ÖZGÜR’ÜN BAŞINA GELENLER!

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.03.2017 - 14:10, Güncelleme: 20.03.2017 - 14:10
 

ÖZGÜR’ÜN BAŞINA GELENLER!

Özgür Sapmaz… 40 yaşında. 8 Ocak 2016’da Salihli’nin Alaşehir – Gölmarmara yolu Taytan Mahallesi mevkiinde; Uğur Kiremit Fabrikası önünde meydana gelen kazada yaralandı. Kazayı yapan sürücü, çaresiz ve ağır yaralı Özgür Sapmaz’ı olay yerinde ölüme terk edip kaçtı. Özgür Sapmaz toplamda 1 yıl 2 aydır hayat mücadelesi veriyor. Ancak Özgür’ün tedavi sürecindeki hatalar zinciri ve İşadamı Şahin Toker’in kan donduran iddiaları, bu genci yaşatma mücadelesi, filmlere konu olacak cinsten. Kaza sonrası yoldan geçen yardımsever bir vatandaşın olayı görüp, müdahale etmesiyle başlayan Özgür Sapmaz’ın yaşam mücadelesini ve bir bakım merkezinde çaresiz gencin başına gelenleri; siz Denge okuyucuları için araştırdık. Bu haber, bakım merkezleri gerçeklerinin, yeniden masaya yatırılmasına emsal teşkil edecek.
HABER NURGÜL YILMAZ Özgür Sapmaz kazadan hemen sonra; önce Salihli Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Yeterli ekipman olmadığı için de buradan MCBÜ Hafsa Sulan Hastanesi’ne hastanesine sevk edildi. Özgür Sapmaz  CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi’nde MR makinası çalışmadığı gerekçesi ile 2 saat hastanede ambulansla bekletildi. Olayı haber alan ve 12 yıldır Özgür Sapmaz’ın bakımı ve yaşamı ile ilgilenen İş adamı Şahin Toker Manisa’ya geldi ve Özgür Sapmaz’ı CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi’nden alarak Grandmedical’e  Hastanesi’ne götürmek istedi.  Ancak ambulans daha yolda iken,  Manisa Devlet Hastanesi’nden Özgür Sapmaz’ı kabul ettikleri haberi geldi.  6 AY MANİSA DEVLET HASTANESİ’NDE TEDAVİ GÖRDÜ Özgür Sapmaz 6 ay boyunca Manisa Devlet Hastanesi’nde tedavi gördü. Özgür Sapmaz’ın 12 yıl boyunca tüm ihtiyaçları ile ilgilenen hayırsever işadamı Şahin Toker’in iddiasına göre; Manisa Devlet Hastanesi’nde gereken ilgi ve alaka gösterilmedi. Şahin Toker, Özgür Sapmaz’ın Manisa Devlet Hastanesi’ndeki tedavi sürecini ve Sapmaz’a iyi bakılmadığı iddialarını şöyle anlattı. “Bu olaylar zinciri böyle kısa bir haberde anlatılamaz ama yine de anlatmaya çalışayım. Özgür Sapmaz’ın sırtında, bacaklarında 10 cm genişliğinde, 2 cm derinliğinde yaralar oluştu ve bu yaralar 6 boyunca bir türlü iyileştirilemedi. Yaraları sürekli mikrop kaptı. Ben 6 ay boyunca işimi gücümü bırakıp her gün Salihli’den Manisa’ya Özgür’ün tedavisini takip etmek için gelip gittim. Ben de Özgür’ün içler acısı durumunu gördükçe hastane yönetimine ateş püskürdüm. Onlarla tartıştım, tepki gösterdim, hastane yöneticilerine ‘Özgür’e iyi bakın’ diye sürekli baskı yaptım, hastane yönetiminden şikayet ettim. 3-4 gün içerisinde Özgür’e iki gün ortopedide, 2 gün Genel Cerrahi’de sürekli oda değiştirdiler. Her gittiğimde Özgür’ü başka bir odada per perişan buldum. Bunun üzerine Özgür Sapmaz Manisa Devlet Hastanesi’nde Palyatif bölümünden çıkarıldı ve geri alınmadı. Sonra biz pes ettik. Özgür’ü Grandmedical Hastanesi’ne aldık” dedi. 10 GÜN GRANDMEDİCAL’DE TEDAVİ Şahin Toker, “Özgür, Grandmedical Hastanesi’nde 10 gün kadar güzel bir bakıma alındı. Ve yaraları iyileşmeye döndü. Hastane masraflarının yarısını ben, yarısını da Grandmedical hastane yönetimi üstlendi. Ben Başhekim Sayın Op. Dr. Mümtaz Kahya’ya bu yardımseverliğinden dolayı minnet borçluyum. Özgür iyileşmeye döndüğü için hastaneden çıkartmak gerekirdi. Özgür’ü Grandmedical’den aldık.  Özgür’ü düzenli bakımı yapılabilsin ve hayatı kurtulsun diye bir bakım merkezine yerleştirmek istedik. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’dan yardım istedik. Sağ olsun o dönem Sayın Murat Konan bize çok yardımcı ve destek oldu. Özgür’ü Murat Konan’ın desteği ile önce Soma Rehabilitasyon Merkezi’ne, ardından çok iyi hizmet verdiğini zannettiğimiz ama hayal kırıklığına uğradığımız; Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’ne teslim ettik. Sayın Murat Konan’ın bu dönem bize desteği çok olmuştur. Elimizden tutmuştur. Özgür’ün yerleşmesine katkı sağlamıştır. Sayın Müdürümün hakkını teslim etmek lazım.”dedi. “SALİHLİ LİDYA SARDES REHABİLİTASYON BAKIM MERKEZİ’NDE İYİ BAKILMADI” 10 gün sonra Özgür Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nde rahatsızlandığını ifade eden Şahin Toker iddialarını şöyle sıraladı.  “Özgür hafif zihinsel engelli, ama her şeyi anlıyor. Vücudundaki yaralar çoğalmaya, açılmaya ve büyümeye başladı. Özgür Sapmaz’ı ambulans ile kendi isteğimizle merkezden alarak, Köşe Yazarı Gülgün Yalvaç’ın desteği ile Salihli Medigüneş Hastanesi’ne götürdük. Burada Plastik Cerrahi bölümünde yapılan çok başarılı bir ameliyatla Özgür’ün bütün yaraları kapatıldı. Tüm tedavileri Medigüneş Hastanesi’nde bitirildi ve yaraları kapanmış bir şekilde taburcu edildi. Ambulansı yine ben ve Gülgün Yalvaç temin ettik. Ambulansla Özgür Sapmaz’ı bakımının yapılmasına devam edilmesi için Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım merkezine imza karşılığı teslim ettik.  Teslim ederken de bakım merkezinde sosyal hizmet uzmanına Medigüneş Hastanesi Doktoru Zafer Bey’in bize verdiği talimat doğrultusunda, nasıl bakılması gerektiğini yazıya dökerek imzalattık. Eğer bu tedavi ve bakım sistemi uygulanmazsa yaralarının kötüleşeceği bilgisini verdik.  