daha da artacak mı? Mevcut hükümet koskoca Türkiye’yi borçlandırdı bankalara. İnsanlar sesini çıkaramıyor. Biz nasıl bir ülke olduk? Benim kafam çok karışık. Zaten eminim benim gibi kafası karışık milyonlarca insan vardır Türkiye’de. Bu sistemin aceleyle oldubitti ye getirilmemesi ve halka anlatılması, halkın bilinçlendirilmesi gerek. Kimse burayı Amerika ile mukayese etmesin. Oradaki başkanlık sistemi Türkiye’de tutmaz. Amerika’da görevi biten saygıyla koltuğu yeni kafalara devir ediyor. Türkiye’nin Amerika gibi olması için daha 1 milyon ışık yılı zamana ihtiyacı var.” Mahmut Özen: “Şu an başkanlık konusu üzerine halk olarak bilgi sahibi değiliz. Net bir bilgi veren yetkili biri yok. Başkanlık gelirse ne olacak ya da ne olmayacak bilgi sahibi değiliz. Kısaca herkesin demiş olduğu gibi krallık geliyorsa buna ‘hayır’. Ama gerçekten özgür ve demokratik bir ülke olarak kalacaksak, ister krallık ister başkanlık ne yaparsalar yapsınlar. Ama asgari ücreti yüksek olsun. Ekonomiye can getirilsin.” “TEK KİŞİYE BU KADAR YETKİ VERİLMEMELİDİR” Fatih Gülgül: “Öncelikle 1982 Anayasası artık bu ülkenin dinamik yapısını kaldıramıyor ve ihtiyaçlarına cevap veremiyordu. Ayrıca Türkiye'yi koalisyon derdinden de kurtaracak bu sistem sayesinde olası koalisyon anlaşmazlıkları da yaşanmamış olacak.” Murat Ulusu: “Her ne olursa olsun bir tek kişiye bu kadar yetki verilmemelidir.  Emin olunuz ki Başkanlık sisteminin padişahlıktan hiç bir farkı yoktur. Adının cumhurbaşkanlığı sistemi diye değiştirilmesi de tamamen bir aldatmacadır. Maalesef memleketimizde insanların siyasete bakışı ‘ne yapabiliriz ki’ haline gelmiştir. Son olarak bu sistemi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kati suretle onamamıştır.” Nevzat Kaya: “Bence mini anayasa değişikliği bizim gibi sıradan vatandaşlara ne getiriyor? Hiç bir şey. Paket geçerse ve evet oyu alırsa benim hayatıma hiç bir artı getirmiyor. Ne yani anayasa değişince asgari ücret 3 bin TL mi olacak? Ya da benzin, elektrik, doğalgaz ya da gıda ucuzlayacak mı? Tabi ki hayır! Neden ‘evet’ diyeyim ki? Bazıları kendine ve ailesine koruma kalkanı kurabilsin diye, ben neden ülkemi sonu belirsiz bir maceraya atayım ki? Neden ülkemi medeniyetten uzaklaştırıp Ortadoğu bataklığına atayım ki? Verilen evet oyu; laik, demokratik, sosyal Türkiye Cumhuriyetine vurulmuş bir darbedir. Ben bunun vebalini taşıyamam, 80 milyon insanın kaderini bir kişinin ruh haline teslim edilmesine sebep olamam, yoksa ileride çocuklarımın ve torunlarımın yüzüne bakamam “BİZİ UNUTANLARI BİZ ASLA UNUTMAYIZ” Kürşat Bektaş: “Benim sorulmasını isteğim bir şey var. 16 Temmuz’da millet idam isterse kulak tıkayamayız, millet isterse bizde gerekeni yaparız demişlerdi. O kadar madde var ama milletin istediği idam nerede? Millet adına her türlü yasa çıkıyor ama milletin istediği yasadan ses yok. Bizi unutanları biz asla unutmayız.” “TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİNE ‘EVET’” Murat Dağdelen: “Eğer Türk tipi milli bir başkanlık sistemi gelecekse destekliyorum. Sebebini merhum Lider Alparslan Türkeş'in "Temel Görüşler" adlı kitabından bir dipnot ile açıklamak istiyorum. Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde kuvvetli, adil ve hızlı icra sistemini uygulamıştır, kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz. İcrayı, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz. Her konuda bütünleşmeci olduğumuza göre, icranın başında da bütünleşmeci olmalıyız. Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiçbir zaman bulunmamış yani tek bir başkan tarafından yürütülmüştür. Milliyetçi Türkiye'de de, demokratik milli cumhuriyet ilkesi içinde başkan, Türk milletinin yürütme organının tek başı olacaktır. Tek başkan sistemine uygun olarak yasama organı yönünden de tek meclis sistemini savunuyoruz. Avrupa krallık veya federal devlet rejimlerinin bir mirası olan senatonun, millet meclisi yanında yasama işlerini geciktirdiği bir hüviyet taşıması dolayısıyla kaldırılmasını istiyoruz."      
Son günlerde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen başkanlık sistemi hakkında vatandaşın kafası bir hayli karışık gözüküyor. Başkanlık sistemine evet diyen kadar karşı duranlar da var. Mevcut hükümetin referanduma giderek, istediği başkanlık sistemi Türkiye’de hayata geçerse bu mekanizma işler mi? Sokaktaki vatandaş başkanlık sistemi hakkında ne düşünüyor? Denge Gazetesi okuyucuları için sokağın nabzını tuttu ve Manisalılara başkanlık sistemini sordu.
VATANDAŞLAR BAŞKANLIK SİSTEMİ İÇİN BAKIN NELER SÖYLEDİ


