AKTARLARIN BAŞLATTIĞI İMZA KAMPANYASI ECZACILARI KIZDIRDI

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.11.2017 - 08:15, Güncelleme: 15.11.2017 - 08:15
 

AKTARLARIN BAŞLATTIĞI İMZA KAMPANYASI ECZACILARI KIZDIRDI

Aktarların, change.org üzerinden başlattığı bir imza kampanyasına tepki gösteren Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı, bu kampanyanın sağlığa ve insan hayatına değer biçen zihniyetin ürünü olduğunu söyledi. Balı; “Rasgele toplanan ürünlerin, kontrolsüz depolama şartlarında, eğitimsiz kişilerce, hastanın daha önceden kullandığı bir ilaç, kronik bir hastalığı olup olmadığı sorgulanmadan 200 sayfalık bir kitaptan öğrenildiği kadarı ile hastaya sunulması bizleri öldürüyor.”dedi.
HABER  CANER KILIÇ Faaliyetlerine olduğu gibi devam edebilmeyi talep eden aktarlar, başlattıkları imza kampanyasında, “gıda takviyeleri ve besin destek ürünlerinin Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlandırılarak yalnızca eczanelerden satılmasına’’ karşı çıkıyor. İmza kampanyasının ön metninde ’’Gıda takviyelerinin izinlerinin ve ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından verilerek sadece eczanelerde sattırılması 1 Milyon kişiye ekmek kapısı olan büyük bir camianın, kültürümüzün ve bilgi birikimimizin tamamen yok olmasına neden olacaktır. Aynı zamanda milyonlarca liranın çöpe atılmasına, işletmelerin kapısına kilit vurulmasına ve işsizlik sayısının artmasına neden olacaktır.’’ deniliyor. 'BİLİMSEL EĞİTİM' ALMIŞ İNSANLAR VE 'VİCDAN YOKSUNU' İNSANLAR Aktarların başlattığı bu imza kampanyasına karşı çıkan Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı,  Denge muhabirine açıklamalarda bulundu. Başkan Balı; “Teknoloji ile gelişen ve küçülen dünyada son yılların en güçlü akımı 'doğaya dönüş' akımıdır. İnsanlar kendileri için iyi olanı doğada aramaya başladı. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde bu akım kendini doğal ürünlere rağbetin artmasıyla hissettiriyor. İnsanlar üzerinde 'doğal', 'bitkisel' yazan tüm ürünleri alıp kullanmak istiyor. Hal böyle olunca bu nokta iki tip insan ortaya çıkıyor. Birincisi bu işe bilimsel pencereden bakan, doğru bitkinin doğru gıda takviyesinin doğru şekilde ve doğru dozda kullanılması gerektiğine inanan ve bu çizgide mücadele eden 'bilimsel eğitim' almış insanlar. İkincisi ise bu noktada büyük rantı gören, insan sağlığını banka cüzdanındaki sıfırlarla ölçen, ticari kazancı her şeyin üstünde tutan 'vicdan yoksunu' insanlar. Gıda takviyeleri olarak bilinen bitkisel kaynaklı ürünlerden vitaminlere kadar geniş bir yelpazede bulunan ürün gamları, üreticinin beyanı doğrultusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının verdiği onayla piyasaya arz edilmektedir.”dedi. “BU İNSAN HAYATINA DEĞER BİÇEN ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR” Geçtiğimiz günlerde Türkiye Aktarlar, Baharatçılar, Bitkisel Ürün İşletmecileri Platformu isimli bir grubun change.org üzerinden başlattığı kampanyayı şaşkınlık ve üzüntü içinde izlediklerini belirten Devrim Balı; “Bahsi geçen açıklama, insan sağlığının cehaletle nasıl harmanlandığının da bir göstergesidir. “Eczanelerde satılan ürünlerin %25 i ithal, buda döviz kaybına neden oluyor” “Osmanlıdan beri böyleydi o zaman böyle devam etsin” “biz nesillerdir aynı işi yaparız” gibi sığ yaklaşımlar, sağlığa ve insan hayatına değer biçen zihniyetin ürünüdür. Rasgele toplanan ürünlerin, kontrolsüz depolama şartlarında, eğitimsiz kişilerce, hastanın daha önceden kullandığı bir ilaç, kronik bir hastalığı olup olmadığı sorgulanmadan 200 sayfalık bir kitaptan öğrenildiği kadarı ile hastaya sunulması bizleri öldürüyor. Toplumu doğal yoldan hasta ediyor.” “BU ÜLKEYE VE BU MİLLETE İHANETTİR” Günümüz şartlarını ele alarak bir kesim aktarlara sert bir dille tepki gösteren Başkan Balı,  açıklamalarına şöyle devam etti; “Kişiye özel tedavi yaklaşımının konuşulduğu, yüksek teknolojinin sağlığa ilişkin her alana hakim olduğu, tohumun toprağa düştüğü günden tüketiciye ulaşana kadar her aşamanın kayıt ve kontrol altında olduğu günümüzde; üretim ve depolama standartlarındaki gelişmeye ayak diremek, ben böyle gördüm böyle yaparım demek, yol kenarında egzoz gazının altında bitkisel drog satmak, internette 27,30 kuruşa satılan ‘şifalı bitkiler’ kitabı alarak bir dükkan açmak, ‘katkı sağlıyoruz’ denilen bu ülkeye ve bu ülke insanlarına ihanettir. 27.30 kuruşunuz varsa sizde yarın çıkar, ülkedeki sağlık sistemini eleştirebilir, insan sağlığına ilişkin ahkam kesebilir, en iyiyi bildiğinizi iddia edebilir, sağlığa ilişkin tüm bilimsel yaklaşımı reddedebilirsiniz. Biz eczacılar 5 yıllık ağır ve zorlu bir eğitim sürecinden geçtikten sonra, sürekli meslek içi eğitimlerle mesleki bilgisini günü koşullarına göre güncelleyen ve geliştiren, ısısı ve neminden tutunda yer döşemesine kadar kanunla belirlenmiş standartlar ve sürekli bir denetim altında çalışan bilimsel bir mesleğin mensuplarıyız.” "DOKTOR HASTA VE ECZACI ÜÇGENİNE DIŞARIDAN KİMSEYİ SOKMAYIN!" Vatandaşlara bir de çağrıda bulunan Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı; “Hastalarımıza çağrımız şudur; doktor hasta ve eczacı üçgenine dışarıdan kimseyi sokmayın. Gıda takviyesi gerekli ise yine bu üçgende kullanılmalı. Bitkisel bir tedavi başlanacaksa yine bu üçgende olmalı. Yapılan açıklamanın tamamı bilimsel objektif bakış açısından uzak, tamamen alan açma hesapları yapılarak, belli bir kitleyi bir arada tutabilme kaygısıyla yapılan bir açıklamadır. Halkımızın, kıymeti kendinden menkul bazı grupların yaptığı açıklamaları dikkate almamaları, konu hakkında otorite olan Sağlık Bakanlığının ve Türk Eczacıları Birliğinin açıklamalarını takip etmeleri önemlidir.Eczacılar olarak bizim talebimiz, insan sağlığını direk ilgilendiren bu tür ürünlerin sadece Sağlık Bakanlığı onayı ile Eczacı danışmanlığında Eczanelerden satılmasıdır. Eczacınız sizin en yakın sağlık danışmanınızdır.”ifadelerine yer verdi.                    
Aktarların, change.org üzerinden başlattığı bir imza kampanyasına tepki gösteren Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı, bu kampanyanın sağlığa ve insan hayatına değer biçen zihniyetin ürünü olduğunu söyledi. Balı; “Rasgele toplanan ürünlerin, kontrolsüz depolama şartlarında, eğitimsiz kişilerce, hastanın daha önceden kullandığı bir ilaç, kronik bir hastalığı olup olmadığı sorgulanmadan 200 sayfalık bir kitaptan öğrenildiği kadarı ile hastaya sunulması bizleri öldürüyor.”dedi.
HABER 
CANER KILIÇ