Özgür Sapmaz’ın son ameliyat şansı olduğunu, çok iyi bakılması gerektiğini de anlattık. Bu tedavi bakım şartlarını da imzalatarak protokole bağladık. Aradan 10 gün daha geçti. Medigüneş Hastanesi’nde takılan ve tedavi bittikten sonra çıkartılması gereken sondanın çıkartılmaması ve hijyen bakımı yapılmadığı için Özgür bakım merkezinde tekrar enfeksiyon kaptı. Ateşi 40 dereceye yükseldi, tansiyonu 4’e düştü.  Vücudu enfeksiyon kaptı ve bayıldı. Bunun üzerine apar topar Özgür’ü ambulansla refakatçisiz Salihli Devlet hastanesine gönderdiler. Sonra beni rehabilitasyon merkezinde aradılar ve Özgür’ü hastaneye gönderdiklerini haber verdiler. Kuşadası’na gidiyordum, yarı yoldan geri döndüm, Özgür’ün yanına geldim. Özgür’ü bir kez daha per perişan gördüm. Büyük abdestini altına yapmış ve pislik içinde yatıyordu. Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’ni aradım ve ‘Özgür’ü hastaneye neden yalnız gönderdiklerini, niye birini yanında göndermediklerini’ sordum ve biraz da tartıştım. Onlarda bana ‘acile kimse sokulmadığı için göndermedik’ dediler. Acil yetkilileri görüştüğümde ise ‘böyle bir şeyin olmadığını, aksine bir refakatçinin gönderilmesi gerektiğini’ söylediler. Hastane yönetimi devreye girince, bakımevinden bir görevli Özgür’ün bakımı için başına gönderildi. Özgür enfeksiyon tedavisi süreci Salihli Devlet Hastanesi’nde 20 gün devam etti. Ama Salihli Devlet Hastanesi’nde yine sondası tıkandığı ve sondası ile ilgilenilmediği için böbrekleri iflas etmek üzere iken, benim fark etmem üzerine son anda kurtarıldı. Tedavi süresinden sonra yine ambulansla biz Özgür’ü alarak Medigüneş Hastanesi’ne götürdük. Durumu Murat Konan’a telefonda anlattık ve Özgür’ü eve götürmek istediğimizi söyledik. O da bize, “Bakım merkezine dilekçenizi verin, evde bakın” dedi. Bizde bunun üzerine Özgür’e bir bakıcı tutarak bir eve yerleştirdik. Daha sonra Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nin sahibi Orçun Semizler ‘hastayı bize getirmediler’ diye karakola şikayet eti. Biz de şikayet sonrası kontrollerini yaptırarak, Özgür Sapmaz’ı yeniden gece saat 23.00’te protokol karşılığında bakım evi görevlilerine teslim ettik. Bakım Merkezi Özgür için Devletten aylık 2.500 TL bakım bedeli alıyor ama Özgür’e ne yazık ki iyi bakmıyor. Ki Özgür’ün Vakıfbank hesabında kendi parası var. Devletin himayesine ihtiyacı yok. Özgür Sapmaz bu sağlık kuruluşlarının hataları nedeniyle 1 yıl 2 aydır yatağa mahkum yaşıyor. İçim parçalanıyor Özgür’ün durumuna” diye dert yandı.   “ÖZGÜR’ÜN HESABINA 248 BİN LİRA TAZMİNAT BEDELİ YATIRILDI” Şahin Toker, Özgür Sapmaz’ın hukuki haklarınızda bizzat takip ettiğini, koruduğunu, gözettiğini ifade ederek, “Geçirdiği trafik kazası sonrası Özgür adına açtığımız tazminat davasının peşini bırakmadım ve olumlu sonuçlandı ve Özgür için 310 bin lira tazminat bedeli verildi. Davanın sonuçlanmasını sağlayan avukat ise hizmeti bedeli karşılığı olan yüzde 20’lik kısım meblağ olan 60 bin lirayı, 310 bin liranın içinden aldı. Geriye kalan 248 bin lira kuruşuna bile dokunulmadan tarafımca Özgür’ün kendi adına Vakıfbank’ta mahkeme kararı ile açtırdığım hesabına yatırıldı. Özgür hastanelerde, bakım merkezlerinde sürünürken ortada olmayan, ilgilenmeyen akrabalar;  Özgürün parası 248 bin lirayı duyunca birden bire ortaya çıktılar ve beni kuruma sokmamaya, Özgür’den uzak tutmaya çalışıyorlar. Ki ben kendi vicdanım ve isteğimle Özgür için 60 bin liraya yakın para harcadım. Hiçte pişman değilim. İnsanlık namına hala da Özgür’ü korumaya, gözetmeye devam ediyorum. Özgür için Mahkemelere gidip geliyorum” diye konuştu. ‘SUSACAKSIN VE ÖZGÜR’E YAPILANLARI GÖRMEYECEKSİN’ Özgür’ü görmesinin neden yasakladığını açıklayan Şahin Toker, “Neden benden rahatsız ve şikayetçi oluyorlar onu da açıklayayım. Çünkü ben Özgür’e yapılan haksızlıkları, baskıları, bakımının yapılmamasını ve eziyet edilmesini gün yüzüne çıkartıyorum. Susmuyorum, anlatıyorum, Özgür için kavga ediyorum ve tüm bunları para için değil, insanlık için yapıyorum. Benim zaten kendi işyerim var. Kimseye muhtaç değilim. Aksine muhtaçlara kol kanat geriyorum.  Çünkü Özgür benim çocuğum gibi. Onu sahiplendim, ailemden biri olarak görüyorum. Bu nedenle hakkını aramak için yetkililerle sürekli tartışıyorum. Onlarda sürekli beni şikayet ediyorlar. Onlarla Özgür için tartışmam hoşlarına gitmiyor çünkü.  ‘Susacaksın ve Özgür’e yapılanları  görmeyeceksin’ diyorlar. ‘Görürsen bizde gereğini yaparız’ diyorlar. ‘İstemediğimiz sürece Özgür’ü göremezsin’ diyorlar ve Özgür’ü bana göstermiyor. Bu çocuk çaresiz. Hakkını ve kendini savunamıyor. Onlarda Özgür’ün bu durumundan yararlanıyor” iddialarına yer verdi. “BANA BİR ŞEY OLURSA ÖZGÜR SOKAKTA KALIR, ÖLÜR” Şahin Toker insanlık yaptığı için kendisine böyle davranılmasını hak etmediğini dile getirerek, “Ben nerde yanlış yapıyorum? Trafik kazasında ölüme terk edilen Özgür’e sahip çıkmakta mı? Hastanelerde,  Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nde iyi ve hijyen bakılmadığı için enfeksiyon kapan ve yara bere içinde kalan Özgür’ün hakkını savunmada ve onun için kavga etmede mi? Özgür iyileştiğinde kendine bir hayat kurabilsin diye kazandığı tazminat parasını para yiyicilere, akrabalarına teslim etmeyip; mahkeme kararı ile Özgür’ün kendi adına açtırdığım banka hesabına yatırmada mı hata yaptım? Tek amacım bu çocuğun hayatını kurtarmak, iyileştirmek ve ona iyileşip hastaneden çıktığında; kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceği bir hayat sunmak.  