O BİR REKORTMEN

Dündar Çiloğlu, Manisa’nın başarılı işadamları arasında yer alıyor. Çalışkan, dürüst ve disiplinli işadamı, 20 yıldır vergi rekortmenleri listesindeki yerini kimseye bırakmıyor. Eğitime ayrıca bir önem veren Hayırsever İşadamıyla hayatına dair sıcak bir sohbet gerçekleştirdik.

Manisalı onu özellikle eğitime yaptığı yatırım ve katkılardan tanıyor. Kendi adına yaptırdığı bir Anadolu Lisesi ve bir süre öncesine kadar bir de kolej ortaklığı bulunan Dündar Çiloğlu, bu hafta ULU ÇINARLAR’da bizlerle birlikte. Ofisinde ziyaret ettiğimiz Çiloğlu’na bize gösterdiği nezaket ve misafir perverlikten dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. Manisalı bir ailenin çocuğu olan Dündar Çiloğlu, tam bir Manisa hayranı. Iş hayatına babasının yanında çırak olarak başlayan Çiloğlu, disiplin ve çalışkanlığını ise babasından aldığını dile getiriyor. Kuşaktan kuşağa ayakkabıcılık Ailesiyle her zaman iyi ilişkileri olduğunu belirten Hayırsever İşadamı, ailesini “1938 Yılında doğdum. İki kızım bir oğlum var. Doğma büyüme Manisalıyız. İki erkek kardeşiz. Anne babamızla ilişkilerimiz çok iyiydi. Onların dualarıyla buralara geldik. Babam ticaretle uğraşıyordu; ayakkabıcılık yaptı. Dedem de ayakkabıcıydı. Ben de aynı durumda ayakkabıcılıkla başladım hayata. Babam çok disiplinli bir insandı. Onun bu disipliniyle bizler çok iyi yetiştik 1960 yılında iş hayatına başladım. İlkokula gidiyordum, on yaşındaydım. Küçük yaşan ticaretle uğraşmaya başladığımı hatırlıyorum. Bu nedenle eğitimi de orta düzeyde bırakmak zorunda kaldım. O zamanlar her şey apayrıydı” sözleriyle anlatıyor. 10 yaşında işe atıldı Ayakkabıcılıkla yetinmeyen Dündar Çiloğlu, birçok iş koluna atılıp, bunları da başarıyla yapmış bir isim. Disiplin ve çalışkanlığını başarının anahtarı olarak niteleyen Hayırsever işadamı, iş hayayatını da, “10 yaşında babamın yanında ticarete atıldım. Ayakkabıcılıkla iş hayatına başladım. Ayakkabıcılıktan kuyumculuğa geçtim. 1970'de de otobüs işine girdim. Hala devam ediyor, 100'e yakın aracımız var. Kuyumculukla meşgulken hastane binası da yaptık; orasını 5 yıl kadar yürüttükten sonra bıraktım ve döviz bürosu çalıştırmaya başladım ama onu da bıraktım. Doruk Koleji'nin yerini  Doğa Koleji’ne kiraya verdik. Bir devlet okulu inşa ettik” Ben okuyamamadım, Gençler okusun istedim Eğtimini tamamlayamamanın pişmanlığını yaşayan Dündar Çiloğlu, bu pişmanlığı eğitime yaptığı desteklerle tölere ettiğini belirtirken; ‘Ben okuyamadım ama çocuklarımız, gençlerimiz okusun istiyorum’ diyor. Eğitime büyük önem verdiğini kaydeden Hayırsever işadamı, “Ben eğitimimi tamamlayamadım. Bu açığımı da böyle işlerle uğraşarak gidermeye çalışıyorum. Ama okusaydım çok daha iyi olacaktı. Hayatımdaki en büyük keşkelerden biri de okuyamamaktı kuşkusuz. Hala yardım işleriyle uğraşıyorum. Ama çocuklarım okudu. Bu konuda onlara her zaman destek oldum” sözleriyle eğitimin ne denli önemli