Faaliyetlerine olduğu gibi devam edebilmeyi talep eden aktarlar, başlattıkları imza kampanyasında, “gıda takviyeleri ve besin destek ürünlerinin Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlandırılarak yalnızca eczanelerden satılmasına’’ karşı çıkıyor. İmza kampanyasının ön metninde ’’Gıda takviyelerinin izinlerinin ve ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından verilerek sadece eczanelerde sattırılması 1 Milyon kişiye ekmek kapısı olan büyük bir camianın, kültürümüzün ve bilgi birikimimizin tamamen yok olmasına neden olacaktır. Aynı zamanda milyonlarca liranın çöpe atılmasına, işletmelerin kapısına kilit vurulmasına ve işsizlik sayısının artmasına neden olacaktır.’’ deniliyor.

'BİLİMSEL EĞİTİM' ALMIŞ İNSANLAR VE 'VİCDAN YOKSUNU' İNSANLAR
Aktarların başlattığı bu imza kampanyasına karşı çıkan Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı,  Denge muhabirine açıklamalarda bulundu. Başkan Balı; “Teknoloji ile gelişen ve küçülen dünyada son yılların en güçlü akımı 'doğaya dönüş' akımıdır. İnsanlar kendileri için iyi olanı doğada aramaya başladı. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde bu akım kendini doğal ürünlere rağbetin artmasıyla hissettiriyor. İnsanlar üzerinde 'doğal', 'bitkisel' yazan tüm ürünleri alıp kullanmak istiyor. Hal böyle olunca bu nokta iki tip insan ortaya çıkıyor. Birincisi bu işe bilimsel pencereden bakan, doğru bitkinin doğru gıda takviyesinin doğru şekilde ve doğru dozda kullanılması gerektiğine inanan ve bu çizgide mücadele eden 'bilimsel eğitim' almış insanlar. İkincisi ise bu noktada büyük rantı gören, insan sağlığını banka cüzdanındaki sıfırlarla ölçen, ticari kazancı her şeyin üstünde tutan 'vicdan yoksunu' insanlar. Gıda takviyeleri olarak bilinen bitkisel kaynaklı ürünlerden vitaminlere kadar geniş bir yelpazede bulunan ürün gamları, üreticinin beyanı doğrultusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının verdiği onayla piyasaya arz edilmektedir.”dedi.