Ama Özgür yapayalnız sokaklara atıldığında ortada olmayan ailesi ve akrabaları, Özgür’ün kazandığı tazminatı duyunca birden bire melaike kesildiler. Yemezler, bu gariban çocuğun parasını ona sahip çıkmayan kimseye yedirmem. O para Özgür’ün hayatını kurabileceği ve yaşayabileceği tek güvencesi. Ben ne kadar daha arkasında durabilirim? Bana bir şey olursa Özgür Sokakta kalır, ölür” dedi. “DÜZMECE DENETİM HAZIRLIĞI YAPIYORLAR” Şahin Toker Bakım Merkezi’nde hastalara iyi bakılmadığını iddia ederek, “Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi ve sahibi Orçun Semizler ile ilgili kurumda;  hastalara kötü davranıldığı ile ilgili iddiaların dışında  başka korkunç iddialarda var. Bu iddialar şu an savcılığa verilmek üzere. İsimlerin hepsi bende mevcuttur ama isimleri basın yoluyla şimdi açıklamıyorum. Ama isim vermeden şu bilgileri verebilirim. Bakım Merkezi’ne denetime gelecek görevlilerin geleceğinden önceden haberdar olunuyor.  Kurum her anlamda denetime hazırlanıyor. Düzmece denetim hazırlığı yapıyorlar. Göstermelik düzenler kuruluyor ve kurum denetimden tek kusursuz çıkıyor.  Bakım Merkezi Özgür  ve Özgür gibi diğer konukları için Devletten aylık 2.500 TL bakım bedeli  alıyor. Bu tür merkezlerin hakkıyla denetlenmediğini ve gerçek raporlar tutulmadığını adım gibi biliyorum. Bu tür merkezler hak ettikleri muameleyi ne zaman görecekler?” diye sordu. “TREN KAZASI OLAYI ÖRT PAS EDİLDİ” Şahin Toker geçen yıl tren kazasında hayatını kaybeden merkez sakini hakkında da bir iddiada da bulunarak, “Hepsinden önemli ve ört pas edilen başka bir olay var ki, kan dondurucu. 2016 da tesisin dış kapıları personel tarafından acık unutulmuş. Bakım merkezindeki bir engelli kurumdan kaçmış ve tren kazasında hayatını kaybetmiştir. Olay basın ve medyadan gizlenmiş, kapı anahtarının engelli tarafından çalındığı söylenmiştir ki; bu tamamen asılsızdır. Olay ört pas edilmiştir. Bu tesiste bir güvenlik dahi bulunmamaktadır” bilgisini verdi. “KURUMA  VE ÖZGÜR’E YAKLAŞTIRILMIYORUM” “İşte ben tüm bu ve buna benzer olayları anlattığım ve susmadığım için yasaklıyım” diyen Şahin Toker, “Kuruma ve Özgür’e yaklaştırılmıyorum. Özgür’ü göremiyorum. O’nun için endişeleniyorum. Özgür’ün ayakta durabilmesini sağlayacak bir medikal malzeme bulduk. Ama Özgür’ün vücuduna göre ölçüsün alınması lazım. Ne bizim Özgür’ü ölçü için götürmemize müsaade ediyorlar. Ne de kendileri götürüyorlar. Yani Özgür’ün ayağa kalkmasına yardımcı olacak bu medikal malzemenin Özgür’e sağlanmasına karşı çıkıyorlar.  Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’a tüm bunları anlatmış olmama rağmen, bu gerçekleri değil, kurumu savunmayı tercih etti. O’nun gibi saygıdeğer bir Müdürün mağdur ve adaletin yanında olmasını beklerdik. Ancak O’da Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nin sahibinin yanında oldu. Beni kendisine düşman gibi gördü. Oysa benim tüm kavgalarım ve tartışmalarım ‘Özgür’e neden iyi bakılmadığı’ içindi. Sayın Müdürüm Orçun Semizler’in asıl yüzünü bilseydi; belki de güçlünün değil, mağdurun yanında olurdu. Çünkü Sayın Murat Konan muhterem ve karakteri düzgün bir idarecidir. O’nun da gözünü boyamışlar, iyi niyetiyle anlatılanlara kanıyor” dedi. “DEVLET ZARARA UĞRATILIYOR” Şahin Toker devletin bakım merkezi tarafından zarar uğratıldığını da iddia ederek, “Orçun Semizler’in devleti nasıl zarara uğrattığı da, yakın bir zamanda hakkındaki iddialarla ortaya çıkacak. Ben şimdilik haddimi aşarak o iddiaları açıklamayacağım.  O savcılığın işi. Araştırılsın, bulunsun. Zaten şikayet edilecek. Benim derdim Özgür’ün sağlığı ve güvenliği. Özgür için servetimin ve sabrımın yettiği sürece mücadele edeceğim. Devleti zarar sokan işletmeleri de böyle ihbar etmeye devam edeceğim. Kimsenin devletimi kendi menfaatleri için zarara sokmaya hakkı yoktur. Tek başıma da olsa mücadelem devam edecek” diye konuştu.              
Özgür Sapmaz… 40 yaşında. 8 Ocak 2016’da Salihli’nin Alaşehir – Gölmarmara yolu Taytan Mahallesi mevkiinde; Uğur Kiremit Fabrikası önünde meydana gelen kazada yaralandı. Kazayı yapan sürücü, çaresiz ve ağır yaralı Özgür Sapmaz’ı olay yerinde ölüme terk edip kaçtı. Özgür Sapmaz toplamda 1 yıl 2 aydır hayat mücadelesi veriyor. Ancak Özgür’ün tedavi sürecindeki hatalar zinciri ve İşadamı Şahin Toker’in kan donduran iddiaları, bu genci yaşatma mücadelesi, filmlere konu olacak cinsten. Kaza sonrası yoldan geçen yardımsever bir vatandaşın olayı görüp, müdahale etmesiyle başlayan Özgür Sapmaz’ın yaşam mücadelesini ve bir bakım merkezinde çaresiz gencin başına gelenleri; siz Denge okuyucuları için araştırdık. Bu haber, bakım merkezleri gerçeklerinin, yeniden masaya yatırılmasına emsal teşkil edecek.
HABER
NURGÜL YILMAZ

