ÜÇKÂĞITÇILARIN YENİ YÖNTEMİ

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.07.2016 - 15:58, Güncelleme: 01.07.2016 - 15:58
 

ÜÇKÂĞITÇILARIN YENİ YÖNTEMİ

Manisa’da, son dönemlerde borç senedi ile ürün alıp başkasına nakit karşılığında satma durumlarının giderek arttığı söyleyen esnaflar, Türk ticaret kanununda ve borçlar hukukunda büyük bir boşluk olduğunu belirtti.
Manisalı esnaflar, Türk ticaret kanununda ve borçlar hukukunda büyük bir boşluk olduğunu belirterek üçkağıtçıların giderek arttığını söyledi. Kendilerine gelen birçok müşterinin borç senedi karşılığında mal aldığını ve bu malı başkasına nakit karşılığında daha uygun fiyata sattığını söyleyen esnaflar, alacaklarının da ödenmediğini kaydetti. Bu durumun giderek ‘Dolandırıcılığa’ dönüştüğünü ifade eden esnaflar, uygun hukuki yaptırımların olmadığını gerekçe göstererek, bazı müşterilerin cesaret bulup borçlarını ödemediğini savundu. Manisa’da hizmet veren bir mobilya mağazasının Satış Danışmanı Mehmet Öztürk, yaptığı açıklamalarda, son zamanlarda giderek mağdur olduklarını belirtti. Öztürk şu ifadelere yer verdi; “Devletin şuan ki sistemine göre alacaklı olduğumuz kişilerin evine gidip haciz yapamıyoruz. Evindeki eşyaları alamıyoruz. Ancak bize borcu olan kişinin sigortalı bir işte çalışmasını bekliyoruz. Çek üzerinden yürütülen haklar senette de olmalı. Çek kanununda olduğu gibi senette de tekrar haciz işlemi yürürlüğe girmesi lazım. Çünkü şu anki sistem tamamen üçkağıtçılar dediklerimizin lehine olan bir durum. Biz esnaflar da bu durumdan çok mağdur oluyoruz.”   KANUNLAR ÜÇKAĞITÇIDAN YANA! Kanunların üçkağıtçılardan yana olduğunu savunan Öztürk; “Üçkâğıtçıların haddi hesabı yok. Bir mal veya ürün almaya gelirken adeta kuzu kesiliyorlar. Malı alıp gidiyorlar, alacaklarımızı ödemiyorlar. İstemeye gidince de aslan kesiliyorlar. Adeta, ödememek için uğraşıyorlar. Bu kanunlar da onların işine yarıyor cesaret veriyor. İyi niyetli insanları tüketiyorlar. Örneğin bir vatandaş geldi bizden mal aldı. Senet karşılığı aylık 50 TL’ye böldük borcunu. Bu adama mal verdik, oda aldığını götürüp sattı kendisine sermaye yaptı. Şuan da alacağımızı ödenmiyor, biz de herhangi bir şey yapamıyoruz. Çünkü kanun şu anda resmen üçkağıtçıdan yana.” dedi.   BORCU ÖDEMEZSE YAPACAK BİRŞEY KALMIYOR Borç senedi karşılığında satılan ürünün ödemesi yapılmadığı takdirde, verilecek herhangi bir uğraşın olmadığını söyleyen Öztürk; “Borcunu ödemeyen insanın en azından evini, arabasını veya eşyasını haczedebilmek lazım. Hiç değilse verdiğim eşyayı evinden geri alabilelim. Eşyayı veriyorsun, borcunu ödemiyor. Verdiğin eşyayı dahi, kullanılmış da olsa geri alamıyorsun. Kendi verdiğin ürünü almaya gittiğinde, eğer o kişi polisi ararsa sen suçlu duruma düşüyorsun. Faturayı ben kesmiş, malı ben vermişim, borcunu ödemeyen o ve ben malımı geri alamıyorum. Yasal olarak da ben suçlu sayılıyorum.” diye konuştu.   