Bülent Güllü:  “Yeni Anayasa demek; İngilizlerin şart koştuğu maddeler değil, darbelerle kurulan hükümetlerin anayasası değil demektir.  Bu kadar dış mihrak havlıyorsa boşuna değil. Onların hesaba katmadıkları “Nasıl olsa Türkiye bir koalisyonlar ülkesi, hiçbir zaman anayasayı değiştirecek çoğunluğu bulamazlar.” diye düşündüler. Göklerden gelen ilahı hesaba katmadılar. Ve İngiltere şimdi diyor ki; “Bütün Müslüman ülkelerin yönetimini değiştirdik ama Erdoğan tek başına meydan okuyor  planlarımız tutmadı. Türkler çok cesur.””


Nurullah Fescioğlu: “Türkiye her şeye hazır bir ülke, sıkıntı yok hazırlanmak için. Ya Suriye, Irak, Mısır gibi olacağız ya da İsrail, Amerika, İran karşısında durmayı tercih edeceğiz.”

“OYUM ‘EVET’ AMA TEREDDÜT ETTİĞİM BİR SORU VAR”

Ali Cabar: “
Yangından mal kaçırıyor gibi gelen sistem başkanlıkta olsa, başka bir sistem de olsa istemiyorum. Memleket kanun hükmünde kararnamelerle idare edilirken, gelen sistemi istemiyorum. Sivil Toplum Örgütleri konuyla ilgili ne konuşmuş, siyasetçilere hangi önerileri götürmüş? Onu geçtim hangi soruyu sormuş ta cevap almış? ‘Biz sizden iyisini biliriz, biz nasıl olacağına karar verip size öyle sorarız’ yaklaşımına karşıyım.”

Hakan Mercan: “Benim oyum ‘evet’ olacak ama tereddüt ettiğim bir soru var. Bu sistemin emniyet sibobu yok ve kamuoyuna bilgi verilmiyor. Vatandaş olarak bilinçlendirilmeliyiz. Birilerinin çıkıp kamuoyuna bir bir anlatması lazım neden ‘evet’ neden ‘hayır’ diye.”

“MUHALEFET KENDİ DIŞINDA HİÇ BİR ŞEYE HAZIR OLMADIĞI İÇİN”

Osman Gürcan Güllü: “ Ülkemiz 1923 ile 1950 arası tek adam ve Milli Şef ile başkanlık sistemi olarak yönetilmiştir. Parti Başkanları aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bu gün de uygulanmasında sakınca yoktur. Ülkemizin hazır olup olmadığı konusu ise... Bizde muhalefet kendi dışında hiç bir şeye hazır olmadığı için, muhalefet kısmı çok önem arz etmez. Halk oylamasından çıkan sonuca herkesin saygılı olması gerekir.”