Özgür Sapmaz kazadan hemen sonra; önce Salihli Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Yeterli ekipman olmadığı için de buradan MCBÜ Hafsa Sulan Hastanesi’ne hastanesine sevk edildi. Özgür Sapmaz  CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi’nde MR makinası çalışmadığı gerekçesi ile 2 saat hastanede ambulansla bekletildi. Olayı haber alan ve 12 yıldır Özgür Sapmaz’ın bakımı ve yaşamı ile ilgilenen İş adamı Şahin Toker Manisa’ya geldi ve Özgür Sapmaz’ı CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi’nden alarak Grandmedical’e  Hastanesi’ne götürmek istedi.  Ancak ambulans daha yolda iken,  Manisa Devlet Hastanesi’nden Özgür Sapmaz’ı kabul ettikleri haberi geldi. 

6 AY MANİSA DEVLET HASTANESİ’NDE TEDAVİ GÖRDÜ
Özgür Sapmaz 6 ay boyunca Manisa Devlet Hastanesi’nde tedavi gördü. Özgür Sapmaz’ın 12 yıl boyunca tüm ihtiyaçları ile ilgilenen hayırsever işadamı Şahin Toker’in iddiasına göre; Manisa Devlet Hastanesi’nde gereken ilgi ve alaka gösterilmedi. Şahin Toker, Özgür Sapmaz’ın Manisa Devlet Hastanesi’ndeki tedavi sürecini ve Sapmaz’a iyi bakılmadığı iddialarını şöyle anlattı. “Bu olaylar zinciri böyle kısa bir haberde anlatılamaz ama yine de anlatmaya çalışayım. Özgür Sapmaz’ın sırtında, bacaklarında 10 cm genişliğinde, 2 cm derinliğinde yaralar oluştu ve bu yaralar 6 boyunca bir türlü iyileştirilemedi. Yaraları sürekli mikrop kaptı. Ben 6 ay boyunca işimi gücümü bırakıp her gün Salihli’den Manisa’ya Özgür’ün tedavisini takip etmek için gelip gittim. Ben de Özgür’ün içler acısı durumunu gördükçe hastane yönetimine ateş püskürdüm. Onlarla tartıştım, tepki gösterdim, hastane yöneticilerine ‘Özgür’e iyi bakın’ diye sürekli baskı yaptım, hastane yönetiminden şikayet ettim. 3-4 gün içerisinde Özgür’e iki gün ortopedide, 2 gün Genel Cerrahi’de sürekli oda değiştirdiler. Her gittiğimde Özgür’ü başka bir odada per perişan buldum. Bunun üzerine Özgür Sapmaz Manisa Devlet Hastanesi’nde Palyatif bölümünden çıkarıldı ve geri alınmadı. Sonra biz pes ettik. Özgür’ü Grandmedical Hastanesi’ne aldık” dedi.