olduğunu aktarıyor. ‘Çocuklarımla arkadaş oldum’ Evlilikte 45 yılı geride bırakan Dündar Çiloğlu, eşinden sevgiyle bahsederken; evlilik hayatı boyunca ondan herr zaman destek gördüğünün altını çiziyor. Çiloğlu, bugün çocuk ve torunlarla büyük bir aile olduklarını anlatarak, aile ilişkilerini şu sözlerle özetliyor: “Eşimle 1967 yılında evlendim. Bana her zaman destek olmuştur. Çocuklarımla aram her zaman iyiydir. Aramızda şu ana kadar bir sorun olmadı. Olmaz da. Çocuklarımla arkadaş gibiyiz. Bizim zamanımızda öyle değildi. Biz babamızdan çok korkardık. Yetişkin bir çocuk olmama rağman akşam en geç saat 21.30’da evde olurdum. O saatte evde olmadığım takdirde babam aramaya çıkardı. Kıyametler kopardı. O zamanlar böyleydi. Torunlarımla aram çocuklarımdan daha iyi. Onlara kızmak mümkün değil. Bir de torunlarım daha küçük. Çok sevimliler. 2 kız iki erkek torunum var. Onlarla vakit geçirmeye özen gösteririm” Yoğun mesai hala sürüyor İlerleyen yaşına rağmen iş temposunu düşürmeyen başarılı işadamı ailesinden bu konuda sersenişler alsa da bu özelliğinden vazgeçemiyor. Gençlere de nasihatte bulunan Çiloğlu, “Sabahları 7'de ayaktayımdır. Bu ailemden gelen bir disiplin. Yıllardır bu hiç değişmedi. 07.00 'den akşam 08.00-09.00'a kadar çalışıyorum. Oğlumda bana benzer; o da çok çalışır. Kızlarımın ikisi de çalışırlar; biri benim yanımda diğeri abisinin yanında. Emeklilik konusunda eşimden sürekli telkinler alırım. Çok kızar yeter artık der. Ama çalışmak benim en büyük tutkum” Siyaseti bir türlü sevemedim Dündar Çiloğlu, siyaset konusuna ise mesafeli yaklaşmış. Hayırsever işadamı siyasete neden girmediğini ise şu sözlerle anlatıyor: “Siyaseti hiç sevemedim. Çok davet oldu. Ama siyasete girmeyi hiç düşünmedim. Babam ve dedem DP’liydi. Adnan Menderes’i çok severlerdi. Ailede aktif siyasetin içinde olan bir isim yok aslında. Biz daha çok iş hayatında olduk. Siyaset ayrı bir sevgi, emek ve mesai ister” SAĞLIK Bir dönem kalp problemim oldu. Stent takıldı. Dolayısıyla özellikle spor faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldım. Yediklerime içtiklerime dikkat ediyorum. Sebze ağırlıklı besleniyorum. YEMEK Yemekle aram pek iyi değil. Etten ziyade sebzeyi tercih ederim. Enginar, bezelye, kerevizi çok severim. SPOR Futbolu çok severim hatta bir dönem Fenerbaçespor gazete muhabirliği yaptım. Beşiktaşlıyım, iyi bir futbol izleyicisiyim. Yürüyüş yapmayı ve yüzmeyi seviyorum. Ama yaşımın ilerlemesi dolayısıyla artık yapamıyorum. HOBİLERİ Türk Sanat Müziği dinlemeyi çok severim. Toprakla uğraşmayı, doğayla iç içe olmayı da seviyorum. Yazlaları yazlıkta geçirmek yüzmesem de deniz havası almak hoşuma gider. ODA VE DERNEK İŞLERİ Bir dönem Ticaret Odası Başkanlığı ve meclis başkanlığı yaptım Otobüs federasyonunun Manisa temsilcisiyim. TAHAMMÜL EDEMEDİKLERİ Elbette ben de yalandan hiç hoşlanmam Yanlış da yapsa bana doğru söylenmeli Çocuklarımı da bu düsturla yetiştirdim   -