“BU İNSAN HAYATINA DEĞER BİÇEN ZİHNİYETİN ÜRÜNÜDÜR”
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Aktarlar, Baharatçılar, Bitkisel Ürün İşletmecileri Platformu isimli bir grubun change.org üzerinden başlattığı kampanyayı şaşkınlık ve üzüntü içinde izlediklerini belirten Devrim Balı; “Bahsi geçen açıklama, insan sağlığının cehaletle nasıl harmanlandığının da bir göstergesidir. “Eczanelerde satılan ürünlerin %25 i ithal, buda döviz kaybına neden oluyor” “Osmanlıdan beri böyleydi o zaman böyle devam etsin” “biz nesillerdir aynı işi yaparız” gibi sığ yaklaşımlar, sağlığa ve insan hayatına değer biçen zihniyetin ürünüdür. Rasgele toplanan ürünlerin, kontrolsüz depolama şartlarında, eğitimsiz kişilerce, hastanın daha önceden kullandığı bir ilaç, kronik bir hastalığı olup olmadığı sorgulanmadan 200 sayfalık bir kitaptan öğrenildiği kadarı ile hastaya sunulması bizleri öldürüyor. Toplumu doğal yoldan hasta ediyor.”

“BU ÜLKEYE VE BU MİLLETE İHANETTİR”
Günümüz şartlarını ele alarak bir kesim aktarlara sert bir dille tepki gösteren Başkan Balı,  açıklamalarına şöyle devam etti; “Kişiye özel tedavi yaklaşımının konuşulduğu, yüksek teknolojinin sağlığa ilişkin her alana hakim olduğu, tohumun toprağa düştüğü günden tüketiciye ulaşana kadar her aşamanın kayıt ve kontrol altında olduğu günümüzde; üretim ve depolama standartlarındaki gelişmeye ayak diremek, ben böyle gördüm böyle yaparım demek, yol kenarında egzoz gazının altında bitkisel drog satmak, internette 27,30 kuruşa satılan ‘şifalı bitkiler’ kitabı alarak bir dükkan açmak, ‘katkı sağlıyoruz’ denilen bu ülkeye ve bu ülke insanlarına ihanettir. 27.30 kuruşunuz varsa sizde yarın çıkar, ülkedeki sağlık sistemini eleştirebilir, insan sağlığına ilişkin ahkam kesebilir, en iyiyi bildiğinizi iddia edebilir, sağlığa ilişkin tüm bilimsel yaklaşımı reddedebilirsiniz. Biz eczacılar 5 yıllık ağır ve zorlu bir eğitim sürecinden geçtikten sonra, sürekli meslek içi eğitimlerle mesleki bilgisini günü koşullarına göre güncelleyen ve geliştiren, ısısı ve neminden tutunda yer döşemesine kadar kanunla belirlenmiş standartlar ve sürekli bir denetim altında çalışan bilimsel bir mesleğin mensuplarıyız.”

"DOKTOR HASTA VE ECZACI ÜÇGENİNE DIŞARIDAN KİMSEYİ SOKMAYIN!"
Vatandaşlara bir de çağrıda bulunan Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı; “Hastalarımıza çağrımız şudur; doktor hasta ve eczacı üçgenine dışarıdan kimseyi sokmayın. Gıda takviyesi gerekli ise yine bu üçgende kullanılmalı. Bitkisel bir tedavi başlanacaksa yine bu üçgende olmalı. Yapılan açıklamanın tamamı bilimsel objektif bakış açısından uzak, tamamen alan açma hesapları yapılarak, belli bir kitleyi bir arada tutabilme kaygısıyla yapılan bir açıklamadır. Halkımızın, kıymeti kendinden menkul bazı grupların yaptığı açıklamaları dikkate almamaları, konu hakkında otorite olan Sağlık Bakanlığının ve Türk Eczacıları Birliğinin açıklamalarını takip etmeleri önemlidir.Eczacılar olarak bizim talebimiz, insan sağlığını direk ilgilendiren bu tür ürünlerin sadece Sağlık Bakanlığı onayı ile Eczacı danışmanlığında Eczanelerden satılmasıdır. Eczacınız sizin en yakın sağlık danışmanınızdır.”ifadelerine yer verdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.