10 GÜN GRANDMEDİCAL’DE TEDAVİ
Şahin Toker, “Özgür, Grandmedical Hastanesi’nde 10 gün kadar güzel bir bakıma alındı. Ve yaraları iyileşmeye döndü. Hastane masraflarının yarısını ben, yarısını da Grandmedical hastane yönetimi üstlendi. Ben Başhekim Sayın Op. Dr. Mümtaz Kahya’ya bu yardımseverliğinden dolayı minnet borçluyum. Özgür iyileşmeye döndüğü için hastaneden çıkartmak gerekirdi. Özgür’ü Grandmedical’den aldık.  Özgür’ü düzenli bakımı yapılabilsin ve hayatı kurtulsun diye bir bakım merkezine yerleştirmek istedik. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’dan yardım istedik. Sağ olsun o dönem Sayın Murat Konan bize çok yardımcı ve destek oldu. Özgür’ü Murat Konan’ın desteği ile önce Soma Rehabilitasyon Merkezi’ne, ardından çok iyi hizmet verdiğini zannettiğimiz ama hayal kırıklığına uğradığımız; Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’ne teslim ettik. Sayın Murat Konan’ın bu dönem bize desteği çok olmuştur. Elimizden tutmuştur. Özgür’ün yerleşmesine katkı sağlamıştır. Sayın Müdürümün hakkını teslim etmek lazım.”dedi.