Murat Taşuşağı: “Bunca dert sıkıntı varken her gün onlarca şehit verirken başkanlık sistemi neden bunu anlamış değilim daha çok erken bence. Zaman her şeyin ilacı.”

“SARİH DEĞİL VE ŞÜPHE UYANDIRICI!”

Cihan Canuyar:
“Türkiye 1946’dan beri çok partili rejim ile yönetiliyor, o günden bu yana iki ihtilal, bir hükümet darbesi, bir muhtıra, iki başarısız ihtilal girişimi, son olarak ta bir kalkışma yaşandı. Maalesef ki ülkemizde demokrasi bu menfur hadiselerden ötürü bir türlü kökleşemedi. Buna mukabil Türk milleti kendi içerisinde ırksal ve mezhepsel olarak dahi son yıllarda iktidar yanlısı ve muhalifi olarak kutuplara ayrıldı. Böyle bir ortamda geniş yetkilerle donatılmış bir devlet başkanının varlığı gelecekte bizleri demokrasiden uzaklaştırıp tek adam diktasına yakınlaştırabilir. Yeni Anayasada askeri mahkemelerin kaldırılması dışındaki birçok yasaya karşıyım ve gereksiz buluyorum. Başkanlığa gidilecekse her şeyden evvel kontrol amaçlı senato meclisi de kurulmalıydı. Bir düşünün, geniş yetkili bir başkansınız yürütme tekelinizde, meclis tekelinizde, sizi kim kontrol edebilir? Ve tabi yeni Anayasa ile yargının üst kurullarının atamasını da siz yapıyorsanız tamamen denetim dışınız demektir. Ayrıca başkan nasıl seçilecek? Seçim sistemi nasıl olacak? Bu noktalar da sarih değil ve şüphe uyandırıcı. Son olarak şunu ifade etmeliyim, yürütme noktasında 15 yıldır bu kadar rahat olan, Başbakan, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı kendisinden olan bir yapı yürütme, yavaş yavaş başkanlığa geçmeliyiz diye neden ısrar eder? Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı olmadığını belirtiyor ve de başkanlığa ‘Hayır’ diyorum.  Çoğulcu demokrasi daha kontrolcüdür ve memleketimiz için daha hayırlıdır.”

“AMERİKA’DA GÖREVİ BİTEN SAYGIYLA KOLTUĞU YENİ KAFALARA DEVİR EDİYOR”


Mustafa Cengiz: “Tek başkan olacaksa 500–600 tane milletvekilini niye besleyelim?  Yahut tek başkan olunca bu zamlar artık bitecek mi? Yoksa daha da artacak mı? Mevcut hükümet koskoca Türkiye’yi borçlandırdı bankalara. İnsanlar sesini çıkaramıyor. Biz nasıl bir ülke olduk? Benim kafam çok karışık. Zaten eminim benim gibi kafası karışık milyonlarca insan vardır Türkiye’de. Bu sistemin aceleyle oldubitti ye getirilmemesi ve halka anlatılması, halkın bilinçlendirilmesi gerek. Kimse burayı Amerika ile mukayese etmesin. Oradaki başkanlık sistemi Türkiye’de tutmaz. Amerika’da görevi biten saygıyla koltuğu yeni kafalara devir ediyor. Türkiye’nin Amerika gibi olması için daha 1 milyon ışık yılı zamana ihtiyacı var.”


Mahmut Özen: “Şu an başkanlık konusu üzerine halk olarak bilgi sahibi değiliz. Net bir bilgi veren yetkili biri yok. Başkanlık gelirse ne olacak ya da ne olmayacak bilgi sahibi değiliz. Kısaca herkesin demiş olduğu gibi krallık geliyorsa buna ‘hayır’. Ama gerçekten özgür ve demokratik bir ülke olarak kalacaksak, ister krallık ister başkanlık ne yaparsalar yapsınlar. Ama asgari ücreti yüksek olsun. Ekonomiye can getirilsin.”

