'HEKİM SAYGINLIĞINA DARBE VURULUYOR'

Manisa Tabip Odası, her hafta Salı günü düzenlediği oturma eylemine Manisa Devlet Hastanesi bahçesinde devam etti. Tabip Odası üyelerine adına konuşan Dr. Derya Pekbayık, Sağlık alanında yaşanan şiddet, korku filmlerini aratmayacak düzeye geldi. Mesleğimizi hastalarımızı önceleyerek, güven içinde ve huzurla yapmak istiyoruz” dedi.

 Manisa Tabip Odası, sağlık sektöründe artan şiddet olaylarına dikkat çekmek amacıyla yaklaşık 5 hafta önce başlattığı oturma eylemine dün de devam etti. Tabipler bu kez Manisa Devlet Hastanesi bahçesinde toplanarak, sağlıkta şiddetin tahammül edilemez boyutlara ulaştığını dile getirdi. Manisa Tabip Odası adına açıklama yapan Dr. Derya Pekbayık, “Sağlık alanında yaşanan şiddet, korku filmlerini aratmayacak düzeye geldi. Daha 5 hafta önce Gaziantep’te öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anmak için Celal Bayar Üniversite Hastanesi’nin bahçesinde basın toplantısı düzenlemiştik. Bunu takiben 1 hafta sonra Van Araştırma Hastanesi’nde bir meslektaşımıza hem de bir milletvekili tarafından darp edildi. Geçen hafta Manisa’da iki hekim arkadaşımıza yine darp edildi. Sağlıkta şiddetin tahammül edilemez boyuta varmasında birinci sebep, tartışmasız olarak hekim saygınlığına vurulan darbedir. Sağlık Bakanlığı her ne kadar son zamanlarda yaşanan bu olaylar sonrasında, şiddete sıfır tolerans söylemleriyle birtakım düzenlemeler başlatmış, yeni bir genelge çıkarılmış olsa da atılan bu adımların somut sonuçlarını göremiyoruz” dedi. “Mesleğimizi güven içinde yapmak istiyoruz” Sağlık Bakanı ve tüm Fenomenbet yöneticilerin her bir sağlık çalışanının can ve çalışma güvenliğinden sorumlu olduğunu ifade eden Pekbayık sözlerine şöyle devam etti; “Aciller başta olmak üzere hastane alt yapı eksiklikleri ya da yoğun iş yükünden kaynaklanan sorunlar hasta ve yakınlarını hekimlerle karşı karşıya getirdi. Hekimler ve sağlık çalışanları hastaların müşteri haline getirildiği, rekabet ve tüketim çılgınlığına odaklanmış bir sistemde çalışmak zorunda bırakıldı. Sağlıkta şiddeti arttıran; başta başbakan ve sağlık bakanı olmak üzere yöneticilerin hastayı hekimlere karşı kışkırtan, beklentiyi arttıran, her aksaklıkta hekimi hedef gösteren açıklamalarıdır. Bu anlayış değiştirilmeden, kışkırtılmış sağlık talebi yerine sağlık hizmeti sunumunun niteliği ve içeriğine uygun kamusal–koruyucu sağlık anlayışını egemen kılmadan sağlıkta şiddetin ortadan kaldırılması imkânsızdır. Altını çizerek bir daha hatırlatıyoruz. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere tüm yöneticiler her bir sağlık çalışanının can ve çalışma güvenliğinden sorumludur. Tek amacı insan sağlığını korumak ve kollamak olan ve hayatını bunu korumaya adayan bir mesleğin mensuplarının böylesi bir şiddet ortamında çalışabilmeleri sürdürülebilir bir durum değildir. Mesleğimizi hastalarımızı önceleyerek, güven içinde ve huzurla yapmak istiyoruz.” Hastane bahçesinde toplanan çok sayıda vatandaş da, sağlık çalışanlarının açıklamalarını büyük bir dikkatle izledi.