“SALİHLİ LİDYA SARDES REHABİLİTASYON BAKIM MERKEZİ’NDE İYİ BAKILMADI”
10 gün sonra Özgür Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nde rahatsızlandığını ifade eden Şahin Toker iddialarını şöyle sıraladı.  “Özgür hafif zihinsel engelli, ama her şeyi anlıyor. Vücudundaki yaralar çoğalmaya, açılmaya ve büyümeye başladı. Özgür Sapmaz’ı ambulans ile kendi isteğimizle merkezden alarak, Köşe Yazarı Gülgün Yalvaç’ın desteği ile Salihli Medigüneş Hastanesi’ne götürdük. Burada Plastik Cerrahi bölümünde yapılan çok başarılı bir ameliyatla Özgür’ün bütün yaraları kapatıldı. Tüm tedavileri Medigüneş Hastanesi’nde bitirildi ve yaraları kapanmış bir şekilde taburcu edildi. Ambulansı yine ben ve Gülgün Yalvaç temin ettik. Ambulansla Özgür Sapmaz’ı bakımının yapılmasına devam edilmesi için Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım merkezine imza karşılığı teslim ettik.  Teslim ederken de bakım merkezinde sosyal hizmet uzmanına Medigüneş Hastanesi Doktoru Zafer Bey’in bize verdiği talimat doğrultusunda, nasıl bakılması gerektiğini yazıya dökerek imzalattık. Eğer bu tedavi ve bakım sistemi uygulanmazsa yaralarının kötüleşeceği bilgisini verdik.  Özgür Sapmaz’ın son ameliyat şansı olduğunu, çok iyi bakılması gerektiğini de anlattık. Bu tedavi bakım şartlarını da imzalatarak protokole bağladık. Aradan 10 gün daha geçti. Medigüneş Hastanesi’nde takılan ve tedavi bittikten sonra çıkartılması gereken sondanın çıkartılmaması ve hijyen bakımı yapılmadığı için Özgür bakım merkezinde tekrar enfeksiyon kaptı. Ateşi 40 dereceye yükseldi, tansiyonu 4’e düştü.  Vücudu enfeksiyon kaptı ve bayıldı. Bunun üzerine apar topar Özgür’ü ambulansla refakatçisiz Salihli Devlet hastanesine gönderdiler. Sonra beni rehabilitasyon merkezinde aradılar ve Özgür’ü hastaneye gönderdiklerini haber verdiler. Kuşadası’na gidiyordum, yarı yoldan geri döndüm, Özgür’ün yanına geldim. Özgür’ü bir kez daha per perişan gördüm. Büyük abdestini altına yapmış ve pislik içinde yatıyordu. Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’ni aradım ve ‘Özgür’ü hastaneye neden yalnız gönderdiklerini, niye birini yanında göndermediklerini’ sordum ve biraz da tartıştım. Onlarda bana ‘acile kimse sokulmadığı için göndermedik’ dediler. Acil yetkilileri görüştüğümde ise ‘böyle bir şeyin olmadığını, aksine bir refakatçinin gönderilmesi gerektiğini’ söylediler. Hastane yönetimi devreye girince, bakımevinden bir görevli Özgür’ün bakımı için başına gönderildi. Özgür enfeksiyon tedavisi süreci Salihli Devlet Hastanesi’nde 20 gün devam etti. Ama Salihli Devlet Hastanesi’nde yine sondası tıkandığı ve sondası ile ilgilenilmediği için böbrekleri iflas etmek üzere iken, benim fark etmem üzerine son anda kurtarıldı. Tedavi süresinden sonra yine ambulansla biz Özgür’ü alarak Medigüneş Hastanesi’ne götürdük. Durumu Murat Konan’a telefonda anlattık ve Özgür’ü eve götürmek istediğimizi söyledik. O da bize, “Bakım merkezine dilekçenizi verin, evde bakın” dedi. Bizde bunun üzerine Özgür’e bir bakıcı tutarak bir eve yerleştirdik. Daha sonra Salihli Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nin sahibi Orçun Semizler ‘hastayı bize getirmediler’ diye karakola şikayet eti. Biz de şikayet sonrası kontrollerini yaptırarak, Özgür Sapmaz’ı yeniden gece saat 23.00’te protokol karşılığında bakım evi görevlilerine teslim ettik. Bakım Merkezi Özgür için Devletten aylık 2.500 TL bakım bedeli alıyor ama Özgür’e ne yazık ki iyi bakmıyor. Ki Özgür’ün Vakıfbank hesabında kendi parası var. Devletin himayesine ihtiyacı yok. Özgür Sapmaz bu sağlık kuruluşlarının hataları nedeniyle 1 yıl 2 aydır yatağa mahkum yaşıyor. İçim parçalanıyor Özgür’ün durumuna” diye dert yandı.  