“TEK KİŞİYE BU KADAR YETKİ VERİLMEMELİDİR”

Fatih Gülgül: “Öncelikle 1982 Anayasası artık bu ülkenin dinamik yapısını kaldıramıyor ve ihtiyaçlarına cevap veremiyordu. Ayrıca Türkiye'yi koalisyon derdinden de kurtaracak bu sistem sayesinde olası koalisyon anlaşmazlıkları da yaşanmamış olacak.”

Murat Ulusu: “Her ne olursa olsun bir tek kişiye bu kadar yetki verilmemelidir.  Emin olunuz ki Başkanlık sisteminin padişahlıktan hiç bir farkı yoktur. Adının cumhurbaşkanlığı sistemi diye değiştirilmesi de tamamen bir aldatmacadır. Maalesef memleketimizde insanların siyasete bakışı ‘ne yapabiliriz ki’ haline gelmiştir. Son olarak bu sistemi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kati suretle onamamıştır.”

Nevzat Kaya: “Bence mini anayasa değişikliği bizim gibi sıradan vatandaşlara ne getiriyor? Hiç bir şey. Paket geçerse ve evet oyu alırsa benim hayatıma hiç bir artı getirmiyor. Ne yani anayasa değişince asgari ücret 3 bin TL mi olacak? Ya da benzin, elektrik, doğalgaz ya da gıda ucuzlayacak mı? Tabi ki hayır! Neden ‘evet’ diyeyim ki? Bazıları kendine ve ailesine koruma kalkanı kurabilsin diye, ben neden ülkemi sonu belirsiz bir maceraya atayım ki? Neden ülkemi medeniyetten uzaklaştırıp Ortadoğu bataklığına atayım ki? Verilen evet oyu; laik, demokratik, sosyal Türkiye Cumhuriyetine vurulmuş bir darbedir. Ben bunun vebalini taşıyamam, 80 milyon insanın kaderini bir kişinin ruh haline teslim edilmesine sebep olamam, yoksa ileride çocuklarımın ve torunlarımın yüzüne bakamam

“BİZİ UNUTANLARI BİZ ASLA UNUTMAYIZ”

Kürşat Bektaş: “
Benim sorulmasını isteğim bir şey var. 16 Temmuz’da millet idam isterse kulak tıkayamayız, millet isterse bizde gerekeni yaparız demişlerdi. O kadar madde var ama milletin istediği idam nerede? Millet adına her türlü yasa çıkıyor ama milletin istediği yasadan ses yok. Bizi unutanları biz asla unutmayız.”

“TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİNE ‘EVET’”

Murat Dağdelen: “Eğer Türk tipi milli bir başkanlık sistemi gelecekse destekliyorum. Sebebini merhum Lider Alparslan Türkeş'in "Temel Görüşler" adlı kitabından bir dipnot ile açıklamak istiyorum. Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde kuvvetli, adil ve hızlı icra sistemini uygulamıştır, kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz. İcrayı, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz. Her konuda bütünleşmeci olduğumuza göre, icranın başında da bütünleşmeci olmalıyız. Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiçbir zaman bulunmamış yani tek bir başkan tarafından yürütülmüştür. Milliyetçi Türkiye'de de, demokratik milli cumhuriyet ilkesi içinde başkan, Türk milletinin yürütme organının tek başı olacaktır. Tek başkan sistemine uygun olarak yasama organı yönünden de tek meclis sistemini savunuyoruz. Avrupa krallık veya federal devlet rejimlerinin bir mirası olan senatonun, millet meclisi yanında yasama işlerini geciktirdiği bir hüviyet taşıması dolayısıyla kaldırılmasını istiyoruz."
 
 
















 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ismail Terim
(19.01.2017 14:09 - #249)
Türk tipi başkanlık da neymiş? Başkanlık sistemi bu ülkede tutmaz Birileri padişah olacak diye cumhuriyetin temel taşı parlamenter sistemi yikilamaz Başkanlık sistemi demek eyaletlere bölünmüş parça parça bir Türkiye demek Hdp nin karşı çıktığına bakmayın ayak oyunu Apo piçinin en büyük hayalidir bu sistem Akıllı olun iyice öğrenin araştırın Yarın çok geç olmadan
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.