ESKİ KANUNLAR DAHA DOĞRUYDU Öztürk, eski kanunların daha doğru olduğunu belirterek; “Kimileri gelip emekliliklerini göstererek mal alıyor. Borcunu ödemiyor ve sen o istemediği sürece emekliliğine haciz koyamıyorsun. Kişi borcunu vermedikten sonra alma şansımız yok. Diğer yandan bize borcunu ödemeyen diğer vatandaşlar sigortalı bir işte çalışmadığı sürece bir şey yapamıyoruz. Bir ay sigortalı çalışır, bir ay çalışmaz, avukat da onun takibini böylelikle yapamıyor. Eskiden ödemediği takdirde, kişileri cezaevine girme korkusu sarıyordu, iyi kötü borcunu ödemeye çalışıyordu. Şimdi cezaevine girme diye bir şey de yok. 5 yıl geçmesine rağmen borçlarını ödemeyenler var. Kanunların artık biz esnafları da düşünmesi lazım.” açıklamalarında bulundu.   YASAL BOŞLUKLAR VAR Bu tarz durumlarda yasal boşlukların olduğunu kaydeden Satış Danışmanı Emre Ergüler ise; “Bazı vatandaşlar gelip bizden bazı ürünler alıyorlar. Hemen ardından bu ürünleri aldıktan sonra götürüp spotçulara satıyor. Örneğin bizden 3 Bin 500 TL’ye aldığı bir koltuğu götürüp 2 Bin TL’ye satıyor.  Burada ben mağdur oluyorum, benim fabrikam mağdur oluyor. Avukatımız da gittiğinde ürünü kaldıramıyor. Neden? Bir kere bizden aldığı ürünü sattığı için geri alamıyoruz. Evinde tek bir koltuk varsa, tek olduğu için onu da alamıyorsun. Parasını zaten ödemiyor. Bir de yasal boşluk var. Resmen dolandırıcı dediğimiz bu kişilerde bahsettiğimiz yasal boşluğu çok iyi kullanıyor. Avukatlar dahi bir şey yapamıyor.” dedi.   SON BİR YILDA DAHA ÇOK ARTTI Son bir yılda bu gibi durumlarla sık sık karşılaştıklarını ifade eden Ergürler; “Benim gibi birçok esnaf arkadaşlarımızla beraber çok mağduruz. Eskiden haciz vardı, şimdi o da yok. Gidip maaşından karşılayabiliyorduk alacağımızı. Şimdi emekli maaşına el koyamıyorsun. Çalışanın zaten sigortalıysa maaşının % 1’ini alabiliyorsun. Son bir yıldır giderek çoğaldı böyle mağduriyetler.” diye konuştu    
Manisa’da, son dönemlerde borç senedi ile ürün alıp başkasına nakit karşılığında satma durumlarının giderek arttığı söyleyen esnaflar, Türk ticaret kanununda ve borçlar hukukunda büyük bir boşluk olduğunu belirtti.
Manisalı esnaflar, Türk ticaret kanununda ve borçlar hukukunda büyük bir boşluk olduğunu belirterek üçkağıtçıların giderek arttığını söyledi. Kendilerine gelen birçok müşterinin borç senedi karşılığında mal aldığını ve bu malı başkasına nakit karşılığında daha uygun fiyata sattığını söyleyen esnaflar, alacaklarının da ödenmediğini kaydetti. Bu durumun giderek ‘Dolandırıcılığa’ dönüştüğünü ifade eden esnaflar, uygun hukuki yaptırımların olmadığını gerekçe göstererek, bazı müşterilerin cesaret bulup borçlarını ödemediğini savundu. Manisa’da hizmet veren bir mobilya mağazasının Satış Danışmanı Mehmet Öztürk, yaptığı açıklamalarda, son zamanlarda giderek mağdur olduklarını belirtti. Öztürk şu ifadelere yer verdi; “Devletin şuan ki sistemine göre alacaklı olduğumuz kişilerin evine gidip haciz yapamıyoruz. Evindeki eşyaları alamıyoruz. Ancak bize borcu olan kişinin sigortalı bir işte çalışmasını bekliyoruz. Çek üzerinden yürütülen haklar senette de olmalı. Çek kanununda olduğu gibi senette de tekrar haciz işlemi yürürlüğe girmesi lazım. Çünkü şu anki sistem tamamen üçkağıtçılar dediklerimizin lehine olan bir durum. Biz esnaflar da bu durumdan çok mağdur oluyoruz.”
 