“ÖZGÜR’ÜN HESABINA 248 BİN LİRA TAZMİNAT BEDELİ YATIRILDI”
Şahin Toker, Özgür Sapmaz’ın hukuki haklarınızda bizzat takip ettiğini, koruduğunu, gözettiğini ifade ederek, “Geçirdiği trafik kazası sonrası Özgür adına açtığımız tazminat davasının peşini bırakmadım ve olumlu sonuçlandı ve Özgür için 310 bin lira tazminat bedeli verildi. Davanın sonuçlanmasını sağlayan avukat ise hizmeti bedeli karşılığı olan yüzde 20’lik kısım meblağ olan 60 bin lirayı, 310 bin liranın içinden aldı. Geriye kalan 248 bin lira kuruşuna bile dokunulmadan tarafımca Özgür’ün kendi adına Vakıfbank’ta mahkeme kararı ile açtırdığım hesabına yatırıldı. Özgür hastanelerde, bakım merkezlerinde sürünürken ortada olmayan, ilgilenmeyen akrabalar;  Özgürün parası 248 bin lirayı duyunca birden bire ortaya çıktılar ve beni kuruma sokmamaya, Özgür’den uzak tutmaya çalışıyorlar. Ki ben kendi vicdanım ve isteğimle Özgür için 60 bin liraya yakın para harcadım. Hiçte pişman değilim. İnsanlık namına hala da Özgür’ü korumaya, gözetmeye devam ediyorum. Özgür için Mahkemelere gidip geliyorum” diye konuştu.

‘SUSACAKSIN VE ÖZGÜR’E YAPILANLARI GÖRMEYECEKSİN’
Özgür’ü görmesinin neden yasakladığını açıklayan Şahin Toker, “Neden benden rahatsız ve şikayetçi oluyorlar onu da açıklayayım. Çünkü ben Özgür’e yapılan haksızlıkları, baskıları, bakımının yapılmamasını ve eziyet edilmesini gün yüzüne çıkartıyorum. Susmuyorum, anlatıyorum, Özgür için kavga ediyorum ve tüm bunları para için değil, insanlık için yapıyorum. Benim zaten kendi işyerim var. Kimseye muhtaç değilim. Aksine muhtaçlara kol kanat geriyorum.  Çünkü Özgür benim çocuğum gibi. Onu sahiplendim, ailemden biri olarak görüyorum. Bu nedenle hakkını aramak için yetkililerle sürekli tartışıyorum. Onlarda sürekli beni şikayet ediyorlar. Onlarla Özgür için tartışmam hoşlarına gitmiyor çünkü.  ‘Susacaksın ve Özgür’e yapılanları  görmeyeceksin’ diyorlar. ‘Görürsen bizde gereğini yaparız’ diyorlar. ‘İstemediğimiz sürece Özgür’ü göremezsin’ diyorlar ve Özgür’ü bana göstermiyor. Bu çocuk çaresiz. Hakkını ve kendini savunamıyor. Onlarda Özgür’ün bu durumundan yararlanıyor” iddialarına yer verdi.

“BANA BİR ŞEY OLURSA ÖZGÜR SOKAKTA KALIR, ÖLÜR”
Şahin Toker insanlık yaptığı için kendisine böyle davranılmasını hak etmediğini dile getirerek, “Ben nerde yanlış yapıyorum? Trafik kazasında ölüme terk edilen Özgür’e sahip çıkmakta mı? Hastanelerde,  Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nde iyi ve hijyen bakılmadığı için enfeksiyon kapan ve yara bere içinde kalan Özgür’ün hakkını savunmada ve onun için kavga etmede mi? Özgür iyileştiğinde kendine bir hayat kurabilsin diye kazandığı tazminat parasını para yiyicilere, akrabalarına teslim etmeyip; mahkeme kararı ile Özgür’ün kendi adına açtırdığım banka hesabına yatırmada mı hata yaptım? Tek amacım bu çocuğun hayatını kurtarmak, iyileştirmek ve ona iyileşip hastaneden çıktığında; kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceği bir hayat sunmak.  Ama Özgür yapayalnız sokaklara atıldığında ortada olmayan ailesi ve akrabaları, Özgür’ün kazandığı tazminatı duyunca birden bire melaike kesildiler. Yemezler, bu gariban çocuğun parasını ona sahip çıkmayan kimseye yedirmem. O para Özgür’ün hayatını kurabileceği ve yaşayabileceği tek güvencesi. Ben ne kadar daha arkasında durabilirim? Bana bir şey olursa Özgür Sokakta kalır, ölür” dedi.

“DÜZMECE DENETİM HAZIRLIĞI YAPIYORLAR”
Şahin Toker Bakım Merkezi’nde hastalara iyi bakılmadığını iddia ederek, “Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi ve sahibi Orçun Semizler ile ilgili kurumda;  hastalara kötü davranıldığı ile ilgili iddiaların dışında  başka korkunç iddialarda var. Bu iddialar şu an savcılığa verilmek üzere. İsimlerin hepsi bende mevcuttur ama isimleri basın yoluyla şimdi açıklamıyorum. Ama isim vermeden şu bilgileri verebilirim. Bakım Merkezi’ne denetime gelecek görevlilerin geleceğinden önceden haberdar olunuyor.  Kurum her anlamda denetime hazırlanıyor. Düzmece denetim hazırlığı yapıyorlar. Göstermelik düzenler kuruluyor ve kurum denetimden tek kusursuz çıkıyor.  Bakım Merkezi Özgür  ve Özgür gibi diğer konukları için Devletten aylık 2.500 TL bakım bedeli  alıyor. Bu tür merkezlerin hakkıyla denetlenmediğini ve gerçek raporlar tutulmadığını adım gibi biliyorum. Bu tür merkezler hak ettikleri muameleyi ne zaman görecekler?” diye sordu.