KANUNLAR ÜÇKAĞITÇIDAN YANA!
Kanunların üçkağıtçılardan yana olduğunu savunan Öztürk; “Üçkâğıtçıların haddi hesabı yok. Bir mal veya ürün almaya gelirken adeta kuzu kesiliyorlar. Malı alıp gidiyorlar, alacaklarımızı ödemiyorlar. İstemeye gidince de aslan kesiliyorlar. Adeta, ödememek için uğraşıyorlar. Bu kanunlar da onların işine yarıyor cesaret veriyor. İyi niyetli insanları tüketiyorlar. Örneğin bir vatandaş geldi bizden mal aldı. Senet karşılığı aylık 50 TL’ye böldük borcunu. Bu adama mal verdik, oda aldığını götürüp sattı kendisine sermaye yaptı. Şuan da alacağımızı ödenmiyor, biz de herhangi bir şey yapamıyoruz. Çünkü kanun şu anda resmen üçkağıtçıdan yana.” dedi.
 
BORCU ÖDEMEZSE YAPACAK BİRŞEY KALMIYOR
Borç senedi karşılığında satılan ürünün ödemesi yapılmadığı takdirde, verilecek herhangi bir uğraşın olmadığını söyleyen Öztürk; “Borcunu ödemeyen insanın en azından evini, arabasını veya eşyasını haczedebilmek lazım. Hiç değilse verdiğim eşyayı evinden geri alabilelim. Eşyayı veriyorsun, borcunu ödemiyor. Verdiğin eşyayı dahi, kullanılmış da olsa geri alamıyorsun. Kendi verdiğin ürünü almaya gittiğinde, eğer o kişi polisi ararsa sen suçlu duruma düşüyorsun. Faturayı ben kesmiş, malı ben vermişim, borcunu ödemeyen o ve ben malımı geri alamıyorum. Yasal olarak da ben suçlu sayılıyorum.” diye konuştu.
 
ESKİ KANUNLAR DAHA DOĞRUYDU
Öztürk, eski kanunların daha doğru olduğunu belirterek; “Kimileri gelip emekliliklerini göstererek mal alıyor. Borcunu ödemiyor ve sen o istemediği sürece emekliliğine haciz koyamıyorsun. Kişi borcunu vermedikten sonra alma şansımız yok. Diğer yandan bize borcunu ödemeyen diğer vatandaşlar sigortalı bir işte çalışmadığı sürece bir şey yapamıyoruz. Bir ay sigortalı çalışır, bir ay çalışmaz, avukat da onun takibini böylelikle yapamıyor. Eskiden ödemediği takdirde, kişileri cezaevine girme korkusu sarıyordu, iyi kötü borcunu ödemeye çalışıyordu. Şimdi cezaevine girme diye bir şey de yok. 5 yıl geçmesine rağmen borçlarını ödemeyenler var. Kanunların artık biz esnafları da düşünmesi lazım.” açıklamalarında bulundu.
 
YASAL BOŞLUKLAR VAR
Bu tarz durumlarda yasal boşlukların olduğunu kaydeden Satış Danışmanı Emre Ergüler ise; “Bazı vatandaşlar gelip bizden bazı ürünler alıyorlar. Hemen ardından bu ürünleri aldıktan sonra götürüp spotçulara satıyor. Örneğin bizden 3 Bin 500 TL’ye aldığı bir koltuğu götürüp 2 Bin TL’ye satıyor.  Burada ben mağdur oluyorum, benim fabrikam mağdur oluyor. Avukatımız da gittiğinde ürünü kaldıramıyor. Neden? Bir kere bizden aldığı ürünü sattığı için geri alamıyoruz. Evinde tek bir koltuk varsa, tek olduğu için onu da alamıyorsun. Parasını zaten ödemiyor. Bir de yasal boşluk var. Resmen dolandırıcı dediğimiz bu kişilerde bahsettiğimiz yasal boşluğu çok iyi kullanıyor. Avukatlar dahi bir şey yapamıyor.” dedi.
 
SON BİR YILDA DAHA ÇOK ARTTI
Son bir yılda bu gibi durumlarla sık sık karşılaştıklarını ifade eden Ergürler; “Benim gibi birçok esnaf arkadaşlarımızla beraber çok mağduruz. Eskiden haciz vardı, şimdi o da yok. Gidip maaşından karşılayabiliyorduk alacağımızı. Şimdi emekli maaşına el koyamıyorsun. Çalışanın zaten sigortalıysa maaşının % 1’ini alabiliyorsun. Son bir yıldır giderek çoğaldı böyle mağduriyetler.” diye konuştu
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.