“TREN KAZASI OLAYI ÖRT PAS EDİLDİ”
Şahin Toker geçen yıl tren kazasında hayatını kaybeden merkez sakini hakkında da bir iddiada da bulunarak, “Hepsinden önemli ve ört pas edilen başka bir olay var ki, kan dondurucu. 2016 da tesisin dış kapıları personel tarafından acık unutulmuş. Bakım merkezindeki bir engelli kurumdan kaçmış ve tren kazasında hayatını kaybetmiştir. Olay basın ve medyadan gizlenmiş, kapı anahtarının engelli tarafından çalındığı söylenmiştir ki; bu tamamen asılsızdır. Olay ört pas edilmiştir. Bu tesiste bir güvenlik dahi bulunmamaktadır” bilgisini verdi.

“KURUMA  VE ÖZGÜR’E YAKLAŞTIRILMIYORUM”
“İşte ben tüm bu ve buna benzer olayları anlattığım ve susmadığım için yasaklıyım” diyen Şahin Toker, “Kuruma ve Özgür’e yaklaştırılmıyorum. Özgür’ü göremiyorum. O’nun için endişeleniyorum. Özgür’ün ayakta durabilmesini sağlayacak bir medikal malzeme bulduk. Ama Özgür’ün vücuduna göre ölçüsün alınması lazım. Ne bizim Özgür’ü ölçü için götürmemize müsaade ediyorlar. Ne de kendileri götürüyorlar. Yani Özgür’ün ayağa kalkmasına yardımcı olacak bu medikal malzemenin Özgür’e sağlanmasına karşı çıkıyorlar.  Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’a tüm bunları anlatmış olmama rağmen, bu gerçekleri değil, kurumu savunmayı tercih etti. O’nun gibi saygıdeğer bir Müdürün mağdur ve adaletin yanında olmasını beklerdik. Ancak O’da Lidya Sardes Rehabilitasyon Bakım Merkezi’nin sahibinin yanında oldu. Beni kendisine düşman gibi gördü. Oysa benim tüm kavgalarım ve tartışmalarım ‘Özgür’e neden iyi bakılmadığı’ içindi. Sayın Müdürüm Orçun Semizler’in asıl yüzünü bilseydi; belki de güçlünün değil, mağdurun yanında olurdu. Çünkü Sayın Murat Konan muhterem ve karakteri düzgün bir idarecidir. O’nun da gözünü boyamışlar, iyi niyetiyle anlatılanlara kanıyor” dedi.

“DEVLET ZARARA UĞRATILIYOR”
Şahin Toker devletin bakım merkezi tarafından zarar uğratıldığını da iddia ederek, “Orçun Semizler’in devleti nasıl zarara uğrattığı da, yakın bir zamanda hakkındaki iddialarla ortaya çıkacak. Ben şimdilik haddimi aşarak o iddiaları açıklamayacağım.  O savcılığın işi. Araştırılsın, bulunsun. Zaten şikayet edilecek. Benim derdim Özgür’ün sağlığı ve güvenliği. Özgür için servetimin ve sabrımın yettiği sürece mücadele edeceğim. Devleti zarar sokan işletmeleri de böyle ihbar etmeye devam edeceğim. Kimsenin devletimi kendi menfaatleri için zarara sokmaya hakkı yoktur. Tek başıma da olsa mücadelem devam edecek” diye konuştu.
 
 
 
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (3 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
......
(22.03.2017 21:12 - #337)
Bence tek taraf tutulmus peki bu gazeteci bunlari yazarken hic suan oldugu yeri ziyaret etmissmi basın özgurlugu bu degil bence burda iddayi ve kınamamı gazeteye ve yazara basın daha dogrusu basın taraf tutamaz diyorum vede kınıyorum...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
....
(24.04.2017 23:30 - #392)
ŞAHİN beyin özgür için yaptıkları harfiyen dogrudur.bunlari en iyi Allah biliyor zaten.özgürün yanına her gün manisaya gidip geliyordu.bütün işini gücünü bırakıp.buna ben gibi bir cok insan şahittir.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hemsire
(06.06.2017 00:58 - #430)
Hiçte sahin beycigin anlattığı gibi değil olaylar.ben manisa hastanesinde birebir gördüm özgure neler yaptığını.çocuk onu gordumu korkuyordu.yılan şeklinde oyuncakla özgürlük korkutuyordu ve hastane çalışanlarına çok saygısız di.herkesi tehditle bağırarak korkutuyordu.o adamın özgürüm üstünde başka planları olduğunu herkes düşündü ve ona değil devlete